GENEL - 15 Ağustos 2018 Çarşamba 16:03

Mahalle sakinlerinden DSİ’ye tepki

A
A
A
Mahalle sakinlerinden DSİ’ye tepki

Van’ın İpekyolu ilçesine bağlı Selimbey Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar, Devlet Su İşleri (DSİ) 17.

Van’ın İpekyolu ilçesine bağlı Selimbey Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar, Devlet Su İşleri (DSİ) 17. Bölge Müdürlüğü tarafından sulama kanalının kapatılmasına tepki gösterdi.


Selimbey Mahallesi’nde ikamet eden vatandaşlar, DSİ 17. Bölge Müdürlüğü tarafından yaz mevsimi ile birlikte sulama kanalının kapatıldığını ve bundan dolayı hiçbir şekilde bağ ve bahçelerini sulayamadıklarını iddia etti. Sulama kanalının kapatılması nedeniyle bağ, bahçe ve meyve ağaçlarının susuzluktan kuruduğunu dile getiren vatandaşlar, yetkililerden yardım istedi.


Yaşanan sıkıntının bir an evvel giderilmesi noktasında yetkililerden yardım isteyen Mahalle Muhtarı Hüsnü Avcı, “DSİ kanalının kapatılması nedeniyle vatandaşın meyve ağaçları, sebze ve bahçeleri şu anda kurumaya yüz tutmuş. Bu konuda mahalle halkı ile birlikte DSİ 17. Bölge Müdürlüğü yetkilileri ile görüştük. Bize, Selimbey Mahallesi’nin sulama alanından çıkarıldığını ve protokolle Büyükşehir Belediyesine devrettiklerini belirttiler. Şamran Kanalı’na su bırakacaklarını, fakat sulamayı da, görevliyi de belediyenin vermesi gerektiğini söylediler. Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Kalkınma Daire Başkanlığına dilekçe verdim. Sabah belediye yetkilileri incelemeye geldi. İnceleme yaptıktan sonra kendilerine konu hakkında DSİ’den bilgi ve belge gelmediğini ve bu konuda yapabilecekleri bir şeylerinin olmadığını söylediler. Şu an da vatandaşlarımız mağdur. Bir an önce mahallemizin sulamaya açılmasını talep ediyoruz” dedi.



"Bağ ve bahçelerin hepsi susuzluktan kurumaya yüz tutmuş”


Yaz sezonundan itibaren kanalların kaynakla kapandığını ve sulamadan faydalanamadıklarını savunan Avcı, “Sulama kanalı kapatıldığında taşkın oluyor ve evlerine su giren vatandaşlar bu durumdan şikayetçi. Yapılması gereken buraya bu kanal ile ilgilenecek bir personelin gönderilmesidir” ifadelerini kullandı.


2 bin haneli mahallede yaklaşık 30 bin kişinin ikamet ettiğini de ifade eden Muhtar Avcı, “Mahallenin hepsi bağ ve bahçeden oluşuyor. Bu bağ ve bahçelerin hepsi susuzluktan şu anda kurumaya yüz tutmuş” diye konuştu.


Aylardır su sorunu ile karşı karşıya kaldıklarını dile getiren Murat İpek isimli mahalle sakini ise “DSİ’ye gidiyoruz, belediyeye yönlendiriyor. Belediyeye gidiyoruz ‘DSİ’den bize bilgi gelmemiş’ diyorlar. Bağ, bahçelerimiz aylardır susuzluktan kurudu. Bahçelerimiz ve bostanlarımızın yüzde 90’ı kurumuş durumda. Zaten mevsim itibariyle iki ay süresi var. Bu iki aylık süre içinde en azından bu su sorununun çözülmesini istiyoruz. Muhatap bir kurum bulamıyoruz. Herkes topu birbirine atıyor. Su gözümüzün önünde akıp gidiyor ve biz hiçbir şekilde faydalanamıyoruz. Ağaçlar, meyveler, bostanların hepsi kurudu. Yetkililerden çözüm bekliyoruz” dedi.



DSİ: "Sulama amaçlı kanallar vatandaşların duyarsızlığı neticesinde çöp deposu haline getirilmiştir"


DSİ 17. Bölge Müdürlüğü yetkilileri tarafından yapılan açıklamada ise “Bölge Müdürlüğümüz bünyesinde yer alan ve 1950 yılında idaremizce inşa edilerek işletmeye açılan Van sulamasının sulama alanında bulunan tarımsal alanlar ve sulama kanallarının şehir içinde kalan kısımları, inşa edildikleri tarihten sonra, kurumumuzun uygun görüşü ve bilgisi dışında ilgili belediyeler tarafından imara açıldığından yoğun yerleşim alanı içerisinde kalmıştır. Sulama amaçlı olan söz konusu kanallar, çevresinde ikamet eden vatandaşların duyarsızlığı ve kanallara menfi müdahaleleri neticesinde çöp deposu haline getirilmiştir. Bütün bunların sonucunda, sulama suyunun içinden akıtıldığı kanallar, maalesef çevre ve insan sağlığı açısından hiçte hoş olmayan görüntülere ve olumsuzluklara sebebiyet vermiştir. Bölge müdürlüğümüz iş makineleri ve personeli tarafından her yıl sulama sezonu öncesi ve sulama sezonu boyunca kanal temizlikleri yapılmaktadır. Ancak vatandaşlar tarafından kanallara atılan evsel atıklar nedeniyle bu kanallar kısa zamanda tekrar kirletilmekte ve sıcaklıkların artmasıyla birlikte şehrin görüntüsü ve özellikle kanalların çevresinde ikamet eden vatandaşların sağlığı açısından da arzu edilmeyen sıkıntılara yol açmaktadır. Ayrıca kanallara atılan çöp ve benzeri atıklar nedeniyle kanallarda meydana gelen taşkınlar sonucu birçok vatandaşın ev, depo ve iş yerleri zarar görmektedir” denildi.



"Van il merkezine göçler ve şehrin gelişmesine paralel artan yoğun yapılaşma neticesinde sulama alanları azalarak randımanlı sulama imkanı zorlaşmıştır"


Sulama alanı dışına çıkarılan alanlarla ilgili DSİ Genel Müdürlüğü ve DSİ Bölge Müdürlüğünün sulama faaliyetleri ile ilgili bir yükümlülük ve sorumluluğunun kalmadığının ifade edildiği açıklamada, “Son yıllarda çevreden Van il merkezine doğru yaşanan göçler ve şehrin gelişmesine paralel artan yoğun yapılaşma neticesinde; sulama alanları azalarak randımanlı sulama imkanı zorlaşmıştır. Bu sebeple sulama alanında bulunmakla birlikte yoğun yapılaşmadan dolayı suyun ulaştırılamadığı veya iletilmesinde ciddi sıkıntıların yaşandığı ve vatandaşlarımızın yoğun şikayetlerine konu olan sahaların sulama alanından çıkarılması son derece elzem bir durum haline gelmiştir. Yukarıda izah edilen nedenlerden dolayı DSİ Genel Müdürlük makamının yazıları ile vaziyet planında belirtilen alanlar, tarımsal sulama yapılacak alan dışına çıkarılmıştır. Ayrıca konu ile ilgili Van Valiliğine, Van Büyükşehir Belediye Başkanlığına, Edremit Kaymalığına, Edremit Belediye Başkanlığına, Tuşba Kaymakamlığa, Tuşba Belediye Başkanlığına, İpekliyolu Kaymakamlığına, İpekyolu Belediye Başkanlığına, Tarım ve Orman İl Müdürlüğüne ve Ziraat Odası Başkanlığına, 22 Mart 2018 tarihinde ‘İşlevini Kaybeden ve İptal Edilen Tesisler’ konulu yazımız ile bilgi verilmiştir. Bölge müdürlüğümüzün söz konusu yazısına istinaden Van Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı 18 Nisan 2018 tarihli yazıları ile tarımsal sulama yapılacak alan dışına çıkarılan sulama kanallarının fiziki durumuna ilişkin hangi işlemlerin yapılacağına dair bölge müdürlüğümüzden görüş istenmiş olup, 9 Mayıs 2018 tarihli yazımızda, ‘sulama kanalları vatandaş talepleri de göz önünde bulundurularak Van Büyükşehir Belediye Başkanlığınca sulama, yüzey suları deşarjı gibi durumlar için değerlendirilebilir’ diye görüş verilmiştir” ifadelerine yer verildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun ’Polen alerjisi’ uyarısı: Sabah ve öğlen saatlerine dikkat Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Aziz Uluışık, polen alerjisinin özellikle bahar aylarında havaların ısınmasıyla ortaya çıkan polenlerin tetiklediği mevsimsel bir alerji türü olduğunu belirterek, “Özellikle sabah erken ve öğlen saatlerinde dışarıya çıkmayalım. Spor ve yürüyüş faaliyetlerinde mümkünse kapalı alanları tercih edelim” dedi. Büyük Anadolu Hastaneleri Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Aziz Uluışık, polen alerjisi ve korunma yolları hakkında bilgi verdi. Uzm. Dr. Uluışık, "Polen alerjisi, özellikle bahar aylarında havaların ısınmasıyla ortaya çıkan polenlerin tetiklediği mevsimsel bir alerji türüdür. Polenler en sık görülen ev dışı alerjenlerdir. Polen alerjisi, vücudun bağışıklık sisteminin polenlere aşırı tepki vermesi sonucu ortaya çıkar. Bu tepki sonucunda kişilerde öksürük, burunda kaşıntı ve akıntı, gözlerde sulanma ve kaşıntı şikayetlerinde artış görülmektedir. Bunun sebebi bu mevsimlerde ağaçlardan, çimenlerden ve yabani otlardan salınan polenlerdir” diye konuştu. Bunlara dikkat Dikkat edilecek hususlarla ilgili bilgi veren Uluışık, “Polenler havada kilometrelerce asılı kalabilirler. Polenlerin en yoğun olduğu saatler sabah erken ve öğle saatleridir. Dışarıda bir aktevite planladığımızda bu saatleri göz önünde bulundurarak planlama yapılmasını öneriyoruz. Özellikle sabah erken saatlerde ve öğlen saatlerinde dışarıya çıkmayalım. Spor ve yürüyüş faaliyetlerinde mümkünse kapalı alanlar tercih edelim. Mutlaka dışarı çıkılması gerekiyorsa çeşitli koruyucu önlemler alınması gerekir. Gözlük kullanılabilir, şapka takılabilir. Uzun kollu ve bacaklı giysiler tercih edilebilir. Eve geldiğimizde üzerimizdeki kıyafetler değiştirilir ve duş alınması önerilir. Polenlerden korunmak için gerekli önlemleri alıp eğer şikayetlerinizde azalma yoksa hekiminize başvurarak anti alerji ilaçları kullanılarak şikayetlerinizi kontrol altına alabilirsiniz" şeklinde konuştu.
Yozgat ’Mantar ana’ iş başında: Evinin geçimini bahçesine kurduğu çadırda ürettiği mantarları satarak sağlıyor Sorgun Belediyesi’nin malzeme ve tohum desteğiyle istiridye mantarı üretimine başlayan 53 yaşındaki ev kadını Hatice Çetin, evinin geçimini bahçesine kurduğu çadırda ürettiği mantarları satarak sağlıyor. Yozgat’ın Sorgun ilçesi Güzelyurt Mahallesinde ikamet eden 53 yaşındaki Hatice Çetin, Balıkesirli bir arkadaşından istiridye mantarı yetiştiriciliğini öğrendi. Evinin bahçesinde mantar yetiştirmeye karar veren Çetin, bu talebini Sorgun Belediye Başkanı Mustafa Erkut Ekinci’ye iletti. Ekinci’den çadır, malzeme ve tohum desteği alan kadın girişimci Çetin, evinin bahçesine kurduğu 5 metrekarelik alanda 4 ay önce istiridye mantarı üretimine başladı. Kompost adı verilen 80 adet mantar üretim torbasıyla işe başlayan Çetin, ilk üretim de 100-150 kilogram arasında mantar elde etmeyi beklediğini söyledi. Bu işi severek yaptığını belirten Çetin, çadır ve tohum desteği verildiği takdirde alanını büyüterek mantar üretimini artırmak istediğini de ifade etti. Mahallesinde “mantar ana” olarak bilinen Çetin, bahçesinde ürettiği istiridye mantarıyla komşularının mantar ihtiyacını karşılarken sattığı mantarlardan elde ettiği gelirler ile de aile ekonomisine destek oluyor. “İlk etapta 100 kilogramın üzerinde mantar üretimi bekliyorum” İstiridye mantarı üretimine 4 ay önce başladığını söyleyen Hatice Çetin, “Bir senedir bu işi araştırıyordum, istiridye mantarı yetiştiriciliğine de ilgim de vardı. Sorgun Belediye Başkanımızdan gidip çadır istedim, o da bana çadır ve tohum desteğinde bulundu. Evimin bahçesinde 5 metrekare alanda mantar üretmeye başladım. Destek verildiği takdir de bu alanı büyütmek ve üretimi artırmak istiyorum. Bu işe yeni başladım 4 ay oldu, evimin geçimini buradan sağlamaya çalışacağım. Burada 80 torbaya yakın mantar üretim torbası var, ilk etapta buradan 100 kilogramın üzerinde üretim yapmayı düşünüyorum” dedi. “Mantarların bebek gibi bakımlarını yapıyorum” Mantar üretimini severek ve büyük bir titizlikle yaptığını da belirten Çetin, “Mantarın samanlarını dezenfekte ediyoruz, bir gün suyunu süzdürüyoruz. İkinci gün ekimini yapıyoruz. 25 gün kuluçka dönemi oluyor daha sonra hasada başlıyoruz ve aynı poşetten 3-4 kez verim elde ediyoruz. Bu mantarların bebek gibi bakımlarını yapıyorum. Ancak maliyetlerimiz kurtarmıyor, bu işi de imkansızlıklardan dolayı yapıyorum. İşimi severek yapıyorum, evde oturmaktansa bir şeyler üretmeyi seviyorum. Sorgun Belediye Başkanımız Erkut Ekinci’nin destekleriyle kurduk burayı onun sayesinde bu işe başladık, yoksa başlayamazdık. Kendisine de çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.