ASAYİŞ - 29 Mayıs 2024 Çarşamba 08:06

Bakan Yerlikaya: “Adana merkezli 2 ilde düzenlenen ‘Kuyu-1’ operasyonlarında elebaşılığını Mustafa ve Ramazan Altınyüzük’ün yaptığı organize suç örgütü çökertildi”

A
A
A
Bakan Yerlikaya: “Adana merkezli 2 ilde düzenlenen ‘Kuyu-1’ operasyonlarında elebaşılığını Mustafa ve Ramazan Altınyüzük’ün yaptığı organize suç örgütü çökertildi”

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Adana merkezli olarak Adana ve Muğla’da düzenlenen “Kuyu-1” operasyonları sonucu elebaşılığını Mustafa Altınyüzük ve Ramazan Altınyüzük’ün yaptığı organize suç örgütü çökertildiğini açıkladı.


İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; Adana İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu; Adana ve Muğla’da “Kuyu-1” operasyonları düzenlendi. Düzenlenen operasyonlarda organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, tehdit, nitelikli yağma, korkutma, para alma, kurşunlama, kasten öldürmeye teşebbüs ve yasa dışı silah ticareti suçlarını işledikleri tespit edildi. Operasyonlar sonucu 5 adet ruhsatsız tabanca, 17 adet ruhsatsız av tüfeği ve çok sayıda dijital materyal ele geçirilirken 51 şüpheli yakalandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Tavas’ta cenaze yemeği ve düğün okusu adedi kaldırıldı Tavas Kaymakamı İsmail Demir ve Tavas Belediye Başkanı Kadir Tatık yaptıkları toplantıda ilçe merkezinde cenaze evlerinde cenaze sahiplerinin pide yaptırıp dağıtmasını ve düğüncülerin oku vermesini tavsiye kararı ile kaldırıldığı açıklandı. Uzun yıllardır Tavas ilçesi ve mahallelerinde gelenek olarak sürdürülen cenaze sahiplerinin pide yaptırması geleneği ile düğün sahiplerinin okuluk dağıtması tavsiye kararı ile uygulamadan kaldırıldı. Alınan karar ile ilgili açıklama yapan Tavas Belediye Başkanı Kadir Tatık, “Yıllardır ilçemizde cenaze evlerinde pide yaptırılıp gelenlere ikram edilmesi geleneği sürdürülüyor. Maalesef halkımız en acı gününde masrafa giriyor ve cenazesinin acısını yaşamak yerine yemek yaptırma derdine düşüyor. İçinde pidecilerimizin de lokantacılarımızın da olduğu geniş çaplı kent konseyi toplantısı yaparak, bu uygulamayı kaldırma kararı aldık. Biz bu uygulamayı istemiyorduk. Ancak kaldırılması için Tavas Kent Konseyinde istişare yaparak, herkesin görüşünü alarak yapmak istedik. Tüm tarafların da onayıyla cenaze evlerinde yemek verilmesinin ve düğünlerde okuluk dağılmasının son bulması için ilçemizde tavsiye kararı aldık. Hatta komşuların evlerinden yemek yapıp, cenaze evine götürmesi yönünde tavsiye kararı aldık. Vatandaşımız cenazesi olduğunda çadır derdine de düşüyordu. Belediye olarak çadır aldık. Onları bu dertten de kurtardık. Kararın uygulanmasıyla cenaze sahipleri rahat edecek” dedi.
Kırıkkale İstanbul’dan kaçtı, köyünde yaptığı hayvancılıkla huzuru buldu: "Şehir hayatı açık cezaevi gibi" İstanbul’da geçen 10 yılının ardından memleketi Kırıkkale’ye dönen Kazım Bozkurt, yerleştiği köyde küçükbaş hayvancılıkla 22 yıllık bir ömür geçirdi. Şehir hayatını "açık cezaevi" olarak tanımlayan Bozkurt, tek tek isim verdiği hayvanlarıyla kurduğu sevgi bağının mutluluğunu yaşıyor. Kırıkkale’den geçen Kızılırmak Nehri’nin beslediği Kapulukaya Barajı kıyısında yer alan Karaahmetli köyü, doğanın huzurunu ve sükunetini sunuyor. Kış mevsimi dolayısıyla yoğun sisin kapladığı köyde, doğal güzellikler eşliğinde sakin bir yaşam hüküm sürüyor. İstanbul’da 10 yıl çamaşır makinesi fabrikasında çalışan Kazım Bozkurt, şehir yaşamını geride bırakıp huzur dolu köyüne yerleşerek doğa ile iç içe bir hayat sürüyor. 22 yıldır köyde ikamet eden Bozkurt’un 100 küçükbaş hayvanı bulunuyor. Hayvanlarına isim vererek onlarla bir bağ kuran Bozkurt, her birine sevgiyle yaklaşıyor. Kazım Bozkurt’un hikayesi, şehir hayatının monotonluğundan kaçarak doğanın iç içe olduğu köyünde kendine yeni bir düzen kurmanın güzelliğini gözler önüne seriyor. Onun yaşamı, köy hayatının sağladığı özgürlük ve mutluluğun bir örneği olarak ilham veriyor. "Onlarla ilgilenmek beni mutlu ediyor" Bozkurt, koyun ve keçilerine "Ak Kız", "Kara Kız" gibi isimler verdiğini söyleyerek, "İnsanlar nasıl arkadaş olur, hayvanlarla da aynı şekilde bağ kuruyorum. Bu işi severek yapıyorum ve hayatımdan memnunum" dedi. Hayvanların beslenmesinden otlatılmasına kadar tüm işleri kendisinin yaptığını belirten Bozkurt, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, hayvanlarla vakit geçirmenin insana huzur verdiğini ifade etti. Bozkurt, "Sabah hayvanlarımızı besleyip dışarı çıkarıyoruz. Ayakları güçlensin diye doğada iki saat güdüyoruz. Onlarla ilgilenmek beni mutlu ediyor" ifadelerini kullandı. "Köydeki yaşam şehirden iyidir" Şehirde geçen yıllarını "açık cezaevi gibi" şeklinde tanımlayan Bozkurt, köydeki yaşamın şehir hayatına göre daha özgür ve huzurlu olduğunu söyledi. Bozkurt, "Çamaşır makinesi fabrikasında çalıştım. Orada belli bir saat var, mesai var. Gidersin, gelirsin. Yeri gelir 12 saat, yeri gelir 14 saat çalışırsın. Eve gelirsin, yemeğini yemeye vaktin olmaz. Yatarsın, sabah kalkarsın, bakmışsın ki iş saati gelmiş. Burada öyle bir şey yok. Burada hayvanlarını yemlersin, kafana göre gezersin. Hayvanlarla çıkarsın doğaya. Hayvan olmasa da köydeki yaşam şehirden iyidir. Şehir hayatını yaşamış bir insanım. 10 yıl İstanbul’da kaldım. Ama memleketime, köyüme döndüm" diye konuştu.