GENEL - 31 Mayıs 2018 Perşembe 14:54

Bozdağ; “Sayın ince 28 Şubat’ı yeniden vaat ediyor

A
A
A
Bozdağ; “Sayın ince 28 Şubat’ı yeniden vaat ediyor

Başbakan Yardımcısı Hükumet Sözcüsü Bekir Bozdağ, CHP Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce’yi yalancılıkla suçlayıp, 28 Şubat’ı vaat ettiğini söyledi.

Başbakan Yardımcısı Hükumet Sözcüsü Bekir Bozdağ, CHP Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce’yi yalancılıkla suçlayıp, 28 Şubat’ı vaat ettiğini söyledi.


Seçim çalışmalarını seçim bölgesi olan Yozgat’ta sürdüren Başbakan Yardımcısı Hükumet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Sorgun ilçesinde basın mensupları ile bir araya gelerek gündemi değerlendirdi. Açıklamalarında Muharrem İnce’yi hedef alan Bozdağ, İnce’nin 28 Şubat’ı vaat ettiğini hatırlatıp 1+8+4 eğitim modelini değerlendirdi. Bozdağ açıklamalarında, “Burada çok net bir şekilde sayın İnce’nin seçim beyannamesi kendisini yalanlıyor. Ben yalanlamıyorum sadece. İncenin seçim beyannamesi diyor ki ‘Beni açıklayan Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce benim dışımda şeyler söylüyor ‘ ve onu net bir şekilde tekzip ediyor. 1+8+4’ün anlamı çok nettir. Okul öncesi eğitim 1 yıl, ilköğretim 8 yıl kesintisiz olacak ve lise 4 yıl olacak. 8 yıl ve kesintisiz olmasının anlamı imamhatip liseleri başta olmak üzere meslek liselerinin orta kısımlarının kapatılması demektir. Buna benim izahat getirmeme de gerek yok. Kendi açıklamasında söylüyor, ‘mesleki eğitimi 9 yıllık kesintisiz eğitimin dışına çıkartacağız’ diyor. ‘Meslek eğitimini kesintisiz eğitimin sonrasında başlatacağız’ diyor. Bunun anlamı imamhatiplerin orta kısmının kapatılması demektir. Tüm meslek liselerinin orta kısımlarını kapatacağız demektir. Kesintisiz eğitim 9 yıla çıktığı zaman; 1+8 olmak sureti ile orta öğretim kurumlarına bağlı tüm meslek liseleri kapatılacak. Kuran kurslarının da kapatılacağı anlamına geliyor. 1+8 yıllık kesintisiz eğitimi tamamlamayan birisinin Kuran kursuna gitmesi mümkün olmayacaktır. Hafızlık eğitimine başlaması mümkün olmayacaktır. Bu hiçbir velinin 16 yaşını doldurmayan çocuğunu Kuran kurslarına yazdıramayacağı anlamına gelir. Bu 28 Şubat’ı canlandıracağım demektir. ‘28 Şubatçıların yaptığı doğrudur, AK Parti geldi bu doğruları yıktı, yeniden 28 Şubat’ı hortlatacağım’ demektir. Sayın İnce 28 Şubat’ı hakikatken yeniden vaad ediyor. Çok açık. Ben ortalığı bulandırmıyorum. Doğruyu ben söylüyorum. Yalanı sayın İnce söylüyor. Türkiye Cumhurbaşkanlığına aday olan birinin, milletin gözünün içine baka baka, herkesin anlayacağı şekilde imamhatiplerin ve meslek liselerinin orta kısımlarını kapatılacağını belirten bir ifadede ‘böyle bir şey yok’ demesini anlamakta zorlanıyorum. Herkesin bu metinden ne anladığı çok ortadadır. Sayın İnce okusun yaptığı metni ne anlıyor. Seçim beyannamesinin tamamen tersini ortaya koymaktadır. O nedenle milletin gözünün içerisine bakarak kendi seçim beyannamesini açık bir şekilde tekzip eden açıklamalar yapıyor. Bu beyanname ile meslek liselerinin orta kısımları kapatılacaktır, hafızlık imkansız hale gelecektir. Kuran kurslarında eğitim 16 yaşını doldurmadan imkansız hale gelecektir. Böylelikle Türkiye’de dinini öğrenmek isteyen insanların önüne 28 Şubatçıların koyduğu engel CHP zihniyeti tarafından yeniden konulacaktır. Milleti aldatıyorlar. Saadet partisinde bunların peşinden koşan bazıları var. Onların da bunu çok net görmeleri lazım. 28 Şubat geldi ne yaptılar, bunlar ne yapacak. “dedi.


Mazot zaten 2.35 lira.


Bozdağ, İnce’yi doğru sözlü olmaya davet edip çiftçiye mazotu zaten 2.35 TL’ye verdiklerini belirterek, “Sayın İnceyi millete karşı doğru sözlü olmaya, doğruları söylemeye davet ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın yargılanması konusunu önce ‘büyük elçiler ile konuşmadım’ sonra aynı cümle içerisinde ‘onlar sordu’ dedi, daha sonra tekzip etti ve yalan çıktı. Usulüne göre evrak gönderilmedi dedi yalan çıktı. İmamhatip liselerinin orta kısmını kapatmayacağız diyor oda yalan çıktı. ‘yalancının mumu yatsıya kadar yanar’ diye bir söz vardır ama yatsıya kadarda ömrü uzamadı yalanı hemen ortaya çıktı. Mazotu biz 3 TL’ye vereceğiz diyor. Adamın mazotun kaç liradan satıldığından haberi yok. Biz zaten 2.35 TL’ye çiftçimize bunu veriyoruz. Dersine iyi çalışmayan milleti aldatan bir yaklaşım içerisindedir. Ben ortalığı bulandırmıyorum, gerçeği söylüyorum. Sayın İnce’nin ve milletin önüne gerçeği koyuyorum. “dedi.



“Yanıma memur olarak almazdım”


Bozdağ’a burada İncenin “Haddini bilsin ben onun memuru değilim” sözleri hatırlatıldı. Bozdağ bunun üzerine, “Ben zaten İnceyi yanıma memur olarak almazdım. Benim memurum değildir doğru. Ama doğruları söylemiyor. Amerika’dan arayan birisine hemen inanıyor. Ondan bir belge istemiyor ama Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanı bir açıklama yapıyor. Biz her işi usulüne uygun yaptık diyor. Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı’ndan bilgi ve belge istiyor. Siz bir Türk vatandaşı olarak sormazmısınız. Amerika’dan arayan, açıklamadığınız, Amerikalı ise Amerikalı değilse başka birisine kayıtsız şartsız hemen inanıyorsunuz da Türkiye Cumhuriyeti devletine neden inanmıyorsunuz. Amerika’dan belge istediniz mi bilgi istediniz mi? Amerika’nın yada FETÖ’nün ağzı ile konuşmak size ne kazandırıyor. Usulüne uygun istenmiştir ve her şey tas tamamdır. Eksik olan yanlış olan hiçbir şey yoktur. Ancak ABD, Fetullah Gülen terörist başını Türkiye’ye iade etmemek için ipe un sermektedir. Zamana oynamaktadır. Himaye etmektedir. Pensilvanya’da terörist başı terör örgütünü yönetmeye devam etmektedir. Sayın İnce’nin ABD’ye bunları sorması lazımdır. ABD’yi suçlamıyor Türkiye’yi suçluyor. Bu anlaşılır gibi bir şey değildir. Biz haddimizi de biliriz, hududumuzu da biliriz, hukukumuzu da biliriz. Ne söylediğimizi de biliriz. Kendimizi ABD ve başka güçlere de kullandırmayız. Ancak sayın İnce bir telefon ile kendini çok rahat kullandırtabileceğini ispat etmiştir. Esas kendisinin haddini bilmesi lazım. İnce ince yalan söylüyor ben ne yapayım. “ şeklinde konuştu.


CHP’nin seçim kanunundaki değişikliklerle ilgili Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvuruyu da değerlendiren Bozdağ, konuyla ilgili olarak şunları söyleri. “Mahkemenin gündeminde olan bir konu. Mahkeme bunu değerlendirecektir ama seçim kakarı aynı bir şeydir CHP’nin Anayasa mahkemesine götürdüğü konu ayrı bir şeydir. Seçim kararını parlamento alır. Parlamento seçim kararını aldığı için kesin bir karardır ve Anayasa Mahkemesinin denetiminde değildir. Anayasa mahkemesinden bu konuda bir karar çıkmasına ben ihtimal vermiyorum. Diğer husus seçim kanununda yapılan değişikliklerle ilgilidir. Anayasa Mahkemesinin denetimine tabidir. Mahkeme ne karar verecek hep birlikte göreceğiz. “

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Eğitim-Bir-Sen’den öğretmenlere yapılan saldırılara tepki Eğitim-Bir-Sen Manisa 1 Nolu Şube Başkanı Halil Kallat, İstanbul ve Ankara’da eğitimcilere karşı yapılan saldırıların artık sabırları taşırma noktasına getirdiğine dikkat çekerek, "Öğretmenlerimizin şiddete karşı yasal güvence altında olmaları ve şiddetin kökünün kurutulması için acilen caydırıcı önlemlerin alınması kaçınılmazdır." dedi. İstanbul Sarıyer ve Ankara Pursaklar’da öğretmen ve müdür yardımcısına yönelik gerçekleştirilen saldırılan kabul edilemez olduğunu kaydeden Eğitim-Bir-Sen Manisa 1 Nolu Şube Başkanı Halil Kallat, "Toplumun inşası ve ihyası için var gücüyle çalışan, iyiliğin ve doğruluğun mimarı öğretmenlerin okullarda öğrencilerin gözü önünde şiddete maruz kalması eğitim camiası başta olmak üzere toplum vicdanını ciddi bir şekilde yaralamıştır. Sarıyer Prof. Ali Kemal Yiğitoğlu Ortaokulu’nda görev yapan bir meslektaşımızın en basit tabiri ile kendini bilmez bir veli tarafından darp edilmesi ve Pursaklar/Borsa İstanbul MTAL’de müdür yardımcısı olarak görev yapan Sadettin Dinçer Öğretmenimizin öğrencisi tarafından yapılan bıçaklı saldırıda yaralanması artık sabırları taşırma seviyesine getirmiştir." diye konuştu. Açıklamasında öğretmenlerin şiddete karşı yasal güvence altında olmaları ve şiddetin kökünün kurutulması için acilen caydırıcı önlemlerin alınması gerektiğinin altını çizen Kallat şunları söyledi: "Hayatı boyunca pedagoji ve psikoloji hakkında tek cümle kuracak kadar bilgisi olmayanların öğretmenlere parmak sallayarak işini öğretmeye çalışmaları, hak arama adı altında her türlü edepsizliğin öğretmene reva görülmesi, özgürlük ve özgüven kisvesi altında öğrencilerin her türlü davranışına göz yumulması eğitimin mutfağında olan öğretmenlerin görev yaptıkları kuruma ve hatta mesleklerine karşı aidiyet duygularını zayıflatmaktadır. Öğretmenlerimizin şiddete karşı yasal güvence altında olmaları ve şiddetin kökünün kurutulması için acilen caydırıcı önlemlerin alınması kaçınılmazdır. Meslektaşlarımıza karşı yapılan bu saldırıları kınıyor, yalnız olmadıklarını belirterek kendilerine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Öğretmenlere karşı yapılan bu zorbalıklar, yapanların yanına kar kalmayacaktır."
Denizli Başkan Boyacı; “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun” Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Denizli Şube Başkanı Engin Boyacı, işçinin ve emekçinin bayramı 1 Mayıs’ı kutladı. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği Denizli Şube Başkanı Engin Boyacı, işçinin ve emekçinin bayramı 1 Mayıs’ı kutlayan bir mesaj yayımladı. Başkan Boyacı, mesajında, “1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı, işçi ve emekçiler tarafından dünya çapında kutlanan, birlik, dayanışma ve haksızlıklarla mücadele günü. Dünya üzerindeki pek çok ülkede, resmî tatil olarak kabul edilmektedir. İnsanlığın geleceği için gecesini gündüzüne katarak görevlerini fedakârca yerine getiren tüm işçi ve emekçi kardeşlerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü yürekten kutluyorum. İşçinin hakları, alın terinin önemini dinimizde çok önemli sayılmıştır. Hz. Peygamber, “İşçileriniz, kardeşlerinizdir. Yediklerinizden yedirin. Takatin üzerinde iş vermeyin. Zor bir iş ise, siz de yardım edin. İşçinin ücretini alın teri kurumadan veriniz. İşçisinin ücretini vermeyen, kıyamette beni hasım olarak bulacaktır” buyurmuştur. Emek olmadan hiçbir şey yetişmez. 1 Mayıs barış, demokrasi, güvenli bir gelecek için mücadelenin dışında dayanışmanın, iyiliğin, birliğin ve güzelliğin birleştiği bir gündür. Haksızlıkların, eşitsizliklerin, adaletsizliklerin ve ezilmenin olmadığı, emeğin sömürülmediği, aydınlık, eşit ve güzel bir dünyayı göreceğimiz günlerin geleceği umuduyla, tüm emekçi kardeşlerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyorum” dedi.