ÇEVRE - 04 Kasım 2025 Salı 09:45

Van Gölü Havzası, Türkiye’nin en fazla sulak alanına ev sahipliği yapıyor

A
A
A
Van Gölü Havzası, Türkiye’nin en fazla sulak alanına ev sahipliği yapıyor

Türkiye’nin en büyük kapalı havzası olan Van Gölü Havzası, sahip olduğu zengin sulak alan varlığıyla birçok kuş ve yaban hayvanı türüne ev sahipliği yapıyor.


Van Gölü Havzası, sahip olduğu geniş sazlıklar, göller ve deltalarla yalnızca Van için değil, tüm ülke ekosistemi için büyük önem taşıyor. Bölge; kuşların göç rotaları üzerinde bulunması, beslenme ve üreme alanı oluşturması bakımından da dikkati çekiyor. Bölgedeki bu doğal çeşitlilik, hem ekolojik dengenin korunmasında hem de nesli tükenme tehlikesi altındaki türlerin yaşamını sürdürmesinde önemli rol oynuyor.


İHA muhabirine konuşan Van YYÜ Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, Van Gölü Havzası’nın Türkiye’nin en fazla sulak alanına sahip bölgesi olduğunu belirtti. Sulak alanların doğanın rahimleri olduğunu ve bu alanları korudukça doğanın dengesinin de canlı kaldığını ifade eden Prof. Dr. Aslan, "Bu sulak alan zenginliği, bölgenin yaban hayatı açısından da son derece zengin olmasını sağlıyor. Sulak alanlarda yaşayan çok sayıda kuş ve diğer canlı türleri, bölgenin ekolojik çeşitliliğini artırıyor. Bu durum, aynı zamanda Van YYÜ Yaban Hayvanları Rehabilitasyon Merkezi’ne gelen hasta yaban hayvanı sayısının da artmasına neden oluyor. Sulak alanlar, doğanın rahimleridir. Bu alanlar, ekolojik denge içerisinde sürekli canlı üreten bir sistemdir. Nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan bazı kuş türleri de bu bölgelerde kendilerini güvende hissederek üreme imkânı buluyor. Ancak bu alanların kolay ulaşılabilir olması, zaman zaman insanların aşırı ilgisine ve olumsuz müdahalelere neden olabiliyor" dedi.


"Sazlık alanlar kuşların evleridir"


Yaban hayatının korunması için sazlık alanlarda duyarlı davranmanın önem taşıdığını dile getiren Aslan, "Sazlıkları yakmamak, ateş yakmamak, yüksek ses çıkarmamak ve avlanmamak gibi basit önlemler bile bölgedeki tür çeşitliliğinin artmasına katkı sağlayabilir. Doğa Koruma ve Milli Parklar, avlanma alanlarını ve serbest avlanabilecek türleri düzenli olarak duyuruyor. Bu nedenle, cezai durumlarla karşılaşmamak ve doğaya zarar vermemek için, av yapmadan önce avın nerede ve hangi türler için serbest olduğunu öğrenmek gerekiyor. Örneğin, bu yıl Edremit sazlığında, havaalanı yakınlarında nadir görülen dik kuyruk türü gözlemlendi. Bunun yanı sıra uzun zamandır görülmeyen farklı kuş ve balık türleri de bu bölgede tespit edildi. Eğer bu alanlar tahrip edilmezse; kazlar, ördekler, karabataklar ve daha birçok türden oluşan yaklaşık 250 farklı canlı türü belirli dönemlerde bu bölgede görülebilecek" diye konuştu.


(YLM-MSA-Y)

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Bilim Merkezi’nden sağlık alanına akademik destek Kayseri Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde faaliyetlerini sürdüren Kayseri Bilim Merkezi; sağlık alanında eğitim gören ve çalışan bireylere yönelik önemli bir akademik programa ev sahipliği yaptı. ’Bilimsel Basamak Eğitimi’ başlığıyla düzenlenen program, katılımcılara bilimsel araştırma süreçleri ve akademik yazım konusunda kapsamlı yetkinlikler kazandırmayı amaçladı. 20-21 Aralık 2025 tarihlerinde düzenlenen eğitim, sağlık alanında lisans ve lisansüstü eğitim alan öğrencilerin yanı sıra, sahada görev yapan profesyonellere yönelik olarak planlandı. İki gün süren program kapsamında, bilimsel düşünme sistematiği, araştırma etiği, literatür tarama yöntemleri, hipotez oluşturma ve proje tasarımı gibi temel başlıklar ele alındı. Bunun yanı sıra akademik metin yazımı, etkili sunum teknikleri ve bilimsel makale değerlendirme konularında uygulamalı atölye çalışmaları gerçekleştirildi. Katılımcıların hem teorik bilgi hem de pratik beceri kazanmasını hedefleyen eğitim, sağlık alanındaki bilimsel çalışmaların niteliğini arttırmayı ve araştırmacıların akademik süreçlerde daha yetkin hale gelmesini amaçladı. Program sonunda katılımcıların, bilimsel araştırma planlama ve akademik yazım konularında güçlü bir altyapıya sahip olmaları hedeflendi. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’ın bilim ve eğitime verdiği önem doğrultusunda çalışmalarını sürdüren Kayseri Bilim Merkezi, ’Bilimsel Basamak Eğitimi’ ile akademik gelişimi desteklemeye ve bilimsel üretime katkı sunmaya devam etti.
İzmir Göztepe, ilk devrenin en az gol yiyen takımı oldu Göztepe, Trendyol Süper Lig’in ilk devresinde oynadığı 17 maçta kalesinde yalnızca 9 gol görerek ligin en az gol yiyen takımı oldu. Göztepe, Trendyol Süper Lig’in ilk yarısında sergilediği savunma performansıyla dikkat çekti. İzmir temsilcisi, 17 haftalık periyotta elde ettiği 9 galibiyet, 5 beraberlik ve 3 mağlubiyetle 32 puan topladı ve ilk devreyi 4. sırada tamamladı. Avrupa potasında yer alarak hedeflerine ulaşan sarı-kırmızılı ekip, güçlü savunmasıyla ligin zirvesinde yer alıyor. Stanimir Stoilov yönetimindeki Göztepe, ligin ilk devresinde kalesinde yalnızca 9 gol görerek Süper Lig’in ilk 17 haftalık bölümünde en az gol yiyen takımı oldu. Bu alanda Göztepe’yi, 12 golle lider Galatasaray takip etti. Kalesini en fazla maçta gole kapatan takım Trendyol Süper Lig’in ilk yarısında savunma performansıyla öne çıkan Göztepe, 17 maçın 11’inde gol yemeyerek bu alanda da ligin zirvesinde yer aldı. Rakiplerine adeta gol şansı vermeyen İzmir temsilcisi; Çaykur Rizespor, Karagümrük, Beşiktaş, Başakşehir, Gençlerbirliği, Kasımpaşa, Gaziantep FK ve Samsunspor maçlarını hem kazanıp hem de gol yemeden tamamladı. Sarı-kırmızılılar, galip gelemediği Fenerbahçe, Eyüpspor ve Kocaelispor karşılaşmalarında da kalesini gole kapatmayı başardı. Göztepe’nin bu sezon vazgeçilmezleri arasında yer alan Polonyalı kaleci Mateusz Lis, ortaya koyduğu performansla ön plana çıktı. 28 yaşındaki file bekçisi, 17 maçın tamamında 90 dakika sahada kalarak sarı-kırmızılıların ligin ilk yarısındaki başarısında önemli pay sahibi oldu. Savunmada 6 farklı oyuncu oynadı Trendyol Süper Lig’de sezon boyunca üçlü stoper hattıyla mücadele eden Göztepe, karşılaşmalarının büyük bölümüne bu sistemle çıktı. Sarı-kırmızılı ekip, stoper mevkisinde 6 farklı isme görev verirken; Heliton, Bokele, Godoi, Taha, Furkan Bayır ve Miroshi forma giydi. Bu isimler arasında Heliton, Bokele ve Taha en fazla süre alan oyuncular olurken, joker olarak kullanılan Miroshi ise önemli dakikalar almasına rağmen ağırlıklı olarak orta sahada görev yaptı. Godoi, zaman zaman ilk 11’de yer almasına karşın yaşadığı sakatlıklar nedeniyle forma şansı bulmakta zorlandı. Furkan Bayır ise rotasyonun önemli parçalarından biri oldu.
Ankara Ticaret Bakanlığı duyurdu: Havayolu Gümrük Beyanı Sistemi dijitalleşiyor Ticaret Bakanlığı, havayolu taşımacılığında gümrük işlemlerinin tamamen dijital ortama taşınmasını öngören Havayolu Gümrük Beyan Sistemi’nin hukuki ve operasyonel çerçevesinin genelgeyle belirlendiğini duyurdu. Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, havayolu taşımacılığına ilişkin gümrük süreçlerinde kamu ve özel sektör paydaşları arasında etkin, güvenli ve kesintisiz elektronik bilgi alışverişinin sağlanmasının hedeflendiği belirtildi. Bu kapsamda, Havayolu İşlemlerinin Dijitalleştirilmesi Projesi çerçevesinde hazırlanan ve sistemin hukuki altyapısını oluşturan 2025/13 sayılı Genelge’nin, 2 Mart 2026 tarihinde yürürlüğe gireceği duyurularak yazlı açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Halihazırda Esenboğa, Sabiha Gökçen, Antalya ve Adnan Menderes Havalimanlarında pilot olarak uygulanmakta olan Havayolu Gümrük Beyan Sistemi, Genelgenin yürürlüğe girmesiyle birlikte tüm uluslararası havalimanlarında yaygınlaştırılacaktır. Böylece havayolu taşımacılığına ilişkin gümrük beyan süreçlerinde ülke genelinde uygulama birliği sağlanacaktır. Sistem sayesinde; Havayolu Beyan Formu ve eki belgelerin kağıtsız ortamda gümrük idaresine sunulması, manuel işlem yükünün azaltılması, veri güvenliğinin güçlendirilmesi, veri temelli karar alma mekanizmalarının etkinleştirilmesi sağlanmakta; idari açıdan ise risk analizi, izleme ve denetim kapasitesi önemli ölçüde artırılmaktadır. Bu çerçevede taşıyıcılar ve ilgili tüm paydaşlar için öngörülebilir, hızlı ve kolay bir gümrük süreci tesis edilmektedir. Havayolu İşlemlerinin Dijitalleştirilmesi Projesinin ilerleyen aşamalarında; havayolu taşımacılığında kargo hareketlerine yönelik gümrük süreçlerinin de dijitalleştirilmesi, kamu ve özel sektör paydaşlarının tek bir entegre platformda buluşturulması hedeflenmektedir. Bu bütüncül yapı sayesinde dış ticaret lojistiğinde etkinlik, hız ve koordinasyonun artırılması, ülkemizin ihracat odaklı büyüme hedeflerine güçlü katkı sağlanması amaçlanmaktadır. Ticaret Bakanlığı olarak; gümrük süreçlerinde dijital dönüşümü esas alan, uluslararası ticaretin ihtiyaçlarına hızlı ve güvenli çözümler üreten uygulamaları hayata geçirmeye kararlılıkla devam edeceğiz."