POLİTİKA - 16 Ekim 2021 Cumartesi 13:42

Kadim Aşiretler’den ‘birlikte hareket edelim’ çağrısı

A
A
A
Kadim Aşiretler’den ‘birlikte hareket edelim’ çağrısı

Kadim Aşiretler Federasyonu tarafından düzenlen çalıştayda "birlikte hareket edelim" çağrısı yapıldı.

Kadim Aşiretler Federasyonu tarafından düzenlen çalıştayda "birlikte hareket edelim" çağrısı yapıldı.


Kadim Aşiretler Federasyonu tarafından 15 Temmuz Şehitler Parkı Konferans Salonu’nda Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yaklaşık 400 kanaat önderi ve aşiret temsilcisinin katılımıyla “Aşiretler Çalıştayı” düzenlendi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan çalıştaya Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez, Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan, Kadim Aşiretler Federasyon Genel Başkanı Rasim Aslan, Van Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Vekili Fevzi Çeliktaş, Vanspor FK Başkanı Seyithan İzsiz, aşiret temsilcileri, kanaat önderleri, yazar ve akademisyenler katıldı.



“Z kuşağı ile aşireti nereye oturtacağımızı tartışmalıyız”


Burada konuşan Vali ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Bilmez, toplumun devletle olan ilişkilerinin tartışılacağı toplantıda hem bölge hem de ülke için iyi sonuçların çıkacağını belirtti. Vali Bilmez, “Tarihimizi iyi bilmeli ve iyi okumalıyız. Artı ve eksi taraflarımızı da bilmeliyiz. Bu coğrafyada ecdadımız el ele verdiğinde neler başardığını iyi biliyoruz. Aşiretlerimizin bölgemizdeki kültür taşıyıcılarını da biliyoruz. Ancak gelişen dünyayı da algılamamız gerekiyor. Z kuşağı ile aşireti nereye oturtacağımızı tartışmalıyız. ‘Özgür birey, demokratik toplum’ diyerek aşireti oy deposu görüp Ankara’da pazarlayanları da unutmamalıyız. Ne olur bu konuda eksikliklerimizi de görelim. Devletin içine sızmış FETÖ’nün bu bölgede yaptığı zulümleri unutmayalım. Ama burada gariban halkı pazarlayanları da unutmamız lazım. Bu çalıştayın iyi sonuçlara vesile olacağını, bugün bunları konuşuyor olmamızın da çok anlamlı olduğunu düşünüyorum. Tarih boyunca bu coğrafyada yaşayanlar kardeş olmuştur. Bundan sonra da kardeş olacaktır” dedi.



“Kürt gençleri neden vali, hakim, belediye başkanı olamıyor da dağda elinde silahla orda burada ölüyor”


Bölgede aşiret gerçeğinin yıllardır yapısını koruduğunu ve asla inkar edilemeyeceğini dile getiren Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan, "Birileri aşiretçilik deyince sanki zulüm, zalimlik, adaletsizlik, baskı yapılıyormuş gibi bir yapı olduğunu yaymaya çalıştılar. Büyük propagandalar yaptılar. Gençlerimizi büyüklerin kontrollerinden çıkardılar. Büyük bir tehlikeyle karşı karşıyayız. Aşiretlerinden, devreden çıktığında bölgenin yaşadığı eksikleri, aksaklıkları biliyoruz. Bölgemiz kan ağlıyor. ’Aşiretler kötü, aşiretleri buradan atın’ diyenlere sesleniyorum, bugün bölgemizin karşı karşıya kaldığı tefeciliği önleyebiliyor muyuz? Kan davalarından birbirlerini öldürenleri görebiliyor musunuz? İki aile arasındaki kız kaçırma olayından kaynaklanan kan davasına siyasilerimizin, devletimizin gücüne rağmen engelleyebiliyor musunuz? Durduramıyorsunuz? Bütün bunları aşiretlerimiz durdurabiliyordu. Bölgemizin yıllardır içinde bulunduğu terör belasından nasıl kurtulacağız? Kimsenin bir formülü var mı? Eğer aşiretler ayaklanmış olsaydı, ‘kan ve gözyaşı istemiyoruz’ deseydi, PKK’ya isyan etseydi 40 yıldır bu kan ve gözyaşı devam edebilir miydi? Yok. Biz aşiret temsilcileri olarak birleşmeliyiz. Bu birliktelik olursa zulüm nerden gelirse kabul edilemez. İnsanlarımızı kırdılar. Gençlerimiz dağda ne yapıyor? Kürt gençleri neden vali, hakim, belediye başkanı olamıyor da dağda elinde silahla orda burada ölüyor. Bunun suçlusunu mutlaka araştırmalıyız, karşı çıkmalıyız. Eski terbiyemize, geleneklerimize göre, aşiret yapısına göre olsaydı Kürt gençleri siyah elbise giyip cezaevine girmeyeceklerdi, siyah cüppe giyip avukat olacaktı” diye konuştu.



“Aşiretler huzur ve barışın sağlanması amacıyla vardır”


Kadim Aşiretler Federasyonu Başkanı Rasim Aslan da, yeni bir başlangıcın ilk temellerini atmak üzere bir araya geldiklerini belirterek, "Aşiretlerimiz toplumumuzun inkar edilemez bir yaşam, kültür ve yönetim tarzıdır. Bizim savunduğumuz şey, körü körüne bağlandığımız bir bağnaz aşiretçilik tarzı değil. Tam tersine iyiliği destekleme, kötülüğü men etme, paylaşım, sevgi, saygı ve birliğin oluşumudur. Aşiretler huzur ve barışın sağlanması amacıyla vardır” şeklinde konuştu.



“Başlık parasını tamamen kaldıracağız”


Yeni nesillere rol model olmak ve köklü geçmişin değerlerini yaşatarak çağın geleceğimize dayattığı yozlaşma için bir farkındalık oluşturacaklarını ifade eden Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Yaşadığımız coğrafya tarih boyunca çok acı olaylara sahne oldu. Bizler bu acılar tekrar yaşanmasın diye bir araya geldik. Bu itibarla kan davaları olmasın ve insanlar ölmesin istiyoruz. Kadınlar ve çocuklar korunsun istiyoruz. İnsanlığın en asil unsuru olan kadınlarımızın, medeniyetlerin kurulmasındaki gerçek kahramanlardır. Hak ettikleri değeri görsünler. Özgüven, onur ve cesaretle yaşasınlar istiyoruz. Her türlü bireysel ve toplumsal şiddet tamamen ortadan kalksın diye hep birlikte çabalayacağız. Temiz bir toplum oluşturma çabası içerisinde olacağız. Bazı toplumsal değişim ve dönüşümlere öncülük etmemiz gerekir. Bu kapsamda hangi isimle olursa olsun başlık parasını tamamen kaldıracağız. Çocuk ve yaşlı evliliklere hep birlikte karşı durmalıyız. Zorla evlendirme ve berdel gibi oldukça çağdışı insan haklarına aykırı olgulara izin verilmemeli. Düğünlerin masrafları mümkün olduğunca en aza indirilmeli. Düğünlerde yapılan yardımlaşma sadece zarf usulüyle yapılmasını istiyoruz. Her türlü uyuşturucu maddeye karşı kararlı bir duruş ile mücadele edilmeli. Her türlü şiddete karşı çıkılmalı. Aşiretler devletimizin en zor günlerinde her zaman canı ve malıyla en ön safhada olmuşlardır. Bulundukları bölgelerde düşman saldırılarına karşı kararlılıkla savunmuşlardır."


Van Yüzüncü Yıl Üniversitesindeki akademisyenlerin aşiretlerin sosyolojik yapılarının değerlendirileceği çalıştay ikinci oturumla devam etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Nevşehir Modifiyeli araç tutkunları buluştu Nevşehir’de düzenlenen etkinlikte, modifiyeli araç sahipleri ve tutkunları bir araya geldi. Farklı renk ve modellerde araçların sergilendiği etkinlikte birbirinden ilginç araçlar, özellikleriyle görücüye çıktı. Nevşehir’in Gülşehir ilçesinde düzenlenen ’1.Modifiye Fest’; modifiyeli araçlar festivali yaklaşık 750 araç ve sahipleri ile meraklılarını bir araya getirdi. Gülşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen etkinliğe, farklı kentlerden gelen sürücüler, birbirinden ilginç modifiyeli araçlarıyla katıldı. Oyuncaklarla süslenenlerin yanı sıra, ses sistemlerinin, görücüye çıktığı etkinliğe, gençler oynayarak renk kattı. Nevfest Dernek Başkanı Ekrem Varol yaptığı açıklamada, “Nevşehir’de güzel bir organizasyon yapmak için burada toplanıyoruz. Türkiye’nin birçok ilinden yaklaşık 700-800 aracımız geldi. Burada ayrıca 2 bin kişiye yakın yaya topluluğumuz var. Nevşehir’i ve Kapadokya’yı en güzel şekilde temsil etmeye çalışıyoruz” dedi. Amasya’dan festival için Nevşehir’e geldiklerini söyleyen Amasya Tunik Başkanı Talip Yeniçeri de; “Nevşehir’de düzenlenen bu festivale Türkiye’nin birçok ilinden gelerek destek veriyoruz. Amacımız modifiyeyi iyi bir şekilde tanıtmak” şeklinde konuştu. Yıllardır bu tür organizasyonlara katıldığını söyleyen Alparslan Uysal da Konya’dan ekip olarak geldiklerini söyledi. Festivalde yapılan desibel yarışlarında da Türkiye rekoru kırıldı. Festivale Mersin’den katılan Samet Topal’ın kullandığı araç 169.9 desibel ile yeni bir rekora imza atmış oldu. Festivalde ayrıca güzellik ve basıklık yarışmaları da düzenleniyor.
Ankara Bakan Uraloğlu: “Otoyol ile Ortadoğu’daki ticaret yolları Türkiye üzerinden bütün Avrupa’ya bağlanacak” Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, ‘Üç Deniz Girişimi’ kapsamında değerlendirmelerde bulunarak, “Via Carpatia Otoyolu ile Ortadoğu’daki ticaret yolları Türkiye Üzerinden bütün Avrupa’ya bağlanacak. Türkiye olarak Via Carpatia projesinin bir parçası olmaya ve her türlü işbirliğine hazırız” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, Orta ve Doğu Avrupa’da enerji, ulaştırma ve dijitalleşme alanlarındaki altyapı eksikliklerinin giderilmesini hedefiyle Baltık, Adriyatik ve Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerin başlattığı ‘Üç Deniz Girişimi’ ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bakan Uraloğlu, ‘Üç Deniz Girişimi’nin; enerji, ulaştırma ve telekomünikasyon sektörlerindeki altyapıyı birbirine bağlayarak Kuzey-Güney eksenindeki ülkeleri daha iyi entegre etmek amacıyla AB Üye Ülkeleri tarafından kurulduğunu söyledi. Bulgaristan’dan Türkiye’ye bağlanacak Üç Deniz Girişimi kapsamında inşa edilmesi planlanan ve Orta Koridor’a direk bağlantısı olması sebebiyle Türkiye’yi doğrudan ilgilendiren ‘Via Carpathia’ Otoyol Projesi’nin, Litvanya’nın Klaipeda Limanı’ndan başlayarak; Polonya, Slovakya, Macaristan, Romanya, Bulgaristan’dan sonra Selanik Limanı’na ve buradan da İstanbul’a uzanacağını ifade eden Uraloğlu, bu projenin ayrıca Türk firmalarının küresel pazardaki rekabet gücü ve üretim kalitesi düşünüldüğünde, ülkemiz için önemli bir ekonomik faaliyet ve fırsat alanı olabileceğini vurguladı. Toplam uzunluğu 712 kilometre Orta Koridor ve Kalkınma Yolu ile Türkiye’ye gelecek olan ya da Türkiye’de üretilen ürünlerin Baltık, Adriyatik, Ege ve Karadeniz’e komşu olan ülkelere doğrudan iletilmesini sağlayacak olan ‘Via Carpatia’ Otoyol Projesi’nin uluslararası taşımacılık faaliyetlerine büyük katkı sağlayacağını da kaydeden Bakan Uraloğlu, “Via Carpatia, Baltık, Ege, Karadeniz ve Adriyatik Denizleri arasında Kuzey-Güney ekseninde uzanan bir proje. Projenin Polonya’daki kısmı 2027’de tamamlanacak. Toplam uzunluğu ana güzergahın 712 km’sini oluşturuyor. Bugün itibariyle projenin 259,6 km’si tamamlandı. 280,8 km’si ise inşaat halinde, 171,6 km’si ise ihale ve hazırlık aşamasında” dedi. “Avrupa Birliği ile bağlantısallığımızın artırılmasını ve taşımacılık faaliyetlerimizin gelişmesine olumlu katkı sağlayacak” Bakan Uraloğlu, Via Carpatia Projesi’ne Belarus, Bulgaristan, Hırvatistan, Yunanistan, Macaristan, Litvanya, Polonya, Romanya, Slovakya, Ukrayna’nın ardından 2016 yılında II. Lancut Deklarasyonu ile Türkiye’nin de dahil olduğunu belirterek, “Baltık, Ege, Karadeniz ve Adriyatik Denizleri arasında Kuzey-Güney ekseninde uzanan Via Carpatia Otoyol projesinin ülkemizi de kapsayacak şekilde genişletilmesi Avrupa Birliği ile bağlantısallığımızın artırılmasının yanı sıra söz konusu rota üzerinde yer alan ülkeler ile taşımacılık faaliyetlerimizin gelişmesine olumlu katkı sağlayacak. Ayrıca müteahhitlik sektörümüzün de söz konusu proje üzerinde yer alan ülkelerin karayolu altyapısı inşa sürecine dahil edilmesi de ülkemiz için çok değerli” diye konuştu. “Proje Türkiye’nin uluslararası yeni ticaret koridorlarında yer almasını ve yakın coğrafyadaki ülkelerle işbirliği yapmasını sağlayacak” Türkiye’nin, bu ticaret koridorunun ve Avrupa’nın önemli bir parçası olacağını vurgulayan Uraloğlu, “Proje Türkiye’nin uluslararası yeni ticaret koridorlarında yer almasını ve yakın coğrafyadaki ülkelerle işbirliği yapmasını sağlayacak. Dünya’da geçmişteki İpek Yolu bugün de Modern İpek Yolu Doğu’dan Batı yönündeydi. Artık geldiğimiz noktada herkes bu pastadan pay almak istiyor. Bu proje doğu batı yönündeki koridorlardan ziyade kuzey güney yönlü bir proje. Via Carpatia Otoyolu ile Ortadoğu’daki ticaret yolları Türkiye üzerinden bütün Avrupa’ya bağlanmış olacak" dedi. “Proje, Litvanya’nın Klaipeda Limanı’ndan başlayan ve Bulgaristan’da Orta Koridor’a bağlanıyor” Baltık Denizi, Adriyatik Denizi ve Karadeniz’e komşu olan ülkelerin başlattığı projenin çok doğru bir proje olduğunun altını çizen Bakan Uraloğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Proje, Orta Koridor ve Kalkınma Yolu ile kesişen ve bu koridorları doğrudan güçlendirecek bir proje. Litvanya’nın Klaipeda Limanı’ndan başlayan ve Bulgaristan’da Orta Koridor’a bağlanan Via Carpatia Projesi girişim üyesi olmamamıza rağmen desteklediğimiz bir proje. Biz bu projenin bir parçası olmaya ve her türlü işbirliğine hazırız. Orta koridor bağlantısı ile her şartta bizim de olmamız gereken bir proje. Konumumuz itibarı ile bu coğrafyada bir koridor olacaksa eğer bu Türkiye’siz olmaz. Türkiye her açıdan istikrarlı ve güvenli bir liman.”
Erzincan A Milli Kadın Futbol Takımı, Azerbaycan maçı hazırlıklarını Erzincan’da sürdürüyor 2025 Avrupa Şampiyonası Elemeleri B Ligi 1. Grup’ta yer alan A Milli Kadın Futbol Takımı, Azerbaycan maçı öncesi Erzincan’da antrenmanlarını sürdürüyor. Maçın oynanacağı Erzincan 13 Şubat Şehir Stadı’nda, teknik direktör Necla Güngör Kıragası yönetiminde ısınma hareketleriyle başlayan idman, şut ve taktik çalışmayla sona erdi. Antrenmanı izleyen Erzincan Gençlik ve Spor İl Müdürü Volkan Burak Mumcu teknik ekip ve sporcularla bir süre sohbet edip başarı diledi. İdman öncesi gazetecilere açıklama yapan Kıragası, geldikleri günden itibaren vatandaşların yoğun ilgisiyle karşı karşıya kaldıklarını, bunun kendilerini çok mutlu ettiğini ifade etti. Tesislerin, standartların üzerinde olduğunu ifade eden Kıragası, "Azerbaycan maçı öncesi hazırlıklarımıza başladık. Şimdi taktiksel çalışmalarımıza geçmeye başladık. Eksik olan oyuncularımız tamamlanıyor. 28 Mayıs tarihinde artık tam kadro saha çıkmaya başlayacağız. Heyecanla ayın 31’indeki Azerbaycan maçını bekliyoruz" dedi. Milli futbolcu Birgül Sadıkoğlu ise, "Hazırlıklarımız çok iyi geçiyor, hepimiz çok motiveyiz. 2 maçı da alıp önümüze bakmak istiyoruz. Mutlaka taraftarlarımızı bekliyoruz. Çünkü onları arkamıza alıp bu sahadan galip ayrılmak istiyoruz. Taraftarlarımız gelsin, onlarla daha güçlüyüz. Daha motiveyiz ve burada taraftar rekoru kırmak istiyoruz" şeklinde konuştu. Antrenmanlara erken başladıklarını ve çok iyi hazırlandıklarını söyleyen kaleci Selda Akgöz, "Atmosfere, havaya, en önemlisi zemine alışıyoruz. Bundan sonrası 31 Mayıs tarihini bekliyoruz. Azerbaycan ile oynayacağımız maçta Erzincan halkına nasıl hazır olduğumuzu göstereceğiz" ifadelerini kullandı. Milli takım, Azerbaycan ile 31 Mayıs Cuma günü karşı karşıya gelecek.