GÜNDEM - 24 Mayıs 2024 Cuma 14:16

Van YYÜ’de akademisyen ve öğrencilerden Filistin için ‘sessiz’ yürüyüş

A
A
A
Van YYÜ’de akademisyen ve öğrencilerden Filistin için ‘sessiz’ yürüyüş

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesindeki (Van YYÜ) akademisyen ve öğrenciler, Filistin’e yapılan saldırılara dikkat çekmek amacıyla başlattıkları sessiz yürüyüşlerine bu hafta da devam etti.


İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 231 günlük bir süredir devam ediyor. Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye’de de saldırılara protestolar sürüyor. Protesto kapsamında Cuma namazı sonrası Edebiyat Fakültesi önünde bir araya gelen akademisyen ve öğrenciler, merkezi yemekhane binası civarına kurulan Gazze Nöbet Çadırı’na kadar "sessiz yürüyüş" düzenledi.


Burada grup adına basın açıklamasını okuyan Mehmet Emin Akaslan, Filistinlilerin 100 yılı aşkın süredir toprakları adım adım işgal edildiğini belirtti. Akaslan, “İşgal edilen toprakları dahil tamamı Konya’dan daha küçük olan Filistin’in, Van-Bahçesaray’dan bile küçük bir parçası olan Gazze Şeridi 17 yıldır Siyonist terör örgütü tarafından abluka altında tutulan, içeri girmesi de dışarı çıkması da Siyonistlerin insafına bırakılan Filistinlilerin ve Gazzelilerin; tüm bu olumsuzluklara rağmen yılmadan, yorulmadan, ümitsizliğe ve karamsarlığa düşmeden, çaba ve gayrete sarılarak, imanına ve Rabbine güvenerek, ilmi-bilimi, teknolojiyi en üst seviyede geliştirip kullanarak, çocuğuyla, genciyle, yaşlısıyla hep birlikte evini, yurdunu, toprağını savunduğunun, tüm şirretliklerine, iğrençliklerine, en küçük insani hassasiyet taşımamasına rağmen düşmanına benzemeden, kendine, inancına, değerlerine yaraşır bir şekilde yaptığı mücadelesinin, Siyonist terör örgütüyle, onun suç ortakları olan dünyanın sözde en güçlü devletlerinin tüm gücüyle saldırmasına rağmen hala hiçbir hedeflerine ulaşmalarına müsaade etmediklerini, hepsine birden meydan okuyup direndiklerinin 231. günü” dedi.



Van YYÜ’de akademisyen ve öğrencilerden Filistin için ‘sessiz’ yürüyüş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Rize Atalarından gelen bayramlaşma geleneğini sürdürüyorlar Rize’nin Ardeşen ilçesinde yaşayan mahalle sakinleri atalarından gelen bayramlaşma geleneğini sürdürüyorlar. Ardeşen ilçesine bağlı Işıklı Meyvalı Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar, atalarından gelen bayramlaşma geleneklerini sürdürüp, hasta ve yaşlıları evlerinde ziyaret ediyor. Bayram namazı ile başlayan bayramlaşmalar mahalle boyunca kalabalıklaşarak devam ediyor. Hiçbir küskünlüğün olmadığı mahallede yaklaşık 100 hane ziyaret edilerek bayramlaşılıyor. Evlerin ziyareti esnasında da geceden hazırlanan ikramlar dağıtılıyor. Evlerin kapılarında ise haşlanmış yumurtalar herkes için hazırlanıyor. Toplanan haşlanmış yumurtalar ile sonrasında mahalleli hangisinin kırılıp kırılmadığına dair kendi aralarında yarışıyor. Son olarak da bir vatandaş çay alım yerinde balkon konuşması yaparak günü sonlandırıyor. Atalarından gelen bayramlaşma geleneğini her yıl sürdürmeye çalışan mahalle halkı çocuklarına da bu geleneği aşılamaya çalışıyor. “Biz senelerce bu geleneği sürdürüyoruz” Yıllardır kendi geleneklerini sürdürdüklerine vurgu yapan Recep Kalender, “Biz bayramlaşma etkinliğimize ilk önce camiden başlıyoruz. Akabinde mahalledeki evleri tek tek gezmeye başlarız. Onlar da ellerinde ne varsa böreği, baklavası, helva gibi farklı şeyler yaparak herkes sabahın 6’sında bizi karşılar. Biz senelerce bu geleneği sürdürüyoruz. Sürdürmeye de aynı heyecanla devam ediyoruz. Antalya, Bodrum gibi yerlere giden arkadaşlara söylüyorum, biraz da kendi evlerinize gidin. Bayramlar bunun içindir. Tatili başka zamana sakla. Şimdi yumurta bizim için çok önemli. Kabuğu en sert olan başarılı oluyor. Bu aramızda yaptığımız neşeli bir oyun. Kimin yumurtası en başarılıysa o artık göğsünü kabartarak mahallede ben birinciyim diyerek aramızda şakalaşma olur. Bağlılıklar devamlı oluyor. Biz akrabalarımız ve en yaşlımız olmak üzere ellerini öpüyoruz. Onlar o kadar seviniyor ki. Bunları esirgemeyelim. Bunlar çocuklarımıza da aşılansın. Bu bilince kavuşsunlar çünkü kaybettiğimiz şeyler arasında artık. Bizde canlandırıyoruz” şeklinde konuştu. “Yapabildiğimizin en iyisini yapmaya çalışıyoruz” Her bayram geleneklerini sürdürdüklerini ifade eden Sonnur Kalender, “Her bayram arife gününden başlarız. Baklavalarımızı, Laz böreklerimizi, sarmalarımızı sarmaya başlarız. Büyük bir heyecanla çocuklarımıza, eşimize yeni kıyafetler alırız. Biz bu tarihi geleneği uygulamayı seviyoruz. Ramazan Bayramı’nda da Kurban Bayramı’nda da geleneğimizi sürdürüyoruz. Yapabildiğimizin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. İkram bizim için çok önemli” dedi. “Bizim bayramlarımız gerçekten şahane” Bayramları unutturmamaya çalıştıklarını belirten Samiye Kalender ise, “Bayram geleneğimiz gerçekten çok güzel. Biz elimizden geldikçe bir şeyler hazırlıyoruz. Bizim bayramlarımız gerçekten şahane. Unutturmuyoruz. Gerçekten gençlerimiz de eskiden beri bu kalabalık devam ediyor” ifadelerini kullandı.
İzmir Bacağı kesilmekten kurtarılan ’Balım’ kendine yuva arıyor İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin veteriner hekimleri yaralı halde kendilerine getirilen ve sol ön bacağı parçalandığı tespit edilen sahipsiz kediyi yeniden hayata döndürdü. Bacağı başarılı bir operasyonla kesilmekten kurtarılan kediye özel bir aparat takıldı. Veterinerlerin Balım ismini verdiği sevimli kediye tedavinin ardından yuvasını açacak bir aile aranıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Halk Sağlığı Dairesi Başkanlığı Veteriner İşleri Şube Müdürlüğü ekipleri, sahipsiz canların hayatına dokunuyor. Hayvanların bakım ve tedavilerini yapan ekipler zorlu operasyonlara da imza atıyor. PAKO Sokak Hayvanları Sosyal Yaşam Kampüsü’nde gerçekleştirilen başarılı bir cerrahi operasyonun ardından sahipsiz bir kedinin bacağı kurtarıldı. Dost canlısı tavırlarıyla herkesin sevgisini kazanan kediye veterinerler Balım ismini verdi. Özel aparatla sabitlendi Ameliyat hakkında bilgi veren Veteriner Hekim Mehmet Uysal, ortopedi biriminde kedinin bacağının durumunu tespit ettiklerini belirterek, “Bacağının ciddi şekilde parçalandığını gördük. Burada sağlığına kavuşması için hemen gerekli cerrahi tedaviyi uyguladık. Bacağında parçalanan kemikleri özel bir aparatla sabitledik. Güvenli bir yöntem olduğu için bunu tercih ettik. Kedimiz 25 gündür bu şekilde tedavi altında. Bir süre sonra bu taktığımız aparatın kırıklar üzerindeki etkisine bakacağız. Bacak iyileşmiş olursa çıkaracağız. Şu anda sağlığı ile alakalı bir problemi yok. Keyfi yerinde. Bacağını nasıl kullanacağını öğreniyor diyebilirim” diye konuştu. Şimdi sıra sıcak bir yuvada Bu yöntemin zorlu ve maliyetli olduğunu da aktaran Uysal, “Biz böyle bir tedavi uygulamamış olsaydık kedinin bacağını ampute etmek zorunda kalacaktık. Çünkü iyileşme ihtimali çok düşük bir kırık. Biz bu şekilde şans vermek istedik. O da bizim tedavimize çok güzel bir şekilde cevap verdi. Muhtemelen de iyileşip buradan gidecek. En büyük temennimiz kendisine yuvasının kapısını açacak iyi yürekli bir aileyle birlikte buradan ayrılması” cümlelerine yer verdi.