GENEL - 20 Temmuz 2018 Cuma 12:25

Mağdurların ve hükümlülerin hayatlarını değiştiren müdürler veda etti

A
A
A
Mağdurların ve hükümlülerin hayatlarını değiştiren müdürler veda etti

Adana Denetimli Serbestlik Müdürü Seydi Dağlı ile Adana Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Ali Turan Karadağ için düzenlenen veda yemeğinde konuşan Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, “Müdürlerimiz öncülüğünde kurum çalışanlarımız, mağdur, kimsesiz, bağımlı olan herkese ulaşmış, el uzatmış ve hepsinin hayatına dokunuşlar yapmıştır” dedi.

Adana Denetimli Serbestlik Müdürü Seydi Dağlı ile Adana Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Ali Turan Karadağ için düzenlenen veda yemeğinde konuşan Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, “Müdürlerimiz öncülüğünde kurum çalışanlarımız, mağdur, kimsesiz, bağımlı olan herkese ulaşmış, el uzatmış ve hepsinin hayatına dokunuşlar yapmıştır” dedi.


Adana Cumhuriyet Başsavcılığı bünyesinde yapılan proje ve çalışmalarla hükümlülerin meslek edindirilmelerini sağlayan, suç mağdurlara destek verilmesine öncülük eden, özellikle uyuşturucu bağımlılarının yeniden hayata kazandırılmasında büyük emekleri olan Adana Denetimli Serbestlik (DS) Müdürü Seydi Dağlı ile Adana Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Ali Turan Karadağ için veda yemeği düzenlendi.


Kocaeli Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne tayini çıkan Dağlı ile Söke, T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü’ne atanan Karadağ için Göltepe Eğitim Tesislerinde düzenlenen veda yemeğine Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, Başsavcı Vekilleri Cumali Tülü, Musa Ünel, Cumhuriyet Savcıları Necati Kazak, Erkan Ünlü ile DS ve cezaevi çalışanları katıldı.


Veda yemeğinde konuşan Başsavcı Yeldan, Dağlı ve Turan’ın birçok başarılı projeye imza attıklarını belirterek, “4.5 yıl boyunca Adana’da dokunmadığımız herhangi bir konu başlığı kalmamış, herhangi bir sorun başlığını es geçmemişiz. Hiç gündemimizde olmayan, belki üzerimize vazife bile bulunmayan konulara değinmişiz. Kurumlarda çalışan uzmanlarımız, infaz koruma memuru arkadaşlarımız müdürlerimiz öncülüğünde başka hiçbir kamu görevlisinin girmediği, kimsenin kapısını çalmadığı mağdur, kimsesiz, bağımlı olan herkese ulaşmış, el uzatmış ve hepsinin hayatına dokunuşlar yapmıştır. Samimiyetiyle ve gayretiyle hem adliyemizde hem kendi şubesinde pozitif etkiler bıraktılar. Hep birlikte yaptığımız uygulamalar hem sürekli hale gelecek hem kalıcı olacak hem de örnek olma vasfını devam ettirecektir. Emekleri ve çalışmaları için müdürlerimize teşekkür ediyor, yeni görevinde başarılar diliyorum” dedi.



Hem mağdur hem hükümlüleri topluma yeniden kazandırdılar


Yaklaşık 5 yıldır Adana’da görev yapan Seydi Dağlı, birlikte görev yaptığı iş arkadaşlarıyla birlikte yürüttüğü proje ve çalışmalarla özellikle suç mağdurlarının ve uyuşturucu bağımlılarının tekrar topluma kazandırılmasına, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü bünyesindeki hükümlülerin çeşitli iş kollarında eğitilerek kamu yararına çalışmalarına katkı sağladı. Türkiye’de ilk kez uygulanan çalışmalara öncülük eden Dağlı, çalışma arkadaşlarına tek tek teşekkür edip yeni görev yerine uğurlandı. Hükümlülerin meslek edindirilmelerine olanak sağlayan Adana Göltepe Eğitim Tesisleri ile Tarım Açık Ceza İnfaz Kurumu’nun kente kazandırılmasında büyük emeği olan Ali Turan Karadağ da uzun yıllardır birlikte görev yaptığı çalışma arkadaşları tarafından hediyelerle uğurlandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çankırı Turistik Tuz Ekspresi yolcuları Çankırı’ya hayran kaldı Çankırı’da 1934 yılındaki Tenezzüh Treni’nin 90 yıl sonraki devamı niteliğinde olarak başlatılan “Turistik Tuz Ekspresi” ile Çankırı’yı ziyaret eden günübirlik turistler, şehre hayran kaldı. Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar, turistik tuz ekspresine yönelik gösterilen yoğun talebin kendilerini çok memnun ettiğini söyledi. Çankırı’da 1934 yılında başlatılan ve 4 yıl sefer düzenledikten sonra kaldırılan “Tenezzüh (Gezinti) Treni” seferleri, Çankırı Valiliği koordinasyonunda Çankırı Belediyesi, TCDD, Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA), Çankırı İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Çankırı Konfederasyonu ve TÜRSAB Orta Anadolu Bölge Temsil Kuruluna bağlı seyahat acentelerinin iş birliğiyle “Turistik Tuz Ekspresi” olarak 90 yılın ardından yeniden başlatıldı. Çankırı Milletvekili Muhammed Emin Akbaşoğlu’nun işaretiyle Ankara Garı’ndan saat 07.50’de hareket eden ilk “Turistik Tuz Ekspresi”, 3 saatlik bir yolculuğun ardından Çankırı’ya ulaştı. “Turistik Tuz Ekspresi” yolcuları, "kaya tuzunun başkenti" olarak nitelendirilen Çankırı’da, büyüleyici yer altı tuz şehrini ziyaret etti. 250 yolcunun bulunduğu trende seyahat edenler, dünyanın en büyük tuz mağarası olması özelliğini taşıyan ve yerin 150 metre altında bulunan, Türkiye’nin endüstriyel mirasları arasındaki yer altı tuz şehrini gezdi. Yer altı tuz şehrine hayran kalan turistik tren ekspresi yolcuları, daha sonra Çankırı’nın önemli tarihi eserleri arasında yer alan tıbbın ve eczacılığın sembollerinin doğduğu mekan olan Taş Mescit ve Çankırı Mevlevihanesi, Buğday Pazarı Medresesi, Çivitçioğlu Medresesi, Sultan Süleyman Camii (Ulu Cami) ile tarihi Çankırı sokaklarında zamanda tarihi bir yolculuk yapma fırsatı buldu. Şehrin ilgi çekici mekanlarından olan Ferit Akalın Radyo ve İletişim Müzesinde iletişim tarihini keşfeden ziyaretçiler, 8 milyon yıllık fosillere ev sahipliği yapan Çankırı Müzesini ve imece kültürünün sergilendiği Tarihi Çamaşırhane Müzesini de gezdi. Çankırı’nın coğrafi işaretli geleneksel lezzetlerini de deneyimleme imkanı bulan ziyaretçiler, Yöresel Mutfak ve Kültür Evi’nde Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar ile bir araya geldi. Vali Taşolur ile bir süre sohbet eden ziyaretçiler, Çankırı gezisini tamamladıktan sonra Çankırı Tren Garı’ndan saat 19.40’da Ankara’ya dönüş yapmak üzere hareket etti. İlk seferinde yoğun talep gören Turistik Tuz Ekspresi, Ankara-Çankırı-Ankara güzergahında 25 Mayıs, 1 Haziran ve 8 Haziran tarihlerinde günübirlik olarak ziyaret gerçekleştirebilecek. "İkinci tren seferinde de yüzde 80 doluluğa ulaşmış bulunuyoruz” Düzenlenen turdan duyduğu memnuniyeti dile getiren Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar, “Turistik Tuz Ekspresinin yolcularını ağırlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Herkes adına bu projenin hayata geçirilmesinden dolayı teşekkür ediyorum. Ben, 12 yıl Ankara’da yaşamış birisi olarak hep günübirlik Safranbolu’ya, Beypazarı’na ve Amasya’ya geçerek kendi adıma bunu turist olarak yaşamıştım. Bundan sonra Çankırı’nın, Ankaralıların iç turizmi olarak günübirlik ziyaret edebilecekleri bir merkez olabileceğini gördükten sonra bu anlamda hep beraber çalışmalara başladık. Bugün de bunun ilk meyvesini topluyoruz. İnşallah bundan sonrası için özellikle Ankara’da yaşayan misafirlerimiz için Çankırı’nın güzel bir turizm merkezi olmasını ümit ediyoruz” dedi. "İlk trenimiz tamamen doldu, ikinci trenimizde yüzde 80 doluluğa ulaştı" Çankırı Valiliği olarak Ankara’dan Çankırı’ya 4 sefer yapılması üzerine turistik tuz treni seferi planladıklarını belirten Vali Taşolar, “Bu seferler birer hafta ara ile Cumartesi günleri olacak. İlk trenimiz tamamen doldu, ikinci trenimizde yüzde 80 doluluğa ulaştı. Diğer tren seferlerinde de doluluk oranına ulaşacağımıza inanıyorum. Seferlerin duyurulmasında da basının bizlere desteği oldu. Ümit ediyoruz ki Çankırı, iç turizm anlamında hak ettiği yerlere gelecektir” diye konuştu. “Hititlerden günümüze kadar gelen yer altı tuz mağarasının turizme açılmasından mutluluk duydum” Ankara’dan Çankırı’yı gezmek için gelen Şirin Doğan ise, “Turistik trenle geldik. Çankırı’nın tarihi ve turistik yerlerinin tanıtılması için iyi bir fırsat olmuş. Aslında geç kalınmış bir proje. İnşallah bundan sonrası için Çankırı’nın gelişmesine ivme kazandıracaktır. Şehir de çok güzel, çok beğendim, tuz mağarasını da çok beğendim. Hititlerden bu yana bir mağaranın turizme açılmasını destekliyorum. Tuz mağarasının ambiyansı çok güzel, verilen bilgiler oldukça faydalı, hem sağlık hem kültür turizmi açısından oldukça verimli buldum” şeklinde konuştu. Ziyaretçilerden Ahmet Mahmut Şen de, “Bu bir gezinti treniydi. Ankara’dan Çankırı’ya 90 yıl sonra aynı tren ile yolculuk yaparak Çankırı’yı keşfetmek güzeldi. Çankırı’nın güzelliklerini tüm Türkiye’ye tanıtmamız gerekiyor. Öncelikle en yakınımızdaki başkent Ankara’ya tanıtmamız lazım. Ben bu kadar büyük ve devasa bir tuz mağarası olduğunu tahmin etmiyordum. Devasa kamyonların buradan geçebileceğini gördüm. Hititler döneminden itibaren kullanılan bir tuz mağarası olduğundan bahsettiler. Şu anda yerin 150 metre altındayız. Dünyanın en büyük tuz mağarasının içerisinde bulunuyoruz. Heyecanlanmamak elde değil gerçekten” şeklinde konuştu.