YEREL HABERLER - 25 Temmuz 2015 Cumartesi 12:20

Ayanis Kalesi'ndeki Kazı Çalışmaları

A
A
A
Ayanis Kalesi'ndeki Kazı Çalışmaları

Urartu Kralı II. Rusa tarafından Van Gölü’ne hakim bir tepe üzerinde yaptırılan ve süslemeleriyle dikkati çeken Ayanis Kalesi’ndeki kazı çalışmaları devam ediyor.
Dünya üzerindeki en önemli ve özel Urartu tapınaklarından biri olan Haldi tapınağının bulunduğu Ayanis Kalesi’nde, bu yılki restorasyon ve konservasyon çalışmaları devam ediyor. Kalede 25 yıl önce kazı çalışmalarını başlatan ve Urartular dönemine ait sayısız eseri envantere kazandıran Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Altan Çilingiroğlu’nun emekliye ayrılmasının ardından görevi 3 yıl önce Erzurum Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Işıklı başkanlığındaki kazı ekibi devraldı. Çalışmaların bir çok üniversitenin arkeoloji ve restorasyon bölümü öğrencileri ile restoratörlerden oluşan kapsamlı bir ekiple yürütüldüğünü anlatan Işıklı, şu an Van merkez Tuşba ilçe sınırları içerisinde bulunan Ağartı Mahallesi’ndeki Ayanis Urartu Kalasi’nde olduklarını, kalenin ise merkeze yaklaşık 38 kilometre uzaklıkta yer aldığını söyledi. Bu kalenin yaklaşık 1989 yılından bu yana kazı çalışmalarının yapıldığını, kendisinin de öğrencilik döneminde de buradaki kazı çalışmalarında bulunduğunu ifade eden Işıklı, “Kalenin ilk kazı çalışmalarında saygı değer hocam Prof. Dr. Altan Çilingiroğlu yürüttü. Daha sonra hocamın emekli olması üzerine 2012 yılından beri kazıları ben sürdürmekteyim. Kazılarımız Kültür Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izni ve desteği ile gerçekleştirilmekte. Bu seneki çalışmalarımız 15 haziran itibarı ile başladı ve ağustosun ilk haftası itibarı ile de devam edecek. Ayanis Kalesi 25 yıllık bir kazı geçmişine sahip. Bu 25 yıllık bir geçmişe rağmen kalemiz ne yazık ki çok az bir kısmı gün ışığına çıkarılmış. Kale kazıları oldukça zor. Çok büyük iş gücü gerektirir, büyük miktarlarda ödenek gerektirir. Ne yazık ki koşulların gereği biz bunların hepsine sahip durumda değiliz. Bu sene sınırlı sayıda işçi ile çalışmak zorunda kaldık. Öğrencilerimiz çok büyük fedakarlık göstererek burada emek sarf ettiler. Kazı çalışmalarımızı bu sene 3 temel alanda yürüttük. Bunların büyük bir kısmı sur alanlarında oluştu. Ayanis Kalesi’nin ve Urartu kültürünün en önemli yapı grubunu oluşturan haldi tapınağında çalışmalarımızı sürdürdük. Surlarda çok önemli sonuçlar elde ettik. Batı ve kuzey sura dahil bilgiler elde ettik. Onun dışında tapınak alanında eksik kalan bilgileri tamamlamaya başladık. Bu sene Urartu kültürü ile ilgili çok çarpıcı sonuçlara ulaştık. Bu sonuçlar her sene yaz aylarında yine bakanlığımız tarafından yapılan kazı ve araştırmaları sonuçları toplantısında bilim dünyasına sunulacak” dedi.
Bu sene Ayanis Kalesi’nde restorasyon koruma çalışmaları kapsamında da bir dizi çalışmaların yapıldığının ifade eden Işıklı, “Bu çalışmaların bir kısmını surda ve anıtsal kapıdaki çalışmalar oluşturmakta. Urartu mimarisinin esasının taş temel ve kerpiç mimari oluşturmakta. Özellikle açık havada kalan kerpiç mimarisinin korunması biz arkeologlar için sorun teşkil etmekte. O yüzden de biz elimizden geldiğince ve imkanlarımız dahilinde acil koruma gerektiren pasif koruma önlemleri çerçevesinde bir dizi çalışma yürütüyoruz” şeklinde konuştu.
Ayanis Kalesi, Urartu’nun son büyük Kralı II. Rusa tarafından inşa edilen bir kale olduğunu, kalenin inşaat tarihinin ise milattan önce 7. yüz yılın ortalarına denk geldiğini söyledi. Ellerindeki yazılı verilerin yanı sıra ağaç halka tarihleme yöntemi dedikleri yöntemin dental kronoljik yöntemi ile elde ettikleri tarihlemeleri, kalenin yaklaşık 20 ile 25 yıllık bir ömrü olduğunu gösterdiğini ifade eden Işıklı, “Kale kurulduktan 20 ile 25 yıl sonra büyük bir deprem ve bu depreme bağlı yangınla yıkılıyor. Kale çok anıtsal büyük görkemli kerpiç mimarinin mühürlenmesi sonucu günümüze kadar oldukça sağlam durumda gelebiliyor. Bugün kazdığımızda elde ettiğimiz mimari veriler ve bunun dışındaki buluntular, kalenin ne kadar iyi korunarak günümüze geldiğini göstermekte. Bunun da en canlı ve en güzel örneği Haldi tapınağı oluşturmakta” dedi.
“URARTULAR TAŞ MİMARİSİNDE BÜYÜK USTA”
Urartuların gerçekten dağlık bir bölgede yerleşim kurmayı ve mimari oluşturmayı gayet iyi başaran bir uygarlık olduğunu ifade eden Işıklı, “Nitekim günümüze kalmış olan görkemli kaleleri ve anıtsal yapıları bunu bize çok açık şekilde göstermekte. Urartular, taşı çok güzel bir şekilde işliyor. Taşla nerede ise oyuncak gibi oynayabiliyor. Muntazam bir taş işçiliği örnekleri var. Bizim kalede çok fazla örneği var. Özellikle güney sur dediğimiz bazaltla yapılmış anıtsal kapının da bundu sur kesimi muntazam bir işçiliğe sahip. Bu gün bile yapılması gerçekten kolay olmayan bir teknikle işlenmiş, çok pürüzsüz yüzeyleri olan taş blokları ile örülmüş bir sur tekniği görüyoruz. Onun dışında doğu ve batı surda bölgenin kireç taşından yapılmış kikrobik bloklardan oluşmuş anıtsal bir mimarisi var. Burada da ana kayanın muntazam bir şekilde işlendiğini ve ana kayaya oturtulan taş bloklarının yüzlerce yıla, hatta binlerde yıla dayandığını, büyük depremlere rağmen yerinde kaldığını görüyoruz. Nitekim son 2 yıl önce Van’daki büyük depremden sonra bölgede yaptığımız tespit çalışmalarında kalede çok büyük çaplı hasarın olmadığını, ama şu an içerisinde bulunduğumuz modern bina olarak tanımladığımız kazı evinin çok büyük ciddi tahribat aldığını gösterdi. Kalenin bu anlamda ve Urartu taş işçiliğinin ne kadar takdire şayan olduğunu bu son yaşadığımız deprem çok açık bir şekilde bize göstermekte” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Nevşehir Modifiyeli araç tutkunları buluştu Nevşehir’de düzenlenen etkinlikte, modifiyeli araç sahipleri ve tutkunları bir araya geldi. Farklı renk ve modellerde araçların sergilendiği etkinlikte birbirinden ilginç araçlar, özellikleriyle görücüye çıktı. Nevşehir’in Gülşehir ilçesinde düzenlenen ’1.Modifiye Fest’; modifiyeli araçlar festivali yaklaşık 750 araç ve sahipleri ile meraklılarını bir araya getirdi. Gülşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen etkinliğe, farklı kentlerden gelen sürücüler, birbirinden ilginç modifiyeli araçlarıyla katıldı. Oyuncaklarla süslenenlerin yanı sıra, ses sistemlerinin, görücüye çıktığı etkinliğe, gençler oynayarak renk kattı. Nevfest Dernek Başkanı Ekrem Varol yaptığı açıklamada, “Nevşehir’de güzel bir organizasyon yapmak için burada toplanıyoruz. Türkiye’nin birçok ilinden yaklaşık 700-800 aracımız geldi. Burada ayrıca 2 bin kişiye yakın yaya topluluğumuz var. Nevşehir’i ve Kapadokya’yı en güzel şekilde temsil etmeye çalışıyoruz” dedi. Amasya’dan festival için Nevşehir’e geldiklerini söyleyen Amasya Tunik Başkanı Talip Yeniçeri de; “Nevşehir’de düzenlenen bu festivale Türkiye’nin birçok ilinden gelerek destek veriyoruz. Amacımız modifiyeyi iyi bir şekilde tanıtmak” şeklinde konuştu. Yıllardır bu tür organizasyonlara katıldığını söyleyen Alparslan Uysal da Konya’dan ekip olarak geldiklerini söyledi. Festivalde yapılan desibel yarışlarında da Türkiye rekoru kırıldı. Festivale Mersin’den katılan Samet Topal’ın kullandığı araç 169.9 desibel ile yeni bir rekora imza atmış oldu. Festivalde ayrıca güzellik ve basıklık yarışmaları da düzenleniyor.
Ankara Bakan Uraloğlu: “Otoyol ile Ortadoğu’daki ticaret yolları Türkiye üzerinden bütün Avrupa’ya bağlanacak” Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, ‘Üç Deniz Girişimi’ kapsamında değerlendirmelerde bulunarak, “Via Carpatia Otoyolu ile Ortadoğu’daki ticaret yolları Türkiye Üzerinden bütün Avrupa’ya bağlanacak. Türkiye olarak Via Carpatia projesinin bir parçası olmaya ve her türlü işbirliğine hazırız” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, Orta ve Doğu Avrupa’da enerji, ulaştırma ve dijitalleşme alanlarındaki altyapı eksikliklerinin giderilmesini hedefiyle Baltık, Adriyatik ve Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerin başlattığı ‘Üç Deniz Girişimi’ ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bakan Uraloğlu, ‘Üç Deniz Girişimi’nin; enerji, ulaştırma ve telekomünikasyon sektörlerindeki altyapıyı birbirine bağlayarak Kuzey-Güney eksenindeki ülkeleri daha iyi entegre etmek amacıyla AB Üye Ülkeleri tarafından kurulduğunu söyledi. Bulgaristan’dan Türkiye’ye bağlanacak Üç Deniz Girişimi kapsamında inşa edilmesi planlanan ve Orta Koridor’a direk bağlantısı olması sebebiyle Türkiye’yi doğrudan ilgilendiren ‘Via Carpathia’ Otoyol Projesi’nin, Litvanya’nın Klaipeda Limanı’ndan başlayarak; Polonya, Slovakya, Macaristan, Romanya, Bulgaristan’dan sonra Selanik Limanı’na ve buradan da İstanbul’a uzanacağını ifade eden Uraloğlu, bu projenin ayrıca Türk firmalarının küresel pazardaki rekabet gücü ve üretim kalitesi düşünüldüğünde, ülkemiz için önemli bir ekonomik faaliyet ve fırsat alanı olabileceğini vurguladı. Toplam uzunluğu 712 kilometre Orta Koridor ve Kalkınma Yolu ile Türkiye’ye gelecek olan ya da Türkiye’de üretilen ürünlerin Baltık, Adriyatik, Ege ve Karadeniz’e komşu olan ülkelere doğrudan iletilmesini sağlayacak olan ‘Via Carpatia’ Otoyol Projesi’nin uluslararası taşımacılık faaliyetlerine büyük katkı sağlayacağını da kaydeden Bakan Uraloğlu, “Via Carpatia, Baltık, Ege, Karadeniz ve Adriyatik Denizleri arasında Kuzey-Güney ekseninde uzanan bir proje. Projenin Polonya’daki kısmı 2027’de tamamlanacak. Toplam uzunluğu ana güzergahın 712 km’sini oluşturuyor. Bugün itibariyle projenin 259,6 km’si tamamlandı. 280,8 km’si ise inşaat halinde, 171,6 km’si ise ihale ve hazırlık aşamasında” dedi. “Avrupa Birliği ile bağlantısallığımızın artırılmasını ve taşımacılık faaliyetlerimizin gelişmesine olumlu katkı sağlayacak” Bakan Uraloğlu, Via Carpatia Projesi’ne Belarus, Bulgaristan, Hırvatistan, Yunanistan, Macaristan, Litvanya, Polonya, Romanya, Slovakya, Ukrayna’nın ardından 2016 yılında II. Lancut Deklarasyonu ile Türkiye’nin de dahil olduğunu belirterek, “Baltık, Ege, Karadeniz ve Adriyatik Denizleri arasında Kuzey-Güney ekseninde uzanan Via Carpatia Otoyol projesinin ülkemizi de kapsayacak şekilde genişletilmesi Avrupa Birliği ile bağlantısallığımızın artırılmasının yanı sıra söz konusu rota üzerinde yer alan ülkeler ile taşımacılık faaliyetlerimizin gelişmesine olumlu katkı sağlayacak. Ayrıca müteahhitlik sektörümüzün de söz konusu proje üzerinde yer alan ülkelerin karayolu altyapısı inşa sürecine dahil edilmesi de ülkemiz için çok değerli” diye konuştu. “Proje Türkiye’nin uluslararası yeni ticaret koridorlarında yer almasını ve yakın coğrafyadaki ülkelerle işbirliği yapmasını sağlayacak” Türkiye’nin, bu ticaret koridorunun ve Avrupa’nın önemli bir parçası olacağını vurgulayan Uraloğlu, “Proje Türkiye’nin uluslararası yeni ticaret koridorlarında yer almasını ve yakın coğrafyadaki ülkelerle işbirliği yapmasını sağlayacak. Dünya’da geçmişteki İpek Yolu bugün de Modern İpek Yolu Doğu’dan Batı yönündeydi. Artık geldiğimiz noktada herkes bu pastadan pay almak istiyor. Bu proje doğu batı yönündeki koridorlardan ziyade kuzey güney yönlü bir proje. Via Carpatia Otoyolu ile Ortadoğu’daki ticaret yolları Türkiye üzerinden bütün Avrupa’ya bağlanmış olacak" dedi. “Proje, Litvanya’nın Klaipeda Limanı’ndan başlayan ve Bulgaristan’da Orta Koridor’a bağlanıyor” Baltık Denizi, Adriyatik Denizi ve Karadeniz’e komşu olan ülkelerin başlattığı projenin çok doğru bir proje olduğunun altını çizen Bakan Uraloğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Proje, Orta Koridor ve Kalkınma Yolu ile kesişen ve bu koridorları doğrudan güçlendirecek bir proje. Litvanya’nın Klaipeda Limanı’ndan başlayan ve Bulgaristan’da Orta Koridor’a bağlanan Via Carpatia Projesi girişim üyesi olmamamıza rağmen desteklediğimiz bir proje. Biz bu projenin bir parçası olmaya ve her türlü işbirliğine hazırız. Orta koridor bağlantısı ile her şartta bizim de olmamız gereken bir proje. Konumumuz itibarı ile bu coğrafyada bir koridor olacaksa eğer bu Türkiye’siz olmaz. Türkiye her açıdan istikrarlı ve güvenli bir liman.”
Erzincan A Milli Kadın Futbol Takımı, Azerbaycan maçı hazırlıklarını Erzincan’da sürdürüyor 2025 Avrupa Şampiyonası Elemeleri B Ligi 1. Grup’ta yer alan A Milli Kadın Futbol Takımı, Azerbaycan maçı öncesi Erzincan’da antrenmanlarını sürdürüyor. Maçın oynanacağı Erzincan 13 Şubat Şehir Stadı’nda, teknik direktör Necla Güngör Kıragası yönetiminde ısınma hareketleriyle başlayan idman, şut ve taktik çalışmayla sona erdi. Antrenmanı izleyen Erzincan Gençlik ve Spor İl Müdürü Volkan Burak Mumcu teknik ekip ve sporcularla bir süre sohbet edip başarı diledi. İdman öncesi gazetecilere açıklama yapan Kıragası, geldikleri günden itibaren vatandaşların yoğun ilgisiyle karşı karşıya kaldıklarını, bunun kendilerini çok mutlu ettiğini ifade etti. Tesislerin, standartların üzerinde olduğunu ifade eden Kıragası, "Azerbaycan maçı öncesi hazırlıklarımıza başladık. Şimdi taktiksel çalışmalarımıza geçmeye başladık. Eksik olan oyuncularımız tamamlanıyor. 28 Mayıs tarihinde artık tam kadro saha çıkmaya başlayacağız. Heyecanla ayın 31’indeki Azerbaycan maçını bekliyoruz" dedi. Milli futbolcu Birgül Sadıkoğlu ise, "Hazırlıklarımız çok iyi geçiyor, hepimiz çok motiveyiz. 2 maçı da alıp önümüze bakmak istiyoruz. Mutlaka taraftarlarımızı bekliyoruz. Çünkü onları arkamıza alıp bu sahadan galip ayrılmak istiyoruz. Taraftarlarımız gelsin, onlarla daha güçlüyüz. Daha motiveyiz ve burada taraftar rekoru kırmak istiyoruz" şeklinde konuştu. Antrenmanlara erken başladıklarını ve çok iyi hazırlandıklarını söyleyen kaleci Selda Akgöz, "Atmosfere, havaya, en önemlisi zemine alışıyoruz. Bundan sonrası 31 Mayıs tarihini bekliyoruz. Azerbaycan ile oynayacağımız maçta Erzincan halkına nasıl hazır olduğumuzu göstereceğiz" ifadelerini kullandı. Milli takım, Azerbaycan ile 31 Mayıs Cuma günü karşı karşıya gelecek.