GENEL - 11 Ekim 2018 Perşembe 21:16

Çaycuma’da Girişimcilik eğitimleri kursunun ikincisi başlıyor

A
A
A
Çaycuma’da Girişimcilik eğitimleri kursunun ikincisi başlıyor

Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde yapılacak olan girişimcilik kursu için İŞKUR İl Müdürlüğü’nde imzalar atıldı.

Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde yapılacak olan girişimcilik kursu için İŞKUR İl Müdürlüğü’nde imzalar atıldı.


Çaycuma’da İŞKUR, KOSGEB ve Çaycuma Emlakçılar Derneği (ÇAYEMDER) tarafından 24-27 Ekim tarihleri arasında Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odasında (TSO) Girişimcilik Eğitimleri Kursunun ikincisi için İŞKUR İl Müdürlüğü’nde protokol imzalandı.


"Girişimcilik Destek Programı Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi” kursunun ilki 21-24 Mart tarihleri arasında Öğretmenler evinde gerçekleşen kursun İkincisinin 24-27 Ekim tarihinde Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odasında gerçekleşecek. "Bölgenin kalkınması için eğitimlere önem verdiğini ifade eden ÇAYEMDER Başkanı Erol Ünlü, "Bölgenin kalkınması için eğitimlere önem verdiğini Zonguldak’ın, Çaycuma’nın özlendiği, bir refah seviyesinde olmak için girişimci ruha sahip gençleri ve girişimcileri destekliyoruz. İstanbul’dan konusunda uzman derneğimizin de bağlı bulunduğu Zonguldak Dernekleri Federasyonu (ZONDEF) Başkanı Öğretim Görevlisi Gurbet Altay hocamızın vereceği eğitimlerden katılımcıların çok istifade edeceğini düşünüyorum. Çaycuma için birçok etkinlik planlamakta ve yapmaktayız. Ülkenin ve bölgenin ileri gitmesi topyekûn çalışmakla ve de desteklerle olmaktadır. Bizler Çaycuma Emlakçılar Derneği olarak Girişimcilik Belgesi alacak arkadaşlarımıza şimdiden teşekkür ediyoruz. İş yeri açmak isteyenlere 50 bin TL hibe, 100 bin TL faizsiz kredi kullanabilecekler. Onlar yine yatırımlarını, hayallerini kendi topraklarına yani Çaycuma’mıza ve Zonguldak’ımıza yapacaklar. Yani yine bize dönecekler. Ben öncelikle bizlere teveccüh gösteren katılımcılara, İŞKUR, KOSGEB yetkililerine ve tabii ki her zaman yanımda olan dernek yönetim kuruluna çok teşekkür ediyorum. İlginin büyük olması da bize daha sonraki zamanlarda da bu çalışmaların yapılması gerektiğini gösterdi" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul 59. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nu Frank van den Broek kazandı 59. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nu Dsm-Firmenich PostNL sporcusu Frank van den Broek kazandı ve 2024’ün şampiyonu olarak Turkuaz Mayo’nun ebedi sahibi oldu. TUR’un İstanbul etabına hava muhalefeti engel oldu. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Gençlik ve Spor Bakanlığının destekleriyle Türkiye Bisiklet Federasyonu tarafından bu yıl 59. kez gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu tamamlandı. Organizasyonun 8. ve son etabı olan İstanbul - İstanbul etabında yağmurlu hava etkili oldu. Yağış sonrası yolların kaygan olması sebebiyle 8. etap nötralize edildi. Bisikletçiler yarış dışı olarak İstanbul’da tur atıp etabı tamamladı. Yarışın genel şampiyonu, Yeşil Mayo, Kırmızı Mayo ve Beyaz Mayo sahipleri dünkü sonuçlar geçerli olmak üzere tescil edildi. Geçtiğimiz pazar günü Antalya - Antalya etabı ile start alan ve 8 gün boyunca 1.188 kilometre yol kat eden bisikletçilerin bu yoğun mücadelesi İstanbul’da noktalandı. Tur’u DSM-Firmenich Takımı’ndan Hollandalı Frank Van Den Broek kazandı ve 2024’ün şampiyonu olarak Turkuaz Mayo’nun ebedi sahibi oldu. İkinciliği Terengganu Takımı’ndan Kudus Merhavi, üçüncülüğü de Polti Kometa Takımı’ndan Paul Double kazandı. Beyaz ve Kırmızı Mayoları da Bike Aid sporcusu Vinzent Dorn elde etti. Sprint Mayo’sunu ise yine DSM-Firmenich Takımı’ndan Tobias Andresen elde etti. Takım halinde şampiyonluğu da Q36.5 Pro Cycling aldı. Son etap nötralize edildi Sporcuların güvenliği ön planda olduğu için herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması adına bugünkü yarış nötralize şekilde devam etti. Bisikletçiler, pelotonun önünde TUR’un mayolarını taşıyan liderlerin ardında, yine planlanan güzergahta, Caddebostan Sahili’nde 5 yerine 1 tur atarak Sultanahmet Meydanı’nda parkuru tamamladı. Bu etaptaki para ödülü bir hayır kurumuna bağışlanacak. Beşiktaş Meydanı’ndan saat 11.00’de yola çıkan bisikletçiler saat 13.10 civarında Sultanahmet Meydanı’nda olurken, finiş noktasını 4 formanın liderleri birlikte geçti.
Sivas Bu belirtiler varsa Lohusa Sendromu yaşıyor olabilirsiniz Doğum sonrası başlayıp ortalama 6 hafta devam eden lohusalık sürecinde anneler duygusal, biyolojik, fiziksel, toplumsal, psikolojik değişiklikler yaşıyor. Medicana Sağlık Grubu Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Kerime Nazlı Salihoğlu, “Anneler doğumun ardından kendilerini mutsuz, karamsar, üzgün hissedebilir. Hayattan zevk alamama, bebeğine yeterli sevgi hissedememe, dışarı çıkmak istememe, aşırı uyku hali ve aşırı iştah ya da tam tersi uykusuzluk ve iştahsızlık gibi durumlar yaşayabilir. Bu süreçte aile ve eşlerin anneye desteği çok önemlidir” dedi. Medicana Sivas Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Kerime Nazlı Salihoğlu, doğum yapan her 100 kadından 10-15’inde lohusa sendromunun görebileceğini söyledi. Lohusa sendromu belirtilerini anlatan Op. Dr. Nazlı Salihoğlu, sendrom döneminde aile desteğinin önemli olduğunu söyledi. Lohusalık sürecinin önemli olduğunu söyleyen Salihoğlu, “Bazen hastalarımız, kadınlarımız bu durumu gizledikleri için ya da çok farkına varamadıkları için ortaya çıkması da gecikebilir. Toplumda her doğum yapan kadında lohusa sendromu görülme riski vardır. Her 100 doğum yapan kadının 10-15 ‘inde de görülebilir. Aslında bu oranlar daha fazla ama kadınlar paylaşmadıkları için oranlar biraz daha düşükmüş gibi algılanıyor. Doğumu zor olan hastalarımızda, travmatik bir doğum yaşamışsa, prematüre bir doğum yaşamışsa, daha önce gebelik döneminde depresyon şikayeti varsa, ailesi ile ve eşiyle problemi olan hastalarımızda lohusa sendromu risk altındadır. Daha önce gebelikte anksiyete ya da sosyo-ekonomik düzey olarak düşük seyreden hastalarımızda lohusa sendromunu daha fazla görüyoruz. Yapılan çalışmalarda; normal doğum yapanlarda, sezaryen doğuma oranla, daha fazla lohusalık sendromu görüldüğü belirtiliyor. Çalışan annelerde de çalışmayan annelere oranla daha fazla görülüyor’’ şeklinde konuştu. “Herkeste görülebilen ve tedavisi mümkün olan bir durum” Salihoğlu, bu süreçte annelerin bebeği reddetme, kötü davranma, beslememe durumunun olduğunu belirterek “Bazen lohusalık sendromunda, bebeğini kucağına aldığında yeterli sevgi hissedemediğini söyleyen anneler oluyor. Ya da ‘Anne olamadım mı?’ diye düşünenler oluyor. Bebeği reddetme durumu görülebiliyor. Bazen kötü davranma, emzirmeme, bakımını yapmama gibi tepkilerle karşılaşabiliyoruz. Bu süreçte anneler bebeğine gerçekten kötü davranma meyillin de olabiliyorlar. Bu süreçte mutlaka psikolojik ve psikiyatrik destek almalarını öneriyorum. Mutlaka eşiyle, hekimiyle, aile hekimiyle ya da kadın doğum hekimiyle mutlaka paylaşılmalı. Çünkü bunlar önlenemeyen şeyler değildir. Herkeste görülebilen bir durumdur. Tedavisi olmayan bir durum değildir. Genelde konuşarak ya da bazen psikolog desteği alarak da ortadan kaldırılabilir. Bazen psikoza kadar ilerleyebilir. O zamanda ilaç tedavisi ya da psikiyatrik destekte öneriyoruz mutlaka. Bu süreçte aileye ve eşe çok fazla destek düşüyor’’ ifadelerini kullandı. “Kendimizi yıpratmamızın bir anlamı yok’’ Op. Dr. Salihoğlu, Lohusalık Sendromuna yakalanan annelerin egzersiz yapmalarını, yürüyüş yapmalarını ve eşleriyle vakit geçirmelerini önerdiğini ifade ederek, “Bazen eve yeni bir bebek gelmenin heyecanıyla bütün ilgi bebeğe kayabiliyor. Anne burada kendini değersiz, sevilmediğini, artık ikinci planda olduğunu hissedebiliyor. Bazen bu hissiyatta annelerimizi lohusalık sendromuna sokabiliyor. O yüzden ailede bebeğe bakımı açısından destek olup, eşler yeri geldiğinde mutlaka annelerimizle birlikte ayrıntılı vakit geçirmeliler. Annemize bu süreçte en önemli tavsiyem mutlaka kendisine vakit ayırmasını öneriyorum. Bolca dinlenmesini, uyku düzenini oturtmasını, ailesinden bebek için yardım almasını, eşiyle birlikte yalnız olarak dışarı çıkıp birlikte vakit geçirmelerini öneriyorum. Ya da annemizin arkadaşlarıyla birlikte vakit geçirmesini öneriyorum. Bolca egzersiz yapabilir, yürüyüş yapabilir, televizyon izleyebilir, sosyal medyada anne bloklarını takip edebilir. Hayatta her şey rol olduğu gibi annelikte bir roldür ve oynadıkça, öğrendikçe bizler öğreneceğiz. O yüzden kendimizi yıpratmamızın bir anlamı yok. Mutlaka önemli olan sevgi temeline dayalı, bebeğiyle birlikte vakit geçirerek bu süreci birlikte atlatabileceklerini düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.
Balıkesir Ayvalık turizm sezonuna hazırlanıyor Turizm alanında Kuzey Ege’nin incisi ve cazibe merkezi konumundaki Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, yaklaşan sezon öncesinde hazırlıkları sürüyor. Ayvalık Belediyesi Fen İşleri ve Temizlik İşleri müdürlüklerine bağlı ekiplerin ortak yürüttükleri çalışmalarla Ayvalık’ta yeni yaz sezonu hazırlıkları tamamlanıyor. Sarımsaklı Badavut mevkisinde sahil boyunca yürütülen çalışmalarla Ayvalık’ın doğal güzellikleri titizlikle korunuyor. Sahilde, atıklardan arındırma, kumları temizleme işlemlerini hızlandıran ekipler, bölgenin temiz ve düzenli bir görünüme kavuşmasını sağlıyor. Badavut mevkiindeki çalışmalar, kumsalın hem estetik açıdan daha güzel bir görünüme kavuşmasını, hem de yerli ve yabancı turistlerin rahat ve keyifli vakit geçirebileceği bir ortama kavuşturmaya çalışıyor. Ekipler, titizlikle yürüttükleri çalışmalarla Ayvalık’ın turizm potansiyeline değer katabilmek için mücadele ediyor. Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, yapılan çalışmaların Ayvalık’ın çevre düzenlemesi ve turizme verilen değer açısından önemli olduğunu belirterek, Sarımsaklı Badavut mevkisi sahilindeki düzenlemelerin titizlikle yürütüldüğünü söyledi. Başkan Ergin, "Kentimize gelen her vatandaşımız temiz ve düzenli bir çevrede vakit geçirsinler. Kentimizden huzur içinde keyifli hatıralarla ayrılmalarını hedefliyoruz" dedi.