GENEL - 18 Ocak 2012 Çarşamba 12:45

3. YARGI PAKETİ

A
A
A
3. YARGI PAKETİ

Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in açıkladığı 3. Yargı Paketi’nden yaklaşık 2 milyon dosya etkilenecek. Yargılama süresinin kısatılmasını ve Danıştay’ın iş yükünün azaltılmasının hedeflendiği pakette, ayrıca basın ve ifade özgürlüğüne yönelik düzenlemeler de yer alıyor.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Hakimevi’nde düzenlediği basın toplantısıyla 3. Yargı Paketi’ni açıkladı. Bakan Ergin’in bir sunum şeklinde gazetecilere anlattığı pakette ise önemli değişiklikler yer alıyor. Yarı hizmetlerinin hızlandırılması amacıyla bugüne kadar yapılan düzenlemelerin devamı niteliğinde olan bu üçüncü tasarıda ceza, icra-iflas, idari yargı mevzuatında değişiklik yapılarak yargı hizmetlerinin etkinleştirilmesi amaçlanıyor.
3. Yargı Paketi’nde petrol boru hatlarının da önemi artarak koruma altına alınıyor. Petrol boru hattı üzerinden bir hırsızlık yapılması durumunda mevcut yasada 3 yıldan 7 yıla kadar, örgütlü ise 3 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası uygulanıyordu. Tasarı ise, 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasının yanında, hırsızlığı gerçekleştirenlerin örgütlü bir şekilde hareket ettiklerinin tespit edilmesi durumunda bu ceza 7.5 yıldan 18 yıla yükseliyor. Petrol boru hattına zarar verilmesi ise, mevcut düzenlemede 1
yıldan 6 yıla kadar hapis cezası içerirken, tasarıyla bu ceza 4 yıldan 12 yıla kadar çıkarılıyor.
ÇEK BORCUNDAN DOLAYI HAPİS CEZASI YOK
TBMM Genel Kurul gündeminde olan çek borcu da Bakan Ergin’in açıkladığı pakette yer aldı. Yeni düzenlemeyle karşılıksız çek keşide edenlere, hapis veya para cezası verilmeyecek. Sadece çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı uygulanacak ve bu sayede borcunu ödeyemediğinden dolayı kimse hapse girmeyecek. Ayrıca bu uygulamayla da yargının iş yükü azalmış olacak.
Yargı’da yapılan değişiklikte icra konusunda da önemli düzenlemeler yer alıyor. İlamsız takiplerde alacağın miktarı aylık asgari ücret tutarının yani 886.50 TL’nin altındaysa doğrudan icra takibine başlanmayacak, icra takibine başlayabilmek için borçluya ’ödemeye davet yazısı’ gönderilecek. Borçlunun borcunu ödemesi halinde borçlu yukarıda belirtilen masraflardan kurtulacak ve ayrıca icra dairelerinde önemli bir iş yükünün gelmesi önlenebilecek.
Ayrıca vatandaşın evinde kullandığı lüzumlu eşyalar artık haczedilemeyecek. Borçlu ile aynı çatı altında yaşayan aile bireyleri için gerekli olan her türlü ev eşyası haczedilemeyecek. İstisna olarak ise, para, banknot, altın ve gümüş gibi değerli eşyalar haczedilebilecek. Haczedilen taşınır malların toplam değeri aylık asgari ücretin beş katının altında kalıyorsa, eşya eve götürülemeyecek, borçluya yediemin olarak bırakılacak.
İDARİ YARGI’DA YAPILAN YENİLİKLER
3. Yargı Paketi’nde İdari Yargı alanında da önemli düzenlemeler yapılıyor. Açıklanan pakette ilk olarak vatandaşların dilekçe vermek için mahkemelerde bekletilmeyeceği, idare mahkemelerindeki her türlü dilekçenin hakimi beklemeden evrak bürolarına teslim edileceği belirtiliyor. Bu uygulamada ayrıca vatandaşa dilekçenin evrak ve tarihini gösteren ücretsiz bir belge verilecek.
Yargılama süresinin kısaltılmasını hedefleyen düzenlemede ise, Danıştay’a gelmesine gerek bulunmayan davalar ile konusu 50 bin TL’nin altındaki davalar bölge idare mahkemesinde kesinleştirilecek. Bölge idare mahkemeleri ikiden fazla kurul halinde çalışabilecek ve davalar daha kısa sürede karara bağlanabilecek.
Danıştay’da görülen davaların azaltılması içinse, bakanlıkların ülke genelinde uygulanmayan imar planları gibi yerel nitelikli işlemleri yerel mahkemelerde görülecek. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu, Rekabet Kurumu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun da içinde bulunduğu bazı üst kurullar tarafından tesis edilen işlemlere karşı açılan davalar idare mahkemelerinde görülecek.
Dikkat çeken bir diğer düzenleme ise, idari dava dairelerinde bekleyen dosyaların iki yılda bitirilmesinin hedeflenmesi için yapılan değişiklik. Bu değişiklikle, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 3 yıllık geçici bir süre için sürekli çalışabilecek şekilde yeniden düzenleniyor. Düzenlemeyle İdari Dava Daireleri’nde bekleyen 6 bin temyiz dosyası iki yıl içinde tamamen karara bağlanacak. Bu düzenleme yapılmadığı takdirde ise bu sürenin 10 yıldan aşağı olmayacağına pakette dikkat çekiliyor.
Yapılan değişikliklerin yargının iş yüküne sayısal olarak etkisine bakıldığında, değişikliklerden yaklaşık 2 milyon dosya etkilenecek. 2 milyon dosyanın türlerine bakıldığında ise, karşılıklı çek keşide etmekten kaynaklanan dosya sayısı 600 bin, önödeme kapsamına girecek dosya sayısı 65 bin, elektrik hırsızlığından ilk derece mahkemelerine gelen yıllık dosya sayısı 70 bin, elektrik hırsızlığından Yargıtay Ceza Daireleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nda bulunan dosya sayısı 53 bin, suç olmaktan
çıkan fiillere ilişkin dosya sayısı bin 500, kabahat sayısı 260 bin, icra dosya sayısı ise 1 milyon alarak göze çarpıyor.
BASIN VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ
3. Yargı Paketi’nde basın ve ifade özgürlüğüne yönelik düzenlemeler de yer alıyor. Yapılan değişikliklerle ileriye dönük yayın durdurma olmayacağı belirtiliyor. Mevcut uygulamada, terör örgütünün faaliyetleri çerçevesinde; suç işlemeye alenen teşvik, işlenmiş olan suçları ve suçlularını övme, terör örgütünün propagandasını içeren süreli yayınlar ileriye dönük olarak 15 günden bir aya kadar durdurulabiliyordu. Düzenlemeyle, yayınların durdurulmasına ilişkin bu hüküm yürürlükten kaldırılıyor.
Yayınlar üzerindeki yasaklık konusunun kaldırılmasıyla ilgili olarak ise; hakkında yasaklama ve toplatma kararı verilmiş olan yayınlarla ilgili olarak belli bir sürede bu yayınlar hakkında mahkemelerce yeni bir yasaklama veya toplatma kararı verilmemiş olması durumunda, daha önceden verilmiş olan tüm toplatma kararları hükümsüz hale getiriliyor.
DAVA VE CEZALARIN ERTELENMESİ
Basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup, adli para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı; soruşturma evresinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine, kovuşturma evresinde kovuşturmanın ertelenmesine, kesinleşmiş olan mahkumiyet hükümlerinin infazının ertelenmesine karar verilecek.
Hakkında kamu davasının açılmasının veya kovuşturmanın ertelenmesi kararı verilen kişinin; erteleme kararının verildiği tarihten itibaren üç yıl içinde aynı suçu işlememesi halinde, hakkındaki dosya işlemden kaldırılacak. Aksi takdirde soruşturmaya, kovuşturmaya veya hükmün infazına karar verilecek.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kurum’dan otobüs şoförlerine müjde: “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” İBB Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programda konuşan Kurum, “Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programa Kurum’un yanı sıra Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü, AK Parti Sancaktepe İlçe Başkanı Turgay Akpınar, Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği Dernek Başkan Vekili Göksal Ovacık, ÖZULAŞ Başkanı Sedat Şahin, milletvekilleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda ilgiyle karşılanan Kurum vatandaşlarla hatıra fotoğrafı da çektirdi. “İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor” Programda konuşan İBB Başkan Adayı Kurum, “Bugün İstanbul’da yaklaşık 3 bin halk otobüsümüz var. Yüzbinlerce yolcuyu taşımaya çalışıyorsunuz. İstanbul’un bu yükünü almak için çaba sarf ediyorsunuz ama her geçen gün bu yük bir kat daha artıyor. İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor. Biz, hem özel halk otobüsü emekçilerini hem de İstanbulluları uğraştıran değil ulaştıran İstanbul diyerek rahatlatacağız. İstanbullu kardeşlerimiz sizlere emanet. Genç kızlarımız, kadınlarımız otobüse bindiğinde saat geçse, durak evine uzaktaysa şoför kardeşlerim gerekirse evinin önüne kadar bırakacak. Bu hedef öyle sadece yatırım ve buradaki hizmetlerden müteşekkil değildir. Biz bir yandan yeni ulaşım yatırımları yaparken bir yandan da İstanbul’un trafik sorununa dair, çok önemli adımlar atacağız. Ben ulaşım sektöründeki esnafımızın sorunları için aylarca çalıştım. Bu konudaki tüm uzmanlarla esnaf odalarımızla istişare ettim” dedi. “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” Otobüsçülerin yaşadığı sorunlara değinen Kurum, müjdeleri hakkında da şöyle konuştu: “Sizler, 40 yıldır yaşadığınız sorunları, dertleri şu beş yılda yaşadınız. Ücretlerinizi iki ay geç aldığınızı biliyorum. Çok büyük mağduriyetler yaşıyorsunuz. 2023 zammını hala alamadınız. Her bir özel halk otobüsümüzün 1 milyon TL alacağı var. Alamadığınız ödemelerinizden dolayı araçlarınıza bakım yapmakta zorlanıyorsunuz. Vatandaşlarımızı taşımak için gereken her türlü fedakarlığı yapıyorsunuz. Yanan ve bozulan otobüsler olduğunda mevcut İBB yönetimi bu sorunları görmezden geliyor. Sen otobüsçünün hakkını ödemezsen bu esnaf otobüsüne nasıl bakım yaptıracak. Mevcut İBB yönetimi sizin eksiklerinizle alakalı bırakın bir irade ortaya koymayı sorunları görmezden geliyor. Yetmiyor, bir de size boşu boşuna cezalar kesiyor. İETT yönetimi, ezan okunurken aracında su içip orucunu açan özel halk otobüsü şoförüne neden ceza keser? Eğer kötü niyetliyseniz, eğer bu milleti sevmiyorsanız elbette kesersiniz. Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” “Sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz” Müjdelerini saymaya devam eden Kurum, “Otobüslerinizi yenileyemediğinizi çok iyi biliyorum. Toplu taşıma kanununu ve mülkiyet probleminin çözümüyle ilgili kanunu meclise bu kardeşiniz taşıdı. Bu konunun takibini yapacağız ve mülkiyet sorununu tamamen çözeceğiz. Göreve gelir gelmez devlet bankalarımızla yapacağımız protokollerle sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz. Hem siz huzur içerisinde çalışacaksınız hem de İstanbullu kardeşlerimize en güzel hizmeti vereceğiz. İstanbul halk otobüsü bir marka olacak. İstanbul’un yollarında bozulan, yanan otobüs devri 31 Mart akşamı tamamen bitecek” diye konuştu. “İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor” Seçimin iki zihniyet arasında gerçekleşeceğini belirten Kurum, “Bizim şoför esnafımız, kalenderdir. İşte sizler İstanbullunun sorunlarını dinleyen insanlarsınız. Sizlerle yaptığımız görüşmelerde de bu sorunların çözümleri hakkında konuşuyoruz. Konuştuğumuz herkesin ortak bir noktası var. İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor. Nasıl öyle görmesin? Fark ortada. Milletin karşısında sadece iki taraf var. Bir tarafta afet anında tatil beldelerinde gezenler, diğer tarafta sadece Fikirtepe’de, Esenler’de bile toplam 75 bin yeni yuvayı inşa edenler var. Bir yanda kendi geleceği için İstanbul’u kaderine terk edenler, diğer tarafta Kartal Orhantepe’de, Üsküdar’da, Beykoz’da, Ümraniye’de, 39 ilçemizde şantiyelerde arı gibi çalışanlar var. Bir yanda İstanbul’a yapılan tüm büyük ulaşım yatırımlarına karşı çıkanlar var, diğer yanda havalimanını, Marmaray’ı, Avrasya Tüneli’ni yapanlar var. Bu seçimde ya sağlıksız binalarda deprem korkusuyla beklemeyi ya da kentsel dönüşümle huzur içinde yaşamayı seçeceğiz. Bu seçimde ya 5 yılda 5 bin konut bile dönüştüremeyenleri ya da asrın felaketinde 3 ayda 180 bin konutu başlatanları seçeceğiz. Bu seçimde ya milletin kaynaklarını çarçur edenleri, ya da bizim gibi İstanbul’a her alanda 350 milyar lira yatırım yapanları seçeceğiz. Ya İstanbul’un bütçesini kendi için harcayanları, ya da kenti için, harcayanları seçeceğiz. Ben inanıyorum ki İstanbullular 5 yıldır çektikleri çileyi göz önünde bulunduracaklar. Hizmetin ve eserin adresi olan AK Parti’mizi ve Cumhur İttifakı’mızı sandıkta rekor bir oyla seçecektir. Ne yazık ki, son 5 yılda İstanbulluların derdiyle dertlenen, o dertlere çare olmaya gayret eden bir başkanları olmadı. Bu kardeşiniz, sizlerle hem dert ortağı, hem de çözüm ortağı olacak, İstanbul’un dertlerine deva olacak. Esnaf dostu, emek dostu, ekmek dostu bir belediyeciliği sizlere göstermek için bundan önce nasıl gece gündüz çalıştıysak yine aynı anlayışla çalışacağız” diyerek sözlerini tamamladı. “5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık” İlçede yaşanan sıkıntıları dile getiren Sancaktepe Belediye Başkanı Döğücü, “En büyük sıkıntımızı İBB’nin çalışmalarımızda yaşadık. Burada 200.000 nüfusla başlayan bir ilçe süreci var. 10-15 yıllık genç bir ilçeyiz ama o kadar çok nüfus aldık, o kadar çok tercih edildik, nüfusumuz 500 bine geldi. Bu ilçemizin otobüs hatlarının mutlaka düzenlenmesi lazım. Sancaktepe’de ikamet eden tüm vatandaşımız benimle aynı fikirde. Evinden çıkıp bir mahalleden bir mahalleye giderken bile otobüs hatlarında sıkıntı çekiyor. 2-3 tane vesait değiştirmek durumunda kalıyor. Bunlar için büyükşehirle defalarca görüşmemize rağmen hiçbir ilerleme kaydedemedik. Bırakın ilerleme kaydetmeyi gerileme yaşadık. Otobüs hatları iptal ediliyor. Başka güzergahlar daha faydalı olur hatlarımızı düzenleyelim diyoruz ses yok. Gelin yeni hatlar düzenleyelim, Sancaktepe artık kocaman bir ilçe oldu, bunların yeniden planlanması lazım diyoruz ses yok. Bırakın ses vermeyi duraklara giden vatandaşlar mevcut hatlardaki otobüsleri saatlerce bekliyor. Ulaşımda defalarca söylememize rağmen 5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık. 5 yıl önce bu sorunu görmüş kavşaklarımızı, otopark yerlerimizi, projelerimizi belirlememize rağmen bu konularda da hiçbir gelişme ve ilçemize herhangi bir hizmet alamadık. Bir büyükşehir sadece süt dağıtmasıyla övünemez. Biz ilçeleri zaten Sayın Cumhurbaşkanımızın başlatmış olduğu sosyal belediyecilikle mükemmel bir şekilde yönetiyoruz” ifadelerini kullandı.