SAĞLIK - 24 Mayıs 2019 Cuma 09:31

Türkiye’nin hoverboardla hizmet veren ilk hastanesi

A
A
A
Türkiye’nin hoverboardla hizmet veren ilk hastanesi

Teknolojik gelişmeleri yakından takip eden Medline Adana Hastanesi, hastalarının taleplerine daha hızlı çözüm üretebilmek için ‘hoverboard’ (elektrikli kaykay) kullanmaya başladı.

Teknolojik gelişmeleri yakından takip eden Medline Adana Hastanesi, hastalarının taleplerine daha hızlı çözüm üretebilmek için ‘hoverboard’ (elektrikli kaykay) kullanmaya başladı.


Hastane yönetimi, hoverboard (elektrikli kaykay) kullanımına başlanmasıyla hemşirelerin gün içinde harcadıkları enerjiden tasarruf ederek daha dinç kalmasını ve psikolojik olarak daha az yıpranmasını hedefliyor.


Hoverboard kullanarak hastalara hizmet veren hemşire Kübranur Diler, bu sayede daha az yorulduğunu belirtti. Diler, “Hoverboard, hastalarımıza daha hızlı ve daha kolay bir şekilde ulaşmamızı sağlıyor. Hastalar ilk gördüklerinde çok şaşıyorlar. Sonrasında ise hoşlarına gidiyor ve bize destek oluyorlar. Gün içinde attığım adım sayısında belirgin bir oranda düşüş oldu, artık bedenen daha az yoruluyorum. Bu sayede nöbetlerde de daha rahat ediyorum. Öğrenme aşaması zor sayılır ancak kullandıkça alıştım. Pilot olarak şu an sadece ben kullanıyorum fakat diğer hemşire arkadaşlarım da kullanmak için sabırsızlanıyor” dedi.



Mutlu çalışan, mutlu hasta


Medline Adana Hastanesi Hemşirelik Hizmetleri Direktörü Özlem Kültür ise hemşirelik mesleğinin yoğun bilgi, tecrübe ve emek gerektirdiğini belirterek, hemşirelere teknolojik gelişmeleri sunmaktaki amaçlarının yorgunluğun ve iş gücü kayıplarının önüne geçmek, onları motive etmek olduğunu söyledi. Kültür, “Hoverboard projesinde dünyada yapılan çalışmaları incelediğimizde bu uygulamanın sadece Japonya’da yapıldığını gördük ve günlük adım sayısının 25 bin adımdan 10 bin adımlara kadar düştüğünü tespit ettik. Türkiye’de bizim dışımızda henüz böyle bir çalışma yapılmamış. Biz hastanemizde öncelikle bir hemşiremizin her vardiyada kaç adım attığını ölçerek bu projeye başladık ve 7 bin 500 adım atıldığını hesapladık. Hoverboard kullanan hemşirelerin ise yine aynı saat-çalışma süresinde adımlarının hoverboard kullanımı ile 2 bin 500’e kadar düştüğünü gördük. Amacımız teknolojik gelişmeleri kullanarak iş gücü kayıplarının önüne geçmek ve yaptığımız işi maksimum keyifli hale getirerek, ‘mutlu çalışan, mutlu hasta’ sloganını hayata geçirmek” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Hak-İş Genel Başkanı Arslan: "1 Mayıs, işçi iradesinin ve insan olma onurunun yükseldiği gündür" Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, "1 Mayıs, işçi iradesinin ve insan olma onurunun yükseldiği gündür" dedi. Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Hak-İş), 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kapsamında Kocaeli’de bulunan Seka Park’ta bir miting gerçekleştirdi. Mitingde konuşan Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, tüm dünyadaki mazlum ve mağdurların yanında olduklarını belirterek, "Gözyaşı, dili ve vicdanı olmak zorundayız. Onun için savaşın acılarını yaşayanlara, iklim değişikliği, açlık ve yoksulluğun pençesinde çırpınanlara, mültecilere, göçmenlere merhamet elimizi uzatıyoruz. Filistin’de, Gazze’de, Kudüs’te, Yemen’de, Mısır’da, Suriye’de, Arakan’da, Doğu Türkistan’da, Afganistan’da ve dünyanın neresinde olursa olsun yapılan zulüm, soykırım ve vahşete karşı çıkıyoruz. Dünyanın tüm mazlum ve mağdurları için barış, özgürlük, demokrasi ve adalet talebimizi güçlü bir şekilde haykırıyoruz. 1 Mayıs, işçi iradesinin ve insan olma onurunun yükseldiği gündür" diye konuştu. "Kişi başına düşen milli gelirin artması, daha iyi ücret seviyelerinin belirlenmesini talep ediyoruz" Arslan, dayanışma için birlik ve beraberlik mesajı vererek, 1 Mayıs’ta Kocaeli’den sendikal taleplerini şöyle sıraladı: "Sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Toplu pazarlık kapsamının genişletilmesini, sendikal hak ve özgürlüklerin daha ileriye taşınmasını, sendikalara üye olduğu için işçilerin işten çıkarılmasının doğru bulmuyoruz, son bulmasını istiyoruz. Bugün, bu alanda ücretler üzerindeki ağır vergi yüküne bir kez daha dikkat çekiyoruz. Vergide adalet sağlanmasını, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınmasını istiyoruz. Aile yükümlülüklerini dikkate alan, adil bir vergilendirme sistemi, sürdürülebilir bir sosyal güvenlik modeli ve vergi denetiminde etkinliğin artırılmasını talep ediyoruz. Artan hayat pahalılığına karşı emekçileri koruyacak daha etkin politikaların hayata geçirilmesini istiyoruz. Enflasyon rakamlarının aşağı seviyelere inmesi, kişi başına düşen milli gelirin artması, daha iyi ücret seviyelerinin belirlenmesini talep ediyoruz. Ücretlilerin milli gelirden aldığı payın artırılmasını, ekonomik büyümeden ve refah artışından hak ettiğimiz payı istiyoruz. Büyüyen, gelişen Türkiye’den emekçiler daha fazla pay alsın istiyoruz. İnsanı merkeze alan, daha adil ve sürdürülebilir bir dünya ve Türkiye ekonomisi istiyoruz. Kayıt dışı istihdamın azaltılması, insan onuruna yakışmayan, güvencesiz çalışma sisteminin sona erdirilmesi, iş kazalarının son bulması ve daha iyi bir sosyal güvenlik sistemi için alanlardayız. İstihdamda kadın ve gençlere daha çok yer verilmesini istiyoruz. Annelik hakkının korunmasını, kreş ihtiyacının karşılanmasını istiyoruz. Gençlerin eğitim, staj, işe giriş ve istihdam imkanlarının geliştirilmesini istiyoruz. Çocuk işçiliği ile daha etkin mücadele edilmesini istiyoruz. Engellilerin toplumsal yaşama etkin bir şekilde katılımının sağlanmasını istiyoruz. Asgari ücret tespit komisyonunun yapısının katılımcı bir anlayışla yeniden belirlenmesini istiyoruz. 4857 sayılı iş kanunun, işgücünün değişen şartlarına uygun olarak iş güvencesi kapsamının genişletilmesini ve sendikal hak ve özgürlüklerin güçlendirilerek korunmasını talep ediyoruz. Kapsam dışında kalan emekçiler için kadro istiyoruz. 696 sayılı KHK ile kadroya geçen emekçiler için tayin, becayiş ve nakil hakkı istiyoruz. Mevsimlik ve geçici işçilerin sorunlarını da yakından biliyor ve tam çözümü için mücadele ediyoruz. Çaykur başta olmak üzere mevsimlik, geçici kamu işçileri ile kampanya işçilerinin sorunlarının çözülmesini istiyoruz. Kamu çerçeve protokolüne belediyelerin ve özel idarelerin de dahil edilmesini istiyoruz. Mahalli idarelerin iştiraklerinde/ şirketlerinde çalışan işçilere yılda 52 günlük ilave tediye ödenmesini istiyoruz. Belediyeler, belediyelere bağlı kuruluşlar ve belediye şirketlerinde çalışanların da enflasyon farkı, ilave artışlar ve iyileştirmelerden istisnasız olarak yararlanmasını istiyoruz. Ev işçileri ve bakım işçilerinin iş kanunu kapsamına alınarak sendikal haklarının sağlanmasını istiyoruz." Hastane Bilgi Yönetim Sistemi Çalışanlar Derneği yöneticilerinden Tamer Kızılgün, 1 Mayıs’ta haklarını savunmak için buraya geldiklerini ifade ederek, "Bizler buraya 1 Mayıs’ta haklarımızı savunmak için geldik. 1 Mayıs işçiler için her ne kadar bayram olsa da biz taşeron çalışanlar için bayram olarak geçmiyor. Bizler 696 sayılı kanunda kadro dışı kalan taşeron kesimiz. Hastanede yaptığımız görev çok kritik ve önemli. Seçimlerden önce bakanımız Vedat Bilgin müjde verdi. Bu müjdeyi hala bekliyoruz. Bakanımız değişti ama hala müjde gerçekleşmedi. Şu an da hiç kimse bundan bahsetmiyor. Bize her seçim öncesi sözler verildi. Bizler artık bu sözlerin yerine getirilmesini istiyoruz" dedi.