GENEL - 18 Mart 2018 Pazar 10:39

Zonguldak’ta 18 Mart Şehitler Günü anma töreni

A
A
A
Zonguldak’ta 18 Mart Şehitler Günü anma töreni

18 Mart Şehitler Günü dolayısıyla Zonguldak’ta anma töreni düzenlendi.

18 Mart Şehitler Günü dolayısıyla Zonguldak’ta anma töreni düzenlendi.


Zonguldak Şehitler Anıtı önünde düzenlenen törene, AK Parti Zonguldak Milletvekilleri Hüseyin Özbakır ve Özcan Ulupınar, Zonguldak Valisi Ahmet Çınar, Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, Cumhuriyet Başsavcısı Hakan Yağız, İl Emniyet Müdürü Ahmet Metin Turanlı, Alay Komutanı Albay Gökhan İnan, GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, Muharip Gaziler Derneği Başkanı Recep Başar, daire müdürleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve siyasi parti temsilcileri katıldı.


Törende Zonguldak Valisi Ahmet Çınar, Belediye Başkanı Muharrem Akdemir ile Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Mustafa Yorulmaz tarafından Şehitler Anıtı’na çelenk konuldu. Saygı duruşunun ardından ve İstiklal Marşının okunduğu anma töreninde günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Dernek Başkanı Mustafa Yorulmaz yaptı. Yorulmaz, "Türk Ulusu tarih boyunca ülkesinin bütünlüğünü ve bağımsızlığını halkın hürriyeti için Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da ve yurdun her köşesinde birçok şehit vererek bütün dünyaya gücünü ispat etmiştir. 18 Mart Şehitler Günü’nde andığımız bugünde değerli gazilerimiz ve şehit yakınlarımızı saygıyla anıyorum. 15 Temmuz darbe girişiminde bulunan vatan hainlerini de nefretle kınıyoruz. Bu vatan için canını seve seve feda eden aziz şehitlerimizin aramızda bulunmayışını yaşadığımız bu hüzünlü günümüzde askerlik vazifesini yerine getirirken şehit olan tüm evlatlarımızı rahmetle anıyoruz. Ruhları şad olsun. Aziz gazilerimize sağlık ve sıhhat diliyoruz" diye konuştu.


Zonguldak Valisi Ahmet Çınar’ın şehitlik şeref defterini imzalamasının ardından protokol üyeleri Şehit Aileleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ne ziyaret gerçekleştirdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Amasya Evinde beslediği yavru kargaya özel saz konseri veriyor Amasya’da çalıştığı ilkokulda öğrencilerin bulduğu karga yavrusunu evinde beslemeye başlayan Kerem Gürün, sevimli misafirine saz dinletip özel konser veriyor. Sıra dışı konser Serdar Zeren İlkokulu’nda ağaçtan düşüp yerlerde çırpınan kargayı fark eden öğrenciler durumu öğretmenlerine bildirdi. Yuvası bulunamayan karga, kuşlara olan merakıyla bilinen memur Kerem Gürün’e teslim edildi. Evine götürdüğü sevimli misafirini mamayla besleyip su veren evli ve bir çocuk babası Gürün, saz çaldığı sırada verdiği tepkileri fark etti. Sazın üstüne konan karga, şarkı ve türküleri dinlemeye başladı. Bu sıra dışı konser bir haftadır her gün devam ediyor. “Karnını doyurduğum gibi ruhunu da doyurmak lazım” Okuduğu bir kitaptaki hayali kahraman olan ‘Olric’in adını verdiği yavru kargaya alıştığını belirten Kerem Gürün, “Sazı uzattığım zaman üstüne çıktı. Bağlama sesini sevdiğini düşünüyorum. Sazın üstünde sakince duruyor. Yuvasından ayrı kaldığı için üzülüyordu. Ancak şimdi mutlu. Karnını doyurduğum gibi ruhunu da doyurmak lazım” dedi. Zekasıyla bilinen canlılardan olan kargasını büyüyüp uçmaya başlayana kadar bakmayı sürdüreceğini anlatan 46 yaşındaki Gürün, “Uçtuğu zaman eğer bizi hatırlayıp tekrar gelirse ona yine camın önünden saz çalar konser veririm” diye konuştu. Karganın müzik resitali dinlediği görüntüleri izleyen Sınıf Öğretmeni Fatma Erol da yuvasını kargaya açmasıyla örnek olan mesai arkadaşlarını öğrencileriyle birlikte alkışladı. Gürün, Olric’i mama ile besliyor.
Bayburt Bayburt’ta protein deposu mantarın ve bin bir derde deva çaşır otunun zorlu mesaisi Bayburt’ta havaların ısınmasıyla birlikte köyde yaşayan vatandaşların zorlu mantar, çaşır, evelik, yemlik mesaisi başladı. Kış uykusundan uyanan ayıların gezdiği dağlarda mantar, evelik, çaşır, yemlik otu gibi bin bir derde deva doğanın sunduğu eşsiz lezzetleri toplayan vatandaşların mantar, çaşır, yemlik sevgisinin önüne ne ayı, ne de kurt geçebildi. Bayburt’a 42 kilometre uzaklıkta bulunan Başçımağıl köyü sakinlerinden Tunay Mutlu isimli vatandaş, sabahın erken saatinde güne başlayarak, mantar toplamak için yola koyuluyor. 10-15 kilometre yol kat ederek, protein deposu mantarı Dereçımağıl mevkiinde toplayan Mutlu, mantar topladığı yerlerden aracıyla geçerken birkaç defa ayıya rastladığını belirtti. Buna rağmen dağlarda bitki toplamaktan vazgeçmediğini vurgulayan Mutlu, bitkilerin doğal ağrı kesiciler, antibiyotikler olduğunu kaydetti. Yıllarca mantar, evelik, çaşır otu topladığını bildiren Mutlu, hangi mantarın toplanacağını, hangisinin tüketilmeyeceğini de iyi bildiğini söyledi. Vatandaşların bilmedikleri mantarları tüketmemesi çağrısında bulunan Mutlu, mantar zehirlenmelerine karşı dikkatli olunması gerektiğini vurguladı. Yöre halkının her zaman kalabalıkla, şenlikle mantar, evelik, çaşır, yemlik topladığını ifade eden Mutlu, köy sakinlerinin dağda hayvan otlattıklarını belirterek, bugün mantar toplamaya tek başına geldiğini söyledi. "Büyüklerimiz evelik evelik, 7 derde evelik derlerdi" Protein deposu mantarın kalp damar hastalıklarına, çaşır otunun da kas ağrılarına, sindirim sistemine iyi geldiğini savunan Mutlu, "Bugün Bayburt’un Başçımağıl köyünde, Dereçımağıl mevkiinde mantar, çaşır, evelik, yemlik gibi doğanın insan oğluna sunduğu nimetleri toplayarak, günü tamamlamaya çalışacağız. Bu işler kalabalıkla, toplu bir şekilde daha güzel oluyor ancak hayvanların doğum zamanı olduğundan köy sakinlerimiz dağda koyun, kuzu başındalar. O yüzden ben bugün tek başıma topluyorum. Doğanın bize sunduğu nimetlerden biri olan mantarın kalp, damar hastalıklarına iyi geldiği herkesçe biliniyor. Çaşır otu tetik çaşır ve akıllı çaşır olarak ikiye ayrılır. Bunların da kas ağrılarına, sindirim sistemine iyi geldiğini biliyoruz. Evelik için büyüklerimiz hep "Evelik evelik, 7 derde derman evelik" derlerdi. Bu bitkilere doğanın insanoğluna sunduğu doğal ağrı kesicilerdir, antibiyotiklerdir diyebiliriz. Çaşır otunun bu yapraklarını lora kattığınızda otlu peynir olur. Çaşır otunun birçok vitamini içerisinde barındırdığını biliyoruz. Bu bitkiler kısacası doğanın bize sunduğu eşsiz nimetlerdir. Evelik ise, meşhur lor dolmamızın hammaddesidir. Mide rahatsızlıklarına iyi geldiğini bizler büyüklerimizden dinleyerek, duyarak öğrendik şimdilerde ise uygulamaya çalışıyoruz" dedi. "1-2 ay sonra binbir derde deva kuşburnu mesaimiz başlayacak" Yöre halkının severek tükettiği, kuşburnu marmelatı, tatlı çorba yapımında kullandığı kuşburnuyu yaklaşık 2 ay sonra toplamaya başlayacaklarını ifade eden Mutlu, "Yaklaşık 1-2 ay sonra kuşburnu, dağ elması ve yaban armudu gibi meyveleri kalabalıkla birlikte daha şenlikli bir ortamda inşallah toplayacağız. Dereçımağıl mevkiinden tüm herkese seslenmek istiyorum; bilmeyen, bilip de gelemeyen, gelip de toplamakta sıkıntı çeken ülkemizin vatandaşlarına her zaman yardımcı oluruz. Gelenlere çayımız, çorbamız her zaman vardır. Misafirlerimize kapımız her zaman açıktır" diyerek konuştu.
Eskişehir PTT, 200 bin liraya kadar değer bulabilen kayıp kargo için 700 TL tazminat ödedi Eskişehir’de yaşayan Halil İbrahim Sarıkaya, iddiasına göre, Ocak ayında yolladığı 200 bin liraya kadar değer bulabilen kargosu için PTT Kargo’dan 700 TL tazminat aldı. 5 aydır mağduriyet yaşadığını belirten Sarıkaya, durumu gerekli yerlere bildirdiğini ve hakkını arayacağını belirtti. Eskişehir’de yaşayan Halil İbrahim Sarıkaya, gazetecilik ve yazarlıktan emekli olduktan sonra antika işine yöneldi. Yazılı eserler koleksiyonerliği ve bilirkişi olarak antika mezatlarında da görev yapan Sarıkaya geçtiğimiz ocak ayında PTT Kargo ile ’rubu tahtası’nı İstanbul’a göndermek istedi. Fakat Sarıkaya’nın iddiasına göre kargosu bir türlü istediği adrese ulaştırılmadı. 5 aydır kargosunun nerede olduğunu öğrenmek için çalmadık kapı bırakmayan antika meraklısı, bir sonuç elde edemedi. Yetkililerden de bu süreçte sağlıklı bir cevap alamadığını belirten Sarıkaya, 5 ay sonunda kargosunun kayıp olduğunu ve bunun bedeli olarak ise PTT tarafından hesabına 700 TL yatırıldığını iddia etti. Gönderdiği on binlerce liralık antikasının kaybolmasına karşılık yatırılan rakamı komik bulan Halil İbrahim Sarıkaya, PTT yetkililerinin ilgisiz olduğundan dert yandı. Durumu gerekli yerlere bildirdiğini belirten Sarıkaya, hakkını arayacağını ifade etti. “Birinci ayda kargo gönderdim, şu an beşinci aydayız” Halil İbrahim Sarıkaya, "Yaklaşık 17 yaşından beri ticaret yapıyorum, yani 37 yıldır ticaretle uğraşıyorum. Şu anda 57 yaşındayım. Bugüne kadar kendimi bildim bileli PTT Kargo ile çalıştım. Kurumsal bir kimliği, resmiyeti olduğu için tercih ettim. En son Ocak ayında kargo gönderdim, şu an beşinci aydayız, 5 aylık verdiğim mücadele sonucunda PTT Genel Müdürlüğü dahil ulaşamadığım, görüşemediğim insanlar nedeniyle kargom kayboldu ve mağdur oldum. Mağdur olunca haber oldum, dolayısıyla hak arama noktasında bugün PTT Eskişehir Bölge Müdürlüğü’nün önünde açıklama ihtiyacı hissettim. Elimizde kayıp olduğuna dair gönderdiğimiz evraklar var. Tabii arzu ediyoruz ki, bu tür şeylerin olmasın, insanların mağduriyet yaşanamasın veya erişilebilirlik olsun. Yani en çok üzüldüğüm şey de kaybettiğim emtianın miktarından ziyade PTT Genel Müdürlüğü’nde ulaşılacak kimsenin olmaması. Kargo sürecinde mesaj gelmemesi, hiçbir şekilde yetkililere ulaşamamak ve ciddiye alınmamak bir vatandaş olarak açıkçası beni çok üzdü” dedi. “Hesabıma 700 TL gibi bir bedel yattı” Gönderdiği ’rubu tahtası’nın Osmanlı zamanından kaldığını ve değerinin en az 35 bin TL olduğunu belirten Halil İbrahim Sarıkaya, tazminat olarak verilen 700 TL’yi komik bulduğunu söyleyerek şöyle devam etti: “Osmanlı döneminde zaman zaman karşılaştığımız mezatlarda gördüğümüz astronomiyle ve güneşle takvimiyle ilgili Osmanlı’nın kullandığı rubu tahtası denilen bir şey vardır. Yani ahşap bir ağaç üzerine yapılmış rubu tahtası şeklinde bir emtia. Bunları zaman zaman kendi aramızda arkadaşlarımıza gönderiyoruz, değiştirme durumlarımız oluyor veya bedeli karşılığında el değiştirdiği oluyor. Mezatlardan aldığımız da olabiliyor. Yine buna benzer bir rubu tahtası şeklinde bir aracımız vardı. Bunu bedeli karşılığında İstanbul’daki bir arkadaşımıza gönderdik. Ancak PTT Kargo karşı tarafla iletişime geçiyor, onlar almadıklarını bize aylar sonra bir yazı göndererek kaybolduğunu resmi olarak belgeliyor ve bir tazminat hakkımız doğduğunu söylüyorlar. Bunu alıcı tarafına iletiyorlar, satıcıya herhangi bir bilgi verilmiyor. O da beni aradı, ’Tazminat hakkı doğdu, bunu da gönderici olarak senin alman gerekiyormuş, müracaat eder misin’ dedi. Yine Eskişehir PTT Müdürlüğü’ne geldim, kargo servisine müracaatımı yaptım. Onlar da bir dilekçe vermem gerektiğini söylediler ve bedelini sordular. En alt 35 bin lira bir bedel olduğunu, bunun ucunun açık yani 150-200 bin liraya kadar da piyasa değeri olduğunu söyledim. Ancak yazmış olduğum dilekçeden sonra vermiş olduğum banka iban numarama 700 TL gibi bir bedel yattı. Yani 35 bin liranın karşılığında bırakın yarısını yatırmayı, yani sadaka ya da fitre verir, dalga geçer gibi oldu. Üstelik bu süreçte ben vermiş olduğum mücadele içerisinde ne PTT Genel Müdürlüğü kaldı, ne AKİM’i, BİMER’i, CİMER’i kaldı, ne PTT Eskişehir Baş Müdürlüğü kaldı, ne de oradaki yetkililer kaldı. Hiçbir kimseye hiçbir şekilde ulaşamadım. Bulunması durumunda o bedel benden talep edilecekmiş. O kadar trajikomik ki keşke benim 35 bin TL değerindeki ürünüm bulunsa da bana verdikleri 700 TL’yi geri iade etsem. Yani güler misiniz, ağlar mısınız? Biz bugün PTT Müdürlüğüne güvenemezsek, nereye güveneceğiz? Özel şirketlerin kargolarının durumu malum zaten. Ben hukuksal anlamda bütün haklarımın saklı kalması şartıyla yasal haklarımı kullanacağım. Sonuna kadar mücadele edeceğim. Belki o 700 liranın karşılığında 70 bin lira harcayacağım ama en azından bu örnek olsun istiyorum. Herkesin PTT kargonun ne kadar vasat, ne kadar işine sadık olmayan ve ehil olmayan insanlar tarafından bilmesini istiyorum. PTT Genel Müdürü’nü de istifa etmeye davet ediyorum.”
İstanbul Usta Şair Nazım Hikmet Eyüpsultan’da anıldı Şiirleri yediden yetmişe herkesin gönlünde taht kuran büyük şair Nazım Hikmet, aramızdan ayrılışının 61’inci yılında Eyüpsultan’da anıldı. Etkinlikte Sunay Akın Nazım’ın hayatından kesitler anlatılırken, Livaneli Orkestrası da Akın’a birbirinden güzel şarkılarla eşlik etti. Şiirleri birçok dile çevrilmiş dünya çapında tanınan usta şair Nazım Hikmet Ran, İstanbul’un tarihi mekanlarından artİstanbul Feshane‘de düzenlenen etkinlikle anıldı. Eyüpsultan Belediyesi ve Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı’nın ortaklaşa düzenlediği programa şair ve yazar Sunay Akın ve Livaneli Orkestrası konuk oldu. Sunay Akın “İstanbul’un Nazım Planı” isimli söyleşisinde Nazım Hikmet’in hayatından kesitler aktardı. Akın, kendine has üslubuyla fotoğraflar eşliğinde Nazım’ın bilinmeyen yönlerini, yolunun kesiştiği ünlü sanatçıları, çocukluğunu ve gençliğini hikayeleştirerek anlattı. Ferhat Livaneli yönetiminde sahne alan Livaneli Orkestrası ise Sunay Akın’ın anlatımına birbirinden güzel şarkılarla eşlik ederek izleyenlere unutulmaz bir müzik ziyafeti sundu. Anma gecesini seyircilerin arasında eşi Yeşim Özmen’le birlikte izleyen Eyüpsultan Belediye Başkanı Dr. Mithat Bülent Özmen, gecenin sonunda Sunay Akın’a ve Livaneli Orkestrasına katılımlarından dolayı teşekkür ederek çiçek takdiminde bulundu. Gecenin finalinde ise Başkan Özmen, Nazım Hikmet Kültür Sanat Vakfı Başkan Vekili Özcan Arca, Sunay Akın, geceye izleyici olarak katılan Bulutsuzluk Özlemi’nin solisti Nejat Yavaşoğulları ve izleyiciler hep birlikte Livaneli Orkestrası’yla “Güzel Günler Göreceğiz Güneşli Günler” şarkısını seslendirdi. Program kapsamında alana kurulan “Bilinmeyen Yönleri İle Basında Nazım Sergisi” de Nazım hayranları tarafından büyük ilgi gördü.
Denizli Husumetlisinin evini kurşunlayan saldırganı kıyafetine yapışan ot ele verdi Denizli’de husumetlisinin evine tabancayla ateş açan şüpheliyi kıyafetine yapışan ot ele verdi. JASAT timi, güvenlik kamerası görüntülerinde fark ettiği ince ayrıntı sayesinde şahsı yakaladı. Olay, 15 Mayıs tarihinde Çal ilçesi meydana geldi. Edinilen bilgilere göre Şevki K., isimli şahsın evine gece saatlerinde kimliği belirsiz kişi veya kişilerce ateş açıldı. Olayın ardından ihbar üzerine bölgeye giden jandarma ekipleri şüphelilerin yakalanması için çalışma başlattı. Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) ve Çal İlçe Jandarma komutanlığına bağlı ekipler bölgede bulunan 2 farklı güvenlik kamerasında 6 saatlik görüntüyü detaylı olarak inceledi. Şevki K.’nın evine ateş açılan bölgede yoğun miktarda pisipisi otunun bulunmasına dikkatlerden kaçırmayan JASAT timi, otun insan kıyafetine çabuk yapışması detayını atlamayarak şüpheliyi tespit etti. Güvenlik kameralarında bir şahsın kıyafetlerine yapışan pisipisi otlarını temizlediğini fark eden JASAT timi durumu şüpheli buldu. şahsı takibe alan JASAT ve İlçe Jandarma Komutanlığına bağlı ekipler, kimliğini tespit ettiği Osman B.’nin hem ilçede hem de kent merkezindeki ikametlerine operasyon düzenledi. JASAT ve ilçe jandarma ekipleri şüpheli Osman B., düzenlenen operasyonda kıskıvrak yakalanırken evinde yapılan aramalarda olayda kullanılan silahta ele geçirildi. Alacak verecek meselesinden dolayı olayı gerçekleştirdiğini öğrenilen Osman B., jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.