YEREL HABERLER - 24 Kasım 2014 Pazartesi 17:14

Taşeron İşçilerinden Karayolları Önünde Kadro Eylemi

A
A
A
Taşeron İşçilerinden Karayolları Önünde Kadro Eylemi

Türk-İş’e bağlı Yol-İş Sendikası üyesi taşeron işçileri, kadro talepleri için Ankara’da Karayolları Genel Müdürlüğü önünde 24 Kasım 2014 tarihinde eylem yaptı.
Genel Maden İşçileri Sendikası da (GMİS), Yol-İş Sendikası’na üye taşeron işçilerinin eylemine destek verdi. GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş, Genel Başkan Yardımcısı Satılmış Uludağ, Genel Sekreter Behzat Cinkılıç, Genel Mali Sekreter Muharrem Sarıçam, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Osman Tutkun, GMİS MTA Şube Başkanı Sadi Deynez ve Şube Yönetim Kurulu Üyeleri ile MTA Bölge temsilcileri, Yol-İş Sendikası üyelerinin Karayolları Genel Müdürlüğü önündeki eylemine katılarak destek verdiler.
Yol-İş Sendikası üyesi işçiler, sabah saatlerinden itibaren Türkiye’nin çeşitli illerinden gelerek Karayolları Genel Müdürlüğü önünde toplandı. Grup üyeleri, "Ant içtik kadromuzu alacağız", "Taşeron sistemi öldürüyor" yazılı dövizler taşıyarak çeşitli sloganlar attı. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’ın da destek verdiği eylemde işçilerin kadro talepleri dile getirildi. Eyleme CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya ile Türk-İş’e bağlı sendikaların genel başkanları ile yönetim kurulu üyeleri de katılarak destek verdi. Eylemde Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ile Yol-iş Sendikası Genel Başkanı ve aynı zamanda Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar birer konuşma yaptılar. Atalay ve Ağar, Hükümeti sert sözlerle eleştirerek mahkeme kararlarının uygulanmasını istediler. Bilindiği gibi Yargıtay, yıllardır taşeron işçi olarak çalışan Karayolları çalışanlarını asıl işverenin işçisi olarak kabul etmiş ve tüm haklarının verilmesi yönünde karar almıştı.
3 yıldır mahkeme kararlarının uygulanmasını bekleyen işçiler, bu mahkeme kararlarının uygulanmamasını sloganlarla protesto ettiler.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Enerji Filosunun yeni kahramanları ‘Çağrı Bey’ ve ‘Yıldırım’ Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, "Gemilerimizden Yıldırım, Sakarya Gaz Sahası’nda üretimi artıracak, Çağrı Bey ise Somali’de yeni keşiflere yelken açacak. Hedefimiz enerjide tam bağımsız Türkiye" dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın tensipleri ile gücümüze güç katacak 7. nesil iki yeni sondaj gemimize ‘Çağrı Bey’ ve ‘Yıldırım’ isimlerini verdik. 12 bin metre sondaj kabiliyetine sahip bu teknoloji harikası ikiz gemilerle birlikte Türkiye, artık dünyanın en büyük 4. derin deniz sondaj filosuna sahip ülkesi konumuna geldi. Gemilerimizden Yıldırım, Sakarya Gaz Sahası’nda üretimi artıracak, Çağrı Bey ise Somali’de yeni keşiflere yelken açacak. Hedefimiz enerjide tam bağımsız Türkiye" dedi. Çağrı Bey Sondaja Hazırlanıyor Türkiye’nin 4 olan derin deniz sondaj gemisi sayısının 6’ya çıkarılmasının ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın ilgili kuruluşu Türkiye Petrolleri’nin bünyesine katılan ikiz gemilerden ilki 28 Eylül’de, ikincisi de 4 Aralık’ta Türkiye’ye ulaşmıştı. Somali’ye gidecek olan Çağrı Bey Sondaj Gemisi’nin Taşucu Limanı’ndaki operasyonel hazırlık sürecinin 2026 yılının ocak ayı sonunda tamamlanması, ardından Somali’deki ilk sondaj operasyonu için harekete geçmesi bekleniyor. Araştırmayı Oruç Reis Yaptı Geçen yıl 5 Ekim’de Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Dolmabahçe’den Somali’ye uğurlanan Oruç Reis Sismik Araştırma Gemisi, Somali Cumhurbaşkanı Mahmud tarafından karşılanmıştı. Oruç Reis’in Somali’deki görevi boyunca 3 ayrı deniz blokunda 4 bin 465 kilometrekarelik alanda topladığı üç boyutlu sismik veriler, Ankara’da incelemeye alınmıştı. Yıldırım Karadeniz Yolcusu Öte yandan Fatih, Yavuz, Kanuni ve Abdülhamid Han derin deniz sondaj gemileri, halihazırda Karadeniz’de Sakarya Gaz Sahası’nda görev yapıyor. Filoya katılan 6’ncı sondaj gemisi Yıldırım da Karadeniz’deki sondaj operasyonlarına dahil olacak. Yıldırım’ın ocak ayında Filyos Limanı’na hareket etmesi, Filyos’ta kule montajı ve operasyonel hazırlıklarının tamamlanmasının ardından da 2026 yılının mart ayı sonunda Karadeniz’de Sakarya Gaz Sahası Geliştirme Projesi kapsamında ilk kuyu tamamlama operasyonuna başlaması hedefleniyor. 12 Bin Metrede Sondaj İnşası 2024 yılında Güney Kore’de tamamlanan ve Türkiye’nin enerji filosuna katılan ikiz gemiler, derin denizde 12 bin metreye kadar sondaj yapabiliyor. ‘7. nesil ultra derin deniz sondaj gemisi’ olarak adlandırılan gemiler, 228 metre uzunluğa ve 42 metre genişliğe sahip. Helikopter pisti bulunan gemiler ayrıca 200 personele yaşam alanı da sunuyor.
İstanbul Ayşe Tokyaz cinayeti davası ikinci gününde de devam etti Küçükçekmece’de eski polis memuru Cemil Koç tarafından öldürülen ve cesedi bavulla yol kenarına bırakılan üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz cinayeti davasına devam edildi. Küçükçekmece’de 11 Temmuz tarihinde eski polis memuru Cemil Koç tarafından öldürülen ve cesedi bavula konularak Eyüpsultan’da yol kenarına bırakılan 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz cinayetine ilişkin zanlı Cemil Koç’un (38) da aralarında bulunduğu 9 sanık dün, ilk kez hakim karşısına çıkmıştı. Küçükçekmece 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma bugün de davam etti. Duruşmada, Cemil Koç’un da bulunduğu 9 tutuklu sanık ile tarafların avukatları hazır bulundu. Ayrıca duruşmaya, müşteki ikiz kardeş Esra, anne ve baba Halime ile Mustafa Tokyaz hazır bulundu. Dün görülen duruşmada, zanlı Cemil Koç ile onun işlediği suça iştirak ettiği iddia edilen tutuklu sanık C.A. savunma yapmıştı. Bugün görülen celsede de, Cemil Koç ile diğer sanıklar savunma yaptı ve Ayşe Tokyaz’ın müşteki ailesi de beyanda bulundu. Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık N.E., üzerine atılı suçlamaların çok ağır olduğunu, önceki ifadelerini tekrar ettiğini belirterek, "Cemil Koç’un evine daha önce 2 kez daha gitmiştim. Cemil bana, maddi manevi destek olurdu. Meyhanede Cemil Koç’la denk geldim. Yanında 2 kişi vardı kim olduklarını bilmiyorum. Cemil beni ayrı masaya oturttu. Bana, aracının bagajında bir çanta olduğunu, yardımcı olup olmayacağımı sordu. Bunu ben ilk olarak kabul etmedim ama Cemil bana bir kaç kere daha ısrar edince, yakınlıktan dolayı bir de para teklif edince yardımcı olmak istedim. Birini bulabileceğimi söyledim. Meyhanede B.C. ile görüntülü konuştum. ’Bagajda bir şey var, gömülmesi gerekiyor. Bunun içinin bize para verilecek’ dedim. Kişi başı 100 bin lira para alacaktık. B.Cb ve E. yanyandaydı. Y.Z.’yi almaya gidiyoruz dediler. Geldiklerinde aracı E. kullanıyordu. B.C. ön koltukta oturuyordu. Ben Y.Z.’yi kesinlikle görmedim. Çantayı aracın bagajından B.C. tek başına aldı. Kendi aracının bagajına koydu. Ben ilk gözaltına alınan kişiyim. Polislere çanta bulunsun diye yardımcı oldum. Polislerin yanında B.C.’yi aradığımda bana, ’arabada kan ve koku var’ dedi. Ben de, ’geri gelin, başımıza bir iş alacağız’ dedim. Ben emniyetteki ikinci günümde bavulun içinde ne olduğunu öğrendim" dedi. Sanık N.E. savunma yaptığı sırada, maktul Ayşe Tokyaz’ın annesi, savunmasındaki sözlerden dolayı rahatsız oldu. Müşteki Esra Tokyaz ise su şişesine vurarak bağırdı. Daha sonrasında anne Halime Tokyaz ve Esra Tokyaz, duruşma salonundan kısa süreliğine ayrıldı. "Bugün çıksın, ilk Esra’yı öldürecek" Duruşmada Ayşe Tokyaz’ın abisi katılan Abdulkadir Tokyaz, "Kardeşimin cesedini gördüğümüzde su gibi ermişti. Biz Cemil Koç’u hiç tanımadık. Biz, hayatımıza devam edemez olduk. Hiç kimsenin kimseden masum olduğunu düşünmüyorum. Hiçbir sanık inkar etmesin, 100 bin lira karşılığında durduk yere kimseye teklif etmez. Ben 35 bin liraya çalışıyorum. Tarihi eser diyorlar, o da suç değil mi? Bir insan size, 100 bin lira yada 500 bin lira teklif ediyorsa, buna göre davranılır. Bize para verdiği söyleniyor. Ben KYK borcumu çalışıp kendim ödedim. Bize para vermiş, ben kimseden para almadım, hesaplarım incelersin. Ölmüş insanın arkasından konuşmak kolay. Diyor ki, ’ben en son konuşacağım’ yani, bizi dinleyip, bize iftira atacak. Biz dışarı çıktığımızda bakışlardan bıktık, eşimle sürekli tartışıyoruz. Bu olayda sadece Ayşe Tokyaz ölmedi, Ayşe Tokyaz ailesiyle öldü. Bizde birilerini sevdik ama öldürmedik, kendimizi geri çektik. Ben eminim ki, Esra’yı da öldürecek. Bugün çıksın, ilk Esra’yı öldürecek. Bütün aileyi düşünerek, adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Bu katillerin avukatları da işini bıraksın" şeklinde konuştu. "Bize, ’kızınızı çok seviyorum, 4 ay sonra istemeye geleceğim’ dedi" Beyanda bulunan Ayşe Tokyaz’ın annesi katılan Halime Tokyaz ise, "Cemil Koç bizi aradı, kendini sevdirdi. Elinizi öpmeye geleceğim dedi. Ben sorumsuz bir anne değilim. Kızımı koruyorum. Kızımı nasıl öldürdüğünün hesabını versin kızıma iftira atmayı bıraksın. Benim kızım 22 yaşındaydı. Ben onun saçlarını taramaya çekinirdim. Bize, ’kızınızı çok seviyorum, 4 ay sonra istemeye geleceğim’ dedi. Benim kızım masumdu" diye konuştu. Anne Halime Tokyaz beyanda bulunduğu sırada Esra Tokyaz, Cemil Koç’a şişe fırlattı. Esra Tokyaz, sanığa, "Bizi bu hale getirdin işte" dedi. Beyanda bulunan Ayşe Tokyaz’ın ablası Büşra Tokyaz Şimşek, "Sanıktan şikayetçiyim. Ayşe masumdu, ailede en cok gülen kişi Ayşe idi. O, bizi toparlayandı. Biz Cemil Koç’u tanımıyoruz. Sanığın iddia ettiği şeyler kesinlikle yalandır" diye konuştu. Abla Kübra Tokyaz ise, "Ayşe öldükten sonra biz çok kötü günler geçirdik. Esra geceleri uyuyamıyor. Ayşe bizi günde 5-6 defa arayan biriydi. Cemil onun telefonunu elinden aldı. Kandırdı, duygularıyla oynadı" dedi. Durusma yarın saat 10.00’a ertelendi. Yarın görülecek olan duruşmada, müşteki Esra Tokyaz’ın beyanda bulunması bekleniyor.