GÜNDEM - 08 Mart 2024 Cuma 09:48

Vali Hacıbektaşoğlu’ndan 8 Mart mesajı

A
A
A
Vali Hacıbektaşoğlu’ndan 8 Mart mesajı

Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla kutlama mesajı yayınladı.


8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün aynı zamanda kadınların eşitli mücadelesinin sembolü olduğunu ifade eden Vali Osman Hacıbektaşoğlu, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü, sadece bir takvim günü değil, kadınların eşitlik mücadelesinin sembolü olan, aynı zamanda kadınların tarih boyunca yazdığı destansı hikayelerin, sosyal mücadelenin ve başarıların anısını yaşatan bir gündür. Bu özel gün, kadınların; toplumsal, ekonomik ve politik alandaki rollerini vurgulayarak, onlara olan saygı ve değeri yücelten derin bir anlam taşımaktadır. Kadınlar, toplumumuzun temel taşlarından biridir; güç, sevgi ve azimleriyle hayatımıza anlam katmaktadırlar. Kadınlarımızın her biri, kendi özgün yetenek ve güçleri, kararlılıkları ve başarılarıyla birer liderdir. Değerli kadınlarımız, bir yandan kendilerini geliştirirken bir yandan da eğitimden iş dünyasına, bilimden sanata kadar pek çok alanda büyük ve etkileyici katkılar sunmaktadırlar. Kadınlar, hayatın her alanında önemli roller üstlenerek toplumları, ülkeleri ve hayatın kendisini şekillendiren önemli aktörlerdir” dedi.


"Türk kadını Türkiye’nin tarihinde unutulmaz bir sayfa açmıştır"


Mesajında Cumhuriyetin kuruluşu ve Milli Mücadele döneminde Türk kadınının ülke tarihinde unutulmaz bir sayfa açtığını hatırlatan Vali Hacıbektaşoğlu, “Cumhuriyetin kuruluşu ve Millî Mücadele döneminde Türk kadını, Türkiye’nin tarihinde unutulmaz bir sayfa açmıştır. Bu süreçte, Türk kadını vatan savunmasında, ekonomik kalkınmada ve sosyal değişimde önemli bir rol üstlenmiştir. Millî Mücadele’nin en zorlu anlarında, cepheye sağlık hizmetleri, istihbarat faaliyetleri ve lojistik destekle büyük bir katkı sağlayan Türk kadını, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde, sadece birer destekçi değil aktif birer katılımcı olarak tarih sahnesine çıkmıştır. Türkiye yüzyılında geleceğe bakarken Zonguldak’ta yaşayan kadınlarımızın, kendi güçleri ve yetenekleriyle bu toprakları daha da güzelleştirdiklerini görmek, hepimizi gururlandırmaktadır. Kadınlarımızın eğitimde, iş dünyasında ve toplumun her alanında daha fazla liderlik pozisyonunda yer alması, sadece onların bireysel başarısı değil, aynı zamanda toplumumuzun genel başarısıdır. Hayatın her alanında cinsiyet eşitliğini desteklemek, kadınların ekonomik ve sosyal hayatta daha fazla yer almalarını sağlamak amacıyla çaba sarf etmek, Zonguldak’ın ve ülkemizin daha güçlü bir geleceğe doğru ilerlemesine katkı sağlayacaktır. Çünkü kadınların güçlenmesi, toplumların güçlenmesi demektir. Bu duygularla; özveri, katkı ve başarılarıyla Türkiye’nin her alanında parıldayarak cumhuriyetimizin değerlerini yücelten kadınlarımıza sonsuz teşekkür ediyor, güçlü ve bağımsız bir şekilde yollarına devam etmelerini dileyerek “8 Mart Dünya Kadınlar Günü”nü kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum” dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yozgat Kesmek için aldığı koyunlara şimdi antrenörlük yapıyor Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Araplı kasabasında yaşayan Erol Önal, kesmek amacıyla aldığı iki koyunla kurduğu bağ sayesinde kasabanın ilgi odağı oldu. Kendisine alışan koyunları kesmekten vazgeçen Önal, şimdi her sabah onlarla birlikte kilometrelerce yol yürüyerek spor yapıyor. İstanbul’daki çalışma hayatının ardından 45 yaşında emekli olan ve memleketi Araplı kasabasına yerleşen Erol Önal, vakit geçirmek amacıyla iki adet koyun satın aldı. İlk etapta kesmek ve beslemek için alınan koyunlar, kısa sürede sahiplerine bağlılık gösterdi. Koyunların kendisini bir gölge gibi takip ettiğini gören Önal, bu duruma kayıtsız kalamayarak onları kesmekten vazgeçti. Erol Önal ve koyunları arasındaki bu bağ, her sabah sıra dışı bir görüntüye sahne oluyor. Önal sabahın erken saatlerinde yürüyüşe çıktığında, iki koyunu da bir an olsun yanından ayrılmıyor. Kasaba yollarında Erol Önal önde, koyunlar arkada yapılan bu yürüyüşler hem hayvanların hem de sahibinin günlük spor aktivitesi haline geldi. Koyunların sadakati karşısında oldukça şaşıran Erol Önal, "Emekli olduktan sonra köyüme döndüm. İki tane koyun aldım kesmek için. Spora çok meraklıyım. En büyük hobim spor yapmak. Günlük burada yarım saat spor yapıyorum. Bu hayvanlar da benimle yarım saat koşuyorlar. Günümüzü böyle geçiriyoruz. Doğaya çıkıp mantar topluyorum, bana eşlik ediyorlar. Beni adım adım takip ediyorlar. Bana alıştılar, ben de kesmekten vazgeçtim. Onlara antrenörlük yapıyorum. 3 aydır böyle devam ediyoruz" dedi.
İzmir Aort damarı yırtılan Libyalı hasta, İzmir’de kapalı yöntemle tedavi edildi Libya’nın Mısrata şehrinde yaşayan, emekli ve 5 çocuk babası Alhussein Ahmed Mohamed Abdulkafi, hayati risk taşıyan aort damarı yırtılması nedeniyle yatırıldığı Acıbadem Kent Hastanesi’nde kapalı yöntemle gerçekleştirilen "stentli yapay damar" uygulamasıyla şifa buldu. Doç. Dr. Cüneyt Narin, hastada hayatı tehdit eden Tip III aort diseksiyonu (yırtılması) olduğunu belirterek, "Yırtığın ilerleyerek beyin damarlarını etkileme riski vardı. Girişimsel yöntemle yırtığı kontrol altına aldık ve hastanın şikâyetlerinde belirgin düzelme sağladık. Sağlıkla ülkesine uğurladık" dedi. Uzun süredir yüksek tansiyon hastası olan ve daha önce kalp damarlarındaki darlıklar nedeniyle stent takılan Libyalı hastada, ani gelişen karın, sırt ve bel ağrıları üzerine yapılan tetkiklerde hayati risk taşıyan Tip 3 aort diseksiyonu tespit edildi. Yapılan tetkiklerde, aort damarının sol kol damarının çıktığı bölgeden başlayarak sol bacak damarına kadar uzanan ciddi bir yırtık olduğu belirlendi. "Tip III aort diseksiyonu" olarak adlandırılan bu hayati tablo, böbrek damarlarına giden kan akımını da azaltarak böbrek yetmezliğine yol açtı. Hasta bu süreçte diyalize alınmak zorunda kaldı. Tedavi amacıyla bir dönem Tunus’ta da izlenen hasta, daha sonra Türkiye’ye getirilerek farklı merkezlerde takip edildi. Şikâyetlerinin medikal tedaviyle gerilememesi üzerine 21 Ekim 2025 tarihinde Acıbadem Kent Hastanesi’ne sevk edilen Abdulkafi, Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cüneyt Narin ve Girişimsel Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Parıldar tarafından multidisipliner olarak değerlendirildi. Stentli yapay damar uygulandı Hastaya, yırtılan damarın stabilize edilmesi ve yırtığın beyin damarları gibi hayati bölgelere ilerlemesinin önlenmesi amacıyla kapalı (anjiyografik) yöntemle operasyon planladıklarını belirten Doç. Dr. Narin, şu bilgileri verdi: "Hastamızda hayatı tehdit eden Tip III aort diseksiyonu mevcuttu. Çok şanslıymış. Yırtığın ilerleyerek beyin damarlarını etkileme riski vardı. Geçtiğimiz 23 Ekim’de Prof. Dr. Parıldar ile birlikte girişimsel yöntemle hem yırtığın başladığı bölgeye hem de yırtık nedeniyle kapanan sol böbrek atar damarına stentli yapay damar yerleştirdik. Uygulanan tedaviyle, aort damarındaki anormal kan akışı engellenerek kanın olması gereken damar boşluğundan akması sağlandı. Operasyon öncesinde sırt üstü yatmakta zorlanan, şiddetli karın ve bel ağrıları nedeniyle sürekli eğilmek zorunda kalan hastanın, işlem sonrası ağrıları geçerken, rahatça yürüyebilir ve günlük aktivitelerini sorunsuz şekilde yapabilir hale geldi. Tedavi sürecinde diyetisyen eşliğinde beslenmesi düzenlenen hastamız, haftada üç gün diyaliz programına alındı ve kalp ritim bozukluğu nedeniyle pıhtı önleyici tedavisi planlandı. Genel durumunun düzelmesi üzerine taburcu ettik ve ülkesine uğurladık." 2022 yılında sağlığının bozulduğunu, kalp damarlarından birine stent takıldığını, kalp kasında zayıflık, kol ve bacaklarında ödem olduğunu belirten Abdulkafi ise ülkesine yeniden doğmuş olarak döneceğini belirterek, "Ne oturabiliyor, ne yürüyebiliyordum. Sadece sağ tarafıma sabit yatıyordum. Aorttaki yırtık yaşamımı tehdit ediyordu. Yani her an ölümle burun burunaydım. Öldürmeyen Allah öldürmüyor, çok şanslıymışım. Libya’da bu tedaviler yapılmıyor, keza Tunus’ta da öyle. Ben de tedavi olmak için İzmir’e geldim. Çok çektim ama Acıbadem Kent Hastanesi’nde gördüğüm başarılı tedaviyle şikayetlerimden kurtuldum. Emeği geçen tüm doktorlarıma çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.