GENEL - 26 Nisan 2018 Perşembe 19:12

Keleş TSO Başkanlığı görevini devraldı

A
A
A
Keleş TSO Başkanlığı görevini devraldı

Zonguldak’ın Ereğli ilçesi Ticaret ve Sanayi Odası eski Başkanı Sertan Yalçın, görevi yeni Yönetim Kurulu Başkanı Arslan Keleş’e devretti.

Zonguldak’ın Ereğli ilçesi Ticaret ve Sanayi Odası eski Başkanı Sertan Yalçın, görevi yeni Yönetim Kurulu Başkanı Arslan Keleş’e devretti.


Kdz. Ereğli’de 15 Nisan 2018 tarihinde gerçekleşen TSO organ seçimlerinde, yeni yönetim kurulu başkanlığına Arslan Keleş seçildi. Seçimin ardından bugün Ticaret ve Sanayi Odası binasında devir teslim töreni gerçekleştirildi. Törene eski TSO Yönetim Kurulu Başkanı Sertan Yalçın ve ekibi tam kadro olarak katılırken verilen birlik ve beraberlik mesajı verildi.


Devir teslim töreninde konuşan eski TSO Yönetim Kurulu Başkanı Sertan Yalçın, yeni yönetime başarılar diledi. Yalçın konuşmasında, “Bugün burada Ereğli Ticaret ve Sanayi Odamızın devir teslim töreni için bir araya geldik. Bizler ekip olarak ekip arkadaşlarımız ile birlikte 4 sene önce rahmetli Yaşar Tetiker başkanımızla birlikte bu yola çıkmıştık. 4 sene boyunca dediğim gibi üyelerimizin menfaatleri doğrultusunda Ereğli’nin ekonomisine katkı sağlamak amacıyla bir ekip olarak hizmetler sağlamaya çalıştık. 4 sene boyunca Ticaret Sanayi Odamızı güçlü, öncü, ve güvenilir bir kurum haline getirebilmek için çok büyük çabalar sarf ettik. Bunu da başardığımıza inanıyorum ekibimizle birlikte, bundan sonraki süreçte bu görevi sizler devralacaksınız, inşallah bugün devraldığınız görevi en az bizim getirdiğimiz noktadan daha üst noktalara getirmeniz bizim ekip olarak temennimizdir. Bu konuda bizler ekip olarak yine burada odada olacağız yönetimde olmasa da mecliste birlikte olacağız. Ereğli’ye iyi şeyler yapmak için ekonomiye katkı sağlamak amacıyla her türlü doğru şeyleri yapacağınıza eminim. Bize göre yanlış olduğunu düşündüğümüz şeylerde de yapıcı muhalefet yapacağız. Hepimizin işi zor, Allah hepimize kolaylık versin, ama yapmış olduğumuz vaatlerin, sözlerinde bütün üyelerimiz ile birlikte bizde takipçisi olacağız, inşallah Allah bizim olduğu gibi anlınız akıyla temiz bir şekilde görevim sizden sonra kim gelecekse layıkıyla devretmek size de nasip eder. Biz çok Allaha şükürler olsun ekip halinde arkadaşlarımız ile birlikte düzgün bir şekilde anlımızın akıyla bu görevi sizlere teslim ediyoruz. Allah size de aynı şekilde teslim etmek nasip etsin. 4 sene boyunca burada birlikte görev yaptığımız başta meclis üyelerimiz olmak üzere hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Ayrıca odanın asıl gerçek sahibi olan oda personeli göreve başladığımızdan bu yana bize destek olmuşlardır. Ellerinde geldiğince kesintisiz bir şekilde odada hizmetlerine meclis üyelerine hizmet vermeyi sürdürmüşlerdir. En alt kademesinden en üst kademesine kadar görev yapan tüm burada ki oda personellerine, genel sekreterimiz ve hepsine teşekkür ederim bundan sonraki çalışmalarda da sizlere başarılar diliyorum” ifadelerine yer verdi.


Uzun bir maratondan çıktıklarını söyleyen yeni TSO Yönetim Kurulu Başkanı Arslan Keleş, uyum içerisinde çalışacaklarını belirtti. Keleş konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Uzun bir maratondan sonra çıkmış olduğumuz hizmet yarışında Ereğli’ye daha farklı bir sonuç vermek, şehrin dinamiklerini tekrar harekete geçirmek için yönetim kadromuz şekillendi. Uyum içerisinde çalışabilecek bir yönetim kadrosu oluşturduk. Ümit ediyorum ki şehrimiz için çok hizmetkâr olacağız. Bugüne kadar yapılmış olan hizmetlerinizden ötürü rahmetli Tetiker’e sonra sizlere sayın başkanımıza teşekkür ediyoruz. Bu bir Ereğli meselesi burada kimsenin bir tarafı yok kimse öteki taraf değil. Bu şehirde yaşıyoruz ortak kavramımız Ereğli bu şehri büyütebilmek için var gücümüzle çalışacağız. Bu hizmet yarışı içerisinde bir arada olduğumuz arkadaşlarımız var, bir arada olamadığımız arkadaşlarımız var, herkes hakkını helal etsin yapmış olduğu emeklerden, haklardan ötürü bugüne kadar oda yönetiminde yer almış olduğu, takım çalışmalarına katılmış herkessen hakkını helal etmesini istiyorum. Bir takım üzüntüler, bir takım kırgınlıklar belki olmuştur, sonuçta her şeyde ayrı bir emek için bu çıktığımız yolculukta hizmet yarışında bu göre çalışma prensi içerisinde olduk. İnşallah sizlerin de desteği ile burada basın mensuplarına da çok önemli bir rol düşüyor, doğru yönlendirmek gerekiyor haberlerin içeriğinin değişmesi için sansasyonel olmaktan uzak, şehre fayda sağlayabilecek noktada olması gerekiyor. Çünkü artık dedikoduyla kavgayla zaman geçirecek bir zamanımız yok, önümüzde bir seçim maratonu var seçim maratonundan sonra, işler daha da net belirginleşir. Yapmak istediklerimizi biran önce hayata geçiririz. Sizlerden Sertan Bey odamızın hala meclis üyeliğine devam ediyor, kendisinden de, sizlerden de yararlanarak başlamış olduğumuz projeleri benim burada olduğum sürece bunların takibini yapmakta bize düşüyor. Allah utandırmaz inşallah, arkadaşlarımız ile beraber çıkmış olduğumuz bu yolda her şey Ereğli’nin menfaatleri doğrultusunda olacaktır. Sizlere de yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımıza da, basın mensubu arkadaşlara da çok teşekkür ediyoruz, bize destek olun, yanlış bir şey yaptığımız zamanda uyarmaktan kaçınmayın. Çünkü eleştiriye açığız eleştirilirsek ancak doğru yolu buluruz buna inanıyoruz. Bu süreçte de değerli üyeleri kırdıysak, üzdüysek de kendi adıma özür diliyorum. Çünkü gerçekten uzun bir maratondu, yorucu bir maratondu nihayete erdik, çok şükür bundan sonra hizmet için maraton başlıyor inşallah bunda da muvaffak oluruz. “


Yapılan konuşmaların ardından Sertan Yalçın koltuğu Arslan Keleş’e devretti.


TSO’da meclis başkanlığı görevi de devir teslim edildi. Eski Meclis Başkanı Faruk Yazıcı, görevi yeni Meclis Başkanı İlhan Yazıcıoğlu’na devretti. Her iki tarafta birbirlerine başarı temennisinde bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Savaş arenasında modern saldırılar ile ilkel savunma stratejileri bir arada kullanılıyor Rusya ve Ukrayna arasında devam eden savaşta modern saldırılar ile ilkel savunma stratejileri bir arada kullanılıyor. Savaş arenasında 300 dolarlık ev yapımı droneların saldırısına karşı çatı sacı gibi basit çözümler ile tankların sıra dışı kalkanı dikkat çekiyor. Rusya ile Ukrayna arasında iki yıldır devam eden savaş, sahada da çeşitli modernizasyonları beraberinde getiriyor. Her iki ülke de savaş meydanın en etkili silahlarından tankları ve konvansiyonel silahları ev yapımı FPV droneların (yarış droneları) saldırılarından korumak için çatı sacı gibi ilkel yöntemlerle ile önlem alıyor. Modern saldırılara ilkel çözümler Gelişen teknolojinin etkisiyle kamikaze saldırılarına karşı konvansiyonel silah sistemlerinin korunması için basit ancak etkili modernizasyonlar dikkat çekiyor. Özellikle tankları ve zırhlı araçları giderek artan kamikaze saldırı tehditlerine karşı korumak amacıyla çeşitli önlemler görülüyor. Bu önlemler arasında, araçların üzerine yerleştirilen çatı sacı gibi basit ancak etkili kalkanlar öne çıkıyor. Rusya’nın sahada kullandığı kalkanlar ilk bakışta gecekonduya benzetilse de basit ama etkili modernizasyon olarak şu an için mevcut tehditlere karşı önemli bir savunma sağlıyor. Ukrayna’da 300 dolara üretilen ev yapımı FPV dronelar ile elektronik savaşlar Son zamanlarda Ukrayna’nın mühimmat sıkıntısı yaşaması, yeni çözüm arayışlarını da beraberinde getirdi. Önceleri keşif için kullanılan bin dolarlık DJİ marka dronelar artık cephenin en ön saflarında saldırı için kullanılıyor. Yukarıdan bomba bırakmak için kullanılan DJİ dronelarının yerini düşük maliyetli ev yapımı FPV kamikaze dronelar aldı. Özellikle 2024 yılının başı itibariyle Ukrayna ordusu ev yapımı kamikaze drone saldırılarına ağırlık verdi. Her iki ülke askeri de düşük maliyetle üretilen FPV yarış dronelarını kamikazeye dönüştürerek 20 km uzaklıktaki tanklar ve diğer hedefleri yüksek hassasiyetle etkisiz hale getirebiliyorlar. Hız konusunda diğer dronelara oranla avantajlı olan FPV’ler ani manevralar yaparak düşman birliklerini hazırlıksız yakalayabilecek kadar küçük olması nedeniyle de tercih ediliyor. FPV dronelarının savaş meydanındaki etkisi ve üstünlüğü, her iki ülkenin bu yeni silahın ne kadar önemli olduğunu fark etmesine yol açtı. YouTube üzerinden savunma sanatı; halk teknolojiyi silahlaştırıyor Ukrayna’da halk, internet üzerinden parça sipariş vererek FPV droneler üretiyor ve bunları orduya bağışlıyor. Kamikaze droneları ortalama 300 dolara mal eden siviller, Youtube’da, dronelerın nasıl üretileceği ve nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda eğitim videoları paylaşarak geniş kitlelere ulaşıyor. Sahada yaşanan bu gelişmeler ise teknolojinin savaşta ve savunmada nasıl kullanılabileceği konusunu gözler önüne seriyor.
İstanbul Kadıköy’de kanoya çarpan deniz taksi kaptanı adli kontrolle serbest Kadıköy Kalamış açıklarında deniz taksi ve kanonun çarpışması sonucu kanoda bulunan iki kadın da yaralanmıştı. Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan deniz taksi kaptanı, “Kano, radar reflektörü olmadığı için cihazımda temas olarak gözükmedi” dedi. Kadıköy Kalamış açıklarında 27 Nisan tarihinde iddiaya göre denizde seyir halinde olan deniz taksi ile, üzerinde iki kadının bulunduğu kano çarpıştı. Çarpmanın etkisiyle iki kadın yaralanarak denize düştü. Yaralanan kadınlar hastaneye kaldırıldı. Olayın ardından gözaltına alınan deniz taksi kaptanı Ahmet Özkan ise adliyeye sevk edildi. “Kano muhtemelen radar reflektörü olmadığı için cihazımda temas olarak gözükmedi” Şüpheli kaptan Ahmet Özkan savcılık ifadesinde, “ ‘SH-FLORYA’ isimli deniz takside kaptan olarak görev yapmaktayım. Çatışma anında mevcut radar ve harita sistemimiz çalışmaktadır. Fakat çatıştığımız kano suya yakın ve çok küçük olduğu için radarın çalışma prensibi nedeni ile kano muhtemelen radar reflektörü olmadığı için cihazımda temas olarak gözükmedi. Seyir esnasındaki hızımız ise 15 KTS olup çatışma anında 14 KTS’ dir. Çatışmayı yaşadığımız esnada bir gürültü duydum. Duyduğum gürültü üzerine arıza yaptığımı düşünerek makineyi boşa aldım ve kanoyu arka tarafımda tespit ettim. Denizde bulunan bir kano yolcusunu kurtarmak için 180 derece dönerek kurtarma manevramı yaptım. Onu kurtarırken 20-25 metre açıklarında bilinci kapalı ve can yeleği olmadığı için kafası su içinde ikinci bir kano yolcusu olduğunu fark ettim” dedi. “İlk yolcunun bir aciliyeti bulunmadığından tekneyi gemicime bırakarak denize atladım” Şüpheli Özkan ifadesinin devamında, “İlk yolcunun bir aciliyeti bulunmadığından tekneyi gemicime bırakarak denize atladım. Bilinci kapalı kano yolcusuna ulaşıp başını suyun üzerine çıkardım ve civardaki bir yattan yardım istedim. Bahsedilen mevkiinde genellikle yelkenliler mevcut olduğu için hali hazırda dikkatli ve emniyetli seyir yapıyorduk. Hava poyraz akıntı ve rüzgar sağ tarafımızdan geliyordu. Kuvvetle muhtemel kano akıntı, rüzgar ve kürek gücünün etkisiyle bordamızdan gelip arka tarafımızdan çıktı. Üstüme düşen her şeyi yaptım. Kanonun etrafında herhangi bir güvenlik botu bulunmamaktadır” dedi. Hakimlik, suçun niteliği, her ne kadar kuvvetli suç şüphesi mevcut ise de şüphelinin uzun süredir aynı adreste oturuyor olması ve delillerin büyük oranda toplanmış olması nedeniyle şüpheli Ahmet Özkan’ın ’Taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma’ suçundan adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar verdi.
Ağrı ’Çilek Abla’ köy okulu öğrencilerini baharla süslenmiş çileklerle buluşturdu Daha önce hiç çilek tatmamış çocukları çilekle buluşturduğu için “Çilek Abla” lakabıyla tanınan Zeynep Taşdemir, Kocaeli’den Ağrı’ya iyilik köprüsü kurarak onlarca çocuğa unutamayacakları bir gün yaşattı. Köy okulu öğrencilerine yardım etmek amacıyla geçen yıl Ağrı’ya gelen ve burada gittikleri bir köy okulunda okuyan öğrencilerin daha önce hiç çilek yemediklerine şahit olan Zeynep Taşdemir, hem öğrencilere çilek tattırmak hem de onlara unutamayacakları bir gün yaşatmak için arkadaşlarıyla beraber Kocaeli’den Ağrı’ya doğru yola çıktı. Ağrı merkeze bağlı Doğutepe köyüne doğru yola çıkan gönüllüler, kasalar dolusu çileklerle çocuklara ulaştı. Çocukların kahkahalarının havada uçuştuğu etkinlikte pastalar kesildi, oyunlar oynanıp müzisyenler eşliğinde şarkılar söylendi. Etkinliğin sonunda çeşitli hediyeler alan öğrencilerin mutlulukları ise yüzlerinden okundu. Bütün çabasının çocuklara çileği tattırmak ve onlara unutamayacakları bir gün yaşatmak olduğunu söyleyen Zeynep Taşdemir, "Kocaeli’de yaşıyorum. Bugün buraya tekrar gelmemin nedeni çocukluktan hayalim olan ve geçen sene de katılım sağladığım köy okulunda çocukların hiç çilek yemediğini ya da pastaların içerisindeki çilekler için kavga ettiklerine şahit oldum. Bugün de bu hikaye ile tekrar buraya adım attım. Böyle büyük bir şenlik düzenlemek istedim. Bugün gelen misafirlerimin çoğu benim gibi Kocaeli’den, farklı şehirlerden gelen iyilik dostlarımızdı. Ve onlar da çocukların bire bir gözündeki ışıltıya şahitlik ettiler. Onların çocuklarıyla kendi çocukları kaynaştı. Böyle bir projede olduğum için ve yanımda destekçim oldukları için çok mutluyum. Bundan önce sosyal sorumluluk projelerinde de bulundular. Kitap çıkarttım bu alanda ve bu kitabı çıkarttığım zaman nasıl bir destek aldıysam şu anda da aynı destek devam ediyor. Bunlar her zaman benim içimi kıpır kıpır eder ve çocuklarınla mutluluğuna, o çilek abla demelerine şahit oluşum beni çok mutlu ediyor. Bunların da devamlılığı olması adına istiyorum, devam etsin her zaman farklı şehirlerde farklı yerlerde bu tarz etkinlikler olsun ve çocukların mutluluğuna orada şahitlik edelim. Bugün burada farklı keyifler yaptık, gelenekler köy şenliği gibi oldu aslında. Köydeki o güzel geçmişe dayalı oyunlar, şarkılar, türküler; müzisyen arkadaşlarımızla çocuklarla beraber söyledik ve bu çok güzel bir şeye şahitlik etti. Çocuklar gelip ’Abla ilk defa işte bu tarz şeylerle karşılaştık, ilk defa dron gördük’ diyen çocuklar oldu, bu beni çok mutlu etti. Bugün buraya gelen iyilik dostlarımızdan kimisi kadın girişimcilerdi ve bunlar kurabiyeler yapıp gelenler oldu, çilek sepetiyle gelenler oldu, oyuncaklarla gelen gelenler oldu ve bu beni çok mutlu etti. Hayalimdeki projeyi kendim yaptım ama beni yalnız bırakmayarak buraya gelip kendi çocuklarıyla okuldaki çocuklarla oynamalarına şahitlik etmek ekstra beni mutlu etti" diye konuştu.