ASAYİŞ - 05 Aralık 2025 Cuma 12:39

Uşak’ta emniyet ve jandarma teşkilatına 47 yeni araç

A
A
A
Uşak’ta emniyet ve jandarma teşkilatına 47 yeni araç

Cumhurbaşkanlığı tarafından emniyet ve jandarma teşkilatlarını güçlendirmek amacıyla Uşak’ta gönderilen 47 yeni araç törenle hizmete alındı.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın katılımıyla geçen hafta gerçekleştirilen program kapsamında, ülke genelinde emniyet ve jandarma teşkilatlarına tahsis edilen 9 bin 200 araçtan, 47’si Uşak’a getirildi. 15 Temmuz Şehitler Meydan’ında düzenlenen programa, Uşak Valisi Naci Aktaş, AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş, CHP Uşak Milletvekili Ali Karaoba, Belediye Başkanı Özkan Yalım, Cumhuriyet Başsavcısı İsmet Çınar, İl Emniyet Müdürü Taner Çiftçi, İl Jandarma Komutan Yardımcısı Albay Deniz Çezik, hayırseverler, emniyet ve jandarma personelleri katıldı.


Burada konuşma yapan Vali Aktaş; "Hedefimiz, ömrünü tamamlayan araçlarımızı yenilemekti. Böylelikle hizmet kalitemizi daha da yukarıya çıkarabilmek. Emniyet ve jandarma teşkilatımız ilimiz genelinde yaklaşık 2 bin kişilik aile olarak görev yapıyor. 7 gün 24 saat ilimizin her noktasında görünür olmaya gayret ediyoruz. Gerek sivil, gerek resmi ekiplerimiz yaklaşık 200 devriyemizle her noktada görünür olmaya devam ediyoruz. Yeni ekipmanlarımızın takviyesiyle bu görünürlüğümüzü daha da arttıracağız. Buradan vatandaşlarımıza net olarak şunu söylemek istiyorum. 375 bin vatandaşımızın her birinin huzuru ve güvenliği bizim sorumluluğumuzdadır. Onların güvenliğini ve huzurunu olumsuz etkileyecek her bir davranışın karşısında olacağız." dedi.


Konuşmaların ardından dua edilerek araçlar yeni görev yerlerine uğurlandı.


Öte yandan, törende Vali Aktaş’ın yanı sıra protokol üyeleri de söz alarak yeni araçların emniyet ve jandarma teşkilatına hayırlı olmasını temenni etti.



Uşak’ta emniyet ve jandarma teşkilatına 47 yeni araç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Rize Rize’de ayı 30 Anzer balı peteğini telef etti, Anzer balı üreticisi yaşadığı soruna isyan etti Rize’nin dünyaca ünlü Anzer Yaylası’nda arılığa giren ayı, kovanları telef edince arılığın sahibi "Arıyı da ayı gibi koruma altına alın da bal yiyelim biraz" diyerek tepki gösterdi. İklim değişikliği nedeniyle kış uykusuna yatmakta geciken ayılar vatandaşların yaşam alanlarına girerek zarar vermeye devam ediyor. Rize’nin İkizdere ilçesine bağlı dünyaca ünlü Anzer Yaylası’nda yaşayan Muzaffer Turgut da ayıdan nasibini aldı. Turgutlar mahallesinde yaşayan Muzaffer Turgut’un arılığına giren ayı içeride bulunan arı kovanlarını telef etti. Bununla da yetinmeyen ayı arılığın hemen yanında bulunan seranın içerisinde bulunan tüm mahsule de da zarar vererek bölgeden öyle ayrıldı. Ayının 30 peteğini telef ettiğini dile getiren Turgut "Bu yıl mahallemize bir ayı dadandı. Değil demirden çelikten kafes hiç bir şey fayda etmiyor ayıya. Balkonun bir tarafında demirden korkuluk yaptık, ona da tırmandı yukarıya çıktı. 30 peteği telef etti. Bir tane ne arı kaldı, ne kovan kaldı, ne bal kaldı! Böyle bir şey olur mu, bizi evden alacak. Devlet buna bir çare bulsun. Vurması da yasak. Artık değil bal, dükkanımızı yiyecek. Gelsin jandarma bu vaziyetimizi bir görsün. Gelsin buna bir çare bulsunlar. Bu ayı arıcılığı Anzer’de mahvetti. 500 bin TL masraf ettim bir şey kalmadı. Servetimi buraya yatırdım yine fayda etmedi" dedi. Arının da ayı gibi koruma altına alınması gerektiğini savunan Turgut "Ufak bir sera etmiştim onu da yedi. İçerisinde yeter ki bir canlı olsun içerisinde hemen kırıyor. Beton döktük betonu kopardı. Tel örgü yaptık, spiralle ile kesemezsin, ayı dişiyle kesti. Arıyı da ayı gibi koruma altına alında bal yiyelim biraz" şeklinde konuştu.
Zonguldak "Ayağıma Bastın" dayağı Murat’ı yatağa mahkum etti Çanakkale’de okulda arkadaşı tarafından dövülen ve kalbi duran Murat Duha Yıldız’ın yaşam mücadelesi Zonguldak’ta sürüyor. Anne Çiğdem Yıldız, "Velilerimiz diyor ki ‘Çocuğumun dersi nasıl?’ Önce dersten önce sevgi ve saygıyı öğretsinler çocuklarına ki karşıdaki insanları ezmeyeceğini, nasıl davranacaklarını öğretsinler" dedi. Çanakkale’nin Biga ilçesinde İÇDAŞ Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde yaşanan akran zorbalığı, 14 yaşındaki bir çocuğun hayatını kararttı. Geçen 25 Eylül’de meydana gelen olayda, iddiaya göre "ayağına basma" tartışması yüzünden sınıf arkadaşı Y.C. tarafından öldüresiye dövülen Murat Duha Yıldız, ağır beyin hasarı aldı. Yıldız’ın Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Hastanesi Fizik Tedavi servisinde tedavisi sürüyor. Kalbi iki kez durdu, organları hasar gördü Olay günü sınıf arkadaşının yumruklu saldırısına uğrayan Yıldız, kalbine aldığı darbe ve başını sıraya çarpması sonucu beyin kanaması geçirdi. Yere düştükten sonra da tekmelenmeye devam edilen öğrencinin akciğer, karaciğer, pankreas ve dalağında kanamalar oluştu. Ambulansta ve acil serviste kalbi iki kez duran ve yapılan müdahalelerle hayata döndürülen Murat, 35 günlük yoğun bakım sürecinin ardından servise alındı. Dehşet anlarını anlatan anne Çiğdem Yıldız, "Sınıfta okul ders zili çalınca sırasına geçerken benim oğlum arkadaşının ayağına basıyor. Bir hamlede çocuğuma vuruyor kalbine yere düşürüyor. Kafası masaya denk geliyor, beyin kanaması geçiriyor. Sonra yere düştüğü halde tekmelemeye devam ediyor. Akciğer, karaciğer, pankreas, dalak kanaması ve o halde Kalbinde duruyor yani. Ambulans çağırıyorlar. Sonra tekrardan ikinci kez acilde de kalbi duruyor. 20 dakika geriye çevirmeye uğraşıyorlar çocuğumu. Sonra oradan ÇÖMÜ’ye geçtik. Orada yoğun bakımda yattı 35 gün. 35 günün ardından servise çıktı ama hala oğlum konuşamıyor" diye konuştu. "Hareket edemiyor, bitkisel hayatta gibi" Oğlunun başından bir an olsun ayrılmayan anne Çiğdem Yıldız, Murat’ın karnına takılan PEG (beslenme tüpü) ile beslendiğini belirtti. Oğlunun eski hareketli günlerini özlediğini belirten acılı anne, "Bitkisel hayatta gibi. Karşı taraf tutuklandı ve ıslah evinde. Şu an tedavi fizikte yatıyoruz burada. İyi yani iyi gidiyor. Konuşma yok. Hareket edemiyor. Tek uyup uyandığını görüyoruz. Allah’ım kimseyi evladıyla sınamasın gerçekten çok zor. Ki ben hala zor günler yaşıyorum. Ama çocuğumu öyle yatarken görmek içimi parçalıyor yani. Çünkü hiperaktif bir çocuktu. Yatmayı sevmeyen, uyumayı sevmeyen bir çocuktu. Bilmiyorum. Ama iyi olacak. İnanıyorum" ifadelerine yer verdi. "Çocuğunuza notu değil, saygıyı sorun" Anne Yıldız, yaşanan vahşetin ardından velilere seslenerek şöyle dedi: "Veliler sürekli ’Çocuğumun dersi nasıl?’ diye soruyor. Ben diyorum ki; dersten önce çocuklarınıza sevgiyi, saygıyı, karşısındaki insanı ezmemeyi öğretin. Benim okula gittiğimde ilk sorduğum soru ’Hocam Murat’ın saygısı, sevgisi yerinde mi?’ olurdu. Allah kimseyi evladıyla sınamasın." Olayın ardından saldırgan öğrenci Y.C. "öldürmeye teşebbüs" suçundan tutuklanırken, okul müdürü ve iki müdür yardımcısının açığa alındığı öğrenildi.
Yozgat Yozgat’ta Emirci Sultan Sempozyumu düzenlendi Yozgat’ta düzenlenen Emirci Sultan Sempozyumu’nda kentin tarihi birikimine dikkat çekildi. Sempozyum, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Türk Kültürü Açısından Hacı Bektaş-ı Veli Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi öncülüğünde Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığının katkılarıyla sürdürülen ‘Türk Dünyası ve Pir-i Türkistan Yesevi Yolu ve Mirası’ panelleri kapsamında gerçekleştirildi. Yozgat Büyük Sinema Salonu’ndaki sempozyuma Yozgat Valisi Mehmet Ali Özkan, il protokolü, akademisyenler ve vatandaşlar katıldı. Prof. Dr. Sadullah Gülten, "Türk dünyasında en önemli, ön plana çıkmış kişilerin başında bildiğiniz gibi Hoca Ahmet Yesevi gelmekte. Hoca Ahmet Yesevi, doğduğu topraklardan bütün Türk dünyasını etkileyebilecek halifeler yetiştirmiş ve onları dünyanın dört bir tarafına göndermiştir. Türkistan’da, Kazakistan’da, Kırgısiztan’da, Azerbaycan’da ve diğer Türk dünyasında olduğu gibi aynı şekilde Anadolu’nun bağrında da kendisine bağlı halifeler bulunmaktadır. Çok az bilinse bile bugün Yozgat’ta Osmanpaşa köyünde ‘Emirci, Emirçe, Emir-i Çin’ olarak bilinen Emirci Sultan, menkıbeler ve geleneksel rivayetler üzerinden Hoca Ahmet Yesevi’ye bağlanmakta ve onun dergahında yetiştikten sonra Anadolu’ya gelip hem Anadolu’nun Türkleşmesini hem de İslamlaşmasını sağlayan bir gönül eri olarak ortaya çıkmaktadır" dedi. Programda alanında uzman akademisyenler tarafından Emirci Sultan’ın hayatı, ilmi yönü ve kültürel mirası ele alındı.