EKONOMİ - 06 Mart 2024 Çarşamba 12:32

Bakan Işıkhan: “Her kesimi ‘istismar edilebilir’ olarak gören CHP zihniyeti hiç değişmiyor”

A
A
A
Bakan Işıkhan: “Her kesimi ‘istismar edilebilir’ olarak gören CHP zihniyeti hiç değişmiyor”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Anayasa Mahkemesine başvurusu sonucu iptal edilen kamu görevlilerinin toplu sözleşme ikramiyesinden faydalanabilmesi için "yüzde 2 barajını aşan sendikalara üye olma" şartı getiren düzenlemeyle ilgili, "Biz hükümet olarak gerek toplu sözleşmeler yoluyla, gerek diğer yasal düzenlemelerle memurlarımızın haklarını geliştirirken, CHP Anayasa Mahkemesine götürerek iptal ettiriyor. Toplumdaki her kesimi ’istismar edilebilir’ olarak gören, her şeye muhalif bu CHP zihniyeti maalesef hiç değişmiyor" dedi.


Sabah saatlerinde havayolu ile Adana’ya gelen Bakan Işıkhan, önce Adana Valiliği’ni ziyaret etti ardından da ‘Kadın İstihdam Sistemi İş Pozitif Tanıtım Programı ve Fuar Açılışı’na katıldı.



“Depremin yaraları sarılıyor”


Burada konuşan Bakan Işıkhan, deprem yaralarının sarıldığını belirterek, “Hamdolsun ki depremde büyük yaralar alan diğer 10 ilimizle birlikte Adana’nın da yaralarının sarılmış olduğunu gördük. Biliyorsunuz artık, yıkılan evlerimizi, iş yerlerimizi, binalarımızı yeniden ayağa kaldırmaya başladık. Şehirlerimizin çalışma hayatını, sosyal hayatını, ticaretini, ekonomisini yeniden güçlendirmeye, hareketlendirmeye başladık çok şükür. ‘İnşallah, devlet millet el ele verip bu bereketli topraklara, bu kadim coğrafyaya daha güzel günleri hep birlikte getireceğiz’ demiştik, getiriyoruz. ‘Maddi kayıplarımızı bir bir telafi edeceğiz’ demiştik, ediyoruz. ‘Adana’yı ve Çukurova’nın has evlatlarını eskisinden daha huzurlu, daha müreffeh günlere hep birlikte kavuşturacağız’ demiştik. Kavuşturuyoruz. Adana, bereketli topraklar üzerine kurulmuş, ülkemizin tarımına, ekonomisine, kalkınmasına öncülük eden merkezlerimizden birisidir” ifadelerini kullandı.



“En büyük destekçiler kadınlar olacak”


Kadınların ekonomiye ciddi katkılar sağladığını aktaran Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, şunları söyledi:


“Biliyorsunuz ki kadın istihdamı, bizim bakanlık olarak üzerinde hassasiyetle durduğumuz bir konudur. Kadınların, sosyal, ekonomik ve hukuki özgürlükleri 21 yıldır büyük mücadeleler vermiş Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da çok önemsediği konuların başında geliyor. Geleceğin güçlü Türkiye’sine giden yol, kadın erkek her bir insanımızın sosyal ve ekonomik kalkınma sürecinde kapasitesi ölçüsünde yer aldığı topyekun bir seferberlik şuurundan geçmektedir. Gerek Milli Mücadele’de gerekse kalkınma mücadelemizde nasıl kadınların desteğiyle, fedakarlıklarıyla bugünlere geldiysek, Türkiye Yüzyılı hedefimize giden yolda da yine en büyük destekçilerimiz Adana’nın emektar kadınları olacaktır. Nüfusumuzun yarısını oluşturan kadınların gücü olmadan sürdürülebilir kalkınma hedeflerimize ulaşmamız mümkün değildir. Kadınların emeğine, vizyonuna ve fikirlerine ihtiyacımız var. Bu sebeple kadınların toplumsal hayata aktif ve üretken katılımını destekleyecek projeler geliştirme gayreti içerisindeyiz. Kadınların yenilikçi bakış açısına, çözüm odaklı fikirlerine güveniyoruz.”



“Kadınlar yeri geldiğinde anne, yeri geldiğinde yöneticidir”


‘İş Pozitif Kadın İstihdamı Proje’sinin öneminden bahseden Bakan Işıkhan, “Bu alanda somut, kalıcı çözüm mekanizmaları üretiyor, fırsatlardan eşit ve adil bir şekilde yararlanmalarına yönelik etkin politikalar yürütüyoruz. Çünkü biz biliyoruz ki kadınlar yeri geldiğinde iyi bir girişimci, yeri geldiğinde iyi bir yönetici yeri geldiğinde ise iyi bir annedir. Bu anlayışla kadınları her alanda güçlendirmeye, toplumda ve ekonomide daha etkin roller üstlenmelerine büyük önem veriyoruz. Biliyorsunuz geçtiğimiz şubat ayı içerisinde, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına mührünü vuracak Türkiye’nin kadınları adına önemli bir projeyi daha hayat geçirdik. Emine Erdoğan’ın himayelerinde ’İş Pozitif Kadın İstihdamı Projemizin’ açılışını gerçekleştirdik. Bu vesileyle ülke genelinde bir seferberliğe dönüşmesini arzu ettiğimiz yeni projemizi tüm kadınlara duyurmak üzere şehirlerimizi adım adım gezip projemizi anlatmaya başladık” diye konuştu.



“Kısa sürede 30 bin istihdam”


9 Şubat’ta başlatılan İş-Pozitif sistemi ile kısa bir sürede 30 binden fazla kadının istihdam edildiğini anlatan Bakan Işıkhan, “Proje kapsamında, 10 bakanlığımızın proje ortağı olduğu, tüm kamu ve özel sektör kuruluşları ile sivil toplum kuruluşları arasındaki istihdam eşleştirme süreçlerini kayıt altına alacak, İş-Pozitif adı altında bir bilgi sistemi kurduk. 9 Şubat’ta başlattığımız sistem ile daha 1 ay olmadan, 30 binden fazla kadının işe yerleşmesini sağladık. İnşallah bu sayı her geçen gün daha da yükselecek projemizi tanıttıkça, toplumda farkındalık oluştukça, çalışma hayatına katılan kadın sayısı katlanarak artacaktır. İş Pozitif istihdama yönelik eğitim veren ve çeşitli kurslar düzenleyen, işgücü ihtiyacı olan ve istihdam oluşturma potansiyeline sahip aktörlerin çevrimiçi olarak bir araya gelebileceği bir iş birliği sistemidir. Çünkü biz biliyoruz ki kadına sağlanan destek, ülkemizin ve milletimizin geleceğine sağlanan destektir. Bu anlayışla mesleki danışmanlıktan, sosyal güvenliğe varıncaya kadar çalışma hayatına girişteki her adımda ve her anlarında kadınların yanındayız” dedi.



“Kadın girişimciliğinin etkin olduğu toplumların gelişmişlik düzeyi de yükseliyor”


İstihdamda kayıt dışılığın önüne geçmek içinde çalıştıklarını vurgulayan Işıkhan, daha sonra şunları söyledi:


“Kayıt dışılık özellikle kadınların sosyal güvenliğini ve geleceğini tehdit etmektedir. Bu projeyle, inşallah bu tür problemleri de azaltmayı hedefliyoruz. Böylece, kadınların kayıtlı olarak çalışma hayatına aktif olarak katılımlarının artırılması hibe, teşvik, kredi ve muafiyetler aracılığıyla kadın girişimciliğinin yolunun açılması ve aynı zamanda işverenlerin de teşvik edilmesine önemli katkılar sağlamış olacağız. Kadınların çalışan olarak bir işletmede ya da kurumda yer alması kadar, kendi kadınların bilgi, üretkenlik ve sezgileriyle yenilikçi fikirler geliştirebileceğine ve günümüzde ortaya çıkan fırsatları değerlendirerek başarılı birer girişimci olabileceklerine inanıyoruz. Her şeyden evvel, girişimcilik kadınların toplumdaki konumlarını güçlendiriyor. Bildiğiniz gibi kadın girişimciliğinin etkin olduğu toplumların gelişmişlik düzeyi de yükseliyor. Tüm bu nedenlerle, hem ekonomik hem de toplumsal değer üreten kadın girişimci sayısını artırmamız hem de var olan kadın girişimcilerimizi de daha fazla güçlendirmemiz gerekiyor. Adına iş yapan veya işveren olarak ekonomide aktif bir şekilde yer almaları da son derece önemlidir.”



“Adana, Türkiye Yüzyılı yolculuğumuzun öncü merkezlerinden biri olacak”


Türkiye Yüzyılı için çalışmalarına hız kesmeden devam ettiklerini kaydeden Bakan Işıkhan, “İstihdam, Mesleki Eğitim, Mali Destek, Hibe, Kayıtlı İstihdama SGK Teşviki, Mesleki Yeterlilik Belgelendirmesi, İhracat, Ortaklık, Girişimcilik, İş birliği, Bilgilendirme ve Danışmanlık gibi alanlarda öncelik sağlayacağız. Şu an Adana’nın da dahil olduğu bölge illerimizin kadın istihdam oranlarına baktığımızda bu oranın yüzde 24’e ulaştığını görüyoruz. Bölge illerimizin istihdama katılım oranları ise yüzde 28’in üzerindedir. İnşallah yeni projemizin de katkısıyla bu rakamları daha da artıracağız. Tabi bu noktada devreye sizlerin azmi, gayreti, kararlılığı giriyor. Biz, Adana’nın kadınlarına güveniyoruz, inanıyoruz. Geçmişten bugüne ülkemiz her neyin mücadelesini verdiyse her daim kadınlarıyla birlikte vermiş, onların hem fiziki hem de manevi desteğiyle başarıya ulaşmıştır. Bugün de yine aynı güçle çalışarak, üreterek, hem toplumsal hem de iktisadi kalkınmamıza destek veren emektar kadınlarla birlikte Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını inşallah Türkiye Yüzyılı yapacağız. Çalışmanın, üretmenin, bereketin, bolluğun şehri Adana, Türkiye Yüzyılı yolculuğumuzun öncü merkezlerinden biri olacaktır” ifadelerini kullandı.


Memur ve işçilerin haklarını savunmak için her türlü fedakarlığı yaptıklarını belirten Bakan Işıkhan, CHP’nin başvurusu sonucu sendika üyelerine ödenen 538 lira ödemenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini söyledi. Işıkhan, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak memurlarımızın, işçilerimizin haklarını korumak ve geliştirmek bizim önceliğimiz olmuştur. Bildiğiniz gibi memurlarımız, birlikte imzaladığımız toplu sözleşmelerle önemli kazanımlar elde etmişlerdir. Toplu sözleşme ikramiyesi bu kazanımlardan birisidir. En son geçtiğimiz yıl 7. Dönem Kamu Toplu Sözleşmesiyle, memurlarımız için ’Toplu Sözleşme İkramiyesi’, aylık 707 gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı tutarında belirlenmişti. Buna göre, hizmet kolunda toplam kamu görevlisi sayısının en az yüzde 2’sini üye kaydeden sendikaların üyelerine aylık 538 TL ödeme yapıyorduk. 2 milyonu aşkın memurumuz bu kapsamda ödemeden faydalanıyordu. Ancak memurlarımızın bu önemli toplu sözleşme kazanımını, Cumhuriyet Halk Partisi, Anayasa Mahkemesine götürmüştür. Maalesef, bu ödemeye ilişkin düzenleme, dün itibarıyla Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. İlgili düzenlemenin iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesine başvuran ve ödemenin iptaline neden olan CHP’dir” dedi.



“Kamu görevlilerimizin yanında olacağız”


CHP’nin toplumdaki her kesimi ‘istismar edilebilir’ olarak gördüğünü vurgulayan Bakan Işıkhan, daha sonra şunları kaydetti:


“Cumhuriyet Halk Partisi, daha önce de sendika üyesi kamu görevlilerine ödenen toplu görüşme primini Anayasa Mahkemesine götürerek iptal ettirmişti. CHP zihniyetinin memurlarımızın, birlikte imzaladığımız toplu sözleşmeyle kazandığı hakları iptal ettirmesi son derece anlaşılmaz bir tutumdur. Ama milletimiz CHP’nin bu tutumuna alışkındır. Daha önce öğrencilere verilen bursları iptal ettiren, memurların toplu görüşme primini iptal ettiren CHP, şimdi de emekçilerimizin kazanımı olan toplu sözleşme ikramiyesini iptal ettirmiştir. Biz hükümet olarak gerek toplu sözleşmeler yoluyla, gerek diğer yasal düzenlemelerle memurlarımızın haklarını geliştirirken, CHP Anayasa Mahkemesine götürerek iptal ettiriyor. Toplumdaki her kesimi ‘istismar edilebilir’ olarak gören, her şeye muhalif bu CHP zihniyeti maalesef hiç değişmiyor. Bu iptal kararı ile ikramiyeden yararlanan 2 milyonu aşkın kamu görevlimizin aylıklarında, maalesef 345 TL azalma meydana gelecektir. Ama kamu görevlilerimiz müsterih olsun ve şunu iyi bilsin bugüne kadar nasıl emeğin ve emekçinin yanında olup, birçok kazanımı AK Parti hükümetleri döneminde sendikalarımızla birlikte elde ettiysek bundan sonra da kamu görevlilerimizin yanında olacak, sendikalarımızın yanında olacak, emekçimizin yanında olacağız. Bize göre yanlış olan bu kararla ilgili olarak da gerekli adımları atma noktasında üzerimize düşeni yapacağız.”



Bakan Işıkhan: “Her kesimi ‘istismar edilebilir’ olarak gören CHP zihniyeti hiç değişmiyor”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya "İyilik Elçisi" Projesi gençlere yardımlaşma ve tarih bilinci aşılıyor Yeşilyurt Belediyesi Sosyal Hizmetler Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen ‘İyilik Elçisi’ Projesi kapsamında Beydağı Anadolu Lisesi öğrencilerine yönelik anlamlı ve farkındalık dolu bir program düzenlendi. Programda gençlere yardımlaşma, paylaşma ve toplumsal dayanışmanın önemi anlatılırken, sosyal sorumluluk bilincinin küçük yaşlarda kazanılmasının gerekliliğine vurgu yapıldı. Yeşilyurt Belediyesi, "iyiliğin izinde, bilinçle büyüyen gençler" yetiştirmek amacıyla sosyal, kültürel ve eğitici projelerini kararlılıkla sürdürmeye devam ediyor. ‘İyilik Elçisi’ Projesi kapsamında gerçekleşen gezi ve inceleme ziyaretine katılan Beydağı Anadolu Lisesi öğrencileri, Yeşilyurt Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Hayır Çarşısını ziyaret etti. Burada yürütülen yardım faaliyetleri hakkında detaylı bilgiler alan öğrenciler, ihtiyaç sahiplerine ulaştırılan desteklerin nasıl organize edildiğini yerinde görme fırsatı buldu. Emanet Çarşı’nın, dayanışma kültürünü güçlendiren ve iyiliği çoğaltan bir sosyal hizmet modeli olduğuna dikkat çekildi. Programın devamında öğrenciler için Savaş Müzesi, Tekstil Müzesi ve Cezaevi Müzesi gezileri düzenlendi. Gerçekleştirilen müze ziyaretleriyle gençler, Malatya’nın ve ülkemizin yakın tarihine, kültürel ve sosyal mirasına yakından tanıklık etti. Savaş Müzesi’nde milli mücadele ruhu ve fedakârlık duygusu ön plana çıkarken, Tekstil Müzesi’nde kentin üretim kültürü ve emeğin değeri anlatıldı. Cezaevi Müzesi gezisinde ise geçmişten günümüze toplumsal hafıza ve insan hikâyeleri üzerinden önemli mesajlar paylaşıldı. ‘İyilik Elçisi’ Projesi ile öğrencilerin hem sosyal sorumluluk bilinci kazanması hem de tarih ve kültürle bağ kurarak bilinçli bireyler olarak yetişmeleri hedefleniyor. Program sonunda öğrenciler, yardımlaşmanın ve paylaşmanın toplumsal birlikteliğin temel taşlarından biri olduğunu bir kez daha idrak ederken, tarih bilinciyle geleceğe daha güçlü adımlarla yürümenin önemini kavradı.
Diyarbakır DTSO Başkanı Kaya: "2026’da en büyük beklenti kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması" Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, 2025 yılının hem ticaret hem de imalat ve sanayi sektörü açısından istedikleri düzeyde geçmediğini ifade ederek, 2026’ya yönelik en büyük beklentilerinin kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması olduğunu belirtti. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, 2025 yılını değerlendirdi. Kaya, "Doğrusu 2025 yılı, hem ticaret hem de imalat ve sanayi sektörü açısından istediğimiz düzeyde geçti diyemeyiz. Bu süreci olumsuz etkileyen en önemli faktörlerden biri, banka faiz oranlarının oldukça yüksek olmasıdır. Yüksek faiz oranları, işletmelerin büyümesini neredeyse imkansız hale getirmiştir. Burada iki durumu birlikte değerlendirmek gerekir. Birincisi, kredi kullanmış olan işletmeler, faiz oranlarının yüksekliği nedeniyle büyüme hedeflerinden vazgeçerek kredilerini kapatma yoluna gitmişlerdir. Bu durum, işletmelerin öz kaynaklarını nakde çevirmelerine ve dolayısıyla faaliyetlerini yavaşlatmalarına, hatta durma noktasına getirmelerine neden olmuştur. İkinci olarak ise büyümeyi hedefleyen işletmelerin, yalnızca öz kaynaklarıyla büyümelerinin mümkün olmaması ve krediye erişimde yaşanan zorluklar öne çıkmaktadır. Krediye ulaşabilen işletmeler ise yüksek faiz oranları ve düşük karlılık nedeniyle bu yoldan vazgeçmiş, bu da büyümeyi engellemiştir. Bu sürecin sonucu olarak özellikle istihdam kaybı yaşanmıştır. Diyarbakır için istihdam açısından büyük önem taşıyan, yoğun bir sektör olan hazır giyim ve tekstil sektöründe yaklaşık yüzde 30’a varan istihdam kaybı meydana gelmiştir. Bununla birlikte yalnızca istihdam değil, işletmelerin yaklaşık yüzde 30’unun faaliyetlerini durdurması gibi ciddi sonuçlar da ortaya çıkmıştır" dedi. 2026’da beklenti kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye kolay erişim 2026 yılına yönelik en büyük beklentilerinin kredi faiz oranlarının düşmesi ve krediye erişimin kolaylaşması olduğunu ifade eden Kaya, şu ifadeleri kullandı: "Kredi oranlarının düşmesi, bölgede sektörlerin hızlı bir şekilde gelişmesini sağlayacaktır. İlimizin sanayi altyapısı bu açıdan güçlüdür. Her türlü sanayi ürününü üretebilecek kapasitemiz, alanlarımız, altyapımız, beşeri sermayemiz ve genç nüfusumuz bulunmaktadır. Gelişmiş ülkelerin en önemli özelliklerinden biri, komşularıyla yaptıkları ticaretin yüksekliğidir. Barış süreci de tam olarak bunu etkileyecek bir unsurdur. Türkiye’nin güney komşularıyla yakalayacağı bir barış ortamı, en fazla sınır ve komşu illerin ticaretini ve ekonomisini olumlu yönde etkileyecektir. İhracat rakamlarına baktığımızda Irak’ın bu anlamda önemli bir örnek olduğunu görüyoruz. Irak, en çok ticaret yaptığımız ülkeler arasında hızla üst sıralara çıkmıştır. Aynı süreci Suriye için de yakalayabiliriz. Suriye’nin yeniden imarı ve kalkınmasında itici güç Türkiye, özellikle de bölge illeri olacaktır. Bu nedenle barış sürecinin en olumlu etkileyeceği alan ekonomidir. Bu süreç, hem Türkiye hem de güney komşularımız için önemli bir kalkınma modeli oluşturacaktır." 2026 yılı özellikle tüccarların, sanayicilerin ve imalatçıların arzu ettiği performansın yakalandığı bir yıl olmasını dileyen Kaya, "Barış sürecinin gelişmesi ve güney komşularımızla ilişkilerin güçlenmesi, hem ekonomimizin gelişmesine hem de yaşam kalitemizin artmasına katkı sağlayacaktır. Bu vesileyle hem üyelerimizin hem de halkımızın yeni yıla barış, huzur ve mutluluk içinde girmesini temenni ediyorum" diye konuştu.
Gaziantep Baba-oğul kalaycılık mesleğini yaşatmaya çalışıyor Gaziantep’te kalaycılık mesleğinin son temsilcilerinden Ömer Çetinkaya, oğlu Halil İbrahim Çetinkaya ile birlikte mesleğini yaşatmaya çalışıyor. Kentte yaşayan 59 yaşındaki Ömer Çetinkaya, son yıllarda az sayıda ustanın ayakta tutmaya çalıştığı kalaycılık mesleğini 23 yaşındaki oğlu Halil İbrahim Çetinkaya ile birlikte sürdürüyor. Çelik mutfak eşyalarının kullanımının yaygınlaşması ve teknolojik yenilikler karşısında çok az kişinin yaptığı meslekler arasında yer alan kalaycılığa çocuk yaşında 45 yıl önce Şahinbey ilçesindeki tarihi Bakırcılar Çarşısı’nda çırak olarak adım atan Ömer Çetinkaya, kalfalık ve ustalık sürecinin ardından kendi iş yerini açtı. Mesleğini oğlu Halil İbrahim Çetinkaya’ya öğreten Ömer Çetinkaya, oğlu ile birlikte kale altındaki iş yerinde mesleğini yaşatmaya çalışıyor. İlkokul öğrencisi olduğu dönemden bu yana babasına destek olan ve okuldan arta kalan zamanlarda da iş yerinde çıraklık yapan Halil İbrahim Çetinkaya, babasından mesleğin tüm inceliklerini öğrendi. Oğluna mesleği yaşatmaları için nasihatler veren ve aynı zamanda da mesleği her yönüyle uygulamalı olarak öğreten Çetinkaya, oğlu ile birlikte müşterilerden gelen bakır eşyaları kalaylıyor. Unutulmaya yüz tutmuş mesleklerini yaşatmaya çalışan baba-oğul, birlikte hem ekmek paralarını kazanıyor hem de mesleklerini ayakta tutup gelecek nesillere aktarmanın mücadelesini veriyor. Yıllardır aynı çatı altında omuz omuza ocak başında bakır eşyaları kalaylayan baba-oğul, mesleklerini geleceğe taşımak için adeta bir köprü görevi görüyor. 45 yıldır mesleğini severek yapan Çetinkaya, çocuğuna adeta miras olarak bıraktığı mesleğini 15 yıldır oğluyla beraber devam ettiriyor. Mesleğinde çırak bulamazken oğluyla aynı işi yapıyor olmanın mutluluğunu yaşadığını belirten Ömer Çetinkaya, başkalarının çocuklarına miras olarak para bıraktığı bir devirde kendisinin oğluna meslek bıraktığını söyledi. 45 yıl önce kendi iş yerini açtığı mesleğe aralıksız devam ettiğini belirten Ömer Çetinkaya, "1980’de bu mesleğe başladım. Bu meslekte çok değerli bir ustam vardı, mesleğimi ustamdan öğrendim. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun, nur içinde yatsın. Ustamın benim üzerimde büyük emeği var. Mesleğimiz kalaycılık ve bakır eşyaları kalaylıyoruz. Meslekte 40-45 yıl geride kaldı. İlkokulu bitirdim, 1980 yılında başladığım mesleğimi yıllardır severek yapıyorum. 1980 yılından beri Allah’a çok şükür başka bir meslek yapmadım. Bu meslekte bir çırağın yetişmesi için 15-20 yıl geçmesi lazım. Eleman sıkıntısı olduğundan dolayı ben de oğlumu getiriyordum. Yıllardan beri oğlumla beri beraber çalışıp mesleğimize devam ediyoruz" dedi. Babasının yetiştirdiği Halil İbrahim Çetinkaya da ilkokul öğrencisi olduğu dönemden beri babasının yanında çalıştığını belirterek, "Ben 8-9 yaşından beri bu meslekteyim. Okuldan sonra gelir babamın yanında çalışırdım. Tatillerde babamın yanında çalışırdım. Mesleği babamdan öğrendim. Babamın bana öğrettiği mesleği devam ettiriyorum. Eleman yoktu. Bende babamı yalnız bırakmak istemedim. Liseye kadar okudum. Lisedeyken okulu bıraktım. Babamla birlikte mesleğimize devam ediyoruz. Çok şükür bir ekmeğimizi yiyoruz. Kalay yapıyoruz. Çaydanlık, sürahi ve eski bakırları kalaylıyoruz. Baba mesleğini yapmak güzel. Babama yardımcı olduğum için çok mutluyum. Babamla birlikte güzel bir şekilde çalışıyoruz. Mesleğimiz çok güzel" diye konuştu.
Eskişehir Huzurevinde kalan yaşlılar için etkinlik Eskişehir’deki Fethi Yılmaz Sezer Huzurevi’nde kalan yaşlı bireylerin keyifli vakit geçirebilmeleri adına bir etkinlik düzenlendi. Odunpazarı ilçesi Orhangazi Mahallesi’nde bulunan Fethi Yılmaz Sezer Huzurevi’nde kalan yaşlı bireyler için etkinlik düzenlendi, Huzurevi sakinlerinin keyifli vakit geçirebilmesi adına düzenlenen program kapsamında sanatçı Yaşar Aydın huzurevinde sahne aldı. Söylenen şarkılar esliğinde dans edip vakit geçiren yaşlı bireyler bir yandan sosyalleşirken bir yandan ise stres attı. Ayrıca etkinliğe Orhangazi Mahalle Muhtarı Hüseyin Erdemir ve mahalle sakinleri de katılım gösterdi. "İnşallah bunun devamı gelir" Orhangazi Mahalle Muhtarı Hüseyin Erdemir etkinlikle ilgili şunları söyledi: "Yaşlı Çınarlarımız da burada sevinçlidir. Hepsi güzel, vakti güzel seviniyorlar. İnşallah bunun devamı gelir." "Her ay bir mahallemizi buraya getireceğiz" Sanatçı Yaşar Aydın, "İlk programımızda demiştik ki Orhan Gazi mahallemizin sakinleri, muhtarımız bugün Fethi Yılmaz Sezer Huzurevi bütün Huzurevleri bir yerde toplandı efendim. Çok da güzel bir bina oldu. Her şeyiyle mükemmel. Her ay bir mahallemizi buraya getireceğiz. Derneklerimiz, sivil toplum kuruluşları, organizedeki büyük fabrika sahiplerimiz ve çalışanları, ilçelerimiz, büyük köylerimiz örnek veriyorum; Ayvalı, Bardakçı, Cevizi gibi köylerimiz de buraya otobüslerle getirip bu güzel insanlarla buluşturacağız" dedi.
Erzurum ER-VAK Başkanı Güzel; "Sarıkamış Harekâtı yüce Türk milletinin hafızasında hüzünlü bir sayfadır" Erzurum Kalkınma Vakfı (Er-Vak) Başkanı Erdal Güzel, Sarıkamış Harekatı’nın 111. yıl dönümü münasebetiyle yaptığı açıklamada Türk tarihinin en trajik sahnelerinin yaşandığı bu savaş sırasında, beyaz karları kefenleri yapan Allahuekber şehitlerini unutmadıklarını ve unutturmayacaklarını ifade etti. Güzel, çok uzun yıllar ülke gündeminden uzak tutulan ve karlar altında saklı kalan Allahuekber Şehitlerini 2003 yılında yaptıkları "Allahuekber şehitleri torunlarıyla buluşuyor" etkinliği ile gündeme taşıdıklarını ve uzun yıllar konunun takipçileri olduklarını belirterek ER-VAK’ın bu konuda büyük bir tarihi sorumluluğu yerine getirmenin haklı gururunu yaşadığını ifade etti. Sarıkamış Harekatı anma proğramlarıyla ilgili açıklamalarda da bulununan Güzel, tarihin seyri ve gerçekliği içerisinde bu proğramların yapılması gerektiğine dikkat çekerek Sarıkamış’ın o tarihlerde düşman işgalinde olduğınu, harekatın Erzurum’da planlandığını ve başlatıldığını, 3.Ordu Komutanı Hafız Hakkı Paşa’nın mezarının Erzurum’da bulunduğunu hatırlatarak anma merasimlernin Kars Kapı Şehitliğin’den başlatılmasını arzu ettiklerini söyledi. Güzel onbinlerce Mehmetçiğin, toprağı vatan yapmak uğruna soğuğa, tifüse ve Ruslara karşı vermiş olduğu ve sonu hüzünle biten şanlı mücadelenin yıl dönümünde Allahuekber ve Soğanlı dağlarında bir hilal uğruna canlarını veren şühedayı saygı, rahmet ve minnetle andıklarını ifade etti.