GENEL - 03 Kasım 2020 Salı 12:12

Osmanlı yaylarını tarihten günümüze taşıyor

A
A
A
Osmanlı yaylarını tarihten günümüze taşıyor

Geleneksel yay ve ok yapım ustası Kerem Korkmaz, 6 yıl süren kaynak araştırmaları sonrasında geleneksel Osmanlı, Macar, Hun yay ve oklarının imalatına başladı.

Geleneksel yay ve ok yapım ustası Kerem Korkmaz, 6 yıl süren kaynak araştırmaları sonrasında geleneksel Osmanlı, Macar, Hun yay ve oklarının imalatına başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından da lisanslı ok ve yay imalatçısı olarak tanınan Korkmaz, tarihte yeri olan bu yayları günümüze ve gelecek nesillere taşımaya çalışıyor.


Okçuluğa duyduğu sevgi ve merakla 10 yıl önce başlayan yolculuk bugün geleneksel Osmanlı yay ve okları ile Hun ve Macar tipi ok ve yaylarının orijinal haline en yakın şekilde üretimine ulaştı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yay ve Ok Yapımı sanatçısı Kemankeş Kerem Korkmaz geleneksek yayları araştırmaya başladı. 6 yıl boyunca devlet arşivleri ve yabancı kaynaklarda yay ve ok yapım tekniklerini araştırdı. Elde ettiği bilgilerle yola çıkan Korkmaz bugün Osmanlı döneminde kullanılan Yay ve Okları aslına en yakın şekilde imal ediyor. Yay ve okların bir dönem çağ açıp çağ kapattığını ve bu nedenle de insanlık ve Türk tarihinde çok önemli bir yeri olduğunu dile getiren Korkmaz bu sanatı gelecekten günümüze taşıdığını bundan sonra da gelecek nesillere aktaracağını dile getirdi.


Bir yay 4 ayda vücut buluyor


Orijinal yapım aşamaları ve malzemelere bağlı kalarak ortalama 4 ay gibi bir sürede bir yayı tamamladığını vurgulayan Korkmaz, “Tarihi oklara olan bir sevdam vardı benim. Bende atalarımızdan gelen okçuluk kültürünü yaşatmak için araştırmalara başladım. 6 yıl boyunca Osmanlı, Hun ve Macar tipi yay ve oklarının nasıl yapıldığını karakteristik özelliklerini araştırarak geçti. Zira o dönemlerde savaş kazandıran bu ok ve yayların yapım sırları yazıtlara ve kaynaklara dökülmemiş. Çok kısıtlı kaynaktan elde edebildiğimiz bilgilerle yola çıktık. Yurtdışı kaynaklardan da olabildiğince faydalanarak Osmanlı İmparatorluğu döneminde kullanılan yaylar ve oklar ile Hun ve Macar tipi yay ve okların yapımına başladık. İlk zamanlarda çok fazla hatalar yaptık. Ama her hata daha da gelişmemizi sağladı. Şu anda o dönemlerde kullanılan yay ve oklara çok yakın olan yaylar üretiyoruz. Bu işin tezgaha girişi ağaç, tezgahtan çıkışı ise yaydır. Bir bebek gibi sabırla ve ufak ufak vücut bulmak zorundadır. Acele edemezsiniz. Mutlaka belirli bir süre içerisinde yayın oturması gerekir. Her bir yayın karakteri vardır. Eğer bu karakteri yanlış yazarsanız yay bunu size çok pahalıya ödetir. Her bir yayın ortaya çıkması yaklaşık 4 ayı buluyor. Osmanlı envanterlerinde Osmanlı yaylarının ovaakçası ağacından yapıldığı yazar. Biz de yaylarımızda buna bağlı kalıyoruz. Amacımız geçmişten gelen bu kültürü günümüzde yaşatmak ve bizden sonraki nesillere aktarmak. Bu bizim üzerimize yüklenen bir görev” dedi.


Hedef tarihi rekora yaklaşmak


Osmanlı kayıtlarındaki en uzun ok atışının 846 metre olduğunu dile getiren Kemankeş Kerem Korkmaz, “Yaylarımızla yapılan atışlarda 600 metre gibi önemli mesafeleri gördük ki tarihte yazıtlara geçen en uzun Osmanlı ok atışı 846 metredir. Hedefimiz yaptığımız yaylarla bu mesafeye ulaşabilmek” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Somali’nin birlik ve bütünlüğünün her şart altında muhafazası bizim için öncelikli meseledir. İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ile Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bir araya geldi. İki lider görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Somali’yle her alanda gelişmeye devam eden ilişkilerimizin temelinde köklü, tarihi, beşeri ve kültürel bağlarımız vardır. 2026’da Somali ile diplomatik ilişkilerimizin tesisin 60’ıncı senesini idrak edeceğiz. Bu sağlam temel üzerinde ilişkilerimizi ilerletmeye ve Somali’nin güvenlik ve istikrarına destek vermeye devam edeceğiz. 2011 yılında Başbakanlığım döneminden kuraklık felaketiyle mücadele eden Somali ziyaretimin özellikle ardından kapsamlı bir insani yardım kampanyası başlatmıştık. Tüm dünyanın Somali’den ümidi kestiği bir dönemde Türkiye tarafından uzatılan dostluk eli iki ülke arasındaki kardeşlik duygularının pekişmesine vesile oldu. Aradan geçen süre zarfında Somali, eşine az rastlanır bir ilerleme kaydetti" diye konuştu. "Somali ile enerji alanındaki işbirliğimiz günden günde güçleniyor" "Somali’nin yeniden ayağa kalkmasını istemeyenlerin çeşitli sabotajlarına rağmen Somali’de güvenlik açısından ciddi bir iyileşme sağlandı. Bizler bu süreçte Somali’nin terörle mücadelesine kapsamlı desteğimizi sürdürdük sürdürüyoruz" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Somali ulusal ordusuna verdiğimiz eğitimler ve ekipman desteğimizle teröre karşı Somali’nin yanında olduğumuzu gösterdik. Somali ordusunun terörle mücadelesinde son dönem de önemli başarılar elde ettiğini memnuniyetle müşhade ediyoruz. Güvenlik ortamındaki iyileşme Somali siyasetinde reform adımlarını beraberinde getirdi. 25 Aralık tarihinde başkent Mogadişu’nun da dahil olduğu Benadir idari bölgesinde uzun sürenin ardından yerel seçimler düzenlendi. Seçim sonuçlarının Somali halkı için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Somali ile enerji alanındaki işbirliğimiz günden günde güçleniyor. Oruç Reis Sismik Araştırma Gemimiz Somali deniz alanlarında 9 ay süren araştırma faaliyeti yürüttü. 4 bin 465 km karelik bir alanda yürütülen bu çalışmalar ile ülke tarihinde bir ilke imza atıldı. Gelinen noktada 2026 yılında sondaj faaliyetlerine başlamayı planlıyoruz. Bu faaliyetlerimiz Somali halkının refahına önemli katkılar yapacaktır" dedi. "Türkiye olarak filomuza 2 yeni derin deniz sondaj gemisi dahil etmiş bulunuyoruz" Türkiye’nin 4’üncü büyük filoya sahip olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada şu müjdeyi de sizlerle ve Somalili kardeşlerimle paylaşmak isterim. Türkiye olarak filomuza 2 yeni derin deniz sondaj gemisi dahil etmiş bulunuyoruz. İsimlerini Çağrı Bey ve Yıldırım olarak belirlediğimiz bu iki gemimizden ilki Somali açıklarında diğeri Karadeniz’de görev yapacak. Çağrı Bey ve Yıldırım’ın da eklenmesiyle bu alanda dünyanın 4’üncü büyük filosuna sahip olduk. Her iki güzel haberimizin de hayırlı uğurlu olmasın diliyorum. Diğer taraftan balıkçılık alanında Somali ile imzalanan anlaşma ile işbirliğimiz yeni bir boyut kazanmıştır. Bu anlaşma kapsamında Somali’nin teknik kapasitesinin geliştirilmesine destek olurken, kaçak avlanma ile mücadelesine de katkı sağlayacağız" diye konuştu. "Somali’de bir uzay limanı kurmayı ön görüyoruz" "Somali Cumhuriyeti ile tarihi nitelikte bir işbirliğini uzay alanında hayata geçiyoruz" diyen Erdoğan, "İmzaladığımız anlaşmalar çerçevesinde Somali’de bir uzay limanı kurmayı ön görüyoruz. 3 fazdan oluşan projenin ilk fazının projelendirilmesini tamamlayıp Türkiye Uzay Ajansı eliyle yapımına başladık. Projemizle uzay fırlatma ve uzay uydu teknolojileri alanında önemli bir alt yapı oluşturmayı hedefliyoruz. Tüm bu projeleri hayata geçirirken Türk Kızılay, TİKA ve AFAD başta olmak üzere ilgili kuruluşlarımızla Somali’ye destek olmayı sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı. "Somali halkının yanında durmaya devam edeceğiz" Sözlerine devam eden Erdoğan, "Somali’nin birlik ve bütünlüğünün her şart altında muhafazası bizim için öncelikli meseledir. İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez. Elinde 71 bin Filistinli kardeşimizin kanı olan Netanyahu hükümeti Gazze, Lübnan,Yemen, İran, Katar ve Suriye’ye yönelik saldırılarının ardından şimdi de şimdi de Afrika boynuzunu istikrara sürüklemektedir. Mısır ve Suudi Arabistan başta olmak üzere bölge ülkelerinin yanı sıra Avrupa Birliği İslam İşbirliği Teşkilatı, ve Arap ligi de İsrail’in kararını reddeden açıklamalar yaptı. Amerikan Başkanı Trump’ın konuya dair ilk beyanatı da gayet anlamlıydı. Kendisinin göreve geldiğinden itibaren ortaya koyduğu bizimde destekliğimiz küresel barış vizyonunu teyit eder nitelikteydi. Somali’nin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine vurgu yapan bütün bu açıklamaları oldukça kıymetli buluyoruz. Bizim buradaki tavrımız tamamen ilkeseldir. Çözüme hizmet etmeyen her adım sorunu daha da büyütür derinleştirir. Somali Federal Cumhuriyeti ve Somaliland bölgesinin geleceğine ilişkin kararlar tüm Somalilerin iradesini yansıtacak şekilde alınmalıdır. Biz bu süreçte Somali’nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini kararlılıkla desteklemeye ve Somali halkının yanında durmaya devam edeceğiz. Somalili kardeşlerimizin de birlik, beraberlik ruhu içinde hareket edeceklerine yürekten inanıyoruz" dedi.