EKONOMİ - 09 Ekim 2023 Pazartesi 11:38

Azerbaycan’da ailece tatil rotaları

A
A
A
Azerbaycan’da ailece tatil rotaları

Azerbaycan ev sahipliği yaptığı zooloji parkı, doğa temalı alanlar ve çiftlikler, büyük oyun alanlarıyla ailece tatil yapmak isteyenlere çok sayıda alternatif sunuyor. Ailecek tatil için en ideal rotalar arasında yer alan Azerbaycan, küçük-büyük tüm misafirleri bekliyor.


Olağanüstü doğal yapısı, zengin kültürel mirası, modern yaşam detayları ve enfes yemeklere ev sahipliği yapan mutfağı ile son yıllarda turistlerin gözde konumunda yer alan Azerbaycan, çocukla tatil yapmak isteyen aileler içinde harika bir rota konumunda bulunuyor. Çocuklarınızla keyifli bir tatil geçirmek isteyenler için Azerbaycan’da neler yapılabileceğini aşağıda sizler için derledik.


Her Çocuğun Görmek İsteyeceği Bir Park: Bakü Zooloji Parkı


Azerbaycan’da çocuklarla harika vakit geçirecek noktaların başında Bakü Zooloji Parkı geliyor. Bugün yapılan çalışmalar ile 4,25 hektar üzerine kurulu olan Bakü Zooloji Parkı, dünyanın en modern hayvanat bahçeleri arasında yer alırken 125 hayvan türü doğal yaşam alanlarına çok yakın koşullarda kendine burada yer bulmuştur. Ayrıca, Azerbaycan’ın nadir faunası hakkında bilgi alabileceği bir eğitim, araştırma ve koruma merkezi olan parkta Azerbaycan Kırmızı Kitabında yer alan 22 hayvan türü de bulunmaktadır.


Hayvanat bahçesinde küçük misafirler, parlak renkli küçük tropik kuşlardan kaplanlara aslanlardan, leoparlara, ayılardan, develere ,Kafkas kızıl geyiklerden, ceylanlara, maymunlara, kurtlara, zebralara, alpaka, timsahlara, çeşitli sürüngenlere kadar çeşitli hayvan türleriyle tanışabilir, onların yaşamına ilişkin geniş bilgiler edinebilirsiniz. Haftanın her günü açık olan bu parka girişte sıra beklememek için iticket. az öncesinde internet sitesinden bilet alabilirsiniz.


Çocuklarla Çiftlik Hayatı Deneyimi: Biyo Bahçe


"BioGarden" aile çiftliği, yalnızca tarım turizmine ilgi duyanların değil, doğanın kalbinde dinlenmek isteyen herkesin vakit geçirmek istediği yerlerin başında geliyor.


Bu çiftlikte Azerbaycan’ın tüm bölgelerinden ve dünyanın farklı ülkelerinden önünüze gelen her türlü sebze ve meyveler organik yöntemlerle yetiştirilirken, ziyaretçiler çiftlikten tamamen doğal,katkısız meyveler satın alabilir ve bunları nasıl yetiştireceklerini öğrenebilirler.


Çiftliğin alanı o kadar büyük ki meyve bahçesinden küçük balık çiftliğine ve dinlenme alanlarına kadar her şey mevcut iken, çiftlikte ayrıca Hollanda, Kanada ve Avustralya’dan getirilen ve çiftliğe özel bir atmosfer katan dekoratif kuşları da görebilirsiniz.


Çiftliğin limon, kivi, greyfurt, mandalina ve portakallardan oluşan geniş bahçesi, büyüleyici aromasıyla uzaktan insanı kendine çekerken, yeşilliğin ve huzurun her santimetre karesine hâkim olduğu bu yerden ayrılmak istemeyeceksiniz.


Eğlencenin Adresi ise Çocuk Oyun Merkezleri


Çocukların kendi ülkesi olarak kurulan Kinderland, sokakları, mağazaları, bankası, hastanesi, eğitim ve eğlence merkezinin havaalanıyla adeta Bakü’nün küçük bir modelini anımsatıyor.


Bu kasabanın özel bir para birimi bile var: Kindi. Ayrıca burada çocukların çeşitli meslekleri de var.4-14 yaş arasındaki çocuklar burada yetişkinlerin dünyasına adım atarak farklı iş alanlarını tanıma, yetişkinlerin mesleklerini deneyimleme ve sorumluluk alma fırsatını yakalıyorlar. Seçtikleri meslekle ilgili her konuda bilgilendiriliyor ve gerçek bir üniforma giyip işbaşı yapıyorlar. Pilotlar uçak kullanıyor, itfaiyeciler yangına gidiyor, arkeologlar kazı yapıyor ve şefler birbirinden leziz yiyecekler hazırlıyorlar.


Azerbaycan’da çocuklar için birçok eğlence alanları da mevcut. Belli AVM’ler içerisinde yer alan Happyland, çeşitli oyun makineleri ile eğlence dolu anlar yaşanabiliyor ve oyunlar sırasında kazanılan biletlerle oyuncak mağazasından çeşitli oyuncaklar kazanma imkânı sağlanıyor.


"SkyPark" spor ve eğlence kompleksi ise tüm aile üyelerinin aktif olarak dinlenmesi için tasarlanmış bir yer iken burada herkesin fiziksel becerilerini sergileyebileceği birçok aktivite türü mevcut. Trambolinparkı, tırmanma duvarı, zipline ,trambolinde atlama, ip parkı, yakartop, ninjaquest gibi çeşitli aktif aktiviteler hem çocuklara hem de yetişkinlere eğlence dolu anlar sunuyor.


Sevimli Alpakalarla Dolu Bir Gün


Azerbaycan’ın Meysari köyü ise hem yetişkinler hem de çocuklar için farklı deneyimler imkânı sunuyor. Bağcılık ve şarapçılık gelenekleriyle bilinen bu köydeki bağları gezdikten sonra Güney Amerika’nın And Dağları’nda yaygın olarak bulunan alpakaların bulunduğu yeşil meralar keyifli dakikalar geçirmenizi sağlayacaktır.


Devegiller familyasında olan Alpakaların birbirleriyle oynadıkları eğlenceli oyunlar, insanlarla dost olmaları, onlara sarılmaları, yumuşak yünlerini okşamaları sizin için gerçek bir terapi olacaktır.


Ayrıca burada günlük yorgunluğunuzu atacağınız ve iş stresinizi unutturacak diğer aktiviteler ise alpakalar arasında yemyeşil çimlerde yoga yapmak, doğanın kalbinde piknik yapmak olacaktır. Çocuklarda bu sırada çiftlik alanındaki çeşitli atraksiyonların yer aldığı oyun alanında eğlenceli anlarına devam edebilirler.


Buradan ayrılmadan önce çiftlik dükkânından satışa sunulan çeşitli el sanatları, tişörtler, şapkalar ve diğer hediyelik eşyaları satın alarak buradaki anılarınızı daha da unutulmaz kılabilirsiniz.



Azerbaycan’da ailece tatil rotaları

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Palandöken: “Tüm sektörler sermayenin elinde” Enflasyonla mücadelenin en önemli ayağı olan esnaf ve sanatkarların haksız rekabet karşısında dayanacak gücü kalmadığını hatırlatan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Ülkede haksız rekabet çok ciddi boyuta ulaştı. Tüm sektörler sermayenin elinde. Maalesef perakende yasası bir türlü çıkmıyor. Çıkmayınca da haksız rekabetle birlikte fiyatları regüle edecek mahalle esnafı neredeyse yok noktasına geldi. Artan nüfusa karşı esnaf sayısında büyük bir artış yok. Sokakta kasap, manav kalmadı. Karşılıklı fiyatların ucuzlamasını sağlayacak bir sistem gerekiyor. Öncelikle zincirlerin haftada 1 gün tatil ve açma kapama saati belli olmalı. Bunun içinde perakende yasası şart. Yasanın olmaması, Hakkari’de, İstanbul’da, Ankara’da veya Bursa’da da aynı fiyatları dayatmaya yol açıyor. Oysa esnaf ve sanatkarlarımız enflasyonla mücadelenin en önemli ayağıdır. Anayasanın 173. maddesinde olduğu gibi esnaf ve sanatkar korunmalı. Meclis tatile girmek üzere bundan sonraki süreçte açılır açılmaz perakende yasası tartışılacak ilk madde olmalı” dedi. “Esnafı tezgahtar, çiftçiyi işçi konumuna getirdiler” Haksız rekabet yüzünden esnafın tezgahtar çiftçinin ise işçi konumuna geçtiğini söyleyen Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Türkiye’de, gelişmiş ülkelerden örneği alınanla hiç uyuşmayan bir haksız rekabet var. Tüm sektörler sermayenin elinde. Tüm sektörlerdeki ürünleri sattıkları yetmiyormuş gibi ülkenin her yerindeki ürünlerin fiyatını tek tuşla belirleyebiliyorlar. Esnafı bitirdiler, tezgahtar yaptılar. Çiftçiyi de kendilerine işçi yaptılar. Fideyi veriyor, ürettiriyor. Ondan sonra ürünü toplayıp kendi mağazalarına gönderiyor. Fiyatı da kendisi belirliyor. Bir tarafta işsizler ordusu varken diğer tarafta da iştigal edecek, kendi kendine iş yeri müteşebbis olacak insan yok. Artık her şey sermayenin elinde. Ben yaparım, ithal ederim diyor. Bireysel işletme kalmadığı müddetçe etin fiyatının düşmesini kimse beklemesin” şeklinde konuştu. “Haksız rekabetin önüne geçilmeli” Her şeyi bol olan ülkemizde fiyatları düşürememe sıkıntısı olduğunu dile getiren Palandöken, “Küçük esnafımız enflasyonla mücadelenin olmazsa olmaz ayağıdır. Her şeyi bol olan bir ülkede fiyatları düşürememenin sıkıntısı var. Sorunun çözümü belli. Perakende Yasası acilen esnafın ihtiyaçları doğrultusunda güncellenmeli. Devletimizin enflasyonla mücadele ederken aldığı tedbirlerin işe yarayabilmesi için önce esnaf ve sanatkarların korunması şart. Küçük işletmeler ayakta kalmalı ki vatandaş fiyatları mukayese edip gerçek indirimin farkına varsın” diye konuştu.
Bursa Özgür Ozel: “Küfeyi benim sırtıma ver. Ben taşırım” Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Bursa’nın Mudanya ilçesinde vatandaşlara hitap etti. Sırtına küfe alan Özel, “Tayyip Bey, bırak küfeyi benim sırtıma ver. Ben emekliyi aslan gibi taşırım” dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bursa’nın Mudanya ilçesinde vatandaşlara otobüs üzerinden seslendi. İki gencin protesto amaçlı küfe getirdiğini gören Özel, gençleri yanına çağırdı. Burada eleştirilerini sürdüren Özel, “Geçen gün Tayyip Bey’i dinliyorum. Ben demişim ‘emekliye 12 bin 500 yetmez, 17 bin 500 ver.’ ‘Asgari ücrete zam yok’ demiş, asgari ücreti zam yapalım demişim. 17 bin lira çay parası çay parası olmaz, 25 bin taban fiyat olsun dedim. 9 bin 200’e buğday satılmaz, 15 bin olsun dedim. Tarlalarda 2 liraya domates kaldı, kavunun karpuzun bostanda kalması olmaz demişim, diyor ki ‘Özgür Bey’in sırtında küfe yok, emekliye zam istiyor.’ ‘2 bin 500 lira zam 33 milyar tuttu’ diyor. ‘Benim sırtımda küfe var’ diyor. Gençler bunu duymuş, küfeyi getirmişler. Tayyip Bey’e dedim ki, ‘Doğru, senin sırtında küfe var. Bu milletten oy istedin, onlar da aldı küfeyi sırtına koydu. Tayyip Bey diyor ki, ‘Emekliler bana ağır geliyor, taşıyamam. Asgari ücretli ağır gelir taşıyamam. Rizeli hemşerime çay parası veremem ağır geliyor’ diyor. Ama bir bakıyorsunuz yandaş müteahhitte sıra gelince dikeliveriyor. 660 milyar lirayı buluyor. Ben diyorum ki, ‘Tayyip Bey, bırak küfeyi ver benim sırtıma. Ben emekliyi aslan gibi taşırım. Asgari ücretliyi taşırız. Biz bu milleti taşırız. Eğer taşıyamıyorsan, bırak küfeyi. Sen bu milletin sırtına yüksün. Emekliler değil, asgari ücretliler değil, esnaf, çiftçi değil. Bu küfeye ne yük koyarsan koy, biz taşırız. Taşıyamayanlar bırakacak, taşıyanlar gelecek. Getir sandığı küfeyi biz taşıyalım. Emeklileri biz ayağa kaldıracağız” dedi. Özel, seçimlerin galibiyetle sonuçlanması durumunda kutlamalarda bu iki gencin de olacağının sözünü verdi.
Konya Konjonktivit tedavi edilmezse gözde ömür boyu izler bırakabiliyor Uzmanlar, gözlerde biraz kızarıklık sonrasında ise çapaklanma, göz kapaklarında şişme ve kızarıklığın şiddetinin gittikçe artmasıyla karşımıza çıkan kırmızı göz hastalığı olarak bilinen konjonktivitte, belirtileri görülen kişilerin göz doktoruna gitmesi konusunda uyarıyor. Konjonktivit, gözün beyaz ve şeffaf bölümünü ve göz kapaklarının içini kapsayan tabakanın (konjonktivanın) iltihaplanması olarak tanımlanıyor. Normalde saydam olan konjonktiva, iltihap oluştuğunda pembe ya da kırmızı renk alıyor. Konjonktivitin temas yoluyla bulaştığını ifade eden Medicana Konya Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Hasta olan kişi elini gözüne dokunduktan sonra başka bir yere dokunduğunda siz de aynı yere temas ettiğinizde ve gözünüzle temasta bulunursanız maalesef bizlere de bulaşıyor" dedi. "Göz yüzeyinde izler bırakıp görme azlığına, bulanıklığına neden olabilen önemli bir virüstür" Adenoviral konjonktivitlerin, adenovirüs denilen bir virüs nedeniyle ortaya çıktığını belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Hastalarımızda genellikle ilk günlerde gözlerde biraz kızarıklık sonrasında ise çapaklanma, göz kapaklarında şişme ve kızarıklığın şiddetinin gittikçe artmasıyla karşımıza çıkar. Özellikle pandemi döneminden sonra adenovirüslerdeki salgınlar daha da artmaya başladı. Daha çok toplu yaşam alanları, çocuklarımızın gittiği kreşler gibi alanlarda daha sık görülüyor. Çünkü bu enfeksiyonda en önemli etken aslında dışarıdan bulaş. Havadan bir bulaş olmuyor. Genellikle temasta bulaş olur. Hasta olan birey elini gözüne dokunduğu zaman başka bir yere dokunduğunda siz de aynı yere temas ettiğinizde ve gözünüzle temasta bulunursanız maalesef bizlere de bulaşıyor. Bu virüs aslında uzunca sürebilen, tamamıyla geçmesi bazen bir ayı bulabiliyor, bazen göz yüzeyinde izler bırakıp görme azlığına, bulanıklığına neden olabilen önemli bir virüstür. O yüzden evde herhangi birinde gözünde bir kızarıklık başladı, birkaç gün içinde şiddetlenerek arttı, göz kapaklarında şişlik oldu, aşırı bir kızarıklık oldu mutlaka bir an önce bir hekime başvurmak lazım. Hekim muayenesinde eğer adenovirüs tanısı koyduysa hemen uygun ilaçlarla tedaviye başlıyor" diye konuştu. "Bu virüste erken tedaviyle beraber hemen ilk zamanlarda başarılı bir sonuç alıyoruz" Evde dikkat edilmesi gereken birtakım durumlar olduğunu belirten Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Elimizi her gözümüze dokundurduğumuzda mutlaka sabunlu suyla beraber yıkamamız gerekiyor. Ortak havlu kullanımını ortadan kaldırmalıyız. Bu tarz şeyler evde salgınlar halinde görülmesine neden oluyor. Genellikle gördüğümüz tablolar ailede bir sağlık çalışanı ya da çocuklarımız kreşe gittikten sonra diğer aile bireylerine bulaşla ortaya çıkıyor. Bu virüste erken tedaviyle beraber hemen ilk zamanlarda başarılı bir sonuç alıyoruz. Fakat hastalarımız bize geç zamanda gelirse ya da kişilerin bağışıklık sistemine bağlı göz yüzeyinde kalıcı izler oluşturursa, bu kalıcı izler göz yüzeyinde ömür boyu bile kalıcı olabilen izler bırakabilmekte. Bu da hastaların gözünde astigmata, görme bulanıklıklarına neden olabilmektedir. O yüzden böyle bir durumdan şüpheleniyorsak en kısa zamanda mutlaka bir göz hekimine başvurmalıyız" şeklinde konuştu.