ÇEVRE - 24 Mayıs 2024 Cuma 11:05

Van’da jandarma ekiplerin gece inci kefali nöbeti

A
A
A

Van Gölü’nde yaşayan ve üreme döneminde suyun akışının tersine yüzerek tatlı sulara göç eden inci kefali, av yasağı süresince jandarma ekiplerince sıkı tedbirlerle korunuyor.

Van Gölü Havzası’nda yaklaşık 20 bin kişinin ekmek kapısı olan inci kefalinin avlanma yasağı 15 Nisan itibarıyla başladı. Üremek için tatlı sulara göç yolculuğu devam ediyor. Bu zorlu yolculuk devam ederken, güvenlik güçlerinin gece gündüz nöbeti devam ediyor. Alaska’daki somon balıkları gibi akıntının tersine yüzerek derelere akın eden inci kefali, göç sırasında boylarını aşan engelleri adeta uçarcasına aşıyor. Görsel şölen sunan inci kefalinin korunması için jandarma ve polis ekipleriyle tatlı su kaynaklarında 7/24 nöbet tutuyor. Balık göçünün en yoğun yaşandığı Muradiye ilçesinde de jandarma ekipleri ile güvenlik korucuları, akarsuların göle döküldüğü bölgeleri, sulak alanları ve dere kenarlarını termal kameralar ve dronlarla 7 gün 24 saat kontrol altında tutuyor. Yapılan çalışmalar sonucu Muradiye ilçesinde yaklaşık 10 tonu canlı 25 ton balık ele geçirildi. Canlı balıklar tekrar suya bırakılırken, ölü balıklar ise imha edildi. Kaçak avcılıkla mücadelede yaklaşık 300 bin lira idari para cezası uygulanırken, avcılıkta kullanılan araçlar ise trafikten men edildi.

Van’da jandarma ekiplerin gece inci kefali nöbeti

Muradiye Kaymakamı Melih Aydoğan, Van Yüzüncü Yıl Üniversite (Van YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş ile birlikte Bendimahi Çayı’nın kıyısında kurulan koordinasyon merkezini ziyaret ederek koruma çalışmaları hakkında bilgi aldı. Konuyla ilgili açıklama yapan Muradiye Kaymakamı Melih Aydoğan, “Van Gölü’nün endemik bir türü olan inci kefali ballığımızın göç yolculuğu 15 Nisan tarihinde başladı Muradiye ilçemizde de Bendimahi çayı boyunca göç yolculuğuna devam eden inci kefali yaklaşık 23 kilometrelik göç yolculuğunun ardından tatlı sulara ulaşmış oluyor. Bu balığın bu göç yolculuğunda kaçak avlanmasını önlemek için biz de emniyetimizle, jandarmamızla, sahil güvenliğimizle, güvenlik korucularımızla tüm tedbirlerimizi alıyoruz. Hem Van Gölü’ndeki bu endemik türün korunması için hem de neslinin yaşatılması ve gelecek kuşaklara bu balığın devam ettirilmesi, bırakılması için emniyet önlemlerimizi 24 saat esaslı olarak alıyoruz. Ayrıca hem havadan drone yöntemiyle hem de karadan termal kameralarla bu balığın kaçak avlanması önlemek için canla başla çalışıyoruz. Güvenlik kuvvetlerimizin bu sezon yakaladığı toplam 25 ton inci kefali balığımız var. Bu balıkların da çoğu canlı olarak yakalandı. Canlı olan balıkları tekrar suya bırakmak suretiyle yaşam döngülerini devam ettirmeye sağlıyoruz. Yine bunun dışında kaçak avcılıkta yakalanan balıkları hem doğal ortamına bırakıyoruz hem de yakaladığımız ağları imha etme yoluna giderek bunları kullanılmayacak şekilde imha ediyoruz. Bunun dışında yine para cezaları uygulanıyor. Bu konuda da bugüne kadar idari yaptırımların toplam tutarı 300 bin Türk Lirasıdır. Bunun dışında yakalanan araçlar trafikten men ediliyor. Hem trafikten men edilmesi hem de yüksek oranlarda para cezaları uygulanması bu konularda caydırıcı olmaya çalışıyoruz. Kolluk kuvvetlerimizin başarılı çalışmaları bu konuda cezaların caydırıcı olması bu sezon kaçak balık avcılığı konusunda geçmiş yıllara göre oranların azaldığını gösteriyor. Bu konuda tedbirlerimizi aynı şekilde devam ettirerek kaçak balık avcılığını önleme konusunda ısrarlı tutunmamızı devam ettireceğiz” dedi.

Van’da jandarma ekiplerin gece inci kefali nöbeti

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, “İnci kefali göçü artık en tepe noktalarda, zirve noktalarda göçün en yoğun olduğu dönemleri yaşıyoruz. Şu anda bulunduğumuz nokta Muradiye Balık Bendi. Sevinçle şunu söyleyebiliriz Muradiye Kaymakamımız Melih Aydoğan başta olmak üzere jandarma ve polis ekipleri yoğun koruma tedbirleri almış durumda. Bir balığın etrafında adeta herkes kenetlenmiş gibi. Geçmiş yıllara göre su bol olduğu için göç çok yoğun bir şekilde yaşanıyor. Balıklar adeta mutlu, çünkü suyumuz bol. Geçen sene burada dere yatağı kurumuş gibiydi. Ama bu sene su bol olduğu için balıklar çok daha yukarıya doğru çıktılar ve sağlıklı bir üreme gerçekleştiriyorlar. Koruma çalışmalarının sezon sonuna kadar böyle başarılı bir şekilde devam etmesini temenni ediyoruz. Başta Muradiye Kaymakamımız olmak üzere il jandarma ekiplerine ve polis ekiplerine teşekkür ediyoruz” dedi.

Bu yıl suyun bol olması nedeniyle derelerse su yerine adeta balık akıyor”

İnci kefalinin göçünün başlamasından sonraki en yoğun dönemlerini yaşadıklarını ifade ede Dr. Öğretim Üyesi Akkuş, “Derelerdeki su son yılların en iyi seviyesinde. Derelerde su bol. Balık son dönemlerin en başarılı üreme dönemini yaşıyor gördüğümüz kadarıyla. Bu mevsimde hangi dere kenarına giderseniz adeta derelerde su yerine balık akıyor. Umut ediyoruz ki yağışlar bu şekilde devam eder ve göç sonuna akar akarsuların debileri yeterli seviyede olur” diye konuştu.

Şükrü Akyüz - Saim Sabah Kendir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Siyasi partilerde bayram ziyareti gerçekleştirildi Kurban Bayramı dolasıyla partiler arası bayramlaşma programı gerçekleştirildi. Siyasi parti temsilcileri, Ramazan Bayramı dolayısıyla AK Parti’ye ayrı ayrı ziyarette bulundu. Ziyaretçiler AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Belgin Uygur ve beraberindeki heyet tarafından karşılandı. AK Parti’yi HÜDA-PAR Genel Sekreteri Şehzade Demir ve heyeti ziyaret etti. Belgin Uygur, bütün milletin ve HÜDA-PAR ailesinin bayramını kutladı. HÜDA-PAR Genel Sekreteri Şehzade Demir, Gazze meselesinin unutulmamasının önemli olduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin gündeminde şu anda yeni bir anayasa olduğunu belirten Demir, “Yediden yetmişe hepimizin faydasını, gerekliliğini ihtiyacını kabul ettiği bir çalışma. Yeni yüzyıla yepyeni bir anayasaya girmek başlamak hepinizin içinde olan bir ukde haline geldi. Toplumsal mutabakatın kardeşliği için, birliğin, beraberliğin tesisi için gerekli. Türkiye’nin cunta anayasalarıyla yönetilmesinin zamanının geçmesi gerekiyor bu rutini kırmamız lazım. Kucaklayıcı şeffaf, çivi ve bütün aidiyetleri, bütün farklılıkları kuşatabilen herkesin işte tam bu benim anayasam diyebileceği bir çalışmaya şiddet ihtiyacımız var” diye konuştu. Bütün dünyanın önünde Filistin’de soykırım yaşandığını aktaran Uygur, “Aslında biz 7 Ekim’de ilki bu saldırıların başladığı andan itibaren Türkiye Cumhurbaşkanımızın en güç ve en güç sesi bütün uluslararası platformlarda aslında daha bu zamana kadar dünyanın neresinde bir zulüm varsa Müslümanlar, insanlar zulüm kuruyorsa biz en güçlü haykırış aslında Türkiye’den geldi. Yine Gazze mesele Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası mecralarda yine en gür ses ile bu soykırımın, bu vahşetin bir an önce durması gerektiği. Terör devleti İsrail’in durdurulması gerektiği, orada acilen bir ateşkesin sağlanması ve iki devletli bir çözümün gerçekleştirilmesi gerektiği. İnsani yardım noktasında, ticaret noktasında ve bu soykırım suçunun uluslararası hukuk anlamında yargılanması noktasında Cumhurbaşkanımız liderliğinde Türkiye olarak bütün gücümüz ve aslında bütün mazlum coğrafyalardaki zulmüne uğrayan Müslümanların onun zulmüne karşı sessiz kalmadığımız gür haykırışımızı devam ettirmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu. “Türkiye’nin artık bu darbe anayasalarından, cuntacıların anayasalarından kurtulması noktasında bir gerçeklik var.” Anayasa konusuna değinen Uygur, “Türkiye’nin artık bu darbe anayasalarından, cuntacıların anayasalarından kurtulması noktasında bir gerçeklik var bunu kimse inkar edemez. Bu noktadaki çalışmalarımızı da yine güncelliğini korumakta. Son hızıyla devam etmekte” ifadelerini kullandı. Yeniden Refah Partisinden ziyaret AK Parti’yi Yeniden Refah Partisi Genel Sekreteri Şehzade Selçuk Geyveli ve heyeti ziyaret etti. Yeniden Refah Partisi camiasının, vatandaşların ve bütün İslam aleminin Kurban Bayramı’nı tebrik eden Uygur, bayramın, bütün mazlum coğrafyaların felahına ve kurtuluşuna vesile olmasını diledi. Geyveli, "90’lı yıllarda Avrupa’nın ortasında bu yaşanır mı dediğimiz bir insanlık dramının, bugün 21’inci yüzyılda burnumuzun dibinde yaşanması içimizi acıtıyor. İnşallah, güçlü ve ayağa kalkmış olan bir Türkiye’nin bu gibi soruları çözmek ülkemize ve bizlere nasip olur. Bayramı istediğimiz gibi yaşayamamızın sıkıntıları var ama inşallah bunları da ülkemiz aşar diye umut ediyoruz” diye konuştu. Hükümetten asgari ücret konusunda beklentileri olduğunu vurgulayan Geyveli de "Asgari ücretin yoksulluk sınırına yükseltilmesini, emekli maaşlarının asgari ücret seviyesine gelmesini temenni ediyoruz. Çiftçilerimizin üretimlerinin, alın terlerinin değerinde karşılık bulmasını ve mağdur olan kesimlerin mağduriyetinin giderilmesi noktasında yeni ek yükler, vergiler, faizleri yükseltilmesi değil de biraz daha halka refah sağlayacak, nefes alması sağlayacak çalışmaların yapılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı. Yeni Anayasa konusundaki düşüncelerini ilgili mercilere ilettiklerini söyleyen Geyveli, bir diyalog kurulduğunu ve bunları oturup konuşmanın millet adına faydalı olacağını belirtti. Türkiye’nin bütününü ilgilendiren konularda diyalog ve istişare kanallarının açık olması gerektiğine inandıklarını bildiren Uygur , "Türkiye’nin bu darbe anayasasında bir an önce kurtulmaya ihtiyacı var. Aslında siyasetin, milletimizin her bir derdine borcu, inşallah önümüzdeki süreçte de bu Meclisimize nasip olur. Hep birlikte, toplumumuzun bütün kesimlerinin her bir ferdini temsil eden, her bir ferdinin kendini bulduğu bir anayasayı milletimize hep birlikte kazandırırız” şeklinde konuştu. Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Geyveli de "Genel Başkanımızın her zaman ifade ettiği gibi doğruya doğru, yanlış yanlışa. Doğru olan politikalarınızda sizin yanınızda olacağız, yanlış olanlara da eleştirilerimizi doğal olarak sürdüreceğiz” dedi. AK Parti’yi İYİ Parti Genel Kadın-Aile ve Sosyal Hizmetler Başkanı Genel İdare Kurulu Üyesi Kevser Ofluoğlu ve heyeti ziyaret etti. Belgin Uygur, bütün milletin ve İYİ Parti ailesinin bayramını kutladı. Uygur, kadın erkek omuz omuza siyaseti de güzelleştirip o diyalog kanallarını da nezaket çerçevesinde güçlü bir Türkiye yolunda hep birlikte yola devam devam edeceklerini belirtti.. Ofluoğlu ise kadının önemine dikkat çekerek, “Kadının güçlendirdiği, kadının rol modeli olması, karar verici mercilerde yer alması ile kadın güçlü olması toplum daha da güçlü olacak” dedi. Bayramlaşma dolasıyla AK Parti’yi BBP heyeti, Vatan Partisi heyeti, DSP heyeti ziyaret etti.
Ankara Bakan Özhaseki: “Hedefimiz daha yeşil bir Türkiye” Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, 17 Haziran Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü kapsamında yazılı açıklama yaptı. Bakan Özhaseki, “Ulusal ve uluslararası düzeyde yaptığımız her çalışmayla iklim değişikliğiyle mücadelemizi sürdüreceğiz. Çölleşmeyle mücadeleye yönelik yapılan tüm çalışmaların yanındayız. Hedefimiz daha yeşil bir Türkiye” dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Özhaseki, 17 Haziran Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü kapsamında açıklama yaptı. Dünyanın iklim değişikliğinin ağır etkileriyle karşı karşıya olduğunu belirten Bakan Özhaseki, bunlardan birisinin de çölleşme olduğunu söyledi. Bakan Mehmet Özhaseki, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı 2053 Net Sıfır Emisyon ve Yeşil Kalkınma hedeflerine ulaşmak amacıyla yaklaşık 2,7 milyon metrekare yeni karbon yutak alanı oluşturduklarını kaydetti. Bakan Özhaseki, “İklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmak ve ülkemizin karbon stok miktarını artırmak gayesiyle yutak alanlarımıza yenilerini ekliyoruz. 2024 yılı içerisinde hedefimiz 3,5 milyon metrekare yeni karbon yutak alanı oluşturmak” dedi. İklim değişikliğiyle mücadelede ve 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi kapsamında önemli bir güç olan millet bahçelerinin Türkiye genelinde yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmaların devam ettiğini kaydeden Bakan Özhaseki, “81 ilimizde 75 milyon 886 bin metrekare alanda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hedefimiz 100 milyon metrekare millet bahçesini ülkemize kazandırmak” dedi. “Bugüne kadar 108 ülkeden, bin 170 uzmana eğitim verdik” Bakan Mehmet Özhaseki, Afrika, Orta Asya, Kafkaslar ve Doğu Avrupa ülkelerine yönelik her yıl “Uluslararası Çölleşme ile Mücadele Eğitim ve Çalıştayları” düzenlediklerini vurgulayarak, “Bugüne kadar 22 ayrı Uluslararası Çölleşme ile Mücadele Eğitimi düzenledik. Bugüne kadar 108 ülkeden, bin 170 uzmana eğitim verdik” şeklinde konuştu. “Toprağı ve suyu bütün zenginlikleriyle korumak için hep birlikte mücadele etmeliyiz” Kuraklık ve erozyonun insanlık olarak ortak mücadele edilmesi gereken en önemli konulardan olduğunun altını çizen Bakan Özhaseki, Türkiye’de tarım yapılan alanlarda her yıl 248,6 milyon ton toprağın su erozyonu sonucu yer değiştirdiğini kaydetti. Bakan Mehmet Özhaseki, “İnsanın hayat kaynağı olan toprağı ve suyu bütün zenginlikleriyle korumak için hep birlikte mücadele etmeliyiz” ifadelerini kullandı. “Çölleşme ve erozyonla mücadeleye kararlılıkla devam edeceğiz” Bakan Özhaseki, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü’nün, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi, çölleşmeyle mücadele, erozyonun önlenmesi, sel ve taşkınların azaltılması amacıyla çalışmalarını aralıksız sürdürdüğünü aktardı. Bakan Özhaseki, “185 Yukarı Havza Sel ve Erozyon Kontrolü Projesi, 95 Baraj Havzaları Yeşil Kuşak Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Projesi, 45 Tarla ve Yol Kenarı Ağaçlandırma Projesi, 25 Entegre Havza Rehabilitasyon Projesi, 14 Ar-Ge ve 8 adet Maden Sahaları Rehabilitasyon projelerini hazırladık. Hazırlanan projeler ile doğal kaynakların iyileştirilmesi, muhtemel tabii afetlere karşı tedbirlerin arttırılması, arazi tahribatının önüne geçilmesi ve biyolojik çeşitliliğin geliştirilmesini amaçlıyoruz” dedi. Bakan Özhaseki, kısa zamanda güncellenmesi tamamlanacak olan ve 2024-2030 yıllarını kapsayan ‘Çölleşmeyle Mücadele Ulusal Stratejisi ve Eylem Planı’ çerçevesinde çölleşme ve erozyonla mücadeleye kararlılıkla devam edeceklerini söyledi. “Çölleşmeyle mücadelede tüm çalışmaların yanındayız” Sürdürülebilir bir yaşam için, toprağın öneminin farkında olduklarını vurgulayan Bakan Özhaseki, “Bakanlık olarak bir gün değil yılın 365 günü çölleşmenin dünyada sebep olduğu etkilerin anlaşılması için yaptığımız farkındalık çalışmalarıyla toprağımıza sahip çıkmanın gayreti içerisindeyiz. Ulusal ve uluslararası düzeyde yaptığımız her çalışmayla birlikte iklim değişikliğiyle mücadelemizi sürdüreceğiz. Çölleşmeyle mücadeleye yönelik yapılan tüm çalışmaların yanındayız. Hedefimiz daha yeşil bir Türkiye” dedi.