SAĞLIK - 19 Kasım 2025 Çarşamba 09:12

Prof. Dr. Tevfik Özlü: "KOAH hastalarının birçoğu KOAH olduğunu bilmiyor"

A
A
A
Prof. Dr. Tevfik Özlü: "KOAH hastalarının birçoğu KOAH olduğunu bilmiyor"

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, birçok hastanın kronik obstrüktif hastalığı (KOAH) olduğunu bilmediğini belirterek, "Yapılan çalışmalarda ülkemizde 40 yaşın üzerinde neredeyse 4-5 kişiden birinde KOAH olduğu saptanmış" dedi.


Dünya KOAH Günü dolayısıyla açıklama yapan Medical Park Karadeniz Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, Türkiye’de sigara içme sıklığına bağlı olarak KOAH’a rastlama sıklığının arttığına dikkat çekti. KOAH’ın genellikle sigaraya bağlı olarak geliştiğini ancak sigara içmeyenlerde de görüldüğünü ifade eden Özlü, "KOAH, akciğerde fonksiyon kaybı ile seyreden öksürük, balgam çıkarma ve nefes darlığı gibi şikâyetlere yol açan ilerleyici bir akciğer hastalığıdır. Asıl olarak sigaraya bağlı gelişir, ancak hiç sigara içmeyen kişilerde de KOAH gelişmekte. Burada en büyük sorun, özellikle kırsal alanda odun, kömür, tezek gibi biyoyakıtların tüketilmesi ve bunların dumanına uzun süre maruz kalınması. Kadınlar burada daha çok risk altında oluyor. İş yeri ortamında maruz kalınan bazı tozlar, zararlı gazlar da KOAH’a neden olabilir. Dış atmosfer kirliliğin de soluduğumuz havada bulunan kükürt dioksitler, azot oksit, ozon gibi gazlar, bunların izin verilen sınırların üzerinde olması, yani hava kirliliği dediğimiz olay da KOAH’a neden olabilir. Genetik olarak da KOAH’a bir yatkınlık söz konusudur. Eğer ailede KOAH’lı hasta varsa KOAH’a yakalanma riski artıyor. Evde içilen sigaradan dolayı büyüyen bebeklerde de ileride KOAH gelişme riski çok artıyor" dedi.



"Türkiye’de çok yaygın"


Yapılan çalışmalarda neredeyse 4-5 kişiden birinin KOAH olduğunun tespit edildiğini kaydeden Özlü, "Türkiye’de çok yaygın. Genelde yapılan çalışmalarda 40 yaşın üzerinde neredeyse 4-5 kişiden birinin KOAH olduğu saptanmış. Özellikle erkeklerde bu oran böyle. Kadınlarda bir miktar daha düşük. Ancak sigara içenlerde ve yaş ilerledikçe bu oran maalesef daha da artıyor. Türkiye’de sigara içme sıklığı fazla olduğu için ona bağlı olarak KOAH’a rastlama sıklığı da artıyor. Özellikle sigaraların yoğun içildiği ülkelerde KOAH’a rastlama olasılığı çok daha yüksek" diye konuştu.



"Nefesin daralıyorsa KOAH’ı düşün, KOAH’ı aklına getir"


Hastaların birçoğunun KOAH olduğunu bilmediğini belirten Özlü, "En önemli sorun, KOAH hastalarının birçoğunun KOAH olduğunu bilmemesi. Dolayısıyla KOAH tanısı almamış oluyor. Bu da hastalığın ilerlemesine, geri dönüşü olmayan bozuklukların, hasarların akciğerde ilerlemesine yol açıyor. Erken tanı o açıdan önemli. Maalesef hastaların birçoğu kendisinde ortaya çıkan yakınmaları KOAH’a bağlayamıyor. ’Ben yaşlandım, onun için yokuş çıkarken, merdiven çıkarken zorlanıyorum’ diyor. Ya da öksürük, balgam attığı zaman ’Sigara içiyorum da ondan oldu’ diyor. Onun için doktora gitmiyor, bunu önemsemiyor ve tanı konmuyor. Bu yıl Dünya KOAH Günü’nde asıl tema ’Nefesin daralıyorsa KOAH’ı düşün, KOAH’ı aklına getir. Sen de KOAH olabilirsin?’ şeklinde bir slogan benimsendi. Bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Eğer yaşıtlarınıza göre yokuş çıkmakta, merdiven çıkmakta zorlanıyorsanız, eğer her gün öksürüğünüz varsa, sürekli balgam çıkartıyorsanız ve sigara da içiyorsanız siz de KOAH olabilirsiniz. Bunu aklınıza getirin. Bunun tanısı için bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurun. Testleriniz yapılsın, nefes testiniz, gerekirse akciğer filminiz çekilsin. KOAH olup olmadığınız ortaya çıksın. Eğer KOAH’ınız varsa da mutlaka onun risk faktörlerine göre gerekli önlemlerin alınması gerekiyor" uyarısında bulundu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Şimşek: ‘‘Enflasyon düşüyor ve düşmeye devam edecek’’ Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ‘‘En büyük önceliğimiz enflasyonu düşürmek. Hedefimiz gelecek sene enflasyonu yüzde 20’nin altına düşürmek. Enflasyon düşüyor, düşmeye devam edecek Hükümetimizin nihai amacı kapsayıcı büyümeyi ve adil gelir dağılımını sağlamak’’ dedi. Halkbank Gençİz Gençlik Zirvesi’nin ikincisi, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in katılımıyla gerçekleşti. Bakan Şimşek, yaptığı konuşmada Türkiye’nin uyguladığı ekonomi programa ilişkin bilgi verdi. Enflasyon rakamları hakkında bilgi paylaşan Şimşek, ‘‘En büyük önceliğimiz enflasyonu düşürmek. Enflasyonda 2025 yılını büyük ihtimalle yüzde 31 seviyelerinde bitireceğiz. Enflasyon düşüyor ve düşmeye devam edecek’’ dedi. ‘‘Nihai amacımız kapsayıcı büyümeyi ve adil gelir dağılımını sağlamak’’ Hükümetin nihai amacının kapsayıcı büyümeyi ve adil gelir dağılımını sağlamak olduğunun altını çizen Şimşek, ‘‘Nihai amacımıza ulaşmak için yapısal dönüşümü başarmamız gerekiyor. Cumhurbaşkanımız liderliğinde bu programı uyguluyoruz. Bu programın üç evresi var; birinci evre makro risklerin yönetimi, ikinci evrede mali disiplini tesis ettik cari açığı düşürdük, kur korumalı mevduat mekanizmasından çıktık enflasyon düşmeye başladı. Üçüncü evre ise kazanımların pekiştirildiği tek haneli enflasyonun kalıcı olduğu, cari açığın sorun olmaktan çıktığı, verimlilik ve rekabet gücünün artması için reformların hızlandığı dönem olacak. Üçüncü evreye gelecek sene geçiyoruz’’ şeklinde konuştu. Temel mallarda enflasyonun yüzde 20’nin altına düştüğünü hatırlatan Şimşek, ‘‘Gıda enflasyonu yüzde 27 civarı. Buna rağmen manşet enflasyon yüzde 31. Çünkü Türkiye’de kira, eğitim ve hizmet enflasyonu hala yüksek seyrediyor. Hizmet enflasyonu yüzde 97’den yüzde 44’e kadar düştü. Bunu düşürmek için deprem bölgesinde konut inşa ediyoruz 350 bin konutu teslim ettik. Gelecek sene 600 bin konut teslim edilecek. Sosyal konut projeleri devam ediyor, kentsel dönüşüm projelerini uyguluyoruz. Bütün bunları bütçeden yapıyoruz. Türkiye’deki öğrencilerin yüzde 90’ı devlet okullarına gidiyor. Yüzde 10’un gittiği özel okullarda ise yüksek rakamlar görüldü, oralarda da makul fiyatlar görülecek’’ ifadelerini kullandı. ‘‘Kamuda tasarruf çabası var ve sonuç alıyoruz’’ Önümüzdeki dönemde kamu maliyesinde önemli reformlar planladıklarını dile getiren Şimşek, ‘‘Bütçe açığımız deprem nedeni ile milli gelire oranı yüzde 5’e çıkmıştı. Bütçe açığımız bu sene yüzde 3’e düştü, gelecek senelerde daha düşük seviyelere düşüreceğiz. Tasarruf konusunda kamu giderlerini kontrol altına almada başarılı olduk. 10 yıllık ortalamaya göre bu harcamaların (kamu giderleri) bütçeye oranı yüzde 4,6. Biz geçen sene yüzde 3,1’e indirdik, bu sene 3’ün de altında olacak. Kamuda tasarruf çabası var ve sonuç alıyoruz’’ sözlerini ifade etti. KKM’nin de 143 milyar dolar azaltıldığını da ifade eden Şimşek, "Türkiye’nin bilançosunda 250 milyar doları aşan bir iyileşme var" dedi. Altın ithalatına ilişkin de bilgi paylaşan Şimşek, ‘‘Altın ithalatı sadece sanayide kullanmak için yapılmıyor. Altın bir portföy tercihidir, saygı duyuyoruz. Vatandaşımızın ithal ettiği altınları bir kenara bırakırsak Türkiye’de cari açık kalmıyor. Osmanlı’nın son 100 yılına da baksanız, Türkiye’nin ilk 100 yılına da baksanız en büyük darboğaz döviz darboğazıdır. Cari açıkla ilişkilidir. İlk defa biz yapısal olarak biz bu sorunu aşma noktasındayız’’ ifadelerini kullandı. ‘‘Yatırım yapılabilir kategoriye doğru hızla ilerlemeye devam edeceğiz’’ Bakan Şimşek Merkez Bankası rezervlerinin arttığına da dikkat çekerken, ‘‘Çünkü her an bir takım şoklarla karşı karşıya kalabiliriz. Bu nedenle rezerve ihtiyaç var. Biz net rezervlerimizi son 2 yılda programımız dahilinde 118 milyar dolar artırdık. Kur korumalı mevduatı 143 milyar dolar azalttık, bitiyor 400 milyon dolar kaldı vadesini bekliyoruz. Türkiye’nin bilançosunu 250 milyar dolar iyileştirdik. Türkiye’nin risk pirimi son 7,5 yılın en iyi seviyesine geldi. Son 2 yılda Türkiye’nin risk pirimi 472 baz puan düştü. Bize benzer ülkeler 49 baz puan düştü. Türkiye’nin kredi notu en az 2 kademe artırıldı. Yatırım yapılabilir kategoriye doğru hızla ilerlemeye devam edeceğiz’’ açıklamasında bulundu. Türkiye’nin milli gelirindeki artışa da değinen Şimşek, ‘‘2002’de dünya ekonomisinde 21’inci sıradayken şimdi 16’ıncı sıradayız. Satın alma gücü paritesinde 16’ıncı sıradan 11’inci sıraya yükseldik’’ diye konuştu.
Antalya 16 yaşındaki özel çocuk Bayram Efe müzik sevgisini bisikletine taşıdı Antalya’nın Serik ilçesinde 9. sınıf özel birey öğrencisi Bayram Efe Baykan’ın en büyük tutkusu müzik dinlemek. Küçük yaşlardan itibaren elektronik eşyalara olan ilgi duyan Baykan’ın bu merakını gören öğretmenlerinde dikkatini çekti. Okul yönetimi de Bayram Efe’nin kendisinden istediği müzik sistemi malzemeleri alarak destek oldu. Kendi başına bisikletine bağladığı müzik sistemini açarak her gün okula gelen özel rehabilitasyon öğrencisi Bayram Efe, "Müzik dinlemeyi çok seviyorum. Bisikletimi görenler video çekiyor. ’Sen mi yaptın ?’ diye soruyorlar. Ben yaptım deyince inanmıyorlar" dedi. Bayram Efe Baykan, " Müzik sistemini aküye bağlayarak çalıştırdım. Ardından hoparlöre bağladım. Müzik dinlemeyi çok seviyorum. Görenler video çekiyor. ’Sen mi yaptın ?’ diye soruyorlar. Ben yaptım deyince inanmıyorlar. 16 yaşındayım 9. sınıf öğrencisiyim. Kendim yaptım sadece babam suntayı kesmeye yardımcı oldu" dedi. Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi kurucusu Olcay Akça, "Bayram Efe, bizim öğrencimiz. Yaklaşık 8 yıl oldu okulumuzda öğrenim göreli. İlk geldiğinde konuşma bozukluğu ve özgüveni problemi yaşıyordu. Dil terapisi ile Bayram Efe’de iyileşmeyi gördük ve konuşması düzeldi. Daha sonra büyüyünce elektronik eşyalara ilgi alakası arttı. Daha sonra bindiği bisiklete müzik sistemini kendisi bağladı. Bizde ona akü, teyp, hoparlör müzik malzemelerini aldık ve destek olduk. Tebrik ediyoruz. Okulunu çok seviyor. O bizi çok seviyor, Bizde onu karşılıksız çok seviyoruz" diye konuştu.