EĞİTİM - 17 Ekim 2025 Cuma 11:10

Mezunlar Ofisi ve Kariyer Geliştirme Koordinatörlüğü etkinliklerine devam ediyor

A
A
A
Mezunlar Ofisi ve Kariyer Geliştirme Koordinatörlüğü etkinliklerine devam ediyor

Uşak Üniversitesi Mezunlar Ofisi ve Kariyer Geliştirme Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen "Bozulan Beyin Kimyamız ve Kariyerimiz" başlıklı konferans, Recep Tayyip Erdoğan Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.



Etkinliğin konuşmacısı Uşak Üniversitesi Tıp Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Hüseyin Haydar Kutlu oldu. Yoğun bir öğrenci ve akademisyen katılımıyla gerçekleşen programda, çağımızın en büyük sorunlarından biri haline gelen dopamin hayatımıza etkisi ve beyin kimyasının kariyer planlamasına etkileri ele alındı.



Dr. Kutlu, sunumunda modern çağın bireyler üzerinde oluşturduğu dikkat dağınıklığı, anlık haz arayışı ve hedef kaybı gibi sorunları nöropsikolojik bir bakış açısıyla değerlendirdi. "Dopamininizi kendiniz kazanın, asla tefeciden almayın" sözleriyle konuşmasına başlayan Kutlu, özellikle dijital bağımlılıklara dikkat çekti. Sosyal medya, bilgisayar oyunları, kısa video içerikleri ve anlık bildirimlerin dopamin düzeylerini yapay olarak yükselttiğini belirterek, bu durumun uzun vadede motivasyon ve mutluluk üzerinde yıkıcı etkilere neden olduğunu vurguladı.



Bağımlılığın bir "bataklık" gibi insanı içine çektiğini ifade eden Dr. Kutlu, "Her dopamin zirvesinin bir bedeli vardır. Ne kadar yükseğe çıkarsanız, o kadar dibi görürsünüz." Diyerek öğrencileri uyardı. Kutlu, geçici hazların yerine alın teriyle kazanılan başarıların çok daha kalıcı bir dopamin dengesi sağladığını ve gerçek mutluluğun emeğe dayalı kazanımlarda gizli olduğunu söyledi.


Söyleşide, "hedef belirleme ve ideallerin gücü" konusuna değinen Kutlu, öğrencilerin kısa vadeli ve yüzeysel hedefler yerine uzun soluklu idealler belirlemeleri gerektiğini anlattı. Yaban kazlarının kilometrelerce süren göç yolculuğunu örnek göstererek, "Kümes kazları mısır peşinde koşar, yaban kazları ise dünyanın ötesini hedefler. Sizin de hedefleriniz, hayatın ötesine dokunan türden olmalı." sözleriyle katılımcılara ilham verdi.



Konuşmasının son bölümünde Dr. Kutlu, modern çağın yaygın sorunlarından narsizm üzerine de durdu. "Dünyanın merkezinde sen mi varsın? O halde oradan çık, etrafa bak ve tefekkür et, hem dünyan hem kimyan güzelleşsin." Diyerek, öğrencileri kendini merkeze almaktan çok çevreyi anlamaya, doğayı ve insan ilişkilerini gözlemlemeye davet etti.


Dr. Kutlu, narsizmin bir pandemi gibi yayıldığını ve bireyleri yalnızlığa sürüklediğini belirterek, "Gerçek huzur, başkalarıyla kurulan anlamlı bağlarda ve topluma fayda sağlamada gizlidir." dedi.



Uşak Üniversitesi Mezunlar Ofisi ve Kariyer Geliştirme Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen bu söyleşi, öğrencilerin hem kişisel farkındalıklarını artırmayı hem de kariyer planlamasında psikolojik dengeyi korumanın önemine dikkat çekmeyi amaçladı.



Mezunlar Ofisi ve Kariyer Geliştirme Koordinatörlüğü etkinliklerine devam ediyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şırnak Gabar’ın eteklerinde umutlar tuvale yansıdı Günlük 81 bin varil petrol üretimiyle ülke ekonomisine yıllık yaklaşık 2 milyar dolar katkı sağlayan Gabar Dağı, bu kez petrol kuleleriyle değil, çocukların umutlarını tuvale yansıttığı bir etkinlikle gündeme geldi. Şırnak’ın Gabar Dağı eteklerinde bulunan Kayaboyun Köyü İlkokulunda görev yapan sınıf öğretmeni Selma Oflaz, köy çocukları için açık alanda resim çizimi etkinliği düzenleyerek hem yürekleri ısıttı hem de manzaraya başka bir anlam kattı. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının (TPAO) yoğun petrol arama ve üretim faaliyetlerinin sürdüğü bölgede gerçekleştirilen etkinlikte, çocuklar ilk kez şövale ve tuvalle tanışmanın heyecanını yaşadı. Bir zamanlar çatışma sesleriyle anılan Gabar’ın etekleri, bugün fırçalardan damlayan renk cümbüşleri ve çocuk kahkahalarıyla yankılandı. Kendisinin de bir köy çocuğu olduğunu belirten öğretmen Selma Oflaz, sanatla tanışma hikayesini şu sözlerle anlattı: ’’Ben de köy çocuğuyum aslında baktığımızda. Kendi okulumda, kendi köyümde hiç bana bu şekilde şövalye, tuval gibi malzemelerin fırsatı sunulmadı. Ben o zamanlardan beri sanata olan kısa da olsa minik minik sulu boya fırçaları ile bir şeyler yapmaya çalışıyordum köy şartlarında. Üniversiteye gittikten sonra bu alana yoğun bir ilgimin olduğunu fark etim. Üniversite de sınıf öğretmenliğini okurken bir hocamdan rica ettim. Onlarda bize resim sanat eğitimi üzerine bir eğitim açtılar. Bende o alanda kendimi geliştirdim. Daha sonra ocak ayında geldiğimde genel olarak sadece köy okulunda değil, Şırnak şartlarında böyle bir şeyin çok az olduğunu, sanatla insanların birleştirici gücünden yararlanılmadığını fark ettim. O yüzden çocuklarımla böyle bir etkinliğe başlama kararı aldım. İlk başta kendim için, burada sıkılıyorum ve ne yapabilirim diye bir fikir üretmeye başladım. İlk önce kendim için başladım. Daha sonra bunu alanlara yayarak Şırnak şartlarında öğretmenlerimiz olsun, gelen memur kesimi olsun ilgilenebilecekleri bir ilgi alanı oluşturmaya çalıştım.’’ "Çocukken bana sunulmayanı, çocuklarıma sunmak istedim" Çocukluğunda yaşayamadıklarını eğitim verdiği çocuklara sunmak istediğini ifade eden Oflaz, "Çocukken bu bana yapılmış olsaydı kendimi havalarda hissederdim. Çok mutlu olurdum. Çünkü büyüleyici bir şey. Bu şartlarda şövalyenin, tuvalin buraya getirilmesi, özellikle Gabar’ın eteklerine getirilmesi bana yapılmış olsaydı ben kendimi çok mutlu hissederdim. Burada neden kendi okulumda yapmıyorum? Dedim kendi kendime. Kendi çocuklarıma bunu neden sağlamıyorum? Çünkü bana gelmiş olsaydı havalara uçacaktım. çocuklarımın da havalara uçmasını istedim. Köy muhtarımızdan, velilerimizden, okul müdürümüzden, öğretmen arkadaşlarımdan destek alarak böyle ortam oluşturmaya çalıştık. Gayet her şey keyifli görünüyor ve bende çok mutluyum bu durumdan dolayı" dedi. Muhtar, veliler ve öğretmenlerin desteğiyle etkinliği hayata geçirdiklerini aktaran Oflaz, "Bir tanesinin bile kalbine dokunabiliyorsak, ufkunu açabiliyorsak, resme yeteneğinin olduğunu fark edip, onu o alanda da yönlendirebiliyorsak benim için en büyük miras bu" ifadelerini kullandı. "Gabar artık huzur ve umut kokuyor" Kayaboyun köyü muhtarı Hakan Vural ise Gabar’ın geçmişten bugüne yaşadığı değişime dikkat çekerek, "Şırnak Gabar Dağının son kurulu köyündeyiz. Buralarda çocukluğumuz geçti, şu dağlarda. Hep top tüfek sesleri, barut kokusu ile uyandık. Çocukluğumuzu yaşayamadık o dönem. Çocukluğumuzu doya doya yaşamamış bir insanın büyüyünce de mutlu olması çok zordur. Bunu kendimden biliyorum. Ama çok şükür bunlar hepsi bitti. Şuan Gabar’ımız huzur kokuyor, petrol kokuyor. Çocuklarımız sosyal etkinlikler ile eğleniyorlar. Biz devlet yetkilileri olarak tabi ki elimizden geldiğince onlara imkanlar sağlamaya çalışıyoruz. Sağ olsun Selma öğretmenimiz böyle bir proje ile çocukların yüzündeki mutluluğa dokundu. Umut dolu. İnşallah Gabar’ımız hep böyle güzel etkinlikler ile anılır. Bir daha o eski günleri yaşayız. Çocuklarımızın en doğal haklarıdır bunun gibi kültürel, sosyal etkinliklerde bulunması. Allah Gabar Dağımıza, buradaki çocuklarımıza her zaman huzur versin" diye konuştu. Etkinliğe katılan öğrencilerden Elanur Vural ise duygularını, "Açık alanda hayallerimizle birlikte tuvale resim çiziyoruz. Çok eğleniyoruz. Bugünü hiç beklemiyordum, çok mutlu oldum" sözleriyle dile getirdi.
Mersin Anamur’da kolluk ve yargıdan güçlü koordinasyon vurgusu Mersin’in Anamur Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde kolluk istişare ve koordinasyon toplantısı gerçekleştirildi. Anamur’da yapılan toplantı çerçevesinde Cumhuriyet savcıları tarafından sunumlar gerçekleştirildi. Sunumlarda, adli soruşturma süreçlerinde kolluk birimlerinin rolü, delil toplama ve muhafaza usulleri, talimatların uygulanmasında dikkat edilmesi gereken hususlar ile uygulamada karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri ele alındı. Ayrıca toplantıda, önleyici kolluk faaliyetlerinin güçlendirilmesi, bilgi paylaşımının artırılması ve kurumlar arası koordinasyonun daha da geliştirilmesine yönelik görüş alışverişinde bulunuldu. Karşılıklı değerlendirmelerinde yapıldığı toplantının amacının ilçenin huzur ve güven ortamının korunmasına, kamu düzeninin güçlendirilmesine ve adalet hizmetlerinin daha etkin yürütülmesine katkı sağlamasının amaçlandığı kaydedildi. Toplantıda konuşan Anamur Cumhuriyet Başsavcısı Tanju Çatlı, adaletin yalnızca yargı mercilerinin verdiği kararlarla sınırlı olmadığını vurgulayarak, "Adalet olayın meydana geldiği ilk andan itibaren, hukuka uygun, titiz ve sorumluluk bilinciyle yürütülen tüm süreçlerin ortak ürünüdür" dedi. Kolluk kuvvetlerinin adalet mekanizmasının temel ve vazgeçilmez unsurlarından biri olduğuna dikkat çeken Başsavcı Çatlı, "Kolluk birimlerimizin sahada gösterdiği özveri, hukuka bağlılık ve disiplin yargının sağlıklı işlemesine ve vatandaşlarımızın devlete olan güveninin güçlenmesine doğrudan katkı sağlamaktadır. Kolluk ve yargı arasındaki güçlü koordinasyon, hem suçla etkin mücadelede hem de temel hak ve özgürlüklerin korunmasında vazgeçilmezdir" şeklinde konuştu. Toplantıya, Anamur Cumhuriyet Başsavcısı Tanju Çatlı’nın yanı sıra, Anamur Adalet Komisyonu Başkanı Süreyya Topaloğlu, Anamur ve Bozyazı İlçe Emniyet Müdürleri Şeref Paşaoğlu, İlçe Jandarma Komutanı Hüseyin Özdoğan, Sahil Güvenlik Komutanı Süleyman Şafak, Anamur Devlet Hastanesi Başhekimi Serkan Boz ile Cumhuriyet savcıları katılım sağladı.