GENEL - 22 Haziran 2018 Cuma 11:46

İmar barışı Zonguldak’ta anlatıldı

A
A
A
İmar barışı Zonguldak’ta anlatıldı

Zonguldak’ta imar barışı toplantısında konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Alt Yapı ve Kentsel Dönüşüm Genel Müdürü Vedat Gürgen, "Hazır şu barışma işleri başladıktan sonra inşallah 31 Ekim’den sonra bir daha barışılacak şekilde bir imar düzenimiz olmasın.

Zonguldak’ta imar barışı toplantısında konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Alt Yapı ve Kentsel Dönüşüm Genel Müdürü Vedat Gürgen, "Hazır şu barışma işleri başladıktan sonra inşallah 31 Ekim’den sonra bir daha barışılacak şekilde bir imar düzenimiz olmasın. Cennet gibi bir ülkede yaşıyoruz ancak kul eliyle bozuyoruz" diye konuştu.


Bir otelde düzenlenen toplantıda, 13 milyon yapının imar ve iskan sorununun çözülmesi konusu görüşüldü. Toplantıya, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Alt Yapı Kentsel Dönüşüm Genel Müdürü Vedat Gürgen, Zonguldak Valisi Ahmet Çınar, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Pelin Ayşe Yağız, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, mahalle ve köy muhtarları katıldı.


Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı’nın okunduğu programın açılış konuşmasını Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Pelin Ayşe Yağız yaptı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Alt Yapı ve Kentsel Dönüşüm Genel Müdürü Vedat Gürgen, “Bu programı imar barışını anlatmaya çalışıyoruz. Çünkü imar barışı vatandaş açısından faydalanılması gereken ve artık son nokta olarak gördüğümüz imar durumları, yapılarla ilgili sıkıntıları çözebileceğimiz en son yasal düzenleme olarak görüyoruz. İmar barışının neler getirip, neler götürdüğünü muhtemelen programın devamında arkadaşlarımız anlatacak. Ben özellikle şunu vurgulamak istiyorum. Birincisi bu kanun bir imar affı değil. Bu kanunla yapılan düzenleme bir imar barışıdır. İmar barışıyla, imar affının ne farkı var? İmar affı uygulamaları genellikle yapılmış olan yapıların mevcut halinin kazanılmış hak olarak görüldüğü, bundan sonraki yapılacak olan yıkım ve yapımlarda o kazanılmış hak üzerine binaların inşa edileceği hak anlamına geliyor. İmar barışı ise mevcut yapıların mevcut haliyle korunup, belgelenip, yıkıldıktan sonra tekrar yapılabildiği anlamına geliyor. İmar affı binalar açısından kazanılmış bir hak olurken, imar barışı binaları mevcut haliyle tanıtıyor. Bunun getirmiş olduğu faydalar var. Bir defa imara aykırılıktan dolayı yıkım kararları, para cezaları gibi durumlar imar barışından sonra yapı kayıt belgesi alınmasıyla duruyor. Vatandaşın kendi mülkiyeti olmayan, hazine mülkiyeti veya belediye mülkiyeti olan yerleri satın alma imkanı getiriyor. Binaların mevcut durumuyla tanınırken aynı zamanda mülkiyet problemlerini de çözebilecek şekilde düzenlenmiş bir kanun. Bu kanunda bir sihirli değnek değil. Bütün sorunları da çözecek durumda değil. Kanunun uygulanması açısından çoklu mülkiyet olan yerlerde barışın da tamamının anlaşması gibi genel prensiplere de uymamız gerekir. İmar barışından faydalanmak için geçerli tarih 31 Ekim itibariyle doluyor. 31 Ekim’e kadar tüm vatandaşların bu konuda bilgilendirilmesi gerekiyor. E-devlet üzerinden kendi müracaatlarını kendilerinin yapabileceğini söylenmesi gerekiyor. Paraların da ödenmesinde son süresinin 31 Aralık olmasının net olarak söylenmesi gerekiyor. Eğer bu bilgilendirmeler yapılmazsa, süre geçtikten sonra Zonguldak’tan birisi gelip süreyi kaçırdığını söylerse sorumluluk sizdedir haberiniz olsun. Biz tüm muhtarlarımızı topladık bilgilendirdik haberiniz yoksa muhtarınıza sorun diyeceğiz. Bu konunun vebali sizdedir. Hazır şu barışma işleri başladıktan sonra inşallah 31 Ekim’den sonra bir daha barışılacak şekilde bir imar düzenimiz olmasın. Cennet gibi bir ülkede yaşıyoruz ancak kul eliyle bozuyoruz” ifadelerine yer verdi.


Zonguldak Valisi Ahmet Çınar da, “Kaçak diyebileceğimiz yasal olmayan şekillerde, usullerde yapılmış çok sayıdaki binanın artık o kaçak hükmünden çıkması, çıkan yasaya uygun hale getirilmesi birçok açıdan eleştirileriyle beraber değerlendirildiğinde bir barış ihtiyacının ülke genelinde var olduğu bunun da bu şekilde yasal sürece sokulduğu görülmüş olacak. Bu Türkiye açısından büyük ve yeni bir olay. Burada hepimize çok büyük işler düşüyor. Az önce genel müdürümüz ifade ettiler. Muhtarlarımız kendi köy mahallelerinde hem bu barış sürecini yürütecek bir koordinatör bir temsilci gibi olacaklar. Hem sorumlusu olacaklar. Gözümüz kulağımız her şeyimiz olacaklar. Bu konuda sizlerden hassasiyet rica ediyoruz. Gezerek, dolaşarak, konuşarak kendi usullerince başka tekniklerle vatandaşımızı haberdar etmek, vatandaşı yönlendirmek şeklinde bir sorumluluğumuz var” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 1 Mayıs İşçi Bayramı nedeniyle Ankara’da trafik kısıtlaması 1 Mayıs Çarşamba günü Ankara’da 11.00-16.00 saatleri arasında Anadolu Meydanı’nda düzenlenecek etkinlik kapsamında geniş çaplı trafik kısıtlamaları uygulanacak. Ankara Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, 30 Nisan 2024 saat 23.00’ten itibaren ihtiyaç duyulması halinde Anıt Caddesi’nin Turgut Reis Caddesi ile Anadolu Meydanı arasında kalan bölümü ve buraya açılan tüm cadde ve sokaklar çift yönlü olarak trafiğe kapatılacak. 1 Mayıs saat 09.00’dan itibaren ise etkinlik sona erene kadar, "Anıt Caddesi ve buraya açılan tüm cadde ve sokaklar (çift yönlü), Gençlik Caddesi’nin Akdeniz Caddesi kesişimi ile Anıt Caddesi kesişimi arasında kalan bölümü ve buraya açılan tüm cadde ve sokaklar (çift yönlü), Dögol Caddesi’nin Beşevler Kavşağı ile Anadolu Meydanı arasında kalan bölümü ve buraya açılan tüm cadde ve sokaklar (çift yönlü), GMK Bulvarı’nın Strazburg Caddesi kesişimi ile Anadolu Meydanı arasında kalan bölümü ve buraya açılan tüm cadde ve sokaklar (çift yönlü), Celal Bayar Bulvarı’ndan Kazım Karabekir Caddesine bağlantıyı sağlayan yan varyantlar ve Kazım Karabekir Caddesi’nden Celal Bayar Bulvarı’na bağlantıyı sağlayan yan varyantlar, Hipodrom Caddesi’nden Kazım Karabekir Caddesine bağlantıyı sağlayan yan varyantlar ve Kazım Karabekir Caddesi’nden Hipodrom Caddesi’ne bağlantıyı sağlayan yan varyantlar, İstanbul Caddesi’nden Kazım Karabekir Caddesine bağlantıyı sağlayan yan varyantlar ve Kazım Karabekir Caddesi’nden İstanbul Caddesi’ne bağlantıyı sağlayan yan varyantlar, Kazım Karabekir Caddesi’nin İstanbul Caddesi ile Anadolu Meydanı arasında kalan bölümü (çift yönlü)" yolları trafiğe kapatılacak. Ayrıca, Anadolu Meydanı Ankaray Durağı da etkinlik sona erene kadar kapalı olacak.
Şanlıurfa İsrail polisine bıçakla saldırırken vurularak öldürülen Şanlıurfalı imamın eşi gözyaşlarına boğuldu Kudüs’te İsrail polisine bıçakla saldırırken polis tarafından vurularak öldürülen Şanlıurfa’da görevli cami imamının eşi, acı haberle gözyaşlarına boğuldu. Edinilen bilgiye göre olay, bugün öğle saatlerinde Filistin’in başkenti Kudüs’te yaşandı. Şanlıurfa’nın Haliliye ilçesine bağlı Kepez kırsal Mahallesi camisinde imam olarak görev yapan 4 çocuk babası 34 yaşındaki Hasan Saklanan, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen bir organizasyonla dün Ürdün’e gitti. Sınırdan geçip Kudüs’e gitti İddiaya göre, pasaportunu yanına alan Saklanan, sınır kapısından Filistin topraklarına geçti. Mescidi Aksa’ya girmeye çalışan Saklanan, İsrail polisinin sert müdahalesiyle karşılaştı. İçeri alınmayan Saklanan, cebinde taşıdığı bıçakla, İsrail polisini yaraladı. Polisi bıçaklayan imam, başka bir polis tarafından silahla vurularak öldürüldü. Hasan Saklanan’ın Şanlıurfa İl Müftülüğünde 6 yıldır kadrolu imam olarak görev yaptığı öğrenildi. Aileye haberi mahalle muhtarı verdi İmamın görev yaptığı kırsal Kepez Mahallesindeki ailesine acı haberi mahalle sakinleri verdi. Acı haberi alan imamın eşi Fatma Saklanan, gözyaşlarına boğuldu. Acılı kadını, komşuları teselli etmeye çalışırken, çocukları ise annelerine sarılarak olayın şokuyla neye uğradıklarını şaşırdı. Mahalle muhtarı İbrahim Bozancı, "Mekanı cennet olsun. Bizim caminin imamıydı. Oraya gideceği hiç kimsenin aklına gelmezdi. Ben Urfa’da ölüm haberini aldım. 4 tane küçük çocuğu geride kaldı. Türkiye’nin başı sağ olsun” dedi. Acılı haber ile şoka uğradıklarını belirten mahalle sakinlerinden Ömer Bozkuş, “Gayet sakin biriydi. Bizim köyün imamıydı. Biz ondan razıydık, Allah’ta ondan razı olsun” şeklinde konuştu. Mahalle sakinlerinden Salih Bozancı ise imamın Gazze olaylarına çok üzüldüğünü, ne zaman İsrail askerleri, Filistinlileri öldürse sürekli onlar için ağladığını söyledi.