YEREL HABERLER - 09 Kasım 2013 Cumartesi 17:07

İrem Yağcı’nın Ölümünde Bilirkişi Raporu Tamamlandı

A
A
A
İrem Yağcı’nın Ölümünde Bilirkişi Raporu Tamamlandı

Zonguldak’ta 7. sınıf öğrencisi İrem Yağcı (12), 30 Kasım 2009 günü mantar zehirlenmesi şüphesiyle hastaneye kaldırıldı. Rahatsızlığı sebebiyle Ankara’ya sevk edilen ve yolda hayatını kaybeden Yağcı için başlatılan soruşturma kapsamında bilirkişi raporu tamamlandı.
Küçük kızın ölümünde ihmali olduğu iddia edilen 2’si doktor 7 görevlinin yargılandığı davada 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin talebiyle Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyeleri rapor hazırladı. Dört uzmanın oluşturduğu rapora göre, tıbbi müdahale ve tedavi anlamında aksaklık yaşanmadığı ancak idari aksaklıklar olduğu görüşüne varıldı. Prof. Dr. Aslıhan Avcı, Doç. Dr. Deniz Tekin, Uzman Dr. Müge Günalp ve Uzman Dr. Gökmen Kahiloğulları’nın hazırladığı raporda şöyle denildi:
“Hastaya tıbben sevk öncesi yapılması gereken prosedür uygulanmış görülmektedir. Ancak, nakil sırasında hastanın iyi monitör ize edilmediği ve Acil Tıp Teknisyeni’ nakil süresince hastanın klinik ve vital bulgularını yakından izlemesi konularında aksaklıklar yaşandığı düşünülmüştür. Ambulansın geç gelmesinin hastanın tedavisi sürecinde bir ihmale sebebiyet vereceği fakat Adli Tıp Kurumu raporunda belirtilen son tanıya göre hastanın tanı ve tedavisinin zor olması nedeniyle başka bir merkeze daha erken dönemde nakil edilmiş olsa bile akıbetinin değişmeyebileceği görüşüne varılmıştır. Çünkü serebellum içine intraventriküler kanama durumunda beyinde solunum merkezi gibi hayati merkezlere baskı yapıp hızla hastayı öldürebileceğinden tıbben yapılabilecek müdahaleler çok kısıtlı olup, ambulans içinde acil cerrahi girişim yapılması mümkün değildir. Sonuç olarak mevcut hikayeden tıbbi müdahale ve tedavi anlamında bir aksaklık olmadığı, ancak hastanın sevk sürecinde idari aksaklıklar olduğu tarafımızda düşünülmüştür.”
Beyincik iç kanama sonucu hayatını kaybettiği Adli Tıp Kurumu raporuyla kesinleşen Yağcı’nın ölümünün üzerinden üç yıl geçti. Yağcı’nın ölümünde ihmali olduğu iddiasıyla çocuk uzmanı P.M.T., 112 Başhekimi K.K., sağlık memuru D.B. ve O.A, ATT’ler K.K. ile M.A.’nın yanı sıra 112 ambulans şoförü N.K. hakkında suç duyurusunda bulunulmuştu.
"ÇOCUĞUN ÖLDÜĞÜNÜ ANLADIM DA YİNE DE ÜMİTLİYDİM"
Öte yandan İHA'ya konuşan baba Ahmet Yağcı, yaşadıklarını şöyle anlatmıştı:
"Bize öğlen saat 13.30 gibi geldi söyledi. Ondan sonra da biz ambulans beklemeye başladık. Yaklaşık 4.5-5 saat ambulans bekledik. Ambulans geldi ama doktor tam donanımlı ambulans istemiş. Ambulansın içinde hiçbir sağlık personeli yokmuş. Yalnızca şoför vardı. Ambulans tam donanımlı değildi zaten. Hemşire geldi. Oradaki çalışan bayanı görevlendirdiler. O da hamileydi. Ambulansta biz arkada çocuğun yanındaydık. O bayan görevli ise ön tarafa bindi. Önemli bir şey olursa cama vurmamızı söyledi. Yola çıktık. Devrek ilçesine kadar geldik. Orada alışveriş yaptılar sanırım. Yine yola çıktık, Mengen'e doğru geldiğimizde çocuk fenalaşmaya başladı. Hemen hemşireye haber verdik. Ambulansı durdurup, çocuğa baktı. Doktora telefon edip durumunu soracaktı. Ne benim telefonum ne de hemşirenin telefonu çekti. Yola biraz daha devam ettik. Telefon çekmeye başlayınca görevli, doktoru aradı. Doktor, tepki verip vermediğini sordu. Görevli de tepki verdiğini söyleyince Ankara yoluna devam etmemizi söyledi. Yine yola çıktığımızda bu sefer çocuğun ağzından kan gelmiş. Görevli tekrar doktoru aradı. Doktor da en yakın hastaneye gelmemizi söyledi. O sırada çocuğun öldüğünü anladım da yine de ümitliydim. Hastaneye vardığımızda çocuğa müdahale yaptılar ama çocuk ölmüştü."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Büyükçekmece’de kontrolden çıkan araç tırın altına girdi: 1 ölü, 2 yaralı Büyükçekmece’de gece saatlerinde kontrolden çıkan otomobil, seyir halindeki tırın altına girdi. Kazada araç içerisinde sıkışan 1 kişi hayatını kaybederken tırın ve kaza yapan aracın sürücüleri ise yaralandı. Kaza, saat 01.45 sıralarında Büyükçekmece E5 Karayolu Edirne istikametinde gerçekleşti. İddiaya göre kontrolden çıkan E.M. (42) idaresindeki 35 KH 1721 plakalı otomobil, E5 üzerinde seyir halinde olan S.G. idaresindeki 76 DE 334 plakalı tıra arkadan çarparak tırın altına girdi. Kazayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri intikal etti. Kazada tır sürücüsünün yaralandığı öğrenilirken tırın altına giren otomobilin sürücüsü E.M. ve yan koltukta bulunan Ahmet Andırın (58) araç içerisinde sıkıştı. İtfaiye ekiplerinin kurtarma çalışmaları sonucu sürücü E.M. bulunduğu yerden yaralı şekilde kurtarılarak ambulansla hastaneye kaldırıldı. Sağlık ekipleri yan koltuktaki Ahmet Andırın’ın ise olay yerinde hayatını kaybettiğini tespit etti. Olay yeri inceleme ekipleri ve nöbetçi savcının incelemelerini tamamlamalarının ardından Ahmet Andırın’ın cenazesi ceset torbasına koyularak ambulansla en yakındaki hastane morguna götürüldü. İtfaiye ekiplerinin çalışması sonucu tırın altına sıkışan araç bulunduğu yerden çıkarılırken polis ekipleri kazayla ilgili inceleme başlattı.
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.