POLİTİKA - 27 Mart 2024 Çarşamba 23:39

Bakan Özhaseki: "Bunları bir araya getiren tek motivasyon kaynağı vardı, Cumhur İttifakı yıkılsın ne olursa olsun"

A
A
A
Bakan Özhaseki: "Bunları bir araya getiren tek motivasyon kaynağı vardı, Cumhur İttifakı yıkılsın ne olursa olsun"

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Millet İttifakı’nı eleştirerek, söz konusu ittifakın tek amacının Cumhur İttifakı’nın yıkılması olduğunu söyledi. Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlarını da eleştiren Bakan Özhaseki, "Taş üstüne taş koymadılar. Sadece algı belediyeciliği yapıyorlar" dedi.


Cumhur İttifakı Zonguldak’ta Terakki Mahallesi’nde miting gerçekleştirdi. Mitinge Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki de katıldı. Cumhur İttifakı’nın yerli ve milli olduğunu söyleyen Özhaseki, "Kitabın ortasından başlayalım. İki tane ittifak vardı. Birisi Cumhur İttifakı. Birisi de Millet İttifakı diyorlardı adına. Bizim ittifakımız belliydi. Biz yerliyiz. Biz milliyiz. Bizim derdimiz Cumhur İttifakı olarak bu milletin bölünmez bütünlüğüdür. Bizim derdimiz ezan derdiydi. Bayrak derdiydi. Ve biz dertli insanlarız. Bizim medeniyetimize karşı borcumuz var. İnsanımıza karşı borcumuz var. Cumhurbaşkanımıza, Devlet Bey’in dostluğu da arkadaşlığı da, yol arkadaşlığı da bu ulvi menfaatler üzerine kuruluydu. Hamdolsun. Bu konuda da kol kola verdiler. Ve önlerine bakarak devam ediyorlar. Cenabı Allah uzun ömürler versin" dedi.



“On tane birbirine benzemez bir araya gelerek nasıl bir medeniyet inşa edecek”


Millet İttifakını eleştiren Bakan Mehmet Özhaseki, “Karşıda da bir ittifak vardı. Altılı diyorlardı. Çok samimi bir hava veriyorlardı. Biz de diyorduk ki bak masanın altında kafasını uzatan bir PKK var. Onu da söyleyin ya saklamayın. Sonradan o da kesmedi onları. Dünyanın en başarısız iki tane belediye başkanı var. Ankara ve İstanbul’da taş üstüne taş koymadılar. Sadece algı belediyeciliği yapıyorlar. Onları da ortak ettiler. Dokuz oldu birdenbire ortaklık. Sonra da Kılıçdaroğlu herkesi kandırmış. Kimseye söylemeden adamın birine İçişleri Bakanlığı’nı vermiş. MİT’i vermiş. On oldu. Ya değerli arkadaşlar, on tane birbirine benzemez bir araya gelerek nasıl bir medeniyet inşa edecekler? Ne sosyal olaylara bakışları, ne siyasi meselelere bakışları, ne askeri konulardaki fikirleri asla birbirine benzemez bunların. Birbirlerini sevmezler de, doğru konuşalım şimdi. Biri bir gün olsun diğerini özleyip de çay içmeye gitmemiştir bunların. Peki bu onlu grup birbirine benzemezler çetesi. Nasıl oldu da bir araya geldiler? Bunları bir araya getiren tek şey vardı. Bir tek motivasyon kaynağı vardı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gitsin ne olursa olsun. Cumhur İttifakı yıkılsın ne olursa olsun. Başka bir şey var mıydı? Hayır. Değerli arkadaşlar biz de faniyiz. Sizler iş başına getiriyorsunuz. Hizmet ediyoruz. Vatandaş derse ki müsaade edin. Başımızın üstüne. Ne diyeceğiz ona? Ancak siz gelirseniz ne yapacaksınız kardeşim hadi bir cümle söyleyin. Yıkım çetesi gibi. Yapmak zor arkadaşlar. O yüzdendir ki biz yapma tarafındayız bu işin. Durmadan çalışıyoruz. Gece gündüz demeden çalışıyoruz” ifadelerine yer verdi.



“Burası son yüzyılın bir sığınma coğrafyasıdır”


Anadolu coğrafyasının dünyanın en eski yerleşim yerlerinden birisi olduğunu, Türkiye’nin en kadim şehirlere sahip olduğunu söyleyen Bakan Özhaseki, “Cennet gibi bir vatanımız var. Allah’a hamdolsun. Ve özellikle de şunu söylemem lazım. Son yüzyılın burası bir sığınma coğrafyasıdır. Balkanlar’da daralan ne kadar mazlum millet varsa Boşnaklar dahil, Komaklar, Gürcüler dahil bizim oradaki kardeşlerimiz hep bu coğrafyaya gelmişler. Karadeniz ötesindeki Çerkez Kavimleri, Gürcü kardeşlerimiz buraya gelmişler. Ülkemizin doğusundaki Ahıskalı kardeşlerimiz güneydekiler hep bu coğrafyaya gelmişler. Bir olmuşuz, beraber olmuşuz. Etle tırnak gibi olmuşuz. Hamdolsun. Devletimizi kurduk. Ve gittikçe de büyüyoruz. Bayrağımız dalgalanıyor. Ezanımız okunuyor. Allah’a hamdolsun. Böyle bir güzel ortamımız var. O yüzden hiçbir yerde kimsenin kökenini konuşmamak lazım. Aşağıdandı yukarıdandı kuzeyden de, doğudandı, batıdandı. Asla denemez. Çünkü kimse bu dünyaya gelirken Cenabı Allah’a dilekçe vererek gelmiyor. Yüce takdir istediği yerde, istediği zamanda, istediği anneden babadan dünyaya getiriyor. Önemli olan ne? Adamlık, Çalışmak, hizmet bu milletin duasını almak. Ötesi ne ki? Ötesi hiçbir şey değil. O yüzden biz biriz, beraberiz Allah’ın izniyle” şeklinde konuştu.



“Vallahi billahi tallahi menfaatler olmasın, bir adım bile atmaz bu insafsızlar’


Bu topraklarda fitne odaklarının bitmediğini, dışarıdan tahrikli bir şekilde terör örgütlerinin bitmediğini söyleyen Bakan Özhaseki, çukur eylemlerinde gittiği Cizre’deki diyaloglara dikkat çekerek şu ifadelere yer verdi:


“Ama bu güzel coğrafyanın iki tane de sıkıntılı, kusurlu tarafı var. Her güzelin bir kusuru olur derler ya Bu coğrafyanın da kusuru var. Birisi bir türlü fitne odakları bitmek bilmez. Dışarıdan o kadar tahriklidir ki. İşte onların son elli yılda ürettikleri PKK’sından, IŞİD’ine, FETÖ’sünden, DHKP-C’sine bir türlü bilmez bunlar. Değerli kardeşlerim şuna dikkat edin ama. Bütün bu fitne örgütlerinin tamamını örgütleyen, onları destekleyen okyanus ötesindeki ülke var. Avrupa’dan dost gibi gözüken ülkeler var. Hiçbirisi meşru bir hak arama mücadelesindeki sivil toplum örgütü olarak asla gözükemez bunları. Onlara coniler niye geldiniz buraya diye Niye buraya geldiniz? Niye milyarlarca dolar harcıyorsunuz? Niye çocuklarımızın eline silah veriyorsunuz? Onları dağa gönderiyorsunuz. Ortalama dağda ömür üç sene. Sonra dönüp kurşunlar bize sıkılıyor. Kardeşliğimizi dinamitliyorsunuz. Asıl o conilere sorun. Bana niye soruyorsunuz? Ben hizmet için geldim buraya dedim. Herhalde diyorsunuz ki o okyanus ötesinden gelenler var ya insanlık getirecekler, eşitlik getirecekler. İnsan haklarını burada iyileştirecekler. Öyle mi diyorsunuz? Vallahi billahi tallahi menfaatler olmasın, bir adım bile atmaz bu insafsızlar. Bir adım bile Nereye gittiler de şimdiye kadar iyilik götürdüler? Nereye gittiler de hayır götürdüler? Her gittikleriyle şer götürdüler, kan götürdüler, gözyaşı götürdüler. Evet, oralarda bu mücadeleyi Allah’a hamdolsun veriyoruz. Hiç endişeniz olmasın” ifadelerine yer verdi.



“Türkiye’de kırılmamış 500 civarında fay hattı var”


Son yüzyıl içerisinde denizlerde ve karada meydana gelen 6 ve üzeri deprem sayısının 231 olduğunu, halen Türkiye’de kırılmamış 500’e yakın fay hattı olduğunu söyleyen Bakan Mehmet Özhaseki şöyle dedi:


“Cumhur İttifakımız da bizim kararımız net. Sağ olun. Amacımız belli. Özümüz belli, sözümüz belli elhamdülillah. Çok şükür. Bir başka kusurumuz daha var bu coğrafyada arkadaşlar. O da depremsellik. Ne yapalım? Son yüzyıl içerisinde bu coğrafyada denizlerimizde ve karada meydana gelen deprem sayısı altı ve üzerinde olanı söylüyorum. Yıkıcı olan deprem sayısı 231. Her sene iki veya üç tane deprem var. Şu anda bile Türkiye’de kırılmamış 500 civarında fay hattı var. Ne zaman kırılacak? Nasıl kırılacak? Nasıl hasar açacak, ne belalar çıkaracak. Emin olun bilemiyoruz. En son yaşadığımız 6 Şubat depreminde de tam 18 ilimiz etkilendi. 14 milyon insan zarar gördü. 680 bin evimiz yıkıldı. 170 bin de iş yeri toplamda 850 bin. Neredeyse on tane Zonguldak demektir arkadaşlar. Zararın büyüklüğünü alayım diye söylüyorum. Maddi zarar yüz milyar doların üzerinde. Manevi zarar mı? Onu ölçecek bir alet daha icat olmadı. Evlerini teslim ettiğimiz kardeşlerimizin yanında gidiyorum. Oturuyoruz bir çaylarını içiyoruz. Biraz sonra o geceyi anlatmaya başlıyorlar. Hem anlatanlar ağlıyor hem de biz ağlamaya başlıyoruz. Her bir evde mutlaka evlatlardan giden var, eşlerden giden var. Böyle de bir kaderimiz var. Ama Allah’a hamdolsun gece yarısından itibaren Sayın Cumhurbaşkanı ayakta. Bütün ekip ayakta. Ve oradaki bu büyük felaketi biz bir asrın dayanışmasına doğru döndürdük. Naçizane o dönemde ben de genel başkan yardımcısıydım. Belediyelerden sorumluydum. Bütün belediyelerimizi oraya sevk ettik. Orada çalıştık. Gece gündüz demedik.”



“Ne yazık ki CHP’li belediyeler arada bir özel jetlerle gelip selfie çekinip gittiler”


6 Şubat depremleri sonrası 4 bin 333 köyde çelikten evler yaptıklarını, 110 bin kişilik orduyla çalıştıklarını ifade eden Bakan Özhaseki, “Bizler böyle yaparken anlı şanlı koca koca milyonlarca nüfusu olan ne yazık ki Cumhuriyet Halk Partili belediyeler de arada bir özel jetlerle geldiler. Selfie çekindiler, bırakıp gittiler. Allah onların da iyiliğini versin. Bir saniye bile boş geçirmedik. Binden fazla şimdi orada şantiyemiz var. Devletimizle, milletimizle övünelim diye söylüyorum. Yüz binlerce ev yaptırıyoruz. 4 bin 333 tane köyde çelikten evler yaptırıyoruz şimdi. 110 bin kişilik bir orduyla çalışıyoruz. Şehirlerin merkezini yapıyor Altyapılarını yapıyoruz. Ana caddeleri yapıyoruz. Yetmiş altı bin konutu bitirdik. On ay içerisinde oradaki vatandaşlarımıza dağıttık. Bazen kuradan çıkmayınca üzülüyorlar. Diyorum ki kardeşlerim üzülmeyin. Öbür ay çıkar. On, on beş bin konut gelecek ay dağıtacağız. On, on beş bin konut, öbür ay dağıtacağız. Çıkmazsa öbür sefer çıkar. Ama size söz olsun diyorum onlara. Bütün bu evleri bitirip sizler evinize oturuncaya kadar. Dönüp sonra bize Allah Cumhurbaşkanımızdan razı olsun. Cenabıhak sizden razı olsun deyinceye kadar buralardayız. Gitmeyeceğiz ve evlendirip teslim edeceğiz diyoruz. Çok şükür bizler büyük bir Devletiz. Büyük bir milletiz. O günlerde düşünün. Kumbaralarındaki paraları bozdurarak yatıran çocuklarımızı mı dersiniz? Haccını erteleyip AFAD’a hibe olarak veren anne babalarımızı mı dersiniz? Azerbaycan’dan bir kardeşimiz çıkmış. Adı Server Beşilli. Hacı Murat arabası eski mi eski. Battaniye doldurmuş, yiyecek doldurmuş. Ben kardeşlerime yardıma gidiyorum diyor. Böyle bir milletin üyesi olmak, ferdi olmak bizim için bir şereftir. Bunu bilin. Elhamdülillah şimdi de çalışıyoruz” şeklinde konuştu.



“Ne olur şu kirli dilinizi çekin, depremzedeler üzerinden siyaset olmaz”


Muhalefetin depremzedeler üzerinden siyaset yaptığını ifade eden; tamamlanan evlerin dağıtımına ilişkin iddialarına sert tepki gösteren Bakan Özhaseki, "Ama biz böyle gece gündüz demeden uğraşırken muhalefet tarafından da genel başkanları bize laf atmaya devam ediyorlar. Birisi çıkmış diyor ki, hani nerede evler? Bir tane bile teslim etmediler. Karnesini söylüyorum hükümetin, sıfır, sıfır. Kocaman bir genel başkan. Öbürü çıkmış diyor ki, herhalde diyor bu evlere AKP’lilere dağıtıyorlar. Akrabalarına veriyorlar. Diyorum ki ya ne olur şu kirli dilinizi çekin. Depremzedeler üzerinden siyaset olmaz. Günahtır, ayıptır. İlle de yaptığımız evleri görmek istiyor musunuz? Binden fazla şantiyemizi söz vereceğiz, gezdireceğim size, göstereceğim. Hadi gelin. Ama bir tanesi bile gelmiyor. Ama geriden bu sözleri söylemeye de devam ediyorlar. Bakın karşınızda birisi konuştuğu zaman can kulağı dinleyeceksiniz ki ne diyor adam bir anlayasınız. Sizinle konuştuğunuz zaman kulağınız duyacak ki adam olasınız demiş. Allah bunlara kulak nasip etsin. Ne diyeyim başka ben?” dedi.



“Kimseyi ayırmayacağız da mazeret de üretmeyeceğiz”


31 Mart 2024 tarihinde yapılacak olan Mahalli İdareler seçimlerine dikkat çeken Bakan Mehmet Özhaseki, şunları kaydetti:


“Bir yerel seçim arifesindeyiz. Yerel seçimin de özelliği şu. Elbette bizler bir taraftan başkanımızın yaptıklarına dikkat ederiz. Bundan sonra da hizmetlerini sevdiysek devam ettiririz ama yerel seçimlerde verilen karar şundan dolayı önemli. Biz geleceğimizi oyluyoruz. Şehrimizin hizmetine oyluyoruz. Bundan sonra yapmak istenilen işleri oyluyoruz bir noktada. Yavrularımızın geleceği için oy kullanıyoruz. Elhamdülillah bizde 1994’te Cumhurbaşkanımız İstanbul’da naçizane Anadolu’da ben de Kayseri’de adaydım. O gün çıktık dedik ki biz hizmet edeceğiz. Eski o ideolojik takıntılı belediyecilik anlayışlarını asla dönüp bakmayacağız. Gece gündüz demeden çalışacağız. Bizler kimseyi ayırmayacağız de mazeret de üretmeyeceğiz. Böyle diyerek çıktık. Ve çok şükür o yıldan bu tarafa hala hizmet etmeye devam ediyoruz. İnsan odur ki bıraka bir eser eseri olmayanın yerinde yeller eser. Buna inanmış insanlarız bizler. Çok şükür burada da Ömer Selim kardeşimle beraber çok hizmet Genel merkezdeyken de bakanlıkta da kapıdan hiç ayrılmayan birisi var. Ömer Selim. Her seferinde gelir. Mutlaka bir şey ister ve koparır. Alır buraya getirir. Yapılan çalışmaları sizler de biliyorsunuz zaten hem genelde hükümet olarak hem de yerelde Allah’a hamdolsun çok hizmet ettik.”



“Önümüzü kesiyorlar, her numarayı yapıyorlardı”


Kayseri’de beş dönem hizmet ettiğini ve oyunu arttırdıkça çalıştığını; buna rağmen önüne engeller çıkartıldığını söyleyen Bakan Özhaseki, “Burada bir şey daha vurgulamam lazım. Ben yirmi seneden fazla beş dönem üst üste Kayseri’de hizmet ettim. Allah razı olsun Kayserili hemşerilerimiz oyumu arttırdıkça ben de deli gibi çalıştım. Herkes buna şahit orada. Yirmi seneden fazla sürdü. İlk günlerde muhalefetteydik. Önümüzü kesiyorlardı. Her numarayı yapıyorlardı. Biz de sessiz çalışmaya devam ediyorduk. Büyük projelerimiz vardı. O büyük projeler için hiç izin alamamıştım. Yani Erciyes Kayak Merkezi yaptırmak istiyorum. Hayır diyorlardı. Param var benim. Raylı sistem getireceğim. Sizden kredi de istemiyorum. Lütfen bana bir izin verin diyordum. Hayır diyorlar bunların hepsinin yazılarını saklıyorum ben. Kızılırmak’ın üzerine baraj yaptırıyorum. Ruhsatını verin. Hayır diyorlardı. Stadyum bak eskimiş dökülüyor. Ben belediye başkanı olarak stadyum yaptıracağım. Sizden de para istemiyorum. Bana izin verin diyorum. Hayır diyorlardı. Ne kadar büyük Varsa hepsine hayır demişlerdi. Ama ne zaman ki iki bin ikide AK Parti iktidara geldi? Cumhurbaşkanımız iş başında. Bütün projeleri tek tek götürdüm. Daha bir kuruş istemediğim halde önüme açıldığı için şehri büyütecek devasa projeleri biraz da tabii ki ağamıza güvenip sırtımızı yaz yola çıkıp yaptık Allah’ın izniyle” ifadelerine yer verdi.



“İktidar gücü başka, onu kullanmak lazım”


Bakan Özhaseki, “İktidar gücü başka. Onu kullanmak lazım. Oradaki insanlardan fırsatlardan istifade etmek lazım. Burada da Ömer Selim Bey kardeşime sizler izin verirseniz önünü açarsanız, onu desteklerseniz Allah’ın izniyle ben de buranın bir evladı olarak elimden ne geliyorsa yapacağım. Söz veriyorum sizlere. Bu fırsatı kaçırmayalım. Eğer sizin desteğiniz olursa sonuna kadar bütün projelere destek vermeye söz veriyorum. Sizler de buna şahit olun inşallah” dedi.


Bakan Mehmet Özhaseki ve Cumhur İttifakı üyeleri mitingin sonunda hatıra fotoğrafı çektirerek mitinge katılanlara karanfil dağıttı. Bakan Özhaseki, 31 Mart yerel seçimlerinde Cumhur İttifakı adayı Ömer Selim Alan için destek istedi.



Bakan Özhaseki: "Bunları bir araya getiren tek motivasyon kaynağı vardı, Cumhur İttifakı yıkılsın ne olursa olsun"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Kadın çiftçi kızıyla birlikte her sabah girdiği 3 dekarlık serada gece gündüz çalışıyor Antalya’nın örtü altı tarımda başı çeken ilçelerden Aksu’da, sebze üretimi devam ediyor. Yaklaşık 47 bin dekarda gerçekleştirilen örtü altı üretim de hasatlar, haziran ayı sonuna kadar devam edecek. 3 dekar alanda salatalık ve 5 dekar alanda domates üretimi yapan kadın çiftçi Songül Bulut, her gün sabahın erken saatlerinde başlayıp akşam geç saatlere kadar kızıyla serada ürün topluyor. Antalya’nın Aksu ilçesi Kurşunlu Mahallesi’nde 30 yıldır çiftçilik yaptığını belirten Songül Bulut, "Kendi başıma mücadele ediyorum. Üretmeye devam ediyoruz. 3 dekar alanda salatalık üretiyoruz. Kadın olarak tarım işini devam ettiriyoruz. Üretim yaparak yurt dışına daha fazla ürün satmak istiyoruz. Sabah çok erken saatlerde seraya giriyoruz, akşam geç saatlere kadar çalışıyoruz. Ülkemize ürün yetiştirmeye devam ediyoruz" dedi. İki çocuk annesi Songül Bulut, 16 yaşında kızıyla birlikte çalıştığını ifade ederek şunları söyledi: "Salatalık şu an 10 TL. Maliyetlerimizi kurtarmıyor açıkçası. Çiftçi şu an bu fiyatlarla zarar ediyor. Kışın ürün olmayınca çok yüksek rakamlarda satılıyor. 50 derece sıcakta üretim yapmaya çalışıyoruz, zahmetli olan bu iş için devletimizden yardım bekliyoruz. Mahsullerimizin iyi fiyatlara satılmasını istiyoruz" şeklinde konuştu. 5 dekar alanda domates de yetiştirdiğini kaydeden Songül Bulut, "Çiftçiliğin keyifli tarafı ürünü toplayıp hale gittiğimiz zaman, ürünümüz biraz daha fazla rakamlara satılınca keyif alıyoruz. Biraz daha kazanalım istiyoruz. Devletimize yardımımız dokunsun istiyoruz. Otellere ve yurt dışına ürünlerimiz gidiyor. Yurt dışına daha çok satılsın istiyoruz. Devletimize destek olmak için biz de çalışıyoruz. Yurt dışına giden ürünlerimiz döviz olarak geri dönecek. Kadın olarak devlet yardımı istiyorum. Mücadelemi hiçbir zaman bırakmayacağım" diye belirtti.
İstanbul Kartallı minikler toprakla buluştu Çevreci belediyecilik çalışmalarına her geçen gün yenilerini ekleyen Kartal Belediyesi, gelecek nesillere nefes alabilecekleri yeşil bir dünya bırakma arzusuyla ‘Hobi Bahçeleri ve Organik Tarım Üretimi’ ile ilgili yepyeni bir projeyi daha hayata geçiriyor. Kartal Belediyesi’ne bağlı olarak hizmet veren 14 kreşte eğitim gören minikler için her kreşte bir hobi bahçesi oluşturdu. Toprak verimliliği, çevrenin korunması ve gıda güvenliğini esas alan organik tarım sistemiyle ilgili bilgiler eşliğinde minik öğrenciler hobi bahçelerinde vakit geçirdi. Kreş öğrencilerinin minik elleri toprağın bereketi ile buluştu. Kartal Belediyesi Uğur Mumcu Kreşi’nde yapılan etkinlikte Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından hazırlanan hobi bahçesine fidan diken öğrenciler toprakla vakit geçirmekten fazlasıyla keyif aldı. “Çevreye duyarlı nesiller yetiştiriyoruz” Kreş öğrencilerinin toprakla buluştuğu etkinliğe Kartal Belediyesi Başkan Yardımcısı Dr. Dilek Kars ve Kreş Müdürü Hilal Kıraç da eşlik etti. Çocuklara toprakla ilgilenmenin önemini anlatan Başkan Yardımcısı Dr. Dilek Kars, “Kreş öğrencilerini çağdaş ve bilimsel eğitim çalışmalarıyla geleceğe hazırlarken, erken yaşta çevre duyarlılığı ve doğa sevgisi kazanabilmeleri amacı ile önemli projelere hayat vermeye devam ediyoruz. Bu anlayışla Kreş Müdürlüğü tarafından oluşturulan “Hobi Bahçeleri ve Organik Tarım Üretimi” projesi çerçevesinde minik öğrencilerimiz, kreşlerinde oluşturulan hobi bahçelerinde; organik tarımın ne olduğuna, çevre ve insan sağlığına, ekonomiye katkısına, sürdürülebilir tarımsal üretimdeki yerinin ne olduğuna dair önemli bilgiler ediniyor” ifadelerini kullandıktan sonra diktikleri fidanların özelliklerini çocuklara detaylıca anlattı. Organik tarım eğitiminde öğretmenleri ile birlikte ellerine çapaları alan öğrenciler, toprakla temas ediyor, toprağa zarar vermeden, üstelik en sağlıklı yoldan yetiştirdikleri sebzelerin; fide ve tohum aşamasından ürün verinceye kadar olan tüm safhalarını bizzat tecrübe ediyor.
İzmir Başkan Köfüncü, “Çeşme’de herkesin bütçesine uygun yerler mevcut” İzmir’in Çeşme ilçesinde tatil için harcanan giderlerin geçen seneye göre artış gösterdiğini söyleyen Çeşme Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Osman Köfüncü, “Fiyatlar değişkenlik gösteriyor. Biz de buna göre hareket etmek zorundayız. Geçen seneye göre fiyatlar yüzde 25, 30 ve 50 aralıklarında zamlandı. Kira sorunu olmayan esnaf da zaten fiyatları artırmıyor” dedi. Yaz mevsiminin gelmesiyle turizm sektörü de hareketlendi. Vatandaşlar, tatil yerlerinin yolunu tutmaya başladı. Çeşme Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Osman Köfüncü, Çeşme’de tatil sezonunun ot festivaliyle beraber başladığını ve esnafın da sezonun başlamasından mutlu olduğunu belirtti. Her bir esnafın yasa gereği görünür yerde fiyat tarifelerinin bulundurması gerektiğini dile getiren Köfüncü, menülerde de müşterilerin bu fiyatları görmesi gerektiğini ve Çeşme’de herkesin maddi durumuna göre yemek yiyeceği ve eğleneceği yerin bulunduğunu anlattı. Görünür fiyat tarifeleri sayesinde vatandaşların fiyatları görüp, kendi bütçelerine göre bir yeri seçebileceklerini kaydeden Köfüncü, “Diğer kıyı ilçelerine baktığımda fiyatlarımız çok makul” diye konuştu. Kira sorunu olmayan fiyatları yükseltmiyor Esnafın birtakım giderlerinin bulunduğunu, alınan malzemelerin pahalı olduğunu ve kira, elektrik, su gibi ekstra ödemelerin esnafı zor durumda bıraktığını kaydeden Köfüncü, fiyatların sürekli değişiklik gösterdiğini ifade ederek şunları söyledi: “Biz de buna göre hareket etmek zorundayız. Geçen seneye göre fiyatlar yüzde 25, 30 ve 50 aralıklarında zamlandı. Fakat aldığımız et, balık veya zeytinyağı gibi temel gıda maddelerimizin mekanlarımıza nasıl girişi olduğu da belli. Ilıca’da bir kumru fiyatıyla Çeşme Marina’daki bir kumru fiyatının arasında bir fark var. Kira sorunu olmayan da zaten fiyatları artırmıyor. Fakat kirası olan insanlar veya deniz kenarında, marinada, özel yerlerde bir şeyler yiyen insanların bunun bedelini ödemeleri lazım. Biz nasıl büyük otellerin fiyatlarına bir şey diyemiyorsak bizim esnafın yaptığı fiyatlara makul gözüyle bakmamız gerekiyor. Bizim burada afaki bir rakam yok. Bir kumru bir yerde 110 bir yerde 200 liraysa mutlaka bunun bir sebebi vardır. Bunlara dikkat ederek oturuyoruz.” “Fiyatları görüp sonra karar vermeleri gerekiyor” Piyasaya göre Çeşme’deki genel olarak fiyatların normal seviyede olduğunu vurgulayan Köfüncü, “Fakat oturacağınız yere göre de değişebilir. Örneğin bir mekanda kahvaltı 350 liraysa, aynı kahvaltı deniz kenarında bir yerde bin 100 liraysa; sizin fiyatları görüp sonra karar vermeniz gerekiyor” şeklinde konuştu. Oteller yüzde 100 doldu Sezonun başlamasıyla Çeşme’ye İstanbul, Marmara ve diğer beldelerden çok fazla ziyaretçiyi kabul ettiklerini aktaran Çeşme Turistik Otelciler Birliği Başkanı Yakup Demir, otellerin doluluğunun yüzde 100’e ulaştığını söyledi. Erken rezervasyon kampanyalarının da devam ettiğini belirten Demir, “Özellikle Mayıs, Haziran, ve Bayram’a kadar olan süreçte otellerimiz neredeyse geçen yılın fiyatını kullanıyorlar. Herhangi bir zam yapmadılar. Bir ailenin bulunduğumuz günlerde tatil yapma fiyatlandırması ise; butik otellerde 2 yetişkin 1 çocuğun fiyatı 5-6 bin civarlarında, 5 yıldızlı otellerde de 7-8 bin civarlarında konaklama artı yemek ve kahvaltı olarak konaklayabilirler. Fiyatlar oldukça uygun” ifadelerine yer verdi. “Sokaklardaki fiyatların normal hale gelmesi gerekiyor” Otellere geçen yılın fiyatlarıyla rezervasyon kabul etmelerine rağmen sokaklarda fiyatların arttığına dikkat çeken Demir, şöyle devam etti: “Sokaklarımızda fiyatlar biraz değişken. Özellikle rezervasyon için arayan konuklarımız her şey dahil otel tercih ediyorlar. Fakat Çeşme’de de her şey dahil otelimiz yok. Bunu da biz önermiyoruz. Sokaklarımızdaki fiyatların da makul hale gelmesi gerekir. Çeşme’yi pahalı algısından kurtarmamız lazım. Hizmet kalitesine göre restoranlarımızın, kafelerimizin fiyatlarında küçük değişiklikler olabilir. Bazen neredeyse normal fiyatın 2-3 katına çıkan fiyatlar görüyoruz. Bunun mücadelesini hep birlikte vermemiz lazım.” Tatilcilere ‘doğru yerde doğru alışveriş yapın’ uyarısı Bayramda Çeşme’nin kalabalık olduğunu ve yaz sezonunun da güzel geçeceğine inandıklarını ifade eden esnaf Onur Kaya ise “Doğru yerlere giderseniz, Çeşme o kadar pahalı değil. Fiyatlarınız gayet uygun. Gelen herkes çok memnun. Müşterilerimiz doğru yerde doğru alışveriş yapabilirlerse fiyatlardan memnun kalırlar. Fakat pahalı yerler de var. Tatilcilerin bu konuda dikkatli olmalarını öneriyorum” diye konuştu. “Önemli olan bütçeye uygun yerleri tespit edebilmek” Çeşme’de her bütçeye uygun yiyecek ve içeceğin bulunabildiğini söyleyen tatilci Tuğba Buldan da şu sözlere yer verdi: “Sahilde içtiğiniz bir şeyle sahil kenarında eğlence kulübünde içtiğiniz bir şey arasında fark olması normal. Önemli olan doğru yerde doğru alışveriş yapmak. Önemli olan kendi bütçenize uygun yeri doğru tespit edebilmeniz. Reklamlara çok fazla kapılmadan, kendi bütçenize uygun hareket ederseniz her yerde rahatlıkla yaşayabilirsiniz.”