SPOR - 25 Eylül 2024 Çarşamba 15:14

Yalova’nın ilk kadın karate antrenörü oldu

A
A
A
Yalova’nın ilk kadın karate antrenörü oldu

Milli sporcu Elif Hilal Ayar, Yalova’da açtığı karate kulübünde, 6-16 yaş arası çocuklara karate eğitimi veriyor. Karateye başlarken önyargılı olduğunu belirten Ayar, şimdi Yalova’nın ilk ve tek kadın karate antrenörü olarak dikkati çekiyor. Hem çocuklara hem de yetişkin kadınlara karate öğreten Ayar, özellikle çocukların kendilerini savunma ve disiplin geliştirme becerilerini kazanmalarını hedefliyor.


Yalova’nın ilk kadın karate antrenörü Elif Hilal Ayar, çocukluk yıllarında farklı spor dallarıyla ilgilenmesine rağmen karateye başlarken önyargıları olduğunu ve bu spora aile teşvikiyle adım attığını belirtti. Karateye başladıktan kısa bir süre sonra, bu sporun kendi yolculuğunu anladığını söyleyen Ayar, “Başta hiç istemedim, sonra başlayınca çok sevdim. Hani derler ya bir insanın kendine özgü bir sporu vardır, benimki karateymiş” dedi.


“İki yılda milli takıma girdim”


Karateye 15 yaşında başlayan Elif Hilal Ayar, birçok rakibinin çok küçük yaşlarda başladığı bu sporda hızla ilerledi. “Müsabakalarda karşıma çıkan kızlar 5 yaşında başlamıştı ama ben iki yılda milli takıma girdim. Gerçekten çok fazla çalıştım” diyen ve 2016 yılında milli sporcu olan Ayar, Balkan Şampiyonası üçüncülüğü başta olmak üzere uluslararası arenada birçok başarı kazandı.


Karate kariyerindeki başarıları devam ederken Ayar, 2020 yılında Fenerbahçe Üniversitesi’ni yüzde 100 bursla kazandı. Mezuniyet sonrası antrenörü Mehmet Güney’in teşvikiyle karate kulübünü açtı.


Yalova’da açtığı kulüpte 6 ile 16 yaş aralığındaki çocuklara karate eğitimi veren Atar, ancak yoğun talepler üzerine 5 yaşındaki çocukları da kabul etmeye başladığını belirterek, "4 yaş grubu yapmayı da planlıyorum. Çünkü çok istek oluyor. 4 yaş grubunu daha böyle müsabık tarzda çalıştırmak değil de daha böyle oyun, sporu sevdirerek spordan soğumamasını sağlıyorum. 6 yaş grubunda da yine 6-7 yaşları biraz daha oyun ama biraz da karatenin ciddiyetini vermeye çalışıyorum. Artık 7’den sonra da bir müsabık yetiştirmeye çalışıyorum ki hem Yalova’mıza hem Türkiye’mize milli sporcular kazandırmak istiyorum. Bir de yetişkin kadınlarda çok istiyor. Büyükler grubunda da sadece kadınlara karate dersi veriyorum” dedi.


Karateye dair yanlış algılara da değinen Ayar, bu sporun sadece dövüş odaklı olmadığına dikkati çekerek, “Karateyi dövüş, saldırı sporu olarak görüyorlar ama aslında karatenin özünde bir disiplin yatıyor. Hiperaktif gelip sakinleşen, kendini savunamayan çocukların özgüven kazandığını görüyorum" diye konuştu.


Günümüzde çocukların güvenliğinin daha önemli hale geldiğini belirten Ayar, kadın antrenörlere duyulan talebin arttığını belirterek, "Çocuklar gerçekten koruma altında değiller, insanlar bu yüzden bayan antrenör arıyor. Yalova’da ilk ve tek kadın antrenör olarak kulüp açtım, bu yüzden aileler bana güvenip çocuklarını teslim ediyorlar” ifadelerini kullandı.



Yalova’nın ilk kadın karate antrenörü oldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan yaylalarından köylere uzanan zorlu kış mesaisi Erzincan’da kış mevsiminin etkisini artırmasıyla birlikte, karla kaplanan köylerde besiciler zorlu şartlar altında hayvanlarının bakımını sürdürmeye devam ediyor. Yaz aylarında küçükbaş hayvanlarını yaylalarda otlatan besiciler, kar yağışının başlamasıyla birlikte köylerine dönerek kışlık besleme dönemine geçiyor. Kar kalınlığının yer yer metreleri bulduğu köylerde günün büyük bölümünü hayvanlara ayıran besiciler, yaz aylarında büyük emeklerle istifledikleri ot, yonca ve samanı kar tabakasının altından çıkarıyor. Zorlu koşullara rağmen besiciler, kızak ya da yük hayvanları yardımıyla taşıdıkları yemleri, ezdikleri kar örtüsünün üzerine sererek küçükbaş hayvanlarını besliyor. Hayvanların yeterli beslenmesi için bu zahmetli süreç günde 2 ila 3 kez tekrarlanıyor. Besiciler, yemden tasarruf sağlamak amacıyla zaman zaman koyun sürülerini karla kaplı arazilere çıkararak kuru ağaç dalları ve köklerle beslenmelerini sağlıyor. Soğuk hava, tipi ve kar yağışına rağmen hayvanların bakımını aksatmayan besiciler, gece gündüz demeden mesailerini sürdürüyor. Zor kış şartlarının hayvancılığı olumsuz etkilediğini belirten besiciler, bu dönemde hayvan sağlığının büyük önem taşıdığına dikkat çekiyor. Erzincan’da karla kaplı köylerde devam eden bu zorlu mesai, besicilerin emek ve fedakârlıkla sürdürdüğü hayvancılık faaliyetlerinin en çarpıcı örneklerinden biri olarak öne çıkıyor. İlkbahar aylarının ortalarına kadar devam eden kış mesaisi, bölge hayvancılığının ayakta kalmasında önemli rol oynuyor.
Manisa Genç kardeşlerden Sarıgöl ekonomisine 700 bin fidan hamlesi Manisa’nın Sarıgöl ilçesinde genç girişimci kardeşler Aytaç ve Ahmet Ünlükoç, 25 farklı üzüm çeşidinde bu yıl 700 bin fidan üretim hedefiyle hem bölge tarımına hem de istihdama güçlü bir ekonomik katkı sağlıyor. Fidan üretiminde 2 bin 500 kişiye istihdam sağlandığı öğrenildi. Manisa’nın Sarıgöl ilçesine bağlı Ahmetağa Mahallesi’nde genç girişimci kardeşler Aytaç ve Ahmet Ünlükoç, bağ fidanı üretiminde önemli bir başarıya imza atıyor. Ünlükoç kardeşler, 2 dekarı sera olmak üzere toplam 28 dekar açık alanda; 300 bin açık köklü, 300 bin tüplü ve 100 bin aşılı olmak üzere bu yıl 700 bin adet üzüm fidanı üretmeyi hedefliyor. Geçtiğimiz yıl 140 bin adet fidan üretimi gerçekleştiren kardeşler, kısa sürede üretim kapasitelerini artırarak Sarıgöl ekonomisine ve bölge tarımına katkı sağlamayı amaçlıyor. "Hayalim her zaman kendi işimi kurmaktı" Üretici kardeşlerden 26 yaşındaki Aytaç Ünlükoç, üniversitede inşaat bölümünden mezun olduktan sonra yaklaşık 4 yıl çeşitli inşaat firmalarında ve farklı sektörlerde çalıştığını belirterek, "Hayalim her zaman kendi işimi kurmaktı. Abim Ahmet Ünlükoç ile düşüncemiz her zaman üretimden yana oldu. Bölgemizde bağcılık yaygın olduğu için girişimimiz bağ fidanı üretimi oldu. Geçen yıl ortalama 140 bin fidan ürettik. Bu yıl hedefimiz 700 bin fidan. Satışlarımızı ağırlıklı olarak Ege Bölgesi’ne, kısmen de Orta Karadeniz ve İç Anadolu bölgelerine yaptık. Hayalimiz birkaç yıl içinde yurt dışı pazarına ulaşmak" dedi. Son 5 ayda 2 bin 500 kişiye istihdam Üretim sürecine ilişkin bilgi veren Aytaç Ünlükoç, "Aralık ve ocak aylarında fidan çelik alımı yapıyoruz. Şubat ayında tüp (kese) dolumu, mart ve nisan aylarında ise aşı ve dikim işlemleri gerçekleştiriliyor. Yaklaşık 5 aylık bu yoğun üretim maratonunda toplam 2 bin 500 işçi çalıştırıyoruz" diye konuştu. Fidanlarla 25 farklı üzüm çeşidi üretiliyor Ünlükoç kardeşler; Sultaniye, K7, S1, Thomson, Mevlana, Superior, Crimson, Antep Karası, Red Globe, Alphonse, Michele Palieri, Cardinal, Şiraz, Merlot, Boğazkere, Öküzgözü başta olmak üzere toplam 25 farklı üzüm çeşidinin fidanını ürettiklerini, ayrıca talebe göre farklı üzüm çeşitlerinin de üretimini yaptıklarını ifade etti. "Vizyonumuz kaliteli ve güvenilir fidan üretimi" Kardeşlerden 29 yaşındaki Ziraat Mühendisi Ahmet Ünlükoç ise, "7 yıldır özel bir zirai ilaç firmasında Ege Bölgesi satış temsilcisi olarak çalışıyorum. Kardeşimle çıktığımız bu yolda vizyonumuz; kaliteli, sağlıklı ve güvenilir fidan üretimi yapmak. Hayal kurduk, düşündük ve hayata geçirdik. Uzun yıllardır pazarlama alanında çalışıyoruz. Doğru ve bilinçli üretim yaptığımız sürece pazarlamada sorun yaşayacağımızı düşünmüyoruz" dedi. İki mühendis kardeş, üzüm fidanının yanı sıra 20 bin adet zeytin fidanı ve çeşitli meyve fidanlarının da üretimini yaptıklarını, Türkiye’nin her yerine kargo ile fidan gönderdiklerini kaydetti.