ÇEVRE - 14 Şubat 2024 Çarşamba 10:03

Adana’da dereyi kirleten fabrikaya para cezası uygulandı

A
A
A
Adana’da dereyi kirleten fabrikaya para cezası uygulandı

Adana’nın Kozan ilçesinde Deliçay Deresi fabrika atıkları nedeniyle siyah ve mor aktı. Yapılan incelemeden sonra dereyi kirleten fabrika belirlenerek para cezası uygulandı.


Kozan’da Organize Sanayi bölgesine yakın olan Deliçay Deresi siyah ve mor akınca vatandaşlar ilgi yerlere şikayette bulundu. Vatandaşlar ve çevre kuruluşları dere yatağına Organize Sanayi Bölgesinden bırakıldığı iddia edilen atıklar için sıkı bir denetim yapılmasını isterken dere yatağında daha önce bulunan kurbağa, kaplumbağa ve balık gibi canlıların artık yaşamadığını iddia etti. Vatandaşlar derenin sık sık siyah ve mor renge bürünmesi sonrası özellikle yaz döneminde kokudan durulmadığını söyledi.


Kozan küçük sanayi esnafı Mustafa Yiğenoğlu, "Yazın özellikle kokudan duramazsınız. Kaç sefer şikâyette bulunduk dilekçeler verdik, organizeden geldiğini söyleniyor onlar biz bırakmadık diyor. Birkaç gündür mavi akıyordu ondan önce beyaz akıyordu. Bugün biraz açıldı rengi. Yazın daha da kötü” diye konuştu.


Esnaf Mahmut Çelik ise "Burada 5-6 ay önce zeytin yağ kokusu vardı ve simsiyah akıyordu, mahallenin organize sanayinin bir parçası tüm atıklar buraya geliyor. Defalarca şikâyet edildi ama sonuç alamıyoruz sürekli kirli akıyor" dedi.


Kozan TEMA Vakfı bir önceki dönem temsilcisi Derya Deniz bölgede sürekli şikâyet olduğunu ve kirliliğin gözlemlendiğini kaydederek, “Daha Önce birçok kez tepki gösterildi ama 10 yıldır bu soruna bir çözüm bulunamadı. 2011 yılından sonra faaliyetlerini arttıran Organize Sanayi bölgesinde ki fabrikalardan olduğunu düşünüyoruz. Tabii ki buralarda fabrikalar üretim yapmalı üretimi artırmalı ki Kozan ve ülke ekonomisine katkı sağlamalı ama bunlar yasal sınırlar içinde olmalı. Tüm fabrikalar çevre kirliliğine yönelik tüm önlemlerini almalı. Canlı çeşitliliği çok fazla Kaplumbağa kurbağa biyolojik çeşitliliği olan bir dere bu kirlilik aşırı artıyor ve temas eden otların bile kuruduğu zamanlar oluyor. yetkililerin gerekli denetimleri yaparak çevreye duyarlı üretim olmasını istiyoruz” diye konuştu.



“Firma tespit edilip ceza uygulandı”


Kozan OSB Müdürü Fatih Aydın gerekli incelemelerin başlatıldığını ve yapılan ilk denetimlerde bir firmanın personelinin bir boya içeren maddenin yanlış yere dökülmesi ile dere yatağında renk değişimi olduğu ortaya çıktı. Aydın, "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ile iletişime geçilerek gerekli müdahale yapıldı. Firmaya idari para cezası uygulandı ve dere temizliğinin yapılacak” dedi.



Adana’da dereyi kirleten fabrikaya para cezası uygulandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İkinci el otomobil sektöründe yeni yılda hareketlilik bekleniyor İkinci el araç piyasasında 1 Ocak 2026 itibarıyla devreye girecek yeni düzenlemeler ve kısıtlamaların sona ermesi ihtimaliyle birlikte sektörde hareketli bir döneme girilmesi bekleniyor. Ticaret Bakanlığı tarafından ikinci el araç ticaretine yönelik uygulanan "6 ay ve 6 bin kilometre" kısıtlamasının 1 Ocak 2026 itibarıyla yürürlükten kalkması bekleniyor. Kısıtlamanın sona ermesi durumunda, ikinci el otomobil piyasasında arz dengesinin yeniden oluşması ve satış süreçlerinin hızlanacağı öngörülüyor. Sektör temsilcileri, düzenlemenin değişmesinin yanı sıra faiz oranlarında düşüş beklentisinin de etkisiyle 2026 yılında satışlarda belirgin bir artış bekliyor. Öte yandan, yeni yılda araç satış işlemlerine ilişkin mali yükümlülüklerde de değişikliğe gidiliyor. 1 Ocak’tan itibaren noterlerde gerçekleştirilen araç devir işlemlerinde, araç bedeli üzerinden binde 2 oranında nispi harç alınacak. Uygulamada taban harç tutarı bin TL olarak belirlendi. Bu tutar, mevcut noter masraflarına ek olarak tahsil edilecek. Düzenleme, kayıtlı ticaret yapanlar ile bireysel satıcılar arasında ayrım içeriyor. İkinci el motorlu kara taşıtı ticareti yetki belgesine sahip galericiler, araç alımları sırasında bu nispi harçtan muaf tutulacak. Ancak yetki belgesi bulunmayan işletmeler, belgesiz satıcılar ve bireysel vatandaşlar söz konusu harcı ödemekle yükümlü olacak. Düzenlemeler ve sektörel değişimler Otokent Genel Müdürü Yılmaz Karakaya, otomotiv piyasasındaki gelişmeleri değerlendirerek, "İkinci el araç piyasası tüm olumsuz şartlara rağmen 2025 yılını iyi geçirdi. Şu ana kadar satışlar sıfır araçlarla birlikte 10 milyon 500 bini buldu. Geçen ay sıfır araçların 1 milyon 200 bin bandında satıldığını tespit ettik, yıl sonu kampanyalarıyla hedefin 1 milyon 500 bin civarında olacağı kanaatindeyiz. İkinci el ile sıfır araç arasındaki fiyat farkı daraldığı için insanlar sıfıra yöneldi ama ikinci elde piyasa hiçbir zaman durmaz. 2026 yılından umutluyuz çünkü belimizi büken yüksek faizlerde hükümetimizin politikasıyla kademeli bir indirime gidiliyor. Bu arada, ’6 ay 6 bin kilometre’ uygulamasının da biteceğini tahmin ediyoruz. İkinci el yetki belgesi olan esnafımız alıcı olduğunda binde 2’lik noter harcını ödemeyecek, ben arada aracıyım, ticaretini yapan firmayım, bu yüzden yetki belgesi olan esnaf bu muafiyetten yararlanacak, aracı sattığımız vatandaş ise alıcı olarak bu ödemeyi yapacak" dedi. 2026 satış beklentileri 2026 yılı itibarıyla otomotiv sektöründe önemli değişikliklerin kapıda olduğunu belirten Galerici Fahri Karlık, "1 Ocak 2026’dan itibaren ’6 ay 6 bin kilometre’ kısıtlamasının sona ermesi biz galericileri sevindirir, ikinci el piyasasına olumlu yansıyacak bir gelişme olur. Öte yandan, yeni dönemde hem sıfır hem ikinci el araç satışlarında binde 2 oranında, en düşük araçta ise minimum bin lira olarak uygulanacak ’nispi harç’ dönemi başlıyor. Yetki belgeli galericilerin bu harçtan muaf tutulması esnafımız adına sevindirici olsa da vatandaşlar ve belgesi olmayanlar bu ek maliyetle karşılaşacak, ayrıca biz esnafa getirilen 40 bin liralık ön ödemeli vergi gibi zorluklara rağmen Türkiye’deki yüksek tüketim iştahı sayesinde araç satış rakamlarının 2026’da daha da yukarı çıkacağını öngörüyoruz" ifadelerini kullandı.
İstanbul Bitkisel üretim bir önceki yıla göre azaldı Üretim miktarları, 2025 yılında bir önceki yıla göre tarla ürünleri olan tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde (yem bitkileri hariç) yüzde 9,0, sebzelerde yüzde 0,9, meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde yüzde 30,9 oranında azaldı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2025 yılı Bitkisel Üretim İstatistikleri’ni açıkladı. Buna göre, üretim miktarları, 2025 yılında bir önceki yıla göre tarla ürünleri olan tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde (yem bitkileri hariç) yüzde 9,0, sebzelerde yüzde 0,9, meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde yüzde 30,9 oranında azaldı. Buna göre, yaklaşık üretim miktarları tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde 68,1 milyon ton, sebzelerde 33,3 milyon ton, meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde ise 19,6 milyon ton olarak gerçekleşti. Tahıl üretimi 2025 yılında bir önceki yıla göre azaldı Tahıl ürünleri üretim miktarları 2025 yılında bir önceki yıla göre yüzde 12,3 oranında azalarak yaklaşık 34,2 milyon ton olarak gerçekleşti. Bir önceki yıla göre, buğday üretimi yüzde 13,7 oranında azalarak 17,9 milyon ton, arpa üretimi yüzde 25,9 oranında azalarak 6 milyon ton, çavdar üretimi yüzde 20,9 oranında azalarak yaklaşık 203 bin ton, yulaf üretimi yüzde 26,3 oranında azalarak yaklaşık 288 bin ton, mısır üretimi ise yüzde 4,9 oranında artarak 8,5 milyon ton oldu. Kuru baklagiller grubunda nohut, kuru fasulye ve kırmızı mercimek üretimi sırasıyla yaklaşık 413 bin ton, 247 bin ton ve 250 bin ton oldu. Yumru bitkilerden patates ise bir önceki yıla göre yüzde 7,2 oranında azalarak 6,4 milyon ton üretildi. Yağlı tohumlardan soya üretimi yüzde 17,4 oranında azalarak yaklaşık 149 bin ton, ayçiçeği üretimi ise yüzde 11,8 oranında azalışla yaklaşık 1,9 milyon ton oldu. Şeker pancarı üretimi yüzde 2,0 oranında azalarak yaklaşık 22 milyon ton olarak gerçekleşti. Sebze üretimi 2025 yılında bir önceki yıla göre azaldı Sebze ürünleri üretim miktarı 2025 yılında bir önceki yıla göre yüzde 0,9 oranında azalarak yaklaşık 33,3 milyon ton olarak gerçekleşti. Sebzeler grubu ürünlerinden karpuzda yüzde 6,7, kuru soğanda yüzde 9,8, sivri biberde yüzde 1,8 oranında üretim artışı; domateste yüzde 7,6, salçalık kapya biberde yüzde 4,7, hıyarda yüzde 2,0 oranında üretim azalışı oldu. Meyve üretimi 2025 yılında bir önceki yıla göre azaldı Meyveler, içecek ve baharat bitkileri üretim miktarı 2025 yılında bir önceki yıla göre yüzde 30,9 oranında azalarak yaklaşık 19,6 milyon ton oldu. Meyveler grubunda, bir önceki yıla göre elmada yüzde 48,3, çilekte yüzde 1,9, şeftalide yüzde 46,1, nektarinde yüzde 44,1, kirazda yüzde 70,6, üzümde yüzde 27,5, narda yüzde 10,2 oranında üretim azalışı oldu. Turunçgil meyvelerinden mandalinada üretimde yüzde 5,8’lik artış oldu; portakalda yüzde 17,5, limonda yüzde 34,4 oranında üretim azalışı görüldü. Sert kabuklu meyvelerden fındıkta yüzde 38,5, cevizde yüzde 38,2, Antep fıstığında yüzde 61,5 oranında üretim azalışı oldu. Muz üretiminde yüzde 1,2, zeytin üretiminde yüzde 34,7 azalış gerçekleşti. Süs bitkileri üretimi 2025 yılında bir önceki yıla göre azaldı Süs bitkileri üretim miktarı 2025 yılında bir önceki yıla göre yüzde 1,4 oranında azaldı. Süs bitkileri üretimi içinde kesme çiçeklerin yüzde 66,4, diğer süs bitkilerinin ise yüzde 33,6’lık bir paya sahip olduğu görüldü. Bir önceki yıla göre kesme çiçek üretiminde yüzde 5,8 oranında azalış, diğer süs bitkileri üretiminde ise yüzde 8,7 oranında artış gerçekleşti.
Samsun Yılbaşında sahte içki tehlikesi: "2026’ya yoğun bakımda girmeyin" Yılbaşı kutlamaları öncesi uyarılarda bulunan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Şevket Özkaya, sahte içki, solunum yolu enfeksiyonları ve yasa dışı maddelerin ciddi sağlık riskleri taşıdığına dikkat çekerek, "Yılbaşında yapılacak hatalar, 2026’ya hastanede girmenize neden olabilir" dedi. Prof. Dr. Özkaya, özellikle sahte içkinin hayati tehlike oluşturduğunu vurgulayarak, metil alkolün çok düşük dozlarda dahi körlük ve ölüme yol açabildiğini belirtti. Geçmiş yıllarda yılbaşı dönemlerinde sahte alkol nedeniyle çok sayıda vatandaşın hayatını kaybettiğini hatırlatan Özkaya, "Evde alkollü içecek yapmayın, kaynağı bilinmeyen içkileri kesinlikle tüketmeyin. Restoran ve barlarda şişeyi mutlaka görün, bandrol ve BÜİS kontrolünü yaptırın. Kurye ile alkol siparişinden kaçının" diye konuştu. Soğuk havalarla birlikte "Covid 19" ve "süper grip" olarak adlandırılan viral enfeksiyonların arttığını da belirten Özkaya, kalabalık ve kapalı alanlarda yapılan kutlamaların virüslerin yayılımını hızlandırdığını söyledi. Yoğun alkol tüketimi ve uykusuzluğun bağışıklık sistemini zayıflattığını ifade eden Özkaya, son günlerde zatürre ve yoğun bakım gerektiren vakalarda artış gözlendiğini kaydetti. Yasa dışı maddelere de değinen Prof. Dr. Özkaya, metamfetamin ve kokainin son derece tehlikeli olduğuna dikkat çekti. metamfetaminin en düşük dozlarda bile bağımlılık yaptığını ve kalıcı beyin hasarına yol açabildiğini söyleyen Özkaya, "Ülkemizde kullanım artıyor ve solunum yetmezliğiyle yoğun bakımda takip ettiğimiz hastalar var" şeklinde konuştu. Kokainin ise kalp krizi, yüksek tansiyon ve ağır ruhsal sorunlara neden olabildiğini belirterek, doz aşımının ölümcül sonuçlar doğurabileceğini ifade eden Prof. Dr. Şevket Özkaya, "Yılbaşı kutlamalarınızın acı tecrübeye dönüşmemesi ve 2026 yılına hastanede girmemek için bireysel ve toplu aktivitelerde dikkatli olun" çağrısında bulundu.