- 12 Eylül 2019 Perşembe 16:47

Milletvekili Arvas’tan Faruk Alpaslan’a ziyaret

A
A
A
Milletvekili Arvas’tan Faruk Alpaslan’a ziyaret

AK Parti Van Milletvekili Abdulahat Arvas, S.

AK Parti Van Milletvekili Abdulahat Arvas, S.S. Van Hızır Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kefalet Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Alpaslan’ı ziyaret etti.


Ziyaretlerini sürdüren Ak Parti Van Milletvekili Abdulahat Arvas, S.S. Van Hızır Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kefalet Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Alpaslan’ı makamında ziyaret etti. Ziyarette Kooperatif Yönetim Kurulu Başkan Vekili, Berberler ve Kuaförler Odası Başkanı Veysel Koç da hazır bulundu. Van’da hem esnaflar arasında hem de siyasi tabanda sevilen sayılan ve değer verilen bir kanaat önderi olduğu için Faruk Alpaslan’ı ziyaret ettiğini ifade eden AK Parti Van Milletvekili Abdulahat Arvas, “Faruk Alpaslan’ın Van’da esnafların sorunları ile ilgilenen sivil toplum örgütlerinde yıllardır görev yapması, yaptığı çalışmalar ve verdiği krediler ile esnafların ayakta kalması için özverili çalışmalar yapması Van için değerli bir çalışmadır. Hem sivil toplum açısından hem de siyasi çalışmaları açısından toplumda takdir edilen bir şahsiyet” dedi.


Ziyarette konuşan Milletvekili Arvas, Van’da işsizliğin biteceğiyle ilgili müjde verirken, ekonomik şartlarda Van’ın ilerlemesi için OSB başta olmak üzere Van’da üretimi yapılan ürünler i ürünlerin, kurum kuruluş ve halk tarafından tercih edilerek tüketilmesi gerektiğini söyledi.



Abdulahat Arvas, “15 bin Vanlı istihdam edilecek”


Van için önemli istihdam projelerini anlatan Abdulahat Arvas, “Esnaf ziyaretlerimizi gerçekleştirdiğimiz zaman, esnaf bize seçimden seçime kapımızı çalıyorsunuz diyor. Bizde diyoruz haftada 3 gün Ankara’da kalıyoruz 4 gün Van’da, her ilçeyi gezdik ve gezmeye devam ediyoruz. Sürekli yaptığımız ziyaretlerimizde şunu görüyoruz temel sorunumuz güven meselesi. Eğer bu güveni eski günlerine ulaştırabilirsek, burada eksik kalan yatırımlarımızı da tamamlarız. İlimizi de geliştiririz. Yatırımları da hızlı bir şekilde yaparız. Şuan OSB ikinci etabının üst kısmında tekstile yönelik 100 hektarlık alanda çalışmalar başladı, tekstil kuruluyor. Bu ne demek, bu 15 bin insanımızın istihdam edilmesi demek. Bu proje Van için çok önemli ve çok güzel. Gevaş, Edremit arası 8 bin dönüm boş, hazine malı, orası da hayvancılık ve tarımcılığa ayrıldı. Orada da 11 bin hayvan yetiştirilecek. Türkiye sanayi hayvancılık, Türkiye’de üç, dört ilde var, Van’da da başlatılıyor” dedi.



Abdulahad Arvas, “Birileri vatandaş devlet ile problem yaşasın istiyor”


Hayvancılığın bölgede gerilediğini ifade eden Arvas, “Büyükbaş hayvancılık bu bölgede geriledi. Bizim 1980 yılından önce ki durumumuz hayvancılık durumuna baktığımız zaman 7 buçuk milyon hayvanımız vardı. Herkesin köyünde beslediği hayvanı vardı. Şimdi biz, bu sene baktığımız zaman kurbanlık bin 400’den aşağı hayvan yok. Bu güzel bir durum. Yılda bir, bir hayvan bin liraya gidebiliyorsa bunun yününden, derisinden, etinden, sütünden, yavrusundan faydalanabiliyorsak bu Van için önemli bir durum. Van’da üretilen, Van’da tüketilsin. Bunu OSB ve VATBO ile oturup konuştuk. Bugün Van’da en büyük eksikliğimiz Van’da üretilen gerek gıda gerek diğer kalemlerde hiçbir şey tüketemiyoruz. Önce kendi üretimimizi tüketeceğiz. Bazı yetkililerin istediği bugün bunu yapıyor bunu da istiyor. Millet devlet ile problem yaşasın, devletine düşman olsun, devlet ile milletin duygusal bağları kopsun ve düşündükleri şey ise bu çöplükten bize de bir şey çıkar mı düşüncesidir” diye konuştu.



Abdulahat Arvas, “Memlekete kan kusturdular”


Milletine ve vatanına ihanet edenlerin cezasız kalmayacağını anımsatan Arvas, “Kentimizin birçok çalışması ötelendi. Bunlardan biri çevre yolu, biri otogar, biri Van Şehir Stadyumu. Bu üç önemli yapı yerel, sivil toplum, toplumun üstesinden gelmesi gereken bir mesele. Van’da ki bütün meseleleri biz inşallah çözeceğiz. Biz ölmek değil dünyada yaşamak istiyoruz. Haktan yana olana diyeceğimiz bir şey yok, ama memleketin insanına, esnafına yanlış yapılıyorsa, ülkesine, vatanına ihanet yapılıyorsa, çocuklar dağa kaçırılıyorsa, bununda önüne geçmek gerekir elbette. Biz ölmek için değil yaşamak ve ihya etmek için geldik. Görevimiz bu. Görevimizi yapmamak için hiçbir sebep yoktur. Bu ülke bizim, devlet bizim, toplum bizim, kim bizi gelip yerimizden çıkara bilir. Bir zaman yaşadık ama bunu. Göçe zorladı, haraca zorladı, ölüme zorladı, benim gibi düşünmeye mecbursun gibi çalışmalarıyla bu memlekete kan kusturdular. Eskisi gibi değil artık. Caddelerimizde gece 12.00’lere kadar turistlerimiz gönül rahatlığı gezip, alışveriş yapıyor. Bir zamanlar turist geldiğinde arabaları taşlanıyordu, Molotof atılıyordu, memlekete turist gelmek istemiyordu. Şimdi huzurlu bir güven ortamı oluştu artık Van’da” ifadelerini kullandı.



Faruk Alpaslan, "Esnaf olmak, istihdam sağlamak isteyenlere kapımız açık"


S.S. Van Hızır Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kefalet Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Alpaslan ise, “Van’da işsizlik sonunun çözülebilecek bir kurumumuz var. Esnaf olmak, istihdam sağlamak isteyen herkese kapımız açıktır. İşsizlik oranlarını bahane ederek çalışmayanlar da kurumumuzdan kredi alıp esnaf olabiliyor. İş yok demek bahane değil” dedi.



Faruk Alpaslan, “Esnafın finansman çözüm ortağıyız”


Alpaslan, “Küçük esnafımızın kalkınması için, verdiğimiz 150 bin liralık kredi, küçük bir para gibi görünebilir, ancak küçük esnaf için çok büyük bir para. Burada işsizlik oranını kimse bahane etmesin. Herkes bizden çektiği, devletin sağlamış olduğu kredi ile iş kurabiliyor. Verdiğimiz sermaye az bir sermaye de değil. Bunu çeşitli dönemlerde işletme kredisi vardır. İş yeri edinme kredisi var. İş büyütme kredisi var. Bu kredileri uzun yıllara yayarak da çok düşük faizde, sıfır nokta sekiz oranıyla devlete ödüyor” diye konuştu.



Faruk Alpaslan, "Küçük esnaf büyürse Van büyür"


Bölge de ekonomiyi sağlayan en büyük etkenin küçük esnaflar olduğunu belirten Alpaslan, “Toplumun refahını, toplumda ki ekonomi düzey göstergesini sağlayan, düzenleyen küçük esnaftır. Bu küçük esnaf refaha erdiği sürece, bu toplumun refah ulaşması demektir. İstihdam sağlandığı sürece işsizlik azalıyor ve insanımız huzur oluyor. Doğu Anadolu’nun en büyük ili olan Van’da özellikle milletvekillerimizin de emekleriyle ve Ankara’da ki çalışmaları neticesinde Halk Bankası Van’a pozitif bir ayrıcalık tanıyor. Biz Van Hızır Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kefalet Kooperatifi olarak küçük esnafımıza 70 milyon lira destek verdik. Verdiğimiz bu paranın geri dönüşümü çok şükür iyi bir şekilde oluyor. İşine ve niyetine göre bu parayı alanlar iş hayatında başarılı olabiliyor. Burada devletimiz ve milletvekillerimiz ile birlikte istişare halinde yaptığımız çalışmaların olumlu sonuçlarını biz de memleketimiz de görüyoruz. Hızır Esnaf ve Sanatkâr Kredi Kefalet Kooperatifi olarak her sokakta, her caddede, her köşede faaliyet yürüten esnafımızın ekonomik düzeyini kalkındırabilecek, gençlerimizin iş aş sahibi olmasını sağlayabilecek, evlenip yuva kurabilecek ve en önemlisi de gençlerin hayata tutunmalarını sağlayıp topluma kazandırabilmek için önemli bir iş yapıyoruz. Bu çalışmalarımızda emeği geçen siyasilerimize, hükümetimize, özellikle de milletvekillerimize şükranlarımı sunuyorum esnafım adına. Biz bu işi birlikte yapıyoruz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Türkiye’de her 5 kişiden 1’i obezite ile savaşıyor Obezite, dünya genelinde giderek artan bir sağlık sorunu olarak öne çıkarken, TÜİK verilerine göre, ülkemizde her 5 kişiden 1’i obezite sorunu yaşıyor. Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Bilal Toka, “Obezite, birçok hastalığa davetiye çıkarabilir. Obezite tedavisinde ilk seçenek her zaman diyet ve egzersizle desteklenen bir yaşam tarzı değişikliği olmalıdır. Diyet ve egzersizle yeterli kilo kaybı sağlayamayan hastalarda ilaçlar, endoskopik ve cerrahi tedaviler uygulanabilir” dedi. Obezite, vücut ağırlığı ve özellikle yağ oranının, sağlık üzerinde olumsuz etkiler oluşturacak derecede fazla olması durumu olarak tanımlanırken, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, ülkemizde her 5 kişiden 1’inin obez olduğu görülüyor. Medicana Konya Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Bilal Toka, obezitenin artmasının sebebini sedanter (hareketsiz) yaşam tarzı ve beslenmede hazır gıdaların çok fazla tüketilmesi olarak açıkladı. Obezitenin sadece fiziki olarak değil, sağlık açısından da birçok zararı bulunuyor. "Alınan kalori ile harcanan kalori dengede olmalı" Anne karnında başlayan ve yaşam boyu devam eden bir süreç olan beslenme büyük önem arz ediyor. Çocuklarda büyüme ve gelişmenin sağlıklı olabilmesi için yeterli ve dengeli beslenmenin olması gerektiğini kaydeden Doç. Dr. Bilal Toka, yetişkinlerde ise; yaşa, cinsiyete, yaptığı işe, genetik özelliklere ve sağlık durumuna göre değişen günlük kalori miktarının aşılmaması gerektiğini ifade etti. Sağlıklı bir yaşam sürdürmek için, alınan kalori ile harcanan kalorinin dengede tutulması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Bilal Toka, “Aşırı kalori alımının yanı sıra düşük kalori tüketimi de, artan enerjinin vücutta yağ olarak depolanmasına ve obezitenin oluşmasına yol açar. Özellikle santral ya da elma tipi obezite, kronik sağlık sorunlarının oluşması açısından daha yüksek risk barındırmaktadır” şeklinde konuştu. "Kalp hastalıkları, diyabet ve hipertansiyon riskini artırır" Obezitenin etkili bir şekilde yönetilmesi ve tedavi edilmesi birey ve toplum sağlığı açısından büyük önem taşıyor. Obezitenin başka hastalıklara da davetiye çıkardığını söyleyen Doç. Dr. Bilal Toka, “Obez hastalarda uyku bozuklukları, aşırı terleme, nefes almada zorluklar, horlama, çabuk yorulma, ayaklarda ödem, adet düzensizlikleri, cinsel işlev bozuklukları, sırt ağrıları, reflü, şişkinlik ve kabızlık gibi birçok şikayet görülebilir. Ayrıca kalp ve damar hastalıkları, tip 2 diyabet, bazı kanser türleri, hipertansiyon, depresyon, karaciğer yağlanması ve siroz gibi birçok ciddi hastalığın oluşmasında da obezite ciddi bir faktördür. Kısacası fazla kalori alımı kronik hastalıkları da beraberinde getirir” diye konuştu. Türkiye, obezitede ilk sıralarda Dünya Sağlık Örgütü’nün 2024 verilerine göre, Türkiye, yüzde 66.8’lik oranla Avrupa’nın en obez ülkesi konumunda bulunuyor. Sağlıklı bir toplum olabilmek için bu verilerin değişmesi gerektiğine dikkat çeken Gastroentroloji Uzmanı Doç. Dr. Bilal Toka, “Obezitenin tedavisinde ilk seçenek her zaman diyet ve egzersizle desteklenen bir yaşam tarzı değişikliği olması gerekir. Diyet ve egzersizle yeterli kilo kaybı sağlayamayan hastalarda ilaçlar, endoskopik ve cerrahi tedaviler uygulanabilir” ifadelerini kullandı. "Mide balonu, cerrahi bir işlem değildir" Son yıllarda teknolojideki gelişmeler sayesinde endoskopik olarak obezitenin yönetimi ve tedavisinde büyük kolaylıklar sağlandığına dikkat çeken Doç. Dr. Bilal Toka, “Endoskopik tedaviler, daha az invazif olmaları ve daha az risk taşımaları nedeniyle giderek daha fazla popülerlik kazanmaktadır. Başlıca mide botoksu, mide balonu ve endoskopik sütürlerle uygulanan gastroplasti yöntemlerini içermektedir. En yaygın uygulanan endoskopik tedavi yöntemi ise mide balonu yöntemidir. Bu işlemde, bir endoskop aracılığıyla mideye yerleştirilen şişirilebilir bir balon, mide hacmini artırarak tokluk hissini artırır. Bu sayede, kişiler daha az yemek yemekte ve kilo vermeye başlamaktadır. Mide balonu tedavisi, cerrahi bir işlem olmaması nedeniyle bazı avantajlar sunmaktadır. Hastalar, mide balonu çıkartılana kadar normal günlük aktivitelerine devam edebilir. Ayrıca mide balonu, obeziteye bağlı diyabet gibi bazı sağlık sorunlarını da iyileştirebilir veya kontrol altına alabilir. Endoskopik gastroplastiler ise cerrahi tedavilere önemli bir alternatif olarak öne çıkmakta, ameliyatsız olarak mide hacminin endoskopik sütürlerle küçültülmesi esasına dayanmaktadır. Cerrahi tedavi seçenekleri gastrik by-pass ve sleeve gastrektomi gibi çeşitli mide ve barsak ameliyatlarını içermektedir. Sindirim sisteminde kalıcı değişiklikler oluşturması nedeniyle ancak ileri derecede obez olan hastalarda tercih edilmektedir. Sonuç olarak her hasta için en uygun tedavi seçeneğinin belirlenmesi gerekir ve deneyimli bir hekim kontrolünde detaylı bir incelemeyle kişiye özel tedavi seçimleri büyük önem taşır” dedi.
İstanbul İstanbul Gelişim Üniversitesi’nde Gastronomi Şenliği düzenlenecek İstanbul Gelişim Üniversitesi, 15 Mayıs 2024 tarihinde ilk kez İGÜ Kule Bahçe’de gerçekleştireceği Gastronomi Şenliği’nde 30’dan fazla firma ve Onur Konuğu olarak Şef Mehmet Yalçınkaya başta olmak üzere alanında uzman şefleri ağırlayacak. Gastronomi Şenliği, akademi ve sektör öncüleriyle gerçekleştirilecek olan GastroTalks söyleşileri, panayır alanında müzik eşliğinde sunulacak yiyecek ve içecek ikramlarıyla kampüse şenlik havasını taşıyacak. Yaklaşık 1300 Gastronomi öğrencisiyle İstanbul’da en fazla ön lisans, lisans ve lisansüstü düzeyde öğrenciye sahip olan İGÜ, düzenlenen şenlikte gastronomi dünyasının öncü firmalarını ağırlayacak. Gerçekleşecek şenlikte gastronomi sektöründeki başarı hikayeleri ile birlikte yapay zeka kullanımı, güncel yatırım trendi kahve ve fırın işletmeleri, yenilikçi teknolojiler, sektörün büyüme eğilimi, ikonik restoranlar ve restoran sıralamaları değerlendirilecek. İki oturumdan oluşacak şenliğin ilk oturumunda Karaköy Güllüoğlu Baklavaları’ndan Nadir Güllüoğlu, Öztiryakiler’den Tahsin Öztiryaki, Koza Gıda’dan Osman Sekban ve Ekol Food’tan Önder Bilen firmalarının başarı hikayelerini anlatacak. Şeflerden başarı hikayeleri Şenliğin ikinci oturumunda gençlere ışık olacak başarılı şefler hikayelerini anlatacak. Sheraton İstanbul Levent’ten Şef Muhittin Fidan, Rönesans Polat İstanbul’dan Şef Arif Madakbaş, Hilton Otel’den Şef Gökhan Özcan, Raffles Otel’den Şef Okan Aydemir, Swiss Otel’den Şef Soner Kesgin, Marriott Marmara Sea Otel’den Şef Mehmet Faruk Yardımcı, Big Chef’ten Şef Şenol Demirtaş, Harmony Green Village’dan Şef Emre Karakafa sektöre dair deneyimlerini paylaşacak. Hem sektörel hem de akademik deneyimi bir araya getirmeyi amaçlayan Gastronomi Şenliği’nde öğrenciler, bir yandan eğlenirken bir yandan da sektörün önde gelen şefleri ve firmalarıyla bir araya gelerek kariyer planlaması yapabilecek. Öğrenciler, şenlik boyunca firmalarla görüşmeler yaparak geleceğini şekillendirecek staj ve iş imkânları bulabilecek. “Gastronomi alanında kendini geliştirmek isteyen her öğrenci davetli” İstanbul Gelişim Üniversitesi Gastronomi Bölümleri Koordinatörü Doç. Dr. Serdar Egeli, sürdürülebilirlik çalışmalarıyla öne çıkan İGÜ’nün gastronomi bölümlerine verdiği önemi vurgulayarak gerçekleştirilecek şenliğin kurum öğrencilerinin yanı sıra gastronomi alanında kendini geliştirmek isteyen gençlere de fayda sağlayacağını belirtti. Doç. Dr. Serdar Egeli, “Kurumumuzda öğrenim gören öğrencilerimiz başta olmak üzere kurum dışından lise, ön lisans ve lisans düzeyinde öğrenim görmekte olan öğrencilere de kapılarını açacak olan şenlik; katılımcılara kendini keşfetme, farkındalık oluşturma ve sektör öncüleriyle tanışma imkânı sunacaktır.” dedi.