EĞİTİM - 20 Mart 2018 Salı 10:33

BEÜ “Grizu-263” uzay takımı Türkiye’yi gururlandırıyor

A
A
A
BEÜ “Grizu-263” uzay takımı Türkiye’yi gururlandırıyor

“Grizu-263 Uzay Takımı” CanSat Competition’da Türkiye’yi ve BEÜ’yü Amerika Birleşik Devletleri’nde temsil edecek.

“Grizu-263 Uzay Takımı” CanSat Competition’da Türkiye’yi ve BEÜ’yü Amerika Birleşik Devletleri’nde temsil edecek.


Bülent Ecevit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi çatısı altında kurulan ve desteklenen grizu -263 Uzay Takımı “Atmosfere hava frenleme sistemi ile giriş yapan uydu” projesi ile Amerikan Uzay Kurumu (AAS) ile Amerikan Uçak ve Uzay Enstitüsü’ nün (AIAA) düzenlediği ve NASA’nın desteklediği CanSat Competition’da bu yıl da Türkiye’yi ve Bülent Ecevit Üniversitesi’ni Amerika Birleşik Devletleri’nde temsil etmeye hak kazandı.


Dünyanın dört bir yanından çeşitli üniversitelerden 99 takımın başvuruda bulunduğu yarışmanın ön eleme aşamasını 41 takım başarıyla geçebildi. Ön eleme aşamasında takımların sunduğu çalışma raporu üzerinden NASA ve American Astronautical Society yetkilileri takımlarla telekonferans görüşmesi yaparak finale kalan takımları belirledi.


BEÜ Mühendislik Fakültesi öğrencilerinden oluşan Grizu-263 isimli takım 100 üzerinden 94.9495 puan alarak ön elemeyi geçmeyi başardı ve 8-10 Haziran 2018 tarihlerinde Amerika Birleşik Devletleri’nin Houston/Teksas Eyaleti’nde düzenlenecek olan yarışmaya katılmaya hak kazandı.


BEÜ grizu-263 Uzay takımı çalışmalarını Makine Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Bülent Ekmekçi ve Elektrik-Elektronik Mühendisliği öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Hakan Kaya danışmanlığında Mühendislik Fakültesi Proje odasında sürdürüyor. Grizu-263 Model Uydu Takımında Elektrik - Elektronik Mühendisliği Bölümü’nden Muzaffer Duysal, Kerim Uslu, Durdali Atılgan, Muhammed Emin Kurt, Abdullah Talyan, Yasin Bıyıklı ve Berat Kurban, Makine Mühendisliği Bölümü’nden Ahmet Güngörmüş, Serdar Doğan, Beyza Çetin ve Melih Kahraman Kara, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü’nden Çağla Aytaç Dursun ve Murat Can Eminoğlu, İnşaat Mühendisliği bölümünden Süheyla Meryem Kuvvet, Maden Mühendisliği bölümünden Murat Aydın olmak üzere farklı disiplinlerden 15 öğrenci yer alıyor.


Grizu-263 takımı kaptanı Muzaffer Duysal yaptıkları çalışma ile ilgili şunları söyledi: “Geçen yıl Ülkemizi ve Üniversitemizi Amerika Birleşik Devletleri’nde düzenlenen yarışmada başarı ile temsil etmiştik. Bu yıl takımımızı genişleterek geçen seneden elde ettiğimiz tecrübe ile birlikte ilk üç takım arasında yer almayı hedefliyoruz. Yaklaşık 6 aydır bu başarının gerçekleşmesi için gece gündüz çalıştık. Uluslararası arenada Dünya’nın en iyi üniversiteleri arasına girerek Ülkemizi ve Üniversitemizi temsil edeceğimiz için gururlu ve mutluyuz. Bu başarının gerçekleşmesinde bizlerden desteğini esirgemeyen rektörlüğümüze, aynı zamanda Mühendislik Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu’na, danışman hocalarımız Prof. Dr. Bülent Ekmeçi, Yrd. Doç. Dr. Hakan Kaya, Arş. Gör. Ferdi Kara, Arş. Gör. Can Atalay, Arş. Gör. İrem Nur Gamze Özbilgin’e çok teşekkür ederiz. Ayrıca sürekli yanımızda olarak bizi destekleyen Prof. Dr. Zehra Saraç, Doç. Dr. Umut Güneş Sefercik, Yrd. Doç. Dr. Rıfat Hacıoğlu, Yrd. Doç. Dr. Serkan Karakış, Öğr. Gör. Dr. Aytaç Altan, Arş. Gör. Özgür Aydın Arş. Gör. Dr. Ali Narin’e ve BEÜ Kuluçka Merkezi Koordinatörü Esra Güner Hacıoğlu’na ne kadar teşekkür etsek azdır. Önümüzdeki bu süreçte Ülkemizi ve Üniversitemizi en iyi şekilde temsil etmeye devam edeceğiz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Yağmurlu havalarda ıslanmak istemeyen depremzede Meriç’in sesini duyan sağlıkçı Havva’dan afetzede aileye sıcak yuva Hatay’da depremin ilk günlerinde enkaz altındaki vatandaşları yaşatmak amacıyla görev alan sağlıkçı Havva Aydanur Ertuğrul, yağmurlu havada bir daha ıslanmak istemeyen 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesini sıcak yuvasına kavuşturmayı başardı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay yerle bir olmuş, 25 bine yakın insan vefat etmişti. Afetin ilk saatlerinden itibaren Türkiye’nin dört bir yanından kurtarma ekipleri ve sağlık çalışanları bölgeye yardıma koşmuştu. Antalya İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli 38 yaşındaki Acil Tıp Teknisyeni Havva Aydanur Ertuğrul, asrın felaketinin ilk saatlerinden itibaren bölgedeki afetzede vatandaşları hayata tutundurmak için mücadele etti. Sağlık personeli Ertuğrul, depremin yaralarını sarmak için kurucusu olduğu Ülkem Kitap Okuyor Derneği aracılığıyla afet bölgesine 21 çadır okul açtı ve 7 bin 700’den fazla öğrenciye 100 binden fazla kitap ulaştırdı. ATT Ertuğrul, depreme Antakya ilçesi Karaali Mahallesi’nde yakalanan 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesinin isteği üzerine afetzede aileye yuva yapabilmek için çalışma başlattı. Dernek aracılığıyla Altunay ailesine ev yaptırmayı başaran Ertuğrul, 2 odası ve 1 salonu olan evi Altunay ailesine teslim etti. "Yeterli maddi destek sağladığında yıl sonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz" Ülkem Okuyor Derneği olarak 2’nci evi teslim ettiklerini ifade eden Ertuğrul, "Depremin 37’nci gününde çadır okul açmıştık. Bugün ev yaptığımız öğrencimiz de o çadır okula gelen ilk öğrencilerimizden biriydi. Talent ve Meriç okulu açtığımızda koşa koşa gelmişti. Bu enkazlar bir gün kalkıp Hatay normale dönecek dememize neden oldular. Biz 2 aydır ev yapıyoruz. Öğrencilerimiz ve depremzede çocuklarımızın yaşam koşullarını düzeltmeye dert edindik. Çadırda ve barakada yaşayan öğrencilerimize ev yaparak hak ettikleri yaşamları sürmelerini istiyoruz. Bu depremden en çok çocuklar etkilendi. 15 aydır baktıklarında enkaz görüyorlar. Çadırda yaşıyorlar. Deprem üzerine oyunlar kuruyorlar. O yüzden buradaki çocukların daha iyi yaşam koşullarından yaşamaları için emek veriyoruz. ‘Ülkem Okuyor Derneği’ olarak ev yapmaya devam edeceğiz. Haftaya 4 ve 5’inci evlerimizin temelini atacağız. Durmadan yorulmadan Hatay’daki son çocuğun yüzünü güldürene kadar güldürmeye devam edeceğiz. Yeterli maddi destek sağladığında yılsonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz” dedi. "Yeni evim için çok heyecanlıyım ve çok mutluyum" Yeni evlerine kavuşan anne Esmeray Altunay, "Depremde evimiz yıkıldı. Çok kötü bir durumdaydık. Havva abla çocuklara mont ve ayakkabı getirmişti. Okula çağırdı. Oğlum Meriç’in doğum günüydü. O esnada Havva ablayı tanıdım. Eşimle beraber çadırdan suları dışarı atmaya çalışıyorduk. Ellerimiz, ayaklarımız ve çocuklar berbat bir haldeydi. Çocuklar sırılsıklamdı. Çocukların ayaklarında ne ayakkabı ne de çorap vardı. Yeni evim için çok heyecanlıyım. Çok mutluyum" ifadelerini kullandı.
Elazığ Başkan Şerifoğulları, Kent Müzesi’ni inceledi Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, Elazığ’ın kültür ve turizmine yeni bir değer olarak hayata geçirilecek olan Kent Müzesi’nin sona gelinen çalışmalarında incelemelerde bulundu. Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, ‘Müzeler Şehri Elazığ Projesi’ kapsamında hayata geçirdiği Harput Musiki Müzesi, Basın Müzesi ve Hoca Hasan Hamam Müzesi’nin ardından Kent Müzesi’ni de kente kazandırmaya hazırlanıyor. 1896 yılında dönemin Elazığ Valisi Enis Paşa tarafından Çarşı Mahallesi’nde inşa edilen ve geçmişte hükümet konağı olarak hizmet veren, Osmanlı döneminin izlerini taşıyan tarihi bina, çalışmaların ardından kent belleğinin kayıt altına alındığı, toplumsal hafızayı canlı tutacak Kent Müzesi olarak faaliyet gösterecek. Kent Müzesi bünyesinde, şehrin tarihi dönemleri, coğrafi, sosyal ve ekonomik yapısı, unutulmaya yüz tutmuş meslekler bölümü ile geleneksel yaşam kültürü bölümleri yer alacak. Başkan Şerifoğulları, müzede devam eden çalışmaları inceledi. Yetkililerden bilgi alan Başkan Şerifoğulları; “Aziz Şehrimiz Elazığ’ımızın kültür ve turizmine katkı sağlama adına Müzeler Şehri Elazığ projemiz doğrultusunda Harput Musiki Müzesi, Basın Müzesi ve Hoca Hasan Hamam Müzesi’ni kentimize kazandırmanın onurunu ve gururunu yaşamıştık. Şehrimizin kadim kültür ve medeniyetini, övündüğümüz tarihini geleceğe taşımanın bilinciyle, geleceğimizi inşa etme hedeflerimize adım adım ilerliyoruz. Bu kapsamda Elazığ’ın tarihi ve kültürel değerlerinin geleceğe aktarılması, yaşatılması, ve korunması için kent belleğinin nesilden nesile aktarabileceği Kent Müzemize ilişkin çalışmalarımızın sonuna gelmiş bulunmaktayız. Şehir merkezimizde hayata geçireceğimiz bu Kent Müzemiz, hem kıymetli hemşehrilerimize, hem de farklı illerden şehrimizi ziyaret edecek olan vatandaşlarımıza kentimizin geçmişine dair önemli bir deneyim yaşatacaktır. Kent Müzemizi de geleceğimize kazandırmış olmanın gururunu hep birlikte yaşayacağız” dedi.