Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, gazetecilerin yıpranma payına ilişkin, "Gazeteci arkadaşlarımız ve tüm çalışanlarla ilgili ne tür risk alanları var, konuyla ilgili Başbakanımızın talimatını da alır ve ona göre bu değerlendirmeleri sizlerle paylaşırız" dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda HAK-İŞ Olağanüstü Genişletilmiş Başkanlar Kurulu üyeleri Bakan Çelik’i ziyaret ederek, Toplu İş İlişkileri Kanunu Taslağı’nın yasalaşması konusunda Çelik’e taleplerini iletti. Toplantının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Bakan Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Türk-İş’in Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda tutumuna ilişkin sözlerini hatırlatarak, ’’Ben Sayın Kılıçdaroğlu’nu anlamakta zorlanıyorum’’ ifadesini kullandı.
Bir konfederasyonun genel kurulunda işçilerin sokağa çıkması konusundaki sözlerine işaret eden Çelik, çalışma hayatında önemli olanın uzlaşı olduğunu belirterek, "Biz buna diyaloğa son derece önem veriyoruz. Bunların neticesinde de birçok konuyu da uzlaşıyla çözüyoruz. Biz uzlaşı çerçevesinde toplu sözleşme gerçekleştirdik. Kılıçdaroğlu’nun bunun farkında olmadığı inancındayım şu anda. İşçi de memnun bu toplu sözleşmeden, kamu da, işveren de. Bir uzlaşı sağlanmışsa bir işçi niye sokağa çıksın. Bunu
takdirle karşılamak gerekiyor" dedi.
Bakan Çelik, enflasyon hedefinin 3+3 olduğunu söyleyerek, asgari ücrette yüzde 12 artış sağladıklarını ifade etti. Kılıçdaroğlu’na seslenen Bakan Çelik, "Asgari ücret yeterli değildir demek ayrı bir olaydır. Ama asgari ücretle yapılan pazarlıklar, değerlendirmeler, işçi ve işveren birlikte bir imza atmışlarsa, bu oranda enflasyonun 2 katı ölçeğindeyse burada niye çatışacağız, neyin kavgası yapacağız" şeklinde konuştu.
GAZETECİLERİN YIPRANMA PAYI
Gazetecilerin yıpranma payına ilişkin soru üzerine ise Bakan Çelik, "Bu konuyla ilgili çok çalışma yaptık. Önümüzdeki süreç içerisinde Sayın Başbakanımıza ne şekilde arz edildi bilemiyorum. Mutlaka kendilerinin de bir talimatı olacaktır. Bu konuda, iş kollarındaki risk alanıyla ilgili bir değerlendirmemiz vardı önceki dönem. Bilimsel bir gerçek var, risk merkezli ağır iş kollarına dönük bir yıpranma payı düzenlemesi gerçekleşmişti. Gazeteci arkadaşlarımız ve tüm çalışanlarla ilgili ne tür risk alanları
var, konuyla ilgili Başbakanımızın talimatını da alır ve ona göre bu değerlendirmeleri sizlerle paylaşırız" ifadelerini kullandı.
"HEPİMİZ ÇALIŞMA BARAJINDAN YANAYIZ"
Bakan Çelik, bir gazetecinin, "İş kolu barajını ne olması gerekiyor, bu konuda bir değerlendirme var mı" sorusunu, "Bakanlar Kurulu’na sevkimiz binde 5 şeklindeydi. Binde 5 olarak uygulandığında 9 sendikamızın yetkisi düşüyor. Yüzde 1 olarak uygulandığında ise 15 sendikamızın yetkisizliği söz konusu, bu oran diyelim ki yüzde 5’lere çıktığı zaman 7-8 sendikanın yetkisi düşecek. Bu konudaki karmaşa şundan kaynaklanıyor; bu sanal 3 milyon 200 sendikalı ile 5 milyon 400 bin çalışan baz alınarak, o
çerçevedeki yüzde 10 barajıyla bu mevcut rakamların mukayesesinde sıkıntı yaşanıyor. Aslında yüzde 10 barajıyla şu anda 52 sendika yetkiyi alırken, binde 5 barajıyla 43 sendika alabiliyor. Ama biz Çalışma Bakanlığı olarak çalışma hayatındaki barışın devamı anlamında, sendikalarımız ve konfederasyonlarımızın farklı düşünceler içerisinde oldukları düşüncesinde değilim. Hepimiz çalışma barajından yanayız" şeklinde cevapladı.
"15 OCAK’TA KAMU ÇALIŞANLARININ ZAM ORANLARI BELİRLENECEK"
Toplu sözleşme hakem heyetindeki başkanın değiştirilmesiyle ilgili soru üzerine ise Bakan Çelik, "15 Ocak’ta kamu çalışanlarının zam oranları belirlenecek. Yaptığımız anayasa değişikliğiyle bu zam masa belirlenecek. Bu anlamda biz konfederasyonlarla bir araya geldik, artık toplu görüşme yapılamayacağını karar altına aldık ve toplu sözleşme çerçevesinde de yeni zamlarının belirleneceğini karara bağladık. Geçmiş döneme yönelik enflasyon farkları açıklandı hükümetimiz tarafından ama ücretlere yapılacak
zamla ilgili de Uyum Yasası’nın bir an önce çıkması gerekiyor. Biz uyum yasasını 3 ay önce Bakanlar Kurulu’na gönderdik. Bu konuda itilaflı iki konu var. Hakem heyeti konusunda Sayıştay Başkanı olabileceği gibi daha da geniş tutulması konusunda değerlendirme yapılıyor. Yani Yargıtay, Danıştay, Sayıştay başkanlarının ve daire başkanları olabileceği yönünde bir değerlendirme yapılıyor. Bu konuda pek itilaf konusu olmuyor. Toplu sözleşme hizmet bazında ne şekilde olacak, yerel yönetimlerle ilgili şu anda
yapılan toplu sözleşmeler var. O konularla ilgili konfederasyonlarının bazı talepleri var. Kamu çalışanlarıyla ilgili yapacağımız, Toplu Sözleşme Uyum Yasası çok daha hazır bir vaziyette diyebilirim" dedi.