GENEL - 22 Kasım 2017 Çarşamba 16:31

Malkoç: “Arabuluculuk ile kamu denetçiliği birbirinden farklı kurumlar”

A
A
A
Malkoç: “Arabuluculuk ile kamu denetçiliği birbirinden farklı kurumlar”

Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, arabuluculuk ile kamu denetçiliğinin birbirinden farklı kurumlar olduğunu belirterek, arabuluculukta bireyler arasındaki ihtilafların çözülmeye çalışıldığını, Kamu Denetçiliği Kurumunun görev alanının ise bireylerle devlet arasındaki ihtilaflar olduğunu kaydetti.

Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, arabuluculuk ile kamu denetçiliğinin birbirinden farklı kurumlar olduğunu belirterek, arabuluculukta bireyler arasındaki ihtilafların çözülmeye çalışıldığını, Kamu Denetçiliği Kurumunun görev alanının ise bireylerle devlet arasındaki ihtilaflar olduğunu kaydetti.


Bir dizi ziyarette bulunmak ve bazı toplantılara katılmak üzere Van’a gelen Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, beraberindeki kamu denetçileri Arif Dülger, Celile Özlem Tunçak ve Hüseyin Yürük ile Van Ticaret ve Sanayi Odası (VANTSO) Başkanı Necdet Takva’yı ziyaret etti. VANTSO Başkanı Takva’ya kendilerini kabulünden dolayı teşekkür eden Kamu Başdenetçisi Malkoç, Van’ın, Türkiye’nin en önemli şehirlerinden birisi olduğunu vurguladı. Bölgedeki terör olayları sebebiyle hayvancılıkta zaman zaman azalmaların olduğunu ifade eden Malkoç, “Van hemen hatıra gelebilecek bir ildir. Çok güzel bir gölü, çok güzel tarım alanları ve ovaları var. Tarım ve hayvancılık yönünde eskiden de Türkiye’nin en önemli bölgesiydi. Özellikle hayvancılık fevkalade önemliydi. Tabi terör olayları sebebiyle zaman zaman azalmalar oldu. Ben inanıyorum ki terör meselesi sona erdiğinde, Van’ın dağları ve ovalarıyla 10 milyonun üzerinde küçükbaş hayvan beslenilebilir. Bu da Türkiye’nin et ihtiyacının önemli bir kısmı demektir. Van’ın hayvancılık açısından da zenginleşmesi demektir. Van’ın çok ciddi bir avantajı var. İran’a sınır, çok sayıda İranlı buraya geliyor. Bir ilin komşu bir sınır olmasının avantaj ve nimetleri yaşamaya başladı Van. Bu da önemli bir şeydir. Geriye kalan turistleri Vanlıların ağırlaması ve ilgi göstermesidir” dedi.



“Van, çevredeki bütün illerin cazibe merkezi niteliğindedir”


Van’daki tarım, hayvancılık ve turizmi iyi değerlendirmek gerektiğini ifade eden Malkoç, “Özellikle yeni uygulamalarda bu bölgelere imkan tanınması, umut ediyorum ki terörün de gerilemesiyle birlikte var olan sanayiyi daha da geliştirecek. Van’da yetişip de İstanbul, Ankara ve İzmir’e gitmiş olanlar dönüp buraya bakıp, yatırım yapsalar işsizlikte epey bir mesafe alınır. Bir ilde tarım, hayvancılık, turizm ve buna bir de sanayi ilave edildiğinde, o il için büyük bir nimettir. Van, çevredeki bütün illerin cazibe merkezi niteliğindedir. Geriye kalıyor Van’da yaşayanların ve yöneticilerin bunu iyi kullanması, bu imkanları iyi değerlendirmesidir. Bu da başarılmayacak bir şey değildir. Van’ın diğer bir avantajı da, Türkiye’nin en geniş nüfusuna sahip olan illerden biridir. Bu iyi kullanılmasa, işsizlik demektir. Değerlendirilince de çok büyük bir imkan ve nimettir” diye konuştu.


Arabuluculuk ile kamu denetçiliğinin birbirinden farklı kurumlar olduğunu sözlerine ekleyen Malkoç, arabuluculukta bireyler arasındaki ihtilafların çözülmeye çalışıldığını, Kamu Denetçiliği Kurumunun görev alanının ise bireylerle devlet arasındaki ihtilaflar olduğunu kaydetti. Arabuluculuk müessesinin Türkiye’de yaygınlaşmaya başladığını söyleyen Malkoç, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Önce ‘isteyen gidebilir’ dendi. İş Kanununda doğan ihtilaflarda, ‘mahkemeye gitmeden önce zorunlu arabuluculuk’ dendi. Kamu Denetçiliği Kurumunun verdiği bir aile içi ihtilaflarla çocuğun yararını gözeterek verdiği bir tavsiye kararına da hem Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına, hem de Adalet Bakanlığına ‘aile arabuluculuğu çıkarın’ diye tavsiyelerde bulundu. Onun çalışmaları her iki bakanlık tarafından yürütülüyor, biz de destek oluyoruz.”


Heyeti ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren VANTSO Başkanı Necdet Takva ise, “Kamu denetçiliği mekanizmasına diğer bölgelerden çok daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde Kamu Başdenetçisini ve ekibini Van’da ağırlamaktan onur duyuyoruz. Türkiye için yeni bir kurum olduğunu biliyoruz. Fakat kökleri derinlere, özellikle Hz. Ömer döneminde çok daha etkin kullanılan bir mekanizmanın Türkiye’de de yeniden kültürel bağla birlikte oluşturulması sürecini yaşıyoruz” şeklinde konuştu.


Yapılan konuşmalardan sonra VANTSO Başkanı Takva, Malkoç’a plaket takdim etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmirli ‘Müslümcülerden’ Mustafa Keser’e tepki: “Özür bekliyoruz” Şarkıcı Mustafa Keser’in Müslüm Gürses ile ilgili söylediği sözlere İzmir’de ‘Müslümcülerden’ tepki geldi. Müslümcüler, “Mustafa Keser’den özür bekliyoruz” dedi. Sanatçı Mustafa Keser, yaptığı bir röportajda şarkıcı Orhan Gencebay ve Müslüm Gürses’e yönelik, “Orhan Gencebay iyi bir müzisyendir ama iyi bir ses sanatçısı değildir. Müslüm Gürses Türkiye’nin en lezzetli seslerinden biridir ama hayatımda dinlemedim çünkü kötü okuyor” ifadelerini kullanmıştı. Keser’in bu sözlerine İzmir’de ‘Müslümcüler’ tepki gösterdi. Bornova’da bulunan Müslüm Gürses Arşiv Evi’nde toplanan ‘Müslümcüler’ arasından kendisini ‘radikal Müslümcü’ olarak tanıtan Mehmet Kara, “Geçtiğimiz günlerde Mustafa Keser abimizin bir röportajına denk geldik. Bahsettiği kelimelerde Müslüm Baba için ‘kötü okuyor’, Orhan Gencebay için ‘müzisyenliğini sevmiyorum’ gibi yorumlarda bulunmuş. Biz buna üzüldük. Mustafa Keser’den öncelikle özür bekliyoruz. Müslüm Baba gibi bir sanatçı daha da gelmez” diye konuştu. “Müslüm camiası olarak özür bekliyoruz” 35 yıldır Müslüm Gürses’in müziklerini dinlediğini belirten Nuri Alptekin ise şöyle konuştu: “Müslüm Baba’nın arşiv evi ve müzesi var. Müslüm Baba’nın mumyası yapıldı. Müslüm Baba’nın burada milyonlarca evladı var. Onu sahipsiz bırakmayız. Lütfen ‘Müslüm camiası’ olarak bir özür bekliyoruz.” Müslüm Gürses’in ‘sadece müziklerime saygı duyun’ dediğini aktaran Mustafa Aldanoğlu, “Müslüm Baba, garibanların yanında olan bir insandı. Allah rahmet eylesin, yattığı yeri cennet etsin. Onun üstüne gelmiş geçmiş bir sanatçı daha tanımıyorum. Laflarıyla herkes kendinden sorumludur. Böyle iftiralar atılmaması gerekiyor. Her sanatçıya kendince saygı duyarım. Herkes yaptığından utanır” ifadelerine yer verdi.