- 26 Mayıs 2018 Cumartesi 15:16

’Herkes İçin Adalet’ sloganıyla yürüyen gençler Uşak’ta

A
A
A
’Herkes İçin Adalet’  sloganıyla yürüyen gençler Uşak’ta

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışırken haksızlığa uğrayarak işten çıkarıldıkları iddiasıyla ’Herkes İçin Adalet’ yürüyüşünü gerçekleştiren Serhan Korkmaz ve Ali Ünlü Uşak’a geldi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışırken haksızlığa uğrayarak işten çıkarıldıkları iddiasıyla ’Herkes İçin Adalet’ yürüyüşünü gerçekleştiren Serhan Korkmaz ve Ali Ünlü Uşak’a geldi.


Bugün sabah saatlerinde Uşak’a giriş yapan ikili şehir girişinde İhlas Haber Ajansı Muhabirine açıklamalarda bulundu. Yürüyüşe haksız ve hukuksuz bir şekilde işten çıkarıldıklarını kamuoyuna duyurmak için başladıklarını söyleyen Ali Ünlü, Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı adalet yürüyüşünü anımsatarak kendilerini en iyi bu yürüyüşü yapanların anlayabileceğini vurguladı. Ünlü; " Adalet adalet diye bağırıp kendi kurumları içerisinde, sosyal belediye diye tabir ettiğimiz CHP’nin iktidar olduğu belediyelerde adalet kavramının ikinci plana atılması bizi bu yürüyüşte daha çok hızlandırdı. Biz ekmeğimizin emeğimizin peşindeyiz, biz herhangi bir siyasi partinin oy kaybı olsun, oy kazansın diye bu yola çıkmadık. Ben CHP’de yöneticilik yapmış bir insanım. Gönül ister ki adalet bürokrasideki makamlara mevkilere göre belirlenmesin, siyasi dirsek temaslarına göre belirlenmesin. Burada ekmeğinden olan işçiler var. Evlerine ekmek götüren insanlarız. Bir sorun, bir dinleyin. Beni suçluyorlar, gördüğüm usulsüzlüğü söylemişim diye bana cephe aldılar. Benle hiç sorunu problemi olmayan insanlar sırf bürokrasiyle iyi geçinmek için bana cephe aldılar. Ama destek veren insanlar daha çok. O kadar çok ki biz bu yürüyüşün sonunda bize gelen destek mesajlarını arkadaşların izni doğrultusunda CHP ile paylaşacağız" şeklinde konuştu.


Birlikte yürüdüğü arkadaşıyla işten çıkarılma sebebinin tamamen farklı olduğuna değinerek sözlerine başlayan Serhan Korkmaz belediyeden çıkarılma sürecinden bahsetti. Konuyla ilgili yasal süreci başlattığını söyleyen Korkmaz konuşmasına şu ifadelerle devam etti; " Kim suçlu kim suçsuz, kim haklı kim haksız bunu herkes görecek. Adalet diye yürüdük, beraber yürüdük. Adaleti bırakın sesimizi bile duyuramadık. Günlerce kapılarında yattık mesajlar attık. Ben CHP’nin bütün MKYK üyelerine mail attım, birkaç milletvekiline yazdım, problem nedir diye arayıp beni dinledikten sonra hiçbir şekilde ilgilenmediler. Biz adalet istediğimiz zaman derdimizi bile dinlemiyorlar. Beş gündür yollardayız bizi hiçbir şekilde arayan soran olmadı. Halkımız sağ olsun bize destek veriyor. Bu konunun bir an evvel çözülmesini istiyorum."


Ali Ünlü’nün babası Davut Ünlü ve anne Gülşah Ünlü evlatlarına kiraladıkları araçla destek veriyor. Onları gittikleri güzergahta takip eden anne baba geceleri çadır kurarak ve yemeklerini yaparak konaklama ve beslenme ihtiyaçlarını gideriyor. Konuyla ilgili olarak konuşan Baba Ünlü çocuklarının haksızlığı uğradığını iddia ederken onlar için destek istedi. Kendilerini yandaş diye tabir edilen basına demeç vermekle suçladıklarını belirten Baba Ünlü; "Siz de gelin, sorun, bunlar niye yürüyorlar. Bir haber kanalına da mail attık, gelsinler onlara da derdimizi anlatalım. Çocuklarımızın ekmeği için, 10 yıllık emekleri var onun içi yürüyorlar, biz de onlara destek veriyoruz. Benim kamyonum var kamyonu garaja park ettim geldim. Kendi imkanlarımızla yürüyoruz." Dedi.


Dertlerini İzmir’de kimseye anlatamadıklarını söyleyen Anne Ünlü ; " Artık Ankara’ya anlatacağız oraya gideceğiz. Babasıyla iki gün belediyenin önünde bekledik Aziz beyle bizi kimse görüştürmedi. Oradaki güvenlikler ’Sizi azarlar sizinle konuşmaz’ dediler. Her kapıyı çaldık bir sonuç alamadık. Bu vatandaşın ne sorunu var da buralarda sürünüyor diye kimse demedi. Benim çocuğum 3-4 kişinin haksızlığına uğradı. Bizim ne derdimiz var, bu sıcakta hepimiz işimizi gücümüzü bırakmışız yollara düşmüşüz. Ben 60 yaşında insanım, oğlum suçlu olsa oğlum suçlusun otur yerine diyemem mi?" ifadelerini kullandı.


Beş gün önce İzmir’den yola çıkan grup 4 Haziran Pazartesi günü CHP Genel Merkezi binasının önünde basın açıklaması yapmayı planlıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.