ÇEVRE - 27 Ağustos 2025 Çarşamba 11:16

Yozgat’ta doğayla iç içe serin bir durak: Aydıncık Şebek Pınarı Yaylası

A
A
A
Yozgat’ta doğayla iç içe serin bir durak: Aydıncık Şebek Pınarı Yaylası

Yaz aylarının kavurucu sıcaklarında serin bir nefes almak isteyenlerin uğrak noktası olan Yozgat’taki Aydıncık Şebek Pınarı Yaylası, doğal güzelliği ve serin havasıyla ziyaretçilerini mest ediyor.


Yozgat’ın Sorgun ile Aydıncık ilçeleri arasında yer alan yayla, bin 550 rakıma sahip Şebek geçidi üzerinden göz alıcı manzaralar sunuyor. Aydıncık ilçe merkezine göre 707 metre daha yüksekte bulunan geçit, çevre illerden geçen sürücülerin de geçiş noktası haline geliyor.


Şebek geçidine yolu düşen ve özellikle bu lokasyonu kullanan vatandaşlar çevredeki güzellikleri kaçırmamak için sık sık mola verip manzarayı izliyor ve yol üzerindeki doğal kaynak sularından içerek serinliyor. Güzergah boyunca birçok çeşme bulunması, bu bölgeyi seyahat edenler için adeta bir mola merkezine dönüştürüyor.



"Karadeniz’e özgü ağaç Yozgat’ta koruma altında"


Aydıncık Şebek Pınarı Yaylası, doğal yapısıyla da dikkat çekiyor. 117 hektarlık alanın ‘Gen Koruma Alanı’ ilan edilmesiyle birlikte, bölgede nadir rastlanan ve genellikle Karadeniz ikliminde yetişen doğu kayını koruma altında. Uzmanlar, bu ağaç türünün Yozgat’ta Aydıncık ilçesinin ormanlık alanlarında yetiştiğini, bunun da bölgedeki Karadeniz iklimi etkisinden kaynaklandığını belirtiyor.


Bölgedeki serin hava ve doğal güzellik, özellikle yaz aylarında şehir dışından gelenlerin ilgisini çekiyor. Adana’dan Amasya’ya seyahat eden Bilal Karadağ, yol kenarındaki çeşme başında verdiği molada duygularını şu sözlerle paylaştı:


"Adana’dan Amasya’ya gidiyoruz. Burada Şebek geçidinde soğuk su akıyordu durduk. Gayet güzel bir yer. Memnun kaldık. Böyle yerlerin temiz düzgün bir şekilde bırakılması iyi olur. Bin 550 metreden Aydıncık’a inince 800 metreye kadar düşüyormuş yükseklik. Gayet serin ve doğal bir yer, yeşillikler içinde. Herkese tavsiye ederim. Adana’da bildiğiniz pişiyoruz."



Yozgat’ta doğayla iç içe serin bir durak: Aydıncık Şebek Pınarı Yaylası

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir 6 gündür kayıp olan öğretmeni bulmak için çalışmalar devam ediyor Eskişehir’de 6 gündür kayıp olan 51 yaşındaki Türkçe öğretmeni Tuncay Arslan’ı, bulmak için AFAD Eskişehir İl Müdürlüğü koordinesindeki 40 kişilik ekip, havadan ve Porsuk Çayı’nın içinde arama çalışmalarını sürdürüyor. Eskişehir’de 6 gün önce kaybolan Türkçe öğretmeni Tuncay Arslan’ı arama çalışmaları devam ediyor. Öğretmenin son görüldüğü yer olan Porsuk Çayı’nın Gökmeydan Mahallesi kısmında Eskişehir İl Afet Ve Acil Durum Müdürlüğü’nden 9, Odunpazarı Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi’nden (OBAK) 5, Dorlion Arama Kurtarma’dan (DAK) 4, MEB Arama ve Kurtarma Birimi’nden (AKUB) 5, Şişecam’ın Acil Vaka Ekibi (SAVE) 4, itfaiyeden 6,Tepebaşı Arama Kurtarma (TAK) 5 ve Sivil Arama Kurtarma Derneği’nden (SARTEM) 2 çalışan olmak üzere toplam 40 kişilik ekiple aramalar, öğretmenin kaybolmasının 6’ıncı gününde devam etti. Havadan dron ve su da ise hem ekiplerin girmesi hemde botlarla yapılan aramalar sabah saatlerinde başladı. Ankara’dan ve Bursa’dan getirilen özel burunlu köpeklerin işaret ettiği yerde arama çalışmaları yoğunlaştı. Ekiplerin kıyı taraması da sürüyor. Tuncay Arslan’ın yakınlarının da çalışmaları yakından takip ettiği bölgede gözlendi. AFAD Eskişehir İl Müdürü Aslan Mehmet Coşkun çalışmaları sahada koordine edip yakından takip ediyor.
Kahramanmaraş MADO’dan "Salep Manifestosu" MADO, Anadolu’nun kadim lezzetlerinden biri olan salebe yönelik yaklaşımını "Salep Manifestosu" ile kamuoyuyla paylaştı. Manifestoda salebin bir içeceğin yanı sıra, kültürel miras, doğaya saygı ve sürdürülebilir üretim vurgusu öne çıktı. MADO tarafından yapılan açıklamada, salebin Anadolu’nun bin yıllık topraklarında, Torosların eteklerinde yetişen orkide köklerinden elde edildiği hatırlatılarak, her fincanın bu coğrafyanın belleğini taşıdığı ifade edildi. Salebin geçmiş ile gelecek arasında bağ kuran bir sembol olduğuna işaret edildi. Kültürel miras olduğu da vurgulandı. Manifestoda, MADO’nun salebi yalnızca bir ürün değil, kültürel bir miras olarak ele aldığı belirtildi. Bu kapsamda Türkiye’de tescilli salep yetiştiriciliği yapan ilk markalardan biri olunduğu, kendi tarlalarında üretim yapıldığı ve orkide koruma ile yaygınlaştırma projelerinin yürütüldüğü kaydedildi. Salep üreticilerine alım garantisi sunularak sürdürülebilir tarımın desteklendiği aktarıldı. Ayrıca Tarım ve Orman Bakanlığı ile üniversitelerle iş birlikleri gerçekleştirildiği, Salep çalıştayları ve farkındalık programlarıyla üreticiler, öğrenciler ve kamuoyunun bilgilendirildiği ifade edildi. "Katkısız ve sürdürülebilir üretim" Doğallık ve saflık başlığı altında, ürünlerde katkı maddesi ve sentetik aroma kullanılmadığı belirtilirken, salep orkidesinin doğadaki dengesini korumak amacıyla kontrollü kök kullanımı ve sürdürülebilir hasat uygulamalarının hayata geçirildiği bildirildi. Manifestoda, gerçek salebin sabır ve ustalık gerektirdiği vurgulandı. MADO üretim sürecinde geleneksel yöntemlerin çağdaş tekniklerle birleştirildiği, her aşamanın deneyimli ustalar tarafından denetlendiği belirtildi. Salep kıvamı ve aromasının nesiller boyu korunan orijinal MADO reçetesiyle sağlandığı, bu bilgi birikiminin usta-çırak eğitim programlarıyla aktarıldığı kaydedildi. MADO’nun salebi yalnızca kış mevsimiyle sınırlamadığına dikkat çekilen açıklamada, Türkiye’de soğuk salep ürününü ilk kez ticarileştiren marka olduğu hatırlatıldı. Soğuk salep ve incirli, Antep fıstıklı, Türk kahveli gibi yeni çeşitlerle genç neslin damak zevkine hitap edildiği ifade edildi. "Her Mevsim Salep" vizyonu doğrultusunda global lansmanlar gerçekleştirildiği bildirildi. MADO, Salep Manifestosu kapsamında salebi çeşitlendirmeyi, geliştirmeyi ve yeniliklerle zenginleştirmeyi sürdüreceğini açıkladı. Soğuk salep çeşitleri ve farklı tat kombinasyonlarıyla salebin geleceğin içeceği haline getirilmesinin hedeflendiği belirtilirken, salebin Türk mutfak kültürünün evrensel elçisi olarak dünyaya tanıtılacağı vurgulandı. Orkide koruma ve sürdürülebilirlik konusunda da daha kapsamlı adımlar atılacağı ifade edildi.