ASAYİŞ - 21 Nisan 2012 Cumartesi 10:20

ADANA`DA UYUŞTURUCU OPERASYONU

A
A
A
ADANA`DA UYUŞTURUCU OPERASYONU

Adana`da küçük yaştaki çocuğu ile birlikte uyuşturucu sevkıyatı yapan bir kadın ile 3 kişi, 41 kilogram esrarla yakalandı.
Adana Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü`ne bağlı Narkotik Büro Amirliği ekipleri, doğu illerinden uyuşturucu sevkıyatı yapılacağı ihbarı üzerine Sarıçam ilçesinde otoyolda pusu kurdu. Yapılan çalışma sonucunda söz konusu otomobil, otoyola geldiğinde durdurularak arama yapıldı. Otomobilde 41 kilogram esrar ele geçirildi. Otomobilde bulunan Raziye G., Mehmet H., Diyab C. ve Bahattin B. gözaltına alındı. Gözaltına alınan Raziye G.`nin esrar sevkıyatını 5 yaşlarındaki
çocuğuyla birlikte yaptığı görüldü. Şahıslar, emniyetteki sorgusunun ardından sağlık raporu alınmak üzere Adli Tıp Birimi`ne götürüldü. Burada sağlık raporu alan zanlılar adliyeye sevk edildi. Küçük çocuğu ise polis kucağında taşıdı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara İnsülin direnci kilo vermeyi zorlaştırabilir Medical Park Ankara Hastanesi’nden Diyetisyen Pınar Doğan, "İnsülin direnci geliştiğinde glikoz hücrelere giremez, kanda birikir ve prediyabet dediğimiz gizli şekere yol açar. Pankreas durumu dengelemek için daha fazla insülin üretir ve bu da vücuda yağ depolama emri verir. Sonuç olarak kilo alımı ve yağlanma kaçınılmaz hale gelir" dedi. Medical Park Ankara Hastanesi’nden Diyetisyen Pınar Doğan, insülin direnci hakkında açıklamalarda bulundu. Dyt. Doğan, "İnsülin direnci geliştiğinde glikoz hücrelere giremez, kanda birikir ve prediyabet dediğimiz gizli şekere yol açar. Pankreas durumu dengelemek için daha fazla insülin üretir ve bu da vücuda yağ depolama emri verir. Sonuç olarak kilo alımı ve yağlanma kaçınılmaz hale gelir. Özellikle kilo verememe, yağlanma ve açlık krizleri yaşayan bireyler bu konuda dikkatli olmalıdır" ifadelerini kullandı. Rafine karbonhidrat ve şeker insülin direncini tetikliyor İnsülin direncini tetikleyen gıdalar hakkında bilgi veren Dyt. Doğan, özellikle rafine karbonhidratların etkisinin çok güçlü olduğunu dikkat çekti. Dyt. Doğan, "Beyaz ekmek, makarna, pirinç, simit, patates kızartması, kek ve şeker içeren yiyecekler kan şekerini çok hızlı yükseltir. Pankreas bu yükselişi durdurmak için ani ve yüksek miktarda insülin salgılar. Bu döngü tekrarlandıkça hücreler insüline duyarsızlaşır ve insülin direnci ortaya çıkar" açıklamalarında bulundu. Rafine şekerin leptin dengesini bozduğunu, karaciğer yağlanmasını artırdığını ve sürekli açlık hissine yol açtığını vurgulayan Dyt. Doğan, mısır şurubu içeren ürünlerin de aynı şekilde insülin sistemini zorladığını ifade etti. İnsülin direnci olanlar glisemik indeksi düşük gıdaları tercih etmeli İnsülin direnci olan bireylerin beslenme düzeninde glisemik indeks (GI) kavramının önemli bir rol oynadığını söyleyen Dyt. Doğan, "Glisemik indeksi düşük gıdalar kan şekerini yavaş yükseltir ve insülin salınımını dengeler. Beyaz ekmek, pirinç, patates yerine tam tahıllar, bulgur, karabuğday, kinoa ve yulaf tercih edilmeli. Tabağın yarısı yüksek lifli sebzelerden oluşmalı. Protein tüketimi artırılmalı; tavuk, balık, yumurta, yoğurt ve peynir gibi kaliteli kaynaklar tercih edilmeli. Sağlıklı yağlar, zeytinyağı, ceviz, avokado mutlaka diyete eklenmeli. Şekerli içecekler ve işlenmiş gıdalar sınırlandırılmalı" şeklinde konuştu. Lif, protein ve sağlıklı yağ dengesi kan şekerini kontrol altına alır Kan şekerini en iyi dengeleyen tabak modelinin lif-protein-sağlıklı yağ dengesiyle oluşturulduğunu belirten Dyt. Doğan, "Yulaf, sebzeler, kuruyemişler, yoğurt, baklagiller ve yağlı balıklar kan şekerindeki ani iniş çıkışları engeller. Buna karşılık işlenmiş karbonhidratlar uzun vadede ciddi sorunlara yol açar" diye konuştu. Dyt. Doğan, kan şekeri dengeleyici besinleri şöyle sıralandı: "Yulaf, avokado, badem, ceviz, fındık, ıspanak, brokoli, fasulye, mercimek, yoğurt, tarçın, somon, sarımsak, kabak çekirdeği, çilek, yaban mersini, elma ve Zeytinyağı." Meyve tamamen yasak değil ama porsiyon kontrolü şart İnsülin direnci olan bireylerin meyve tüketimiyle ilgili yanlış bilgilere sahip olduğunu belirten Dyt. Doğan, "Meyveler lif içerdiği için kan şekerini yavaş yükseltir. Ancak porsiyon kontrolü yapılmazsa kan şekeri dalgalanabilir. Günde 1-2 porsiyon yeterlidir. Şeker içeriği yüksek üzüm ve inciri önermiyoruz. Meyvenin tek başına değil, yanında badem-ceviz gibi protein kaynaklarıyla tüketilmesi daha doğru olur" açıklamasında bulundu. Ekmek tamamen kesilmemeli; doğru ekmek seçilmeli Dyt. Doğan, insülin direnci olan kişilerin ekmeği tamamen bırakmak yerine doğru türleri tercih etmeleri gerektiğini ifade ederek, "Tam buğday, çavdar, kepekli ve yulaf ekmeği lif içeriği sayesinde kan şekerini dengeli yükseltir ve tokluk sağlar. Porsiyon kontrolü burada da çok önemlidir" dedi. Sık sık az az yemek herkes için doğru olmayabilir Öğün düzeniyle ilgili tartışmalara değinen Dyt. Doğan, şu bilgileri paylaştı: "Sık sık yemek, sürekli insülin salınımını artırabilir. Bu durum leptin hormonunun salınımını bozarak kişiyi daha sık acıkan bir hale getirir. Öğün sayısının kademeli azaltılması ve öğün içeriğinin doğru yağ-protein-lif dengesiyle düzenlenmesi, ara öğün ihtiyacını ortadan kaldırır. Böylece insülin ve tokluk hormonu dengesi kurulabilir." Egzersiz, uyku düzeni ve stres önemli Beslenmenin tek başına yeterli olmadığını belirten Dyt. Doğan, "Egzersiz hücrelerin insüline duyarlılığını artırmanın en hızlı yoludur. Haftada en az 150 dakika yürüyüş ve iki gün kuvvet antrenmanı yapılmalıdır" dedi. Stres ve uyku bozukluğunun etkilerine de dikkat çeken Dyt. Doğan, "Yüksek kortizol düzeyi insülin dengesini bozar. Günde 7-8 saat kaliteli uyku metabolizmanın düzenlenmesine yardımcı olur" diyerek açıklamalarını sonlandırdı.