SAĞLIK - 12 Kasım 2019 Salı 14:13

Ankaralı sağlık çalışanı ameliyat için Van’ı seçti

A
A
A
Ankaralı sağlık çalışanı ameliyat için Van’ı seçti

Ankara’da sağlık sektöründe çalışan bir çocuk annesi Rabia Demir, kafa kaidesinin tabanına yerleşen glomus tümörünün ameliyatı için geldiği Lokman Hekim Van Hastanesinde geçirdiği başarılı operasyonla sağlığına kavuştu.

Ankara’da sağlık sektöründe çalışan bir çocuk annesi Rabia Demir, kafa kaidesinin tabanına yerleşen glomus tümörünün ameliyatı için geldiği Lokman Hekim Van Hastanesinde geçirdiği başarılı operasyonla sağlığına kavuştu.


Ankara’da yaşayan bir çocuk annesi 28 yaşındaki Rabia Demir’e 2 yıl önce glomus tümörü tanısı konuldu. Tedavisi için İstanbul ve Ankara gibi illerde birçok doktorla iletişime giren Demir, tümör ameliyatının yaklaşık 20 saat süreceği, çenenin kırılacağı, sesin zarar göreceği, felç olma riskinin yüksek olacağı gibi cevaplar almasından dolayı ameliyatları reddederek 2 yıl boyunca korku içinde yaşamını sürdürdü. Demir, 2 yılın sonunda yaşam kalitesini etkilemesi beklenen tümörden kurtulmak için Lokman Hekim Van Hastanesine gelme kararı aldı.


Burada 200’ün üzerinde glomus ameliyatı yaparak adından söz ettiren Kalp ve Damar Cerrahisi Prof. Dr. Halil Başel tarafından tetkikleri yapıldı. Yapılan tetkikler sonucunda Demir’in kafa kaidesinin tabanına yerleşen ‘glomus vagale’ denilen tümörünün ameliyatla alınması kararına varıldı. Prof. Dr. Başel, 4-5 ekiple 20 saat sürecek denilen ameliyatı, tek ekiple 28 dakikada başarılı bir operasyonla tamamladı. Ameliyatın ardından Demir’in hiçbir komplikasyon yaşanmadan sağlığına kavuşması ise ailesini sevince boğdu.


İHA muhabirine konuşan Lokman Hekim Van Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Prof. Dr. Halil Başel, kafa kaidesinin tabanına yerleşen riskli tümörü tek kişilik ekiple yapılan operasyonda, kısa sürede aldıklarını belirtti. Hastasının uzunca bir süredir glomus tümörüyle ilgili bir rahatsızlığının olduğunu ifade eden Prof. Dr. Başel, “Türkiye’de birçok merkeze gidip muayene olmuş. Bu tümör bizim bildiğimiz ‘glomus karotikum’ değil de ‘glomus vagale’ dediğimiz kafa kaidesinin tabanına yerleşen büyükçe bir tümördü. Bu tümörü çıkarmanın birçok riskleri de var ama kalmasının riskleri daha yüksektir. Hastamızın yaptığı görüşme sonuçlarında birçok yerden kendisine ciddi komplikasyonlardan, 20 saat süren ameliyatlar, 4-5 ekibin yapacağı bir ameliyattan bahsetmişler. Açıkçası vücudun birçok sinirinin buradan geçmesi sebebiyle ameliyat çok zor ve herkesin yapabileceği bir ameliyat değil. Bizler çok sayıda glomus tümörü ameliyatı yaptığımız için bir özgüven ve kendi geliştirdiğimiz teknikler var. Bu yöntemleri kullanarak ameliyatı çok kısa bir sürede ve tek ekiple yaptık” dedi.



“Bu ameliyatı dünyada en çok Van’da yaptık”


Glomus tümörü ameliyatlarının dünyada en çok Van’da yapıldığına dikkat çeken Başel, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Türkiye’nin her yerinde bize hasta geliyor. Ameliyat sonuçlarımız da çok iyidir. Rabia hastamızın da ameliyatı yarım saat sürdü, hiçbir komplikasyon gelişmedi ve yarın da taburcu olacak. İki gün önce ameliyat oldu 4. gününde de taburcu oluyor.”



“Öleceğimi de bilsem gidip Van’da ameliyat olacağım dedim”


İki yıl önce boynunda glomus tümörü olduğunu öğrendiğini dile getiren Rabia Demir isimli hasta ise, “Tümör riskli bir bölgede olduğu için daha sonra ciddi komplikasyonlara yol açacağını söylediler. Kafa kaideme, oradan geçen birçok sinire yakın ve şah damarın dalında içeri bir bölgede olduğu için ameliyatın çok riskli olduğunu söylediler. Birçok yere doktora gittim. Ameliyat olma kararı aldım ama vazgeçtim. Hatta buraya gelmeden önce de 18 hekimle Ankara’da bir hastanede ameliyat olacaktım. Dr. Halil Başel ile görüştüm, kendisine sonuçlarımı gönderdim. Hocamızın ilgisi çok hoşuma gitti. Aileme, burada ameliyat olmaktan vazgeçtim. Van’a gideceğim dedim. Bende sağlık sektöründe çalışıyorum. Duyan herkes, ‘Ankara ve İstanbul varken neden Van’a gidiyorsun’ dedi. Çevremdeki herkesten bu şekilde tepki aldım. Van için o kadar ikna oldum ki, öleceğimi de bilsem gidip Van’da ameliyat olacağım dedim. Dr. Halil Başel çok kısa bir sürede ameliyatımı gerçekleştirdi. En büyük komplikasyon ses telimdi, ama Allah’a şükür konuşabiliyorum. Çok iyiyim kendimi çok iyi hissediyorum, şu an hiçbir problemim yok. Hocama çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.



“Tümör 28 dakikada çıkarıldı”


Hasta Rabia Demir’in amcası din görevlisi Osman Demir de, şu ana kadar birçok merkeze gittiklerini ve kendi dalında çok popüler doktorlarla görüşmelerine rağmen hiçbir doktorun Prof. Dr. Halil Başel kadar kendilerine güven vermediğini söyledi. Gittikleri yerlerde; doktorların 4-5 ekiple ameliyatı gerçekleştireceği, ameliyatın da saatler alacağı, ameliyattan sonra büyük ihtimalle sesini kaybedeceği, yutma problemi, felç riskinin olacağı, hatta masada bile kalabileceği gibi cevaplar aldıklarını ifade eden Demir, “Hastamız, ‘tümör bana şu anlık zarar vermiyorsa çocuğumla biraz vakit geçireyim’ diye ameliyat olmayı erteledi. Hiç kimse Dr. Halil Başel gibi güven vermedi. Dr. Halil Başel, 20 saat denilen ameliyatı 28 dakika gibi kısa sürede yaptı ve tehlikeli bölgede olan tümörü çıkardı” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Vali Eldivan’dan kurum amirlerine talimat: "Hizmetlerde aksaklığa mahal verilmeyecek" Bayburt’ta İl İdare Şube Başkanları Toplantısı gerçekleştirildi. Vali Mustafa Eldivan başkanlığında düzenlenen toplantıda, kamu hizmetlerinin etkinliği ve kurumlar arası koordinasyon konuları masaya yatırıldı. Kurum amirlerinin, şube müdürlerinin katılımıyla yapılan toplantıda Vali Eldivan, kamu hizmetlerinin verimli, etkin ve vatandaş odaklı bir anlayışla yürütülmesinin temel öncelik olduğunu vurguladı. Eldivan, kamu kurum ve kuruluşlarının tam bir iş birliği ve koordinasyon içerisinde çalışmasının, hizmet kalitesini artıracağını ifade etti. Toplantı kapsamında, 2025 yılı içerisinde il genelinde yürütülen çalışmalar kapsamlı bir şekilde değerlendirildi. İl genelinde Sunulan hizmetlerin mevcut durumu, devam eden projelerdeki son aşamalar ve gelecek döneme ilişkin stratejik hedefler detaylıca ele alındı. "Hizmetlerde aksaklığa mahal verilmeyecek" Vali Eldivan, vatandaşlara sunulan hizmetlerin herhangi bir aksaklığa mahal verilmeden sürdürülmesi için gerekli tüm tedbirlerin alınması gerektiğini bildirdi. Genel iş ve işlemlerin titizlikle yürütülmesi konusunda kurum müdürlerine kesin talimat veren Eldivan, kamu disiplininin önemine dikkat çekti. Toplantı sonunda Vali Eldivan, 2025 yılı boyunca özveriyle görev yapan tüm kurum amirleri ve personele teşekkür ederek, yeni dönem çalışmalarında başarılar diledi.
Malatya Malatya’da ‘Terörsüz Türkiye" konferansı AK Parti Malatya Milletvekili ve Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Babacan, ‘Terörsüz Türkiye’ Konferansında yaptığı konuşmada, "Terörün Türkiye’ye yıllık maliyeti yaklaşık 140 milyar dolardır. Bu sorun sadece bir veya iki kişinin değil 86 milyonunun tamamının meselesidir, milletimizle birlikte, kimseyi dışlamadan ayrıştırmadan hep birlikte başaracağız. Biz çocukların ölmediği, silahların konuşmadığı bir Türkiye istiyoruz" şeklinde konuştu. Milletvekili Babacan konuşmasında, "Hiçbir siyasi kaygı duymadan, oy hesabı yapmadan, ‘yeter ki Türkiye kazansın, yeter ki milletimiz kazansın’ diyerek bu tarihi sorumluluğu üstlenen Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye şükranlarımı sunuyorum" dedi. Yeşilyurt Belediyesi ve Yeşilyurt Kent Konseyi tarafından düzenlenen ‘Terörsüz Türkiye’ Konferansı, Kongre ve Kültür Merkezinde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Konferansın açılış konuşmasını yapan Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, konferansın amacının, toplumsal farkındalığı artırmak ve terörün her türlüsüne karşı ortak bir duruş sergilemek olduğunu söyledi. Başkan Geçit, "Terörsüz Türkiye" hedefinin birlik ve beraberliğin, kardeşliğin ve güçlü demokrasinin hâkim olduğu bir Türkiye ideali olduğunu ifade ederken, " Terör; sadece can güvenliğimizi tehdit eden bir sorun değil, aynı zamanda toplumsal huzurumuzu, kardeşliğimizi ve ortak geleceğimizi hedef alan büyük bir tehdittir. Bu nedenle terörle mücadele, yalnızca güvenlik güçlerimizin değil; milletçe hepimizin ortak meselesidir. "Terörsüz Türkiye" hedefine ulaşmanın yolu ise, farklılıklarımızı zenginlik olarak gören, ortak değerler etrafında kenetlenen bir toplumsal bilinçten geçmektedir. "Terörsüz Türkiye" süreci, yüzyıllardır kangrene dönüşmüş önemli bir süreci ele alıyor. Bu sorun ülkemizin tüm enerjisini alan, ekonomik ve insan kaynaklarına darbe vuran bir sorundur. Bu ciddi sorunun kökten çözümlerle ortadan kalkması için sadece elini değil gövdesini de taşın altına koyan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye şükranlarımı sunuyorum. Sayın Babacan’da kurulan komisyonda çok önemli görevler üstlendi, hazırlanan raporların tüm süreçlerinde aktif bir şekilde yer aldı. Ülkemizin en ciddi sorununun çözümünde sorumluluk alması bizim için gurur vesilesidir" şeklinde konuştu. AK Parti Malatya Milletvekili ve Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Babacan ise, terörün toplumsal yapıya verdiği zararlar, demokratik kazanımlar, milli dayanışmanın önemi ve terörle mücadelede toplumsal farkındalığın rolü üzerinden önemli değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Abdurrahman Babacan, Türkiye’nin terörle mücadelesinde gelinen noktayı değerlendirerek, terörün yalnızca güvenlik boyutuyla değil; sosyal, kültürel ve demokratik boyutlarıyla da ele alınması gerektiğini vurguladı. Terörle mücadelede gelinen nokta, milli dayanışmanın önemi, kardeşlik ikliminin güçlendirilmesi ve demokratik kazanımlarımız üzerine konuşan Milletvekili Babacan, "Terörsüz bir Türkiye hedefi, sadece devletimizin değil, toplumun tüm kesimlerinin ortak sorumluluğudur. Milli birlik ve kardeşlik duygularımızı güçlendirdiğimiz ölçüde, terörün zemin bulması da imkânsız hale gelecektir" dedi. Milletvekili Babacan, demokrasi ve hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesinin, terörle mücadelenin en önemli unsurlarından biri olduğunu belirterek, "86 milyonunun tamamı olarak, Türk’üyle, Kürt’üyle, Arab’ıyla, Çerkeziyle, Laz’ıyla; Sünnisiyle, Alevisiyle, gayrimüslimiyle yıllardır terör belasından çok çektik, artık bu meseleyi hep birlikte hareket ederek, ülkemizin hem bugününü hem de yarınlarını düşünerek bitirmemiz gerekiyor. Bu mesele çözülmezse, yarın başka bir terör ve şiddet biçimiyle karşımıza çıkar. Ben buradan iki önemli lidere, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye şükranlarımı sunuyorum. 6 aylık süreçte gördüm ki inanılmaz bir samimiyetle, bu işin çözülmesi için uğraşıyorlar. Hiç bir siyasi kaygı olmadan, "oy kazanırım veya kaybederim" kaygısı taşımadan "yeter ki ülkemiz kazansın milletimiz kazansın yeter ki Türkiye kazansın" diye bu soruna bakan, bu uğurda her türlü fedakârlığı yapan, her türlü sorumluluğu üstlenen kararlı bir duruş sergiliyorlar. Gösterdikleri ufuk ve liderlikten dolayı şükranlarımı sunuyorum. Bu sorun sadece bir ve iki kişinin değil 86 milyonunun tamamının meselesidir, milletimizle birlikte, kimseyi dışlamadan ayrıştırmadan hep birlikte başaracağız" ifadelerini kullandı. "Terörsüz Türkiye’ vizyonunun devlet ve millet projesi olduğunu, Türkiye’nin birliğini, beraberliğini ve kardeşliğini isteyen herkesin bu süreçte aktif rol alması gerektiğine yürekten inandıklarını sözlerine ekleyen Milletvekili Babacan, terörün Türkiye’ye yıllık yaklaşık 140 milyar dolar maliyet oluşturduğunu, bu büyük mali kaybın Türkiye’nin ekonomik büyüme hamlelerine ciddi zararlar verdiğini, milli gelirin ise 5 trilyon dolar seviyesine ulaşabileceğini dile getirdi. Devletin bütün kurumlarının eşgüdüm içinde çalışmasıyla birlikte son yıllarda terör eylemlerinin ciddi biçimde gerileme olduğunun altını çizen Milletvekili Babacan, silahın ve şiddetin olduğu yerde hiçbir şeyin konuşulamayacağını, toplumun her kesiminin sorunlarının ortak irade, karşılıklı diyalog ve milli birlik ve dayanışma içerisinde çözülebileceğini hatırlattı. Milletvekili Babacan, konuşmasının sonunda konferansı düzenleyen Yeşilyurt Belediyesi ile Yeşilyurt Kent Konseyine teşekkürlerini sundu. Soru-cevap bölümüyle devam eden programda katılımcılar, terörle mücadele, toplumsal barış ve demokrasi konularında görüş ve düşüncelerini paylaşma imkânı buldu. Konferansı, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bentli, AK Parti İl Başkanı Ali Bakan, MHP İl Başkanı Gökhan Gök, Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın, AK Parti Yeşilyurt İlçe Başkanı Ramazan Yaylacı, AK Parti Battalgazi İlçe Başkanı Basri Kahveci, MHP Yeşilyurt İlçe Başkanı Süleyman Emre, MHP Battalgazi İlçe Başkanı İlhan İlhan, Malatya Hacı Bektaşı Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Başkanı Hasan Meşeli, Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, sivil toplum ve meslek örgütleri yetkilileri, mahalle muhtarları ve çok sayıda vatandaş takip etti.