ASAYİŞ - 30 Kasım 2017 Perşembe 20:17

Alman sevgilisini öldürüp betona gömen şahıs, cinayeti soğukkanlılıkla anlattı

A
A
A
Alman sevgilisini öldürüp betona gömen şahıs, cinayeti soğukkanlılıkla anlattı

Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde Alman vatandaşı 39 yaşındaki Rita Darı Winkler’i öldürdükten sonra, cesedini varile koyup üzerine beton dökerek evin bodrum katına gömdüğü iddia edilen Ali Kemal Seyhan, cinayeti soğukkanlılıkla anlattı.

Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde Alman vatandaşı 39 yaşındaki Rita Darı Winkler’i öldürdükten sonra, cesedini varile koyup üzerine beton dökerek evin bodrum katına gömdüğü iddia edilen Ali Kemal Seyhan, cinayeti soğukkanlılıkla anlattı.


Yalova’nın Çınarcık ilçesinde Rita Darı Winkler’i öldürdükleri ileri sürülen sanıklar hakkında Yalova Ağır Ceza Mahkemesi’nde ikinci dava görüldü. “Canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, ruhsatsız silah bulundurma ve yağma” suçundan yargılanan Ali Kemal Seyhan ve kardeşi Hüseyin Muharrem Seyhan, Metris Cezaevi’nden Ses ve Görüntülü Bileşim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile duruşmaya katıldı. Ali Kemal Seyhan duruşmada cinayeti nasıl işlediğini anlattı. Winkler’in kendisi ile sürekli görüşmek istediğini kaydeden Seyhan, olay günü Winkler’in kendisini taksi ile Gölcük’ten aldığını, beraber taksi ile Yalova’nın Çınarcık ilçesindeki yazlığa geçtiklerini söyledi. Yazlıkta Rita Winkler ile aralarında tartışma çıktığını söyleyen Seyhan, Rita Winkler’in evde dolapta olan silahı bulduğunu ve silahı kendisine doğrulttuğunu söyledi. Seyhan, “Ver silahı kendimi öldüreyim dedim. Boğazıma yapıştı. Silahı elinden almaya çalıştım. O sırada boğuştuk. Silahı almak için hamle yaptım. Silahı aldım. O sırada silahı almaya çalışırken tabanca ateş aldı. Bir ya da iki kez silah patladı, karnından vuruldu. Bu sırada şok geçirdim. Dışarı çıktım, sigara içtim. Yarım saat sonra içeriye döndüm, bayılmıştır diye yüzüne su serptim. Denize atacaktım ya da gömecektim ama bahçede bulunan varile koymaya karar verdim. Cesedi varile sığmadı. Ben de evde bulunan balta ile ayaklarını kestim. Sonra varile bu şekilde sığdı. Olduğu gibi bir bütün olarak koydum. Bacaklarını da yanına koydum. Daha sonra karşı tarafta bulunan inşaat malzemeleri satan yerden harç aldım. Harcı el arabasıyla işçiler 5-6 sefer taşıyarak getirdi. Varilin üzerine beton döktüm ve böylece kapattım” diye konuştu.


Beton dökülen varilin evden taşınması için inşaat işçilerini çağırdığını söyleyen Seyhan, “Varil betondan sonra çok ağırlaştı. Eve inşaat işçileri çağırdım. İşçilere seramik heykel yapacağımı söyledim” dedi.


Mahkeme heyeti ise bu arada Ali Kemal Seyhan’a varilin 240 kilo ağırlığında olduğunu ve mesleğinin berberlik olduğunu hatırlatması üzerine Seyhan, “Berberim ama sanattan biraz anlarım. O sırada kardeşim de Çınarcık’a geldi. Varili işçilerle forklift yardımıyla kaldırdık” diye yanıt verdi.


Varili ve yanına aldığı diğer bazı eşyaları bir kamyonetle birlikte Gölcük Halıdere’ye götürmek için yola koyulduğunu söyleyen Ali Kemal Seyhan, bu sırada kamyonet sürücüsünü benzinlikte yemek yemeye bıraktığını ve kamyonetle birlikte varili Halıdere’de depoya indirdiğini söyledi. Seyhan, “Depoda çalışma yapılacaktı. İnşaat işçileri geldi ve depoda kazı yaptırdım. İnşaat işçilerine deponun altından su geldiğini söyledim. Kardeşim Hüseyin Muharrem Seyhan işçilere sadece su getirdi. Kardeşimin olayla ilgisi yok. Mahkemeden ve hepinizden özür dilerim. Böyle bir şey yapacağımı tahmin etmiyordum. Olayın bu kadar büyütüleceğini bilmiyordum. Yapmış olduğum şey yanlıştı. Çaresizdim, ailesinden özür diliyorum. Allah benim belamı vermiş” dedi.


Ali Kemal Seyhan’ın kardeşi Hüseyin Muharrem Seyhan ise ağlayarak 20 ay cezaevinde suçsuz yere yattığını belirtti. Hüseyin Muharrem Seyhan, "Ben suçsuz yere 20 aydır cezaevinde tutukluyum. Eşim, çocuklarım ve ben mağdur durumdayız. Allah bunun belasını versin. Hiçbir suçum olmadığı halde burada tutuluyorum. Ailem perişan. Ben kaçmadım. Emniyete de kazı yerini ben gösterdim. Tahliyemi istiyorum” şeklinde konuştu.


Savunmaların ardından mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.



Ne olmuştu?


Antalya’da kuaförlük yapan Alman Rita Darı Winkler, 10 Mart 2016’da İstanbul’da kaldığı otelden ayrıldıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamadı. İstanbul Emniyeti’nin yürüttüğü soruşturma kapsamında, Rita Darı Winkler’in arkadaşı Ali Kemal Seyhan’ın ifadesi alındı. Ali Kemal Seyhan, ilişkisinin olduğu Rita Darı Winkler ile birlikte Çınarcık’a gidip geldiklerini söyledi. Serbest bırakılan Ali Kemal Seyhan kalp hastalığı için ameliyat olacağını belirterek, Almanya’ya gitti. İstanbul Emniyet Müdürlüğü soruşturmayı derinleştirirken, gelen ihbarları değerlendirerek, Rita Darı Winkler’in öldürülüp gömülmüş olabileceği yerleri kazmak için Gölcük Cumhuriyet Savcılığı’ndan izin alındı. Ali Kemal Seyhan’ın Halıdere’de akrabası M.B.’ye ait bağ evinin bahçesinde yapılan kazıda ceset bulunamayınca, Halıdere 2005 Sokak’ta bulunan Ali Kemal Seyhan’ın kayınbiraderi F.A.’ya ait apartmanın bodrum katına gelindi. Beton kazılınca içi beton dolu varil bulundu. Beton kırılınca Rita Darı Winkler’in cesedi ortaya çıktı. Rita Darı Winkler’in ellerinin önden iple bağlandığı ve boğazında boğulma izlerinin olduğu tespit edildi. Alman kadının cesedi bir bölümü açılan varille birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi. Operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütünün çökertildiğini belirterek operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz milletimizin bilmesini isterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya şunları kaydetti: "Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kasten adam öldürmeye teşebbüs, iş yerlerine yönelik çok sayıda molotofkokteyli ve silahlı saldırı, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 6136 sayılı kanuna muhalefet, tehdit ve mala zarar verme suçlarını işledikleri tespit edildi. Operasyon sonucu 3 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda şarjör ve fişeğe el konuldu. Operasyonları gerçekleştiren kahraman polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayağınıza taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Adana Dede Korkut hikayeleri Türklerde kadının konumunu ortaya koyuyor Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Türk Kültüründe Dede Korkut Kitabı” adlı konferansında Dede Korkut hikayelerindeki kadının konum ve önemine değindi. Prof. Dr. Şenesen, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi’nde (ÇÜTAM) verdiği konferansta, Dede Korkut Hikayelerinde genel olarak Oğuzların birtakım mücadelelerinin yer aldığını ifade ederek, “Bu mücadelelerin ikisi Oğuzların kendi aralarında yaptıkları mücadelelerdir. Bunlardan birinde Dirse Han ve oğlu Boğaç Han arasında geçer. Bir başka mücadele ise İç Oğuz ve Taş Oğuz karşılaşır” dedi. Prof. Dr. Şenesen, şunları kaydetti: “Dede Korkut Hikayelerinde sağlam temellere oturtulmuş bir sosyal yapıyla karşılaşırız. Eski kültür hayatımızı ile ilgili zengin bilgiye bu hikayelerde rastlıyoruz. Hikayelerde toplumun başında hanlar hanı diye gösterilen Begil oğlu Emren Hikayesinde padişah olarak ifade edilen Bayındır Han vardır. Bayındır Han’ın hikayelerindeki rolü beylere akın izin vermek, divanı toplamak, yılda bir defa büyük bir ziyafet vermektir. Hikayelerde kahraman olarak görünmez.” Dede Korkut Hikayelerinde hemen hemen tüm hikayelerde kadının önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Ç.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Kadın bir güzellik sembolü olmanın yanında sosyal hayat içinde erkeğin yanında onun eşi ve ortağı olarak yer alır. Kadın sosyal hayat içinde düşüncesi alınan, eş seçiminde özgür, vefa duygusu gelişmiş, anne, iffet sahibi, saygı duyulan biridir. Bu özelliklerinin yanı sıra ata biner, kılıç kullanır, ok atar ve erkeklerle yarışır” şeklinde konuştu. Konferans sonunda Prof. Dr. Refiye Şenesen’e teşekkür belgesi verilirken hatıra fotoğrafı çekimi de gerçekleştirildi.