YEREL HABERLER - 22 Kasım 2012 Perşembe 15:58

CHP`DEN, KADINLARA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI ULUSLARARASI MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜNE YÖNELİK BASIN AÇIKLAMASI

A
A
A
CHP`DEN, KADINLARA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI ULUSLARARASI MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜNE YÖNELİK BASIN AÇIKLAMASI

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Kadın Kolları Başkanı Yüksel Parmak Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Gününe yönelik basın açıklaması yaptı.
Açıklamaya, CHP Zonguldak İl Başkanı Halil Furat ve CHP`li kadınlar katıldı. CHP binasında Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Gününe yönelik basın açıklaması yapan CHP Kadın Kolları Başkanı Yüksel Parmak, ``Ülkemizde kadına yönelik şiddet artmış durumda. Son yıllarda kadın cinayetlerinde yüzde 1400 artış oldu. Sadece 2011 yılında 257 kadın öldürülürken, 2012 yılının ilk altı ayında 100`e yakın kadın hayatını kaybetti. Öldürülen her iki kadından biri kendi hayatına dair bir karar vermek isteği için öldürüldü. Devletten koruma talebiyle polis veya savcılığa başvuran kadınların yüzde 73`ü, sığınma evlerinde olan kadınların ise yüzde 27`si cinayete kurban gitti. Kadına karşı şiddet sadece fiziksel değil, ekonomik, psikolojik ve cinsel olarak da sürmektedir. Bu rakamlar seçim dönemlerinde sık sık tekrarlanan kadına yönelik şiddete sıfır tolerans gösterildiği söylemlerini yalanlamaya yetiyor. Kadınlar kadın oldukları için şiddetin her türlüsüne maruz kalıyorlar. Organize ve sistemik şekilde öldürülüyorlar. Biz, toplumsal cinsiyetin, erkeği otorite iktidar sahibi olmaya zorladığı, çocukken eline oyuncak silah olarak verdiği, ``˜namus` gerekçe edilerek yakını olan kadını öldürmesinin emredildiği bu topraklarda şiddete karşı mücadelenin sadece kadınların değil erkeklerin de sorunu olduğuna inanıyoruz. Kadına yönelik şiddetle mücadeleyi bir kamu politikası olarak benimseyen ve sosyal politikalarını bu doğrultuda ele alan CHP`li kadınlar olarak biz eşit temsil eşit katılım yolunda yürümeyi, demokrasinin olmazsa olmazı olarak kabul ediyoruz. Kadına yönelik her türlü ayrımcılığa ve şiddete karşı mücadeleyi yürütmeye devam ediyoruz`` dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Bağımlılıktan kurtulmak isteyen 219 kişi YEDAM’a başvurdu Samsun’da 2025 yılının ilk 11 ayında 219 kişi Yeşilay Danışmanlık Merkezi’ne (YEDAM) tütün, alkol, madde, internet ve kumar bağımlılığından kurtulmak için başvurdu ve destek aldı. Yeşilay, kurulduğu günden beri topluma bağımlılıkla ilgili önleyici ve koruyucu hizmetleri yürütüyor. Değişen şartlar, yapılan araştırmalar ve toplumdan gelen talepler neticesinde Yeşilay, 2013 yılında tüzüğünde yaptığı değişiklikle yürütmekte olduğu önleyici ve koruyucu çalışmalara tedavi ve rehabilitasyon faaliyetlerini ekledi. Türkiye’de 81 ilde ve KKTC’de olmak üzere 105 Yeşilay Danışmanlık Merkezi hizmet veriyor. YEDAM’la amaçlanan alkol, madde bağımlısı olan bireylerin hayata tekrar kazandırılması, günlük hayatlarını devam ettirirken hayat kalitelerinin yükseltilmesiyle sosyal hayata uyum sağlama sürecinde gerekli sosyal hizmet desteğinin verilmesi ve kişinin temiz kalmaya teşvik edilmesi. Bu kapsamda da YEDAM kadrosundaki uzman klinik psikologlar ve sosyal hizmet uzmanlarının iş birliğinde bağımlılık sorunu olan bireylere ücretsiz psikososyal destek veriliyor. Bağımlılık sorunu olan bireylere yeni bir dünya yerine kendi dünyalarını yaşanılır kılacağı bir seçenek sunuluyor. Tütün, alkol, madde, internet ve kumar bağımlılığı alanında problem yaşayan bireylere ücretsiz ve gizlilik esasıyla çalışarak psikolojik ve sosyal hizmet desteği sağlamanın yanı sıra bireylerin ailesine de destek vererek bozulan yaşam düzenlerinin onarılmasını ve ilişkilerinin sağlıklı devam etmesi amaçlanıyor. YEDAM’dan destek almak isteyen kişiler 115 numaralı danışma hattını arayarak başvuru yapabiliyorlar. Samsun’da 2020’de hizmet vermeye başlayan YEDAM’da açıldığı günden bu yana toplam 1041 ilk başvuru alındı. 2025 yılının ilk 11 ayında ise toplam 219 yeni danışan başvurusu alınıp, 273 danışanın psikoterapi ve sosyal hizmet görüşmelerine düzenli olarak devam edildi. Ayrıca bu süre zarfında 127 aile ile aile görüşmeleri yürütüldü, 31 atölye ve 35 grup terapisi düzenlendi.
Ankara Yürüyemiyordum dedi, şimdi ayağa kalktı: Dirençli tüberkülozda yüz güldüren sonuç Tüberküloz hastası 15 yaşındaki Miskine Erkmen, aylar süren tedavisinin ardından evine dönmenin mutluluğunu yaşıyor. İlaca dirençli tüberküloz hastalığı kilo kaybı, halsizlik, uzun süreli öksürük gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Yetişkinlerde bulaşıcılığı daha da fazla olan bu hastalık tedavi edilmezse insan hayatını olumsuz etkileyebiliyor. Uzmanlar, hem doktorları hem de hastaları bu hastalığın sinsi bir hastalık olduğu konusunda uyarıyor. Sağlık Bakanlığı tarafından çok ilaç dirençli tüberküloz merkezlerinden biri olan Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’nde tedavi olan 15 yaşındaki Miskine Erkmen taburcu olup evine dönmenin mutluluğunu yaşıyor. Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı, Prof. Dr. Aslınur Özkaya Parlakay, hastanın 15 yaşında olduğu ve ilk şikayetlerinin 2024’te başladığını aktararak, "Şikayetleri takiben başvurduğu sağlık kuruluşları tarafından tüberküloz tanıtısı alıyor, tedavisine başlanıyor. Ama tedaviye rağmen semptomlarında, bulgularında artış gözlüyoruz. Bu nedenle de bakanlığımızın bize belirlediği çok ilaç dirençli tüberküloz merkezlerimizden biri olduğumuz için bize sevk oluyor hastamız" dedi. "İlaca dirençli tüberküloz daha da uzun ve karmaşık, kompleks bir süreci içeriyor" Tüberküloz tedavisinin uzun bir süreç olduğuna dikkati çeken Parlakay, "Özellikle ilaca dirençli tüberküloz daha da uzun ve karmaşık, kompleks bir süreci içeriyor. Dolayısıyla iki ileri bir geri, bir ileri iki geri gittiğimiz dönemler oluyor. Artık Miskine’nin tedavisinin sonuna yaklaştığımızı ümit ediyoruz. Ama tabii takip etmeye devam edeceğiz. Merkezimizde takiplere devam edecek. Ama şu anda yüz güldürücü bir yere ulaştığımızı ümit ediyoruz" ifadelerini kullandı. "Buraya geldiğimde kilo almaya başladım" 15 yaşındaki hasta Miskine Erkmen, aşırı kilo kaybı ve halsizlik nedeniyle hastaneye başvurduğunu belirtti. Önce Diyarbakır’da 4 ay tedavi görüp taburcu olduğunu sonrasında Ankara’ya geldiğini anlatan Erkmen, "Uçak, acil ve ambulans ayarladılar. Sonra Ankara’ya geldim. Buraya geldiğimde kilo almaya başladım. Kendimi daha iyi hissettim. Şu an iyiyim. Çok kötüydüm. Yürüyemiyordum. Yemek yiyemiyordum. Baya halsizdim" diye konuştu.