YEREL HABERLER - 24 Nisan 2017 Pazartesi 12:45

Uzmanlardan öğrencilere TEOG tavsiyeleri

A
A
A
Uzmanlardan öğrencilere TEOG tavsiyeleri

Van’daki eğitim uzmanları, 26-27 Nisan tarihlerinde yapılacak olan Temel Öğretimden Orta Öğretime Geçiş (TEOG) sınavına iki gün kalması nedeniyle öğrencilerin artık ders çalışmamaları gerektiğine vurgu yaptılar.

Van’daki eğitim uzmanları, 26-27 Nisan tarihlerinde yapılacak olan Temel Öğretimden Orta Öğretime Geçiş (TEOG) sınavına iki gün kalması nedeniyle öğrencilerin artık ders çalışmamaları gerektiğine vurgu yaptılar.


Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından 26-27 Nisan’da düzenlenecek olan ikinci dönem TEOG sınavına iki gün kalırken, uzmanlar öğrencilere son iki günü dinlenerek geçirmeleri tavsiyelerinde bulundular. Öğrencilerin sınav sırasında kaygılarını azaltacak önerilerde bulunan uzmanlar, ebeveynleri de çocuklarının kişiliklerini sınavla değerlendirmemeleri konusunda uyarıyor. Özellikle ailelerin sınav başarısı ile ilgili yanlış tutumundan dolayı öğrencilerin sınav kaygısı yaşadığını ve panik halinde sağlıklı düşünemeyen çocukların, bildiklerini unuttuğunu belirten uzmanlar, bu sebeple başarısız olma oranının yükseldiğini belirtiyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Aras Eğitim Kurumları Müdürü Veysel Aras, “Son iki gün kesinlikle öğrencilerin ders çalışmaması, derslerden uzak kalmaları gerekiyor. Çünkü son iki gün ders çalışmalarının onlar için faydası olmadığı gibi, bilgilerinin bulanmasına da neden olabilir. Bu yüzden öğrencilerin son iki günü bol bol gezmeleri ve sosyal etkinliklerde bulunmaları onlar için daha sağlıklı ve bilinçli olacaktır. Ailelerin de bu konuda baskı yapmamaları, çocuklarına destek olmaları temennimizdir” dedi.


Sınav günü yapılan en büyük hatalardan birinin de aşırı şeker veya şekerli gıdalar yemek olduğunu söyleyen Aras, “Tam tahıllı ekmek, süt, haşlanmış yumurta, peynir, domates, salatalık ve eğer sindirim probleminde bir sorun yoksa havuçla oluşturulan bir kahvaltı menüsü kan şekerini dengeleyecek, uyku halinin önüne geçecek ve açlık hissi uyandırmayarak dikkat süresini uzatacaktır. İçecekte alternatif olarak meyve suyu tüketilmesi, şeker oranının dengelenmesine katkı sağlayacaktır. Sınava giren adayların yaptığı en büyük hata, sınava girmeden hemen önce ya da sınav esnasında yüklü miktarda şeker içeren çikolata, şeker ve şekerlemeleri tüketmeleridir. Bu yiyeceklerde bulunan şekerler, basit karbonhidrat sağladığından kan şekerinde ani yükselme ve düşüşlere neden olurlar. Kan şekerinde oluşabilecek hızlı düşüş ise uyku hali, dikkat dağınıklığı, konsantrasyon bozulması ve acıkma hissi gibi sorunlara yol açabilir. Erken acıkma durumuna karşın süt, fındık, fıstık, ceviz, muz gibi yiyecekler tüketilebilir” ifadelerini kullandı.


Sınav esnasında kaygılanan öğrencilere tavsiyelerde bulunan Aras, “Duvar, resim, saat ya da tahta gibi objelere odaklanıp, ‘Bu sınavda başarılı olacağım’ gibi olumlu cümleler kullanın. Olumlu ve sakin olmak sınav açısından çok önemli. Sınav kağıdının tümünü okuyun, tekrar okuyun ve kolayca yapabileceğiniz soruları işaretleyin. Soruların doğru anlaşıldığından emin olacak şekilde okuyun ve istediğiniz birinden cevaplamaya başlayın. Yanıtlayabileceğiniz soruların sırasını belirleyin. Kendinizi en güvenli hissettiğiniz soruyla başlayın, zamanı nasıl planlayabileceğini düşünün ve bu plana uyun. Soruları yanıtlarken plan dışında bir başka soru ile ilgili yanıt aklınıza gelirse hemen bir başka kağıda kısaca not alın, ancak o soruyla ilgili düşünmeye devam etmeyerek, kaldığınız yerden devam edin. 5-10 dakikalık bir ara, sınavın geri kalanını panik içinde geçirmekten çok daha iyidir” şeklinde konuştu.


Açıklamalarında ebeveynlere çocuklarını sorgulamadan yaklaşmalarını ve başkalarıyla kıyaslamamalarını öneren Aras, yasaklamak yerine kısıtlamanın, beklenti içine girmek yerine güvenmenin daha doğru bir yaklaşım olacağını sözlerine ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale SOLOTÜRK pilotlarından Alan Başkanı Kaşdemir’e, Şehitler Abidesi yakınında havada çekilmiş imzalı fotoğraf Çanakkale’de 3 gün boyunca gösteri uçuşu gerçekleştirerek, vatandaşlara unutulmaz anlar yaşatan SOLOTÜRK ekibi, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir’i ziyaret etti. SOLOTÜRK Pilotları Binbaşı Murat Bakıcı ve Binbaşı Yasin Dikkule, Alan Başkanı Kaşdemir’e, imzaladıkları Şehitler Abidesi yakınında havada çekilmiş olan fotoğrafı takdim etti. Çanakkale’de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 24-25 Nisan Kara Savaşları’nın 109’uncu yıl dönümü anma törenleri programları kapsamında, Çanakkale ve Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadası’ndaki Şehitler Abidesi’nde gösteri uçuşu gerçekleştirerek, Çanakkale halkına ve Türkiye’nin dört bir noktasından kente ve Tarihi Yarımadaya gelen ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatan SOLOTÜRK ekibi, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir’i ziyaret etti. SOLOTÜRK Pilotları Binbaşı Murat Bakıcı ve Binbaşı Yasin Dikkule, Alan Başkanı Kaşdemir’e, imzaladıkları Şehitler Abidesi yakınında havada çekilmiş olan fotoğrafı takdim etti. Başkan Kaşdemir, SOLOTÜRK ekibine teşekkür etti. Ziyarete ait fotoğrafları sosyal medya hesabından paylaşan Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, “Gökyüzünün Kartalları SOLOTÜRK ekibi ziyaretimize geldiler. 3 gün boyunca Çanakkale olarak bizlere gurur ve heyecan dolu zamanlar yaşattılar. Şehitler Abidesi yakınında havada çekilmiş olan fotoğrafı imzalayıp bize takdim etmelerine çok sevindim ve hemen başucuma koydum. Yine görüşeceğiz ve onları Çanakkale’de misafir edeceğiz. Onlar da Çanakkale’de uçmaktan çok keyif almışlar. İyi ki varlar” ifadelerini kullandı.
İstanbul Sevil Becan: "Bizler bir oldukça Fenerbahçe’mizi kimse yenemez" Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkan Adayı Sevil Becan, "Bugün burada kim seçilirse seçilsin, hep birlikte sizlerin karşısına çıkıp birlikte seçilen adayı kutlayalım. Bizler bir oldukça Fenerbahçe’mizi kimse yenemez. Biz umutluyuz ve diyoruz ki; geleceğin Fenerbahçe’si, geleceğin Yüksek Divan Kurulu için, barış ve beraberlik için desteklerinizi ve oylarınızı bekliyoruz" dedi. Fenerbahçe Seçimli Yüksek Divan Kurulu Toplantısı, Fenerbahçe Spor Kulübü Faruk Ilgaz Tesisleri’nde yapılıyor. Toplantıda konuşma yapan Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkan Adayı Sevil Becan, "Bugün Fenerbahçe’mize 3 yıl boyunca hizmet edecek olan Yüksek Divan Kurulu başkanlığı heyetini seçmek üzere toplandık. Sizlerle burada tekrar buluşmak, görüşmek çok güzel. Kulübümüz tüzüğünde Yüksek Divan Kurulu’nun temel görevi danışma kurulu olarak tanımlanmıştır. 25 yıllık, çeyrek asırlık spor kulübü kongre üyeliğinin sonrasında oluşan bu kurul aslında bir akil insanlar kuruludur. İletişimin ne kadar önemli olduğunu çok iyi bilen bir kişi olarak, yüksek divan kurulunun da üye ilişkilerinin de ekibinin olması gerektiğini düşünüyorum. Her üyenin fikrine saygı gösteren, dayanışma içerisinde çalışan ekip olacağız. Bu kapsamda üyeleri dinleyecek, talep ve üyeleri toplayacağız. Yüksek Divan Kurulu’nun stratejik planını uygulayacağız ve kademelerle hayata geçireceğiz. Bugün burada kim seçilirse seçilsin, sizlerin karşısına çıkıp hep birlikte seçilen adayı kutlayalım. Bizler bir oldukça Fenerbahçe’mizi kimse yenemez. Biz umutluyuz ve diyoruz ki; geleceğin Fenerbahçe’si, geleceğin Yüksek Divan Kurulu için, barış ve beraberlik için desteklerinizi ve oylarınızı bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
Muğla Başkan Aras Muhtarları tek çatı altında buluşturdu Muğla’da iki ayrı çatı altında faaliyet gösteren Muhtarlar Federasyonu Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıda Başkan Aras’ın girişimleri ile tek çatı altında toplanma kararı aldı. Muğla İli Muhtarlar Federasyonu Başkanı Hayretten Akay ve Muğla Muhtarlar Federasyonu Başkanı Kadir Gümüş’ün başkanlığını yürüttüğü iki federasyon gerçekleştirilen toplantıda Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın girişimi ile tek çatı altında toplanma kararı verdi. Muhtarların yerel yönetimler ile vatandaş arasında en önemli köprü olduğunu belirten Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, vatandaşa verilecek hizmetlerin tek elden yürütülmesinin Muhtarların tek çatı altında hizmet vermesi ile daha da artacağını belirtti. Yapılan görüşmeler sonunda Muhtarların Muğla Muhtarlar Federasyonu çatısı altında birleşilmesine karar verilirken, Muğla Muhtarlar Federasyonu Başkanı Kadir Gümüş’ün 31 Mart seçimlerinde Kozağaç Mahallesinde tekrar Muhtar seçilmemesi nedeniyle önümüzdeki süreçte yapılacak seçimli olağanüstü genel kurulda yeni başkanın seçilecek. Muğla İl Muhtarlar Federasyonu Başkanı Hayretten Akay, “Muğla Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Aras ev sahipliğinde 13 ilçemizin Muhtarlar Derneği Başkanı ve iki Federasyon Başkanının katıldığı toplantıda Muhtarların sorunları konuşulurken, iki ayrı federasyonunun tek çatı altında birleşmesi gündeme geldi. Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Aras’ın bu önerisi yapılan oylamada birleşme kararı çıktı. Önümüzdeki üç ay içinde olağanüstü seçimli genel kurulda yeni başkan seçilecek. Tek çatı altında toplanmamız biz muhtarların sorunlarının hem yerelde hem genel genelde elimizi daha da güçlendireceğine inanıyorum. Hayırlı olsun” dedi.
Samsun Bu proje üzüm çeşitlerini eksi 35 dereceye kadar dayanıklı hale getirecek SAMSUN (İHA) – Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Köse tarafından yürütülen proje ile üzüm çeşitleri eksi 35 dereceye kadar dayanıklı hale getirilecek. Köse, “Üzümlerin ülkemizde Erzurum, Kars, Ardahan gibi sert kış soğuklarının olduğu iklimlerde dahi yetişebilmesini hedefliyoruz” dedi. OMÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Bağ Yetiştiriciliği ve Islahı Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Doç. Dr. Bülent Köse’den alınan bilgilere göre, "vitis vinifera L." türüne giren kültür asması çeşitlerinin büyük çoğunluğu kış soğuklarına karşı hassas olması ve bunların soğuk-karasal iklimlerde yetiştiriciliği önemli bir sorun olarak görülüyor. Avrupa asmaları olarak bilinen vitis vinifera çeşitlerinde asma gözleri dönem ve çeşitlere bağlı olarak eksi 15 derece ile eksi 25 derecenin derecenin altındaki düşük sıcaklarda don zararına uğrayabiliyor. Aşırı kış soğuklarının hakim olduğu iç veya doğu bölgelerimizde asma sürgünlerinin toprağın veya karın altında gömülmeleri ile yapılan yetiştiricilik hem zahmetli hem de masraflı bir uygulama oluyor. Geliştirilen bu proje ile üzüm çeşitlerinin eksi 35 dereceye kadar dayanılmasını hedefleniyor. Böylece hem ekonomik kayıpların hem de bazı bölgelerde üzüm yetiştirilmesinin önü açılmış olacak. "Büyük oranda başarı sağladık" Proje hakkında bilgi veren Doç. Dr. Bülent Köse, "Kış soğuklarına dayanıklı üzüm çeşitlerinin geliştirilmesi projesi yapıyoruz. İlkbahar geç tonlarından etkilenmeyecek geç uyanan üzüm çeşitlerini geliştirilmesini hedefliyoruz. Çekirdekli veya çekirdeksiz, beyaz ya da renkli üzüm çeşitlerinin geliştirilmesi yönünde üniversitemiz tarafında desteklenen proje ile yürütmekte olduğumu bir çalışmadır. Kültür asması en çok eksi 25 dereceye kadar dayanımı olan bir türdür. Ülkemizde iç ve doğu bölgelerimizde kış sıcaklıklarının eksi 30 derecelere kadar düştüğünü görüyoruz. Bu da yıllık sürgünler üzerindeki gözlerin donmasına ya da verim kayıplarına neden oluyor. Burada yaptığımız çalışmada 2 farklı soğuğa dayanıklı üzüm çeşidinden aldığımız polenlerle Karadeniz Bölgesi’nde yetişen kokulu üzüm çeşitleri ile bazı sofralık üzüm çeşitlerini melezleyerek soğuğa dayanıklı üzüm çeşitleri geliştirmeyi amaçlıyoruz. Kullandığımız tozlayıcılar ise eksi 40 dereceye kadar dayanıklı olan Kuzey Amerika orjinli üzüm çeşitlerinden elde edilen polenlerdir. Melezleme yoluyla elde ettiğimiz üzüm çekirdeklerini çimlendirerek, bu bitkilerde dona dayanım testi yapıyoruz. Bu sene laboratuvar ortamında yaptığımız dona dayanım testlerinden olumlu sonuçlar aldık. Eksi 30 derece ve üzerinde dayanımı olan genotipler belirledik. Bu çalışma uzun soluklu bir çalışma olacak. Elde ettiğimiz genotiplerin ülkemizde Erzurum, Kars, Ardahan gibi iklimlerde dahi yetişebilmesini hedefliyoruz" dedi. Yurdun iç bölgelerinde kışın sıcaklıkların zaman zaman eksi 30 derecelerin dahi altına kadar düştüğünü belirten Köse, "İklim değişikliği etkileri yıldan yıla daha fazla hissediliyor. 2021 yılı Şubat ayı içerisinde Bolu’da sıcaklığın eksi 30 derece olarak ölçülmesi, iklim değişikliğinin etkilerinin ilerleyen dönemlerde daha şiddetli hissedilebileceğini göstermektedir. Yürütmekte olduğumuz soğuğa dayanıklı üzüm çeşitlerinin geliştirilmesi projesi kapsamında Kuzey Amerika orjinli, eksi 40 dereceye kadar dayanımı yüksek vitis riparia kökenli üzüm çeşidine ait çiçek tozları kendi üzüm çeşitlerimiz ile melezlenmektedir. Elde edilen melez bitkilerden dona dayanımı yüksek olarak belirlenen adayların, ülkemizin Erzurum, Kars gibi çok soğuk iklimlerinde dahi yetişebilmesi hedeflenmektedir. Bağcılıkta yetiştiricilik aşamasında sıkça karşılaşılan sorunlardan bir diğer sorun da ilkbahar geç donlarıdır. Ülkemizde mart ayının sonu ile nisan ayının ilk haftasına denk gelen günlerde sık sık geç donlar meydana gelmektedir. Meyvecilikte olduğu gibi bağcılıkta da ilkbahar geç donları yetiştiriciler açısından önemli bir sorundur. Yürüttüğümüz bu projede aynı zamanda geç uyanan, ilkbahar don riski olan bölgelerde yetişebilecek çeşitlerin geliştirilmesi de hedeflenmektedir. Bu sayede ilkbahar geç donlarının meydana getirdiği ekonomik kayıpların azaltılmasına da katkı sağlanmış olacaktır" diye konuştu.