EĞİTİM - 19 Kasım 2019 Salı 11:58

Öğretmen, öğrencilerinin hayallerine öncü oldu

A
A
A
Öğretmen, öğrencilerinin hayallerine öncü oldu

Yozgat’ın Saraykent ilçesine bağlı İzibüyük Köyü İlk ve Ortaokulu öğrencileri yıllar sonra spor salonuna kavuşmanın ve spor yapmanın heyecanını yaşadı.

Yozgat’ın Saraykent ilçesine bağlı İzibüyük Köyü İlk ve Ortaokulu öğrencileri yıllar sonra spor salonuna kavuşmanın ve spor yapmanın heyecanını yaşadı.


En büyük hayalleri bir spor salonuna sahip olmak olan Saraykent ilçesine bağlı İzibüyük Köyü Ortaokulu öğrencilerinin bu hayali, okulun Beden Eğitimi Öğretmeni Samed Can Doğan öncülüğünde gerçekleştirildi.


İzibüyük İlk ve Ortaokulu Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeni Samet Can Doğan’ın, köy okuluna atandığı ilk günden itibaren köyde çok amaçlı bir spor salonun yapılması yönündeki çabası sonuç verdi. Okulda sınıflardan biri Beden Eğitimi Öğretmeni Samed Can Doğan’ın öncülüğünde Okul Müdürü Alper Konuk, İlçe Kaymakamlığı ve Milli Eğitim Müdürlüğü katkılarıyla çok amaçlı bir spor salonuna dönüştürüldü. Öğrencilerin beklentilerine uygun spor branşlarının belirlenmesinin akabinde boks malzemeleri, spor minderleri, pilates topu, vücut geliştirme ekipmanları alınıp, salona monte edildi. Öğrencilerin spora ilgi ve merakını arttırabilmek üzere resim öğretmeni Fatma Ekren de, salonunu fırça dokunuşları ile bin bir renklerle tam bir cazibe alanı haline getirdi. Bütün işler tamamlandığında ise ortaya İzibüyük Köyü’ne yakışır bir spor salonu ortaya çıktı. Okullarına spor salonu yapıldığından habersiz olan öğrenciler ise yeni salonlarına girdiklerinde şaşkınlıklarını gizleyemedi. Yıllar sonra kendilerine ait salonda spor yapan çocukların sevinçleri ise görülmeye değerdi. Öğrenciler salonda bokstan jimnastiğe kadar birçok alanda eğitim görecek.


Ayrıca 80 öğrencinin eğitim ve öğretim gördüğü okulda Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeni Samet Can Doğan, öğrencilerin güne zinde başlaması için her gün ders başlamadan önce okul bahçesinde egzersiz hareketleri yaptırıyor öğrenciler daha sonra ders başı yapıyor.


Saraykent İzibüyük ortaokuluna 5 Nisan tarihinde göreve başladığını belirten Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeni Samet Can Doğan yaptığı açıklamada, “Bir spor salonu hayalim vardı, onu gerçekleştirmek istedim. Spor salonunu yapmayı başardık öğrencilerime sürpriz hazırladık. Çocuklar salona girdiğinde çok mutlu oldular, o andaki sevinçleri zaten hiçbir şey de yok. Bunu başardığımız için çok mutluyum. Öğretmen arkadaşlarıma, okul müdürüme ve öğrencilerime bu kadar ilgi ve destek gösterdikleri için çok teşekkür ederim. Bu çocuklar ilerleyen yaşlarda liseye gidecek. Bu çocukların sporu sevmesi lazım, spor ahlakı nedir, fair-play örnekleri nedir bunları öğrenmeleri lazım ve bunları başardığımızı düşünüyorum ve daha da iyisini yapacağız. Salonda yapacağımız güreş, boks, jimnastik hareketleri hem öğrencilerin sağlıklı gelişimini olumlu yönde etkileyecek hem de sporu sevmelerini sağlayacak. Bu anlamında birçok etkinlik yapıyoruz, yapmaya da devam ediyoruz. Şu anda çocuklar fazlasıyla mutlu gözlerinin içi gülüyor. Ben de çok mutluyum. Öğretmen arkadaşlarımız hep beraber güzel bir salon yaptık umarım yıllarca bu düzenimiz bozulmaz. Bu spor salonu sayesinde diğer öğrenci arkadaşlarımıza, öğretmen arkadaşlarımıza ulaşabilirsek ve örnek olursak ne mutlu bize” dedi.


Okullarında yıllar sonra spor yapmanın heyecanını yaşadıklarını söyleyen öğrenciler ise mutlulukları spor yaparak dile getirdiler.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.