GENEL - 10 Aralık 2018 Pazartesi 19:20

ASATDER bölgeyi gezdi, Arap turistler bekleniyor

A
A
A
ASATDER bölgeyi gezdi, Arap turistler bekleniyor

Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA) tarafından, TR81 Bölgesi İlleri olan Zonguldak, Karabük ve Bartın’ın turizm potansiyelinin artırılması ve özellikle doğa ve sağlık turizm bölgelerinin tanıtımının yapılması amacıyla Arap Seyahat Acentaları ve Turizm Geliştirme Derneği (ASATDER) yetkililerinden oluşan heyet bölgeye davet edildi.

Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA) tarafından, TR81 Bölgesi İlleri olan Zonguldak, Karabük ve Bartın’ın turizm potansiyelinin artırılması ve özellikle doğa ve sağlık turizm bölgelerinin tanıtımının yapılması amacıyla Arap Seyahat Acentaları ve Turizm Geliştirme Derneği (ASATDER) yetkililerinden oluşan heyet bölgeye davet edildi.


Organizasyon kapsamında Kdz. Ereğli’de karşılanan heyetle öncelikle tanışma toplantısı yapıldı ve acenta temsilcilerinin bölgeden beklentileri ve bölge paydaşlarının Acentalardan beklentileri karşılıklı olarak müzakere edilerek, işbirliği yapılacak noktalar değerlendirildi.


Sağlık hizmetlerinin ve sağlık turizmi potansiyelinin değerlendirilmesi için bölgenin önemli sağlık tesisleri ziyaret edildi. Heyet içerisinde doğrudan sağlık turizmi ile ilgili acenta temsilcilerinin beklentileri tesislere iletilerek geri dönüşleri alındı.


Arap turistlerin doğaya olan ilgisi bilindiğinden dolayı, Karadeniz Ereğli’nin önemli plajlarından biri olan ve bütünleşik doğasıyla turizm potansiyelini içinde barındıran Köseağzı plajı ve Tas Gölü tabiat Parkı ziyaretleri gerçekleştirildi. Maden kenti olan ve içerisinde kömürün hikayesini barındıran Zonguldak ilinin bu yönde tanıtımı için Türkiye’de tek olan Maden Müzesi ziyaret edildi ve müze yanındaki eğitim ocağına girerek bu atmosferin yaşanması sağlandı.


Zonguldak ilinin turizme açık en önemli mağaralarından biri olan ve gotik konseptiyle kendine has bir havası olan Gökgöl Mağarası tanıtımı yapıldı. Zonguldak’ın önemli turistik alanlarının tanıtımı tamamlandıktan sonra organizasyonun Karabük bölümü için heyet Yenice Ihlamur Teras’a götürüldü. Karabük’te yapılan toplantılarda ASATDER ile gerçekleştirilebilecek muhtemel iş birliği alanları üzerinde görüş alışverişi yapıldıktan sonra Safranbolu’daki bazı konaklama tesisleri ve Safranbolu’nun Çarşı Mevkii ve Cam Teras gezildi. Heyet daha sonra Bartın’a geçerek, Amasra ve Bartın merkezde de ilgili kurum, kuruluş ve firmaların katılım sağladığı toplantılara iştirak etti. Turizm ziyaretleri ise Amasra Müzesi ile başladı, Amasra Kalesi, Bakacak Tepesi ve Amasra’daki bazı Konaklama tesisleri ile devam etti. Ayrıca İnkum, Gazhane Parkı ve Yalı mevkileri gezilerek Bartın Irmak’ında tekne turu gerçekleştirildi ve etkin tanıtım sağlandı. Tanıtım ziyaretinin son gününde Ulus ilçesine ziyaret gerçekleştirildi ve Ulus Kocagöz Konağı, Doğa Park Otel ve Ulus Ulukaya Şelalesi gezildi. Ziyaretlerin sona ermesinin ardından dönüş yolu üzerinde bulunan Eflani Göllerinin de heyete tanıtılması ile ASATDER Heyetinin ziyareti sone erdi.


Ziyaretler sonucunda Arap kökenli turistlerin ülkeye girişinde ve organizasyonlarında yetki sahibi olan ASATDER üyeleri tarafından bölgeden gelen taleplere yönelik turist kitlesinin bölgeye çekilmesi ve turistik gelişime katkı sağlanması bekleniyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Keneden korunmak için günlük vücut kontrolü yapmalı Ankara Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ömer Orkun, “Günlük vücut kontrolleri ile kene görüldüğünde derhal çıkartılması esastır. Eğer siz keneyi bir an önce vücuttan uzaklaştırırsanız kene enfekte dahi olsa mikropları vermeden siz çok kolaylıkla kurtulabilirsiniz” dedi. Ateş, cilt içi ve diğer alanlarda kanama gibi bulgulara neden olan kene kaynaklı Kırım-Kongo kanamalı ateşi (KKKA) vakaları, Nisan ve Mayıs ayında artış gösterdi. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Keneler ve Kene Kaynaklı Hastalıklar Araştırma Laboratuvarı Sorumlusu Doç. Dr. Ömer Orkun, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Kırım-Kongo kanamalı ateşe neden olan kenelerden korunma yöntemlerini açıkladı. “Kene atlamaz, sıçramaz” Kenenin özelliklerini anlatan Doç. Dr. Orkun, “Bu avcı karakterli bir kene olup insanlara yerden yürüyerek geliyor. Bu kene atlamaz, zıplamaz ve sıçramaz. Bu kene otlara ve ağaçlara tırmanmaz. Ağaçlardan da düşmez. Bunun asıl geldiği yer, yerlerden yürüyerek geliyor” ifadesini kullandı. “Avına doğru yürüyerek gidiyor” Tarım yapan vatandaşları da uyaran Orkun, “Tarımsal faaliyetlerin olduğu tarım alanlarının etraflarında daha yoğun görüyoruz. Toprakta, taşın ve yaprağın altında saklanıyor. Hedef canlı grubu, bu insan, sığır, koyun ve keçi olabilir, oradan geçene kadar bekliyor. Oradan geçerken bir takım çok kompleks algaçlarıyla algılıyor. Tabiri caizse avına doğru yürüyerek gidiyor” diye konuştu. “İnsanları onlarca metre takip edebilir” Türkiye’de Kırım Kongo Kanamalı ateşin vektörü olan kene türünün çok hızlı hareket ettiğini ifade eden Orkun, “Hatta dünyada karşılaşabileceğimiz en hızlı ve en uzun yol kat edebilen, yürüyerek veya da koşarak yol kat eden bir türdür. İnsanları onlarca metre takip edebilir. Kene tutulmasının gördüğümüz yerlerde çok karşımıza çıkan bir durumdur. Yakalıyor ve ilk tercihen en çok girdiği yer paçanın içerisinden geliyor ve açık olursa deriye ulaşmaya çalışıyor” şeklinde konuştu. Doç. Dr. Orkun, Türkiye’de kenenin olmadığı hiçbir yerin olmadığı belirterek, tarım arazisinde vakit geçiren vatandaşların ciddi risk altında olduğunu da kaydetti. “Keneden korunmak için günlük vücut kontrolü yapmalı Birtakım alınacak önlemler ile vatandaşların keneden korunmasının mümkün olduğunu söyleyen Orkun, şöyle konuştu: “İlk 24 saatten 48-72 saate kadar ulaşan sürelere ihtiyaç var. Günlük vücut kontrolleri ve kene görüldüğünde derhal çıkartılması esastır. Eğer siz keneyi bir an önce vücuttan uzaklaştırırsanız kene enfekte dahi olsa henüz size ekolojik ajanı, yani iç organizmayı ve mikropları vermeden siz çok kolaylıkla kurtulabilirsiniz.” “Çivi söker gibi çıkarabilirsiniz” Kenenin vücuttan çıkarılmasının profesyonellik isteyen bir durum olmadığına dikkati çeken Orkun, şunları kaydetti: “Keneyi çok kolaylıkla bir cımbız yardımıyla veya onları bulamazsınız eldiven, yaprak ve naylon ile tutup çıkarabilirsiniz. Çivi söker gibi çok kolay. Patlatmamak burada esastır. Çünkü bazen patlattığınızda elinizdeki yarık ve çatlaklarda mikrobiyolojik ajanların girmesi de mümkün olabiliyor. Ama keneden bir an önce kurtulmanız sizin için esas.”