YEREL HABERLER - 10 Şubat 2016 Çarşamba 11:07

Van'da İşbirliği Protokolü

A
A
A
Van'da İşbirliği Protokolü

Van Ticaret ve Sanayi Odası Genç Girişimciler Kurulu ile Yüzüncü Yıl Üniversitesi Teknokent A.Ş. yeni girişimcilerin ticari hayata atılması, inovatif projelerin geliştirilmesi ve Ar-Ge konusunda yapılacak projelerin hayata geçmesine yönelik destek sunmak amacıyla işbirliği protokolü imzaladı.
Genç Girişimciler Kurulu Başkanı E. Görsel Görmen; imzalanan bu protokolün kent için hayırlı olmasını dileyerek, işbirliğinin gençlerin ekonomide söz sahibi olması ve yeni projelerin hayat geçmesi noktasında fayda sağlayacağını kaydetti.
İşbirliği protokolünün kısa zamanda hayata geçecek projeler ve programlarla fark oluşturacağına değinen Teknokent Genel Müdürü Yrd. Doç. Dr. Necat Görentaş ise, genç girişimcilerin dinamik gücünün çok önemli olduğunu kaydederek, şubat ayının son haftası bir araya gelinerek kısa vadede birçok etkinlik planlayacaklarını ifade etti.
Teknokent Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Gedik de, özellikle kuluçka merkezinin önemini belirterek, benzer programlar ve üniversite bünyesinde birçok fırsatın gençlere imkânlar oluşturacağını kaydetti.
Protokol kapsamında mart ayının ilk haftasının Girişimcilik Haftası olması münasebetiyle ülke genelinde kendini kanıtlamış iş dünyası aktörlerinin Van’da gençlerle bir araya gelerek, gençlerin girişimciliğe özendirilmesi amacı ile bir program yapılması kararı alındı. Teknokent A.Ş. bünyesinde oluşturulan Kuluçka Merkezi ve Teknokent A.Ş.’nin genel tanıtımı ile ilgili de kısa zamanda Van TSO’da bir seminer düzenlenmesine kararı alındı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Evsizlerin sokakta kalmasına müsaade edilmiyor Gebze ilçesinde gidecek yeri bulunmayan evsiz vatandaş, barınma ve konaklama merkezine yerleştirilerek sıcak yuvaya kavuştu. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin en önemli sosyal sorumluluk projelerinden biri olan Barınma ve Konaklama Merkezi, sokakta kalan evsizlere sahip çıkıyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın, “Kocaeli’de kimse aç ve açıkta kalmayacak” talimatını büyük bir hassasiyetle yerine getiren Zabıta Dairesi Başkanlığı ekipleri, devriye sırasında rastlanılan veya gelen ihbarlar üzerine yerleri tespit edilen evsiz vatandaşları Barınma ve Konaklama Merkezi’ne götürüyor. Sıcak bir yuvaya hasret kalan vatandaşların ihtiyacını Barınma ve Konaklama Merkezleri ile sağlayan büyükşehir belediyesi, bu bağlamda Gebze’de evsiz bir vatandaşa sahip çıktı. Gebze Bölgesi Zabıta Amirliği ekipleri, gidecek yeri bulunmadığını tespit ettiği vatandaşı ekip aracıyla Gebze Mevlana Mahallesi’nde bulunan Barınma ve Konaklama Merkezi’ne götürdü. Sıcak yuvaya kavuşturulan evsiz vatandaş, kendisine sahip çıkan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti. İzmit ve Gebze’de faaliyet gösteren Barınma ve Konaklama Merkezleri yılın 12 ayında kapılarını evsiz vatandaşlara açıyor. Yatak, masa, dolap, battaniye gibi temel ihtiyaç malzemelerinin bulunduğu odalarda, banyo için 24 saat sıcak su imkânı sağlanıyor. Evsiz vatandaşlara 3 öğün sıcak yemeğin yanında temizlik ve sağlık hizmetleriyle ihtiyaç halinde psikolojik destek de sağlanıyor.
Elazığ Keban Baraj Gölünde bir ilk: Su üzerinde 9 saatte 200 kilometre yol yaptılar Elazığ’da iki gezgin Fırat Nehri üzerinde yer alan Türkiye’nin en büyük baraj gölü olan aynı zamanda sulama, elektrik üretimi ve turizm gibi alanlarda önemli bir role sahip olan Keban Baraj Gölü üzerinde 9 saatte yaklaşık 200 kilometre seyahat ederek hem tarihi yapıları ve su üzerinde ve çevresindeki yaban hayatını görüntüledi hem de Elazığ ve çevresi için ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan önemli olan göl üzerindeki dikkat çekti. Elazığ’da araştırmacı yazar Aygün Çam ve su sporları ile ilgilenen gezgin Vahit Dartay, Keban Baraj Gölünün potansiyelini göstermek amacıyla Elazığ’ın Palu ilçesinden Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde tekne ile su üzerinde yolculuk yaptı. Palu’nun Baltaşı köyünden başlayan yolculuk yaklaşık 200 kilometre ile 9 saat sürdü. Baraj Gölünün başta Elazığ olmak üzere çevre iller için özellikle ekonomik ve turizm açıdan önemine dikkat çekmek isteyen gezginler, sırasıyla Baltaşı, İçme köyü, Yurtbaşı ve oradan da Tunceli’nin Pertek ve Çemişgezek ilçe sınırlarından su üzerinde yolculuk etti. Seyahat süresi boyunca dağ keçileri, keklik ve yılkı atları gibi birçok yaban hayatını görüntüleyen gezginler, Elazığ’ın Palu ilçesinde sabah saat 09.00’da başlattıkları yolculuklarını Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde sonlandırdı. Bu seyahat ile daha önce hiç gidilmemiş tarihi yapılar olan başta Rabat Kilisesi ve batık köyler olmak üzere birçok alan da görüntülendi. ’’9 saat süren yolculuğumuz boyunca su üzerinde 180 kilometre yol kat ettik’’ Hayatının en özel yolculuklarından birini gerçekleştirdiğini dile getiren Çam, ’’Farkındalık oluşturmak için Palu ilçe merkezinden başlayan Keban Baraj Gölü, gezimiz, Palu Baltaşı köyünden başladık ve Kemaliye ilçe sınırlarına kadar geldik. Yaklaşık 9 saat süren yolculuğumuz boyunca su üzerinde 180 kilometre yol kat ettik. Bizler, Keban Baraj Gölü üzerinde yolculuk yapan en uzun yolculuğu gerçekleştirdik. Bu yolculuk esnasında birçok zorluklarla karşılaştık. Çok meşakkatli bir yol olmasına rağmen inanılmaz bir coğrafya ile karşılaştık. Dağ keçileri, yılkı atları, ayılar, türlü kuşlar, balık türleri ve tarihi yapılar gibi birçok yapıyı da gördük. Bunu gerçekleştirmemizdeki amaç ise özellikle Elazığ’ın sahip olduğu Keban Baraj Gölü ve üzerindeki potansiyelinin ne kadar yüksek olduğunu bundan mütevellit potansiyeli olan baraj gölünün üzerinde su sporlarının da bir o kadar eksik olduğuna dikkat çekmek istedik” dedi. Su sporları ile uğraşan aynı zamanda gezgin olan tekne kaptanı Vahit Dartay ise ’’9 saattir suyun üzerindeyiz. Çok yandık ve hava da kararmak üzere. Bu kadar büyük bir su havzasının olduğu alanda su sporlarının yapılmaması ve bu suyun değerlendirilmemesi bizleri üzüyor. Bunu da gündeme getirmek için bir yolculuk gerçekleştirdik. Daha güzel yerleri gezip görmek ümidiyle görüşmek üzere” diye konuştu.
Erzurum Bu müzede 250 bin böcek ve 20 bin kurutulmuş bitki örneği sergileniyor Atatürk Üniversitesi’nde kurulan Biyoçeşitlilik Bilim Müzesi’nde, yaklaşık 60 yılda toplanan 250 bin böcek örneği, 20 bin kurutulmuş bitki çeşidi bulunuyor. Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, üniversitede yapılması planlanan çalışmaları değerlendirmek ve gündem maddelerini görüşmek üzere rutin olarak gerçekleştirdikleri Senato ve Yönetim Kurulu Toplantısının bu haftaki oturumunu, Biyoçeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezimizde gerçekleştirdiklerini ifade ederek, “Toplantı öncesinde ise Biyoçeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezimiz bünyesinde kurulan ve yaklaşık bir yıldır misafir kabul eden Biyoçeşitlilik Bilim Müzemizin resmi açılışını yönetim ekibimiz, senato ile yönetim kurulu üyelerimiz ile birlikte yaptık. Doğu Anadolu başta olmak üzere Türkiye’den ve dünyanın dört bir yanından 60 yılda toplanan 250 bin birey, 10 bin türden oluşan ve özenle muhafaza edilen koleksiyonumuzu ziyaret etmeye tüm vatandaşlarımızı yanlarına minik yavrularımızı da alarak bekliyoruz.” şeklinde konuştu. “Aynı zamanda araştırma merkezi” Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, "Uluslararası iş birliğiyle ülkemize ait bilimsel materyalleri, Atatürk Üniversitesinin sahip olduğu koleksiyonlarla bir araya getirerek merkezimizi hayata geçirdik. Göreve geldiğim ilk günden itibaren kurulması yönünde yoğun bir gayret gösterdiğimiz bu merkezin bugün geldiği nokta bizler için gurur vesilesine dönüştü. Türkiye’de alanında bir ilk olan müzede aynı zamanda araştırma merkezi de bulunuyor. Müzede binlerce numune var. Burada bölgemiz ve ülkemiz için hayırlı çalışmalar olacaktır" dedi.
Ağrı Ağrı İl Müftüsü Şafak: “İsrail bir avuç Müslümana karşı zulmediyor” Ağrı İl Müftüsü Necati Şafak, Gazze’de yaşanan soykırım nedeniyle, İsrail’i güçlü kılan süper güçler değil Müslümanların duyarsızlığıdır, açıklamalarında bulundu. Gazze’de yaşanan zulümden dolayı üzüntüsünü dile getiren Ağrı İl Müftüsü Şafak, " İsrail 7 milyon yahudi nüfusa sahip. Halbuki müslümanlar 2 milyar nüfusa sahip. Bugün müslümanlar tükürseler İsrail’i tükürüğünde boğar" ifadelerini kullandı. Müftü Şafak, “Gazze’de ki müslüman kardeşlerimiz zulüm altındadır. Şu zamanlarda da bu zulüm o kadar artmıştır ki artık insanlar açlıktan, susuzluktan, sefaletten ölmeye hastalıktan ölmeye başlamışlar. Bundan dolayı biz oradaki kardeşlerimizin üzüntüsünü sıkıntısını paylaşıyoruz. Onlara gerekli desteği, yardımı zulmü durduracak desteği sağlayamamanın da üzüntüsü içerisindeyiz. Ama bu acıyı hissediyor olmak ondan sonra en azından duamız da destek olmak da önemli bir destektir bizim açımızdan. Şu mübarek günlerde duaların kabul edildiği mübarek zamanlarda duamız, yalvarışımız, yakarışımız Gazze’deki kardeşlerimiz için. İsrail zulmünü durdursun az olmalarına rağmen dünyanın en süper güç diye ifade edilen Amerika’sından, İngiltere’sinden ve en iyi donanımlı silahlarla bir avuç müslümana karşı zulmeden İsrail’i de Rabbim kahrı perişan eylesin duamız budur” dedi.