POLİTİKA - 09 Mayıs 2016 Pazartesi 19:57

AK Parti İstanbul Milletvekili Kuzu: “Diktatörlüğe En Müsait Model Parlamenter Modeldir”

A
A
A
AK Parti İstanbul Milletvekili Kuzu: “Diktatörlüğe En Müsait Model Parlamenter Modeldir”

AK Parti İstanbul Milletvekili ve Eski Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, parlamenter sistemin diktatörlüğe en müsait sistem olduğunu söyledi.
Türkiye Gençlik Vakfı tarafından Bozok Üniversitesi Konferans Salonu’nda düzenlenen ‘Yeni Anayasa ve Başkanlık’ sistemi konulu konferansa konuşmacı olarak katılan AK Parti İstanbul Milletvekili ve Eski Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, yeni anayasa ve başkanlık sistemi hakkında bilgi verdi.
Yeni anayasa ve başkanlık sisteminin memleket meselesi olduğunu ifade eden Kuzu, “Ben Özal’a danışmanlık yaptım, o zaman Özal kendisi için istiyor dediler. Demirel de savundu ama olmadı. Gelen her lider, özellikle Cumhurbaşkanlığı makamında bu sistemi savundu. Bizim farkımız var o da şu, o dönemin liderleri yetkisiz hale geldiği zamanlarda bu modeli savundular. Ama biz AK Parti olarak en güçlü dönemimizde savunuyoruz, getirme gücümüzün olduğu dönemlerde bunu savunuyoruz” dedi.
Hiçbir koalisyon döneminde ülkenin artı 2 üstünde bir kalkınma görülmediğini ifade eden Kuzu, “Tek başına bir hükümet var ise ülkede artı 5 ve üstü olmuştur. Demirel, 64-65’lerde geldi barajlar kıralı yüzde 7’nin üzerinde büyüme hızı yakaladı. Aynı Demirel 75’de koalisyonla geldi. Eksi 3’e düştü kalkınma hızı, ne oldu da eksilere düştü. Koalisyonlardaki bu sıkıntı maalesef memlekette büyük sıkıntılara sebep olmuş ve ayak bağı olmuştur. Parlamenter sistem çözümü seçim barajında buluyor. Yüzde 10’luk baraj bizden başka hiçbir ülkede yok. Yüzde 10’luk baraj çok yüksek makulü yüzde 5’tir ama istikrar için bunu yapılmak zorunda kalıyor” diye konuştu.
"PARLAMENTER SİSTEMDE İKİ BAŞLILIK SIKINTISI YAŞANIYOR"
Parlamenter sistemde başka bir sıkıntı iki başlılık olduğunu vurgulayan Kuzu, “Parlamenter sistemin bir çıkmazı da budur. Türkiye örneğinde baktığınız zaman ve iki başlılıktan doğan sıkıntıyı yaşadık. Bir Özal geldi, Mesut Yılmaz ile birbirine girdiler. Demirel geldi kızım dedi Çiller ile kapıştılar. Çiller kendini aşağıya atacaktı. Sezer, Ecevit’i atmadı ama o da kitap attı, ortalık toz duman oldu. En son bizde yaşananlar Davutoğlu ile Cumhurbaşkanımız arasında aman aman bir kavga olarak değil ama arka planda bir takım bakışlarda farklılıklar vardır ki bu duruma geldi. Kim gelirse gelsin iki başlılığı giderecek bir formülü bulmamız gerekiyor. Başkanlıkta tek başlılık var. Başkan var, başbakan yok tek başına. İki başlılığı çözüyor, yüzde 10’luk barajı da çözüyor” şeklinde konuştu.
Başkanlığın en temel farkının aklın bulduğu bir model olduğu için türevleri mümkün olduğunu değinen Kuzu, “Parlamenter model gibi sığ, basmakalıp bir model değil. Oturup biz kendimize has model yapabiliriz. Amerika modeli diyelim bunun esası onun içinden bize uyanları alıp uymayanları almayarak yeni bir model üretme şansımız her zaman var. Biz de bunu yapmaya çalışıyoruz, anayasa çalışmamız buna doğru gidiyor. Bizim çalışmakta olduğumuz modelin esası Amerika’daki modelin ana arterlerini yakalamaktır" dedi.
"PARLAMENTER SİSTEM DİKTATÖRLÜĞE EN MÜSAİT MODELDİR"
Parlamenter rejimlerin başbakanlarının Amerika’nın başkanından üç kat daha yetkili olduğunu vurgulayan Kuzu, “Diktatörlüğe en müsait model parlamenter modeldir. Yasama bunda, yürütme bunda, harcama bunda, her şey başbakanda. Diktatörlük diyorsan bu modelde ara. Hitler parlamenter modelde türemiştir, Mussolini parlamenter modelde türemiştir. Muhalefet en çok bunu kullanıyor, diktatörlük güçle olur. Şimdiki MHP bunu tutmuyor. MHP’ye soruyorum. Başkanlık modeli gerçekten federal ve özerk yapı getiriyorsa HDP’nin balıklama dalması lazım o da karşı çıkıyor. Başkanlık modeline üç kesim karşı çıkarlar. Bir, küçük partiler, az olsun benim olsun diyorlar. Başkanlıkta iki parti olur, merkez sağ, merkez sol. Dolayısıyla küçük partilerin sıkıntısı. İki, medya patronları bunu istemiyor, bunlar partiler bölünsün koalisyon olsun. Ben gidip başbakanın yakasına yapışayım şu ihale benim deyim vermezse de düşüreyim istiyor. Üç, Türkiye başkanlık sistemindeki en büyük engel sol kesimdeki korkaklıktır. Sol kesim ben bu modelde gelemem, yüzde 65 sağ var, yüzde 35 sol var hep siz gelirsiniz diyor. Mantıken öyle geliyor ama 1965’lerde doğru idi. Şimdi farklı. Bu modelde kim kazanır, bu modelde sol kesinlikle kazanır. Ama nasıl kazanır, bu sol gelmez, sol mutlaka çizgisini gerçek anlamda sosyal demokrat çizgisine çekmek zorunda” ifadelerini kullandı.
Konferansa; Yozgat Valisi Abdulkadir Yazıcı, Belediye Başkanı Kazım Arslan, Rektör Salih Karacabey, Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Yavuz, Vali Yardımcıları Yavuz Güner, Gökhan İkitemur, AK Parti İl Başkanı Harun Lekesiz, öğretim üyeleri, daire müdürleri ve öğrenciler katıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’da Saat Kulesi’ne dikilen bayrağa yapılan itiraza Vali Şahin son noktayı koydu Antalya’nın simgelerinden Saat Kulesi’ne dikilen gönder ve Türk bayrağı, tartışmaları da beraberinde getirdi. Yapıya zarar verebileceğine dair yazı hazırlayan Antalya Vakıflar Bölge Müdürlüğü konuyu Koruma Bölge Kurulu’na iletirken, Antalya Valisi Hulusi Şahin, “Bilimin çözemeyeceği şey yoktur, bayrak direğimiz orada konumlanacak ve hep kalacak” ifadelerine yer verdi. Tarihi Kaleiçi’nin girişi Kalekapısı bölgesinde yer alan, Roma, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet döneminin izlerini taşıyan Saat Kulesi’ne dikilen Türk bayrağı, tartışmalara neden oldu. 2021’den bu yana süren restorasyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından, geçtiğimiz Şubat ayında orijinal olmayan saat mekanizmasının yerine aslına uygun olarak hazırlanan saatin yerleştirildiği sırada, kulenin 1990’lı yıllarda çekilen fotoğrafında gönderde dalgalanan Türk bayrağını gören Antalya Valisi Hulusi Şahin, Saat Kulesi’ne Türk bayrağı asılması talimatını verdi. Bayrak talimatını Antalya Valisi verdi Antalya Valiliği Kültür Varlıkları Birim Müdürü Cemil Karabayram, bir sabah çok erken saatlerde Vali Hulusi Şahin’den gelen talimatla, kuleye bayrak yerleştirilmesi için çalışmalara başladıklarını açıkladı. Karabayram, “Saat kulemizi tamamladık ve hizmete açtık. Kulemizle ilgili 1990’lı yıllardan bugüne dair dalgalanan bir Türk bayrağımız vardı zaten, kurula restorasyon projesi gittiği zaman bayrak bırakılmıyor. Sayın Valimiz, bu konuyu inceletmiş ve durumu tespit ettirmiş. Sabahın erken bir vaktinde kendisinden talimat geldi, Türk bayrağının eski yerine konumlandırılması şeklinde. Emri almamızla birlikte hummalı bir çalışmaya başladık. Bayrağımızın 1990’lı yıllarda kulemizde dalgalandığı yere konumlandırma işlemi yapıldı” ifadelerine yer verdi. Vakıflar Bölge Müdürlüğü yazısı Gönder ve Türk bayrağının konumlandırılmasından sonra Koruma Bölge Kurulu ile yazışmaya başladıklarını açıklayan Cemil Karabayram, Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün yazışma sırasında yapının zarar göreceğine dair bir yazı hazırladığını kaydetti. Karabayram, “Bayrağı yerleştirmemizle birlikte Koruma Bölge Kurulu ile yazışmalarımızı yaptık, o sırada Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nden bir yazı geldi. Yapının zarar göreceği, taş düşme tehlikesinin doğabileceği, derzlerde sıkıntı olabileceği, rüzgarın etkisinin vb. oluşturacağı sorunları gündeme alan bir yazı düzenlendi ve o yazı Koruma Bölge Kurulu’na iletiliyor. Konuyu hemen bölge kuruluna incelettik ve konuyu irdelemeye başladık. Koruma Bölge Kurulu toplantısında Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün temsilcisi karara itiraz etti. Derzlerin sıkıntı görebileceği, taşların aşağıya düşebileceği, bayrak direğinin yapıya zarar vereceği, başka bir yere konumlanması gerektiğinden ve rüzgar eğilimini anlattı. Bu söz konusu tereddütleri bildiğimizden, borunun içerisinden çelik halat sistemi gererek, o çelik halat sisteminden de ileride olabilecek rüzgara karşı gerekli önlemleri aldığımızı aktardık. Valimize bu konu iletildiği zaman, ‘O bayrağı oraya dikeceksiniz ve orada dalgalanacak” diye konuştu. “Sayın Valimiz, bayrak konusunda gerekeni yaptı” Cemil Karabayram, Antalya Valisi Hulusi Şahin’in bayrağın yerinde kalması gerektiği konusunda kararlı olduğuna dikkat çekerek, bayrak direğinin yapıya zarar vermediğine dair rapor hazırlandığını dile getirdi. Karabayram, “Sayın Valimiz bayrak konusunda gereğini yapmıştır. Biz de bayrak direğinin yapıya zarar vermediğini ispatladık, rapor haline getirdik. Valimizin de bize ilk talimatı; ‘Bilimin çözemeyeceği şey yoktur, bayrak direğimiz orada konumlanacak ve hep kalacak’ şeklinde oldu” dedi.