GÜNDEM - 09 Mart 2024 Cumartesi 13:35

Öldürülen doktor, ölüme göz göre göre gitmiş

A
A
A
Öldürülen doktor, ölüme göz göre göre gitmiş

Adana’da ayrıldığı eşi tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde öldürülen doktor Feray Kaplan’ın ölüme göz göre göre gittiği, çocukları ve annesini asansör ile eve gönderdiği, ayrıldığı eşiyle konuşmak için kendisinin aşağıda beklediği ve bu sırada öldürüldüğü öğrenildi.



Edinilen bilgiye göre olay, dün akşam merkez Çukurova ilçesine bağlı Güzelyalı Mahallesi 81156 sokakta bulunan Zakir Gergin apartmanında meydana geldi. İddiaya göre, Gaziantep Nizip Devlet Hastanesi’nde başhekim yardımcısı olan acil tıp uzmanı doktor Feray Balkan (39), Gaziantep’e kendisini ziyarete gelen annesi Eda’yı (65) evine bırakmak için kızı Asya (12) ve oğlu Aliş (4) ile birlikte Adana’ya geldi.


Ayrıldığı eşi pusu kurmuş


Apartmana geldiği sırada Feray Balkan 1 sene önce şiddetli geçimsizlik nedeniyle ayrıldığı astsubay eşi Seçkin E.’nin apartman çevresinde kendisini beklediğini fark etti. Bunun üzerine Balkan, annesi ve çocuklarına, ‘Siz yukarı çıkın. Ben geliyorum’ dedi. Feray Balkan bu sırada ayrıldığı eşi Seçkin ile apartman girişinde konuştu. Konuşmayı bitirip asansöre yönelen Balkan’ın ayrıldığı eşi, genç kadının sırtına ve kulağının arkasına tabanca ile ateş edip olay yerinden kaçtı.


Cansız bedenini kızı buldu


Annesinin eve gelmemesi üzerine aşağı inen kızı Asya, annesinin cansız bedeniyle karşılaşınca çığlık atıp apartmandakilerden yardım istedi. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ekipleri ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri yaptıkları incelemede Feray Balkan’ın hayatını kaybettiğini belirledi.


Katil koca gözaltına alındı


Çukurova İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri ise olay yerinden kaçmaya çalışan Seçkin E.’yi tabancayla birlikte yakalayarak gözaltına aldı.


Cenazesi yarın defnedilecek


Feray Balkan’ın cansız bedeni otopsi için Adana Adli Tıp Kurumu Morgu’na kaldırıldı. Bugün otopsisi tamamlanan Balkan’ın cenazesinin İngiltere’de yaşayan Bilgisayar Mühendisi ağabeyi Fatih’in gelmesi beklendiği için yarın öğle namazına müteakip Buruk Mezarlığı’nda defnedileceği öğrenildi.


Kanlı çanta amcaya teslim edildi


Öte yandan Feray Balkan’ın olay sırasında omzunda takılı olan kanlı çantası ise bugün Adana Adli Tıp Kurumu Morgu’nda amcası Ahmet Balkan’a teslim edildi.


Apartmanda acı hakim


Olayın yaşandığı Güzelyalı Mahallesi’nde ki Zakir Gergin apartmanında ise Feray Balkan’ın yakınlarının acılı bekleyişi sürüyor. Balkan’ın meslektaşları ve iş arkadaşları apartmana gelirken acılı anne Eda ve Feray Balkan’ın ablaları Fatma ile Funda’nın evde sinir krizi geçirdikleri sağlık ekiplerinin acılı aileye sakinleştirici iğne yaptığı öğrenildi.


"Cezaevinden inşallah çıkamaz"


Gazetecilere konuşan Feray Balkan’ın iş arkadaşı Sibel Şahin, “Mükemmel bir insan, mükemmel bir anne ve mükemmel bir eşti. Maalesef goncalarımız itin kopuğun elinde solup gidiyor böyle. Onu elimizden aldılar. 1 yıl önce şiddetli geçimsizlikten dolayı boşanmışlardı. Takip etmiş buraya geldiğini öğrenmiş. Burası annesinin evi aşağıda pusu kurmuş eski eşi. Feray annesini ve çocuklarını asansörle yukarı göndermiş kendisi aşağıda kalmış. Feray’da asansöre bineceği sırada asansörün önünde katletmiş. Geçinemediklerini, sıkıntıları olduğunu söylüyordu ama bu kadar derin ne olduğunu bilmiyorduk. Annesi gelmeyince kızı aşağıya gelmiş annesini yerde bulmuş. Sonuna kadar deliklerde çürüsün bir daha çıkamasın inşallah” ifadelerini kullandı.


Katil koca Seçkin E.’nin ise emniyetteki işlemlerinin sürdüğü öğrenildi.


(UMT-

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Nilüfer’de afet bilinci için güç birliği Nilüfer Belediyesi, sivil toplum kuruluşları ile iş birliği yaparak afet bilincini artırıyor. Nilüfer Belediyesi Dr. Ceyhun İrgil Sağlık Müzesi, Nilüfer Belediyesi Yüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurdu ve Pancar Deposu’nda düzenlenen eğitimlerde, deprem ve yangın anında yapılması gerekenler uygulamalı olarak anlatıldı. Afetlerde dirençli bir kent oluşturma hedefiyle çalışmalarını sürdüren Nilüfer Belediyesi, personelini ve vatandaşları tehlikelere karşı bilinçlendiriyor. Nilüfer Belediyesi, BAKUT, ANDA ve MAG-AME Arama Kurtarma dernekleriyle iş birliği yaparak kapsamlı bir eğitim programı gerçekleştirdi. İş birliği kapsamında Nilüfer Belediyesi Yüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurdu, Nilüfer Belediyesi Dr. Ceyhun İrgil Sağlık Müzesi ve Pancar Deposu’nda bir dizi etkinlik düzenledi. Eğitimlerde teorik bilgilendirmelerin yanı sıra, tahliye planları gözden geçirildi ve afet anında paniğin önüne geçilmesi için yapılması gerekenler anlatıldı. Eğitimler kapsamında, tatbikatlar da gerçekleştirildi. Senaryo gereğin alarmın çalmasıyla birlikte binaların tahliyesi sağlandı. "Çök-Kapan-Tutun" uygulamasını başarıyla gerçekleştiren personel, güvenli bir şekilde toplanma alanlarına ulaştı. Tatbikatlarda, yangın tüplerinin doğru kullanımı ve başlangıç aşamasındaki yangınlara müdahale teknikleri uygulamalı olarak gösterildi.
İzmir Adet sancılarının çaresi mutfakta Şişkinlik, karın ağrısı, iştah artışı ve benzeri durumlar; adet dönemlerinde çoğu kadın için zorlayıcı ve can sıkıcı olabiliyor. Buna karşı adet sürecinde görülebilen bu etkilerin hafif geçmesinde beslenmenin etkili olabileceğini aktaran Medicana Sağlık Grubu Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. M. Zeynep Kuşku, "Adet döneminde beslenme, hormonel dengesi ve sancılar üzerinde etkili olabilir. Ancak tek başına çözüm olarak düşünülmemelidir. Adet sancısının ana biyolojik sürücüsü çoğu kişide prostaglandin artışıyla oluşan rahim kasılmalarıdır. Beslenme; inflamasyon düzeyi, kan şekeri dalgalanmaları, su ile tuz dengesi ve bazı mikrobesin yeterlilikleri üzerinden şişkinlik, ödem, yorgunluk ve ağrı algısını etkileyebilir. Diyet örüntülerinin dismenore şiddetiyle ilişkili olabildiğini gösteren çalışmalar vardır" dedi. Adet dönemleri çoğu kadın için sıkıntılı geçebiliyor. Özellikle adet sancısı ve şişkinlik durumu çoğu kadının yaşam konforunu bozabilecek noktalarda seyredebiliyor. Bu dönemi konforlu geçirmek adına çeşitli ilaçlar kullanılabiliyor. Ancak adet sürecinde hafiflemenin daha sağlıklı ve dengeli bir yolu olduğuna dikkat çeken Medicana International İzmir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. M. Zeynep Kuşku, beslenmenin hormon dengesi ve sancılar üzerinde etkili olabileceğini dile getirdi. Kuşku, "Adet döneminde beslenmeyi tek başına çözüm gibi düşünmemek gerekir. Adet sancısının ana biyolojik sürücüsü çoğu kişide prostaglandin artışıyla oluşan rahim kasılmalarıdır. Beslenme; inflamasyon düzeyi, kan şekeri dalgalanmaları, su-tuz dengesi ve bazı mikrobesin yeterlilikleri üzerinden şişkinlik, ödem, yorgunluk ve ağrı algısını etkileyebilir. Diyet örüntülerinin (yüksek şeker/atıştırmalık ağırlığı gibi) dismenore şiddetiyle ilişkili olabildiğini gösteren çalışmalar vardır" açıklamalarını yaptı. Adet döneminde özellikle aşırı tuzlu ve işlenmiş gıdaların ödem ve şişkinliği artırabildiğini, bunun yanında; yüksek şeker ve rafine karbonhidratlı gıdaların kan şekeri dalgalanmasına neden olmakla birlikte iştah artışı, yorgunluk ve ağrı gibi sorunlara neden olabildiğini aktaran Kuşku, "Adet döneminde paketli işlenmiş gıdalardan, şeker ve karbonhidrat içeren gıdalar mümkün olduğunca tüketilmemeli. Ayrıca, yağdan çok zengin, ağır kızartmalar: sindirim yükü ve inflamatuar yanıt üzerinden yakınmaları artırabilir; düşük yağlı diyetle ağrıda azalma bildiren çalışmalar vardır. Alkol de PMS yakınmalarını artırabildiği için bu dönemde sınırlanması önerilir. Öte yandan gaz yapan gıdalarda belirlenerek tüketiminde dikkatli olunmalıdır" diye konuştu. Zencefil, bitkisel destekçilerden biri Adet sancılarıyla beslenme arasında bir ilişki olduğunun artık daha net bilindiğini aktaran Kuşku, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle bazı besin grupları ağrının şiddetini azaltmada destekleyici olabiliyor. Omega-3’ten zengin besinler, örneğin haftada 2 kez tüketilen yağlı balık, ceviz ya da chia tohumu, vücuttaki iltihap yolaklarını baskılayarak adet ağrısında hafif-orta düzeyde azalma sağlayabiliyor. Etkisi çok keskin değil ama düzenli tüketim genel sağlık açısından da oldukça faydalı. Magnezyum içeren besinler (ıspanak, avokado, kakao gibi) kas gevşetici etkileri sayesinde adet sancılarını hafifletebilir. Bu konuda çalışmalar umut verici olsa da herkese rutin magnezyum takviyesi önermek doğru değil. En güvenli yol, magnezyumu gıdalardan almak ve gerekirse kişiye özel değerlendirme yapmak. Kalsiyum, özellikle PMS belirtilerinde; şişkinlik, hassasiyet ve duygu durum değişikliklerinde fayda sağlayabiliyor. Potasyum ise doğrudan ağrı kesici bir etki göstermese de sıvı dengesini düzenleyerek ödem ve şişkinliği azaltmaya yardımcı olabilir. Özellikle zencefil adet sancısı konusunda en çok çalışılmış bitkisel desteklerden biri. Zencefilin klinik çalışmalarda ağrıyı azaltabildiği gösterilmiş durumda. Rezene ve papatya çayı da bazı kadınlarda rahatlama sağlayabiliyor. Ancak bitkisel ürünlerin de bilinçsiz ve sürekli kullanımının riskleri olabileceğini unutmamak gerekir. D vitamini eksikliği olan kadınlarda, bu eksikliğin giderilmesiyle adet ağrılarında azalma görülebiliyor. B6 vitamini daha çok PMS semptomları üzerinde etkili; B12’nin ise doğrudan ağrı azaltıcı güçlü bir kanıtı yok, ama eksiklik varsa mutlaka yerine konmalı. Yeterli su tüketimi de önemli. Hidrasyon, hem ağrı şiddetini hem de şişkinliği azaltmada destekleyici olabilir." Vücudunuz uyarı veriyor olabilir Adet sürecinde beslenmeye dikkat edildiği halde şiddetli sancı durumunun geçmemesi durumunda mutlaka altta yatan bir neden olup olmadığına bakılması gerektiğini vurgulayan Kuşku, "Özellikle ağrının ilk kez çok şiddetli başlaması ya da yıllar içinde giderek artması, ağrı kesicilere rağmen belirgin rahatlama olmaması önemli bir uyarı işaretidir. Bunun yanında aşırı veya pıhtılı kanama, ara kanama, ateş, kötü kokulu akıntı, cinsel ilişkide ağrı, idrar yaparken ya da dışkılama sırasında ağrı, bayılma hissi ya da günlük yaşamı ciddi şekilde aksatan sancılar mutlaka değerlendirilmelidir. Bu yaklaşım, uluslararası kılavuzlarda da açıkça vurgulanmaktadır. Adet ağrısı yalnızca adet günleriyle sınırlı değilse, adet dışı pelvik ağrı da eşlik ediyorsa; cinsel ilişkide derin ağrı, çocuk sahibi olamama öyküsü varsa veya kanamalar belirgin şekilde artmışsa endometriozis, miyom ya da adenomyozis gibi altta yatan hastalıklardan şüphelenmek gerekir. Muayene ve ultrason temel değerlendirme yöntemleridir; gerekirse ileri tetkikler planlanır" ifadelerini kullandı. Toplumda adet süreciyle ilgili bazı yanlış inanışlar olduğunu da belirten Kuşku, şöyle konuştu: "Soğuk içeceklerin herkeste mutlaka sancıyı artırdığı ya da şeker tüketilmezse ağrının dayanılmaz olacağı düşüncesi bilimsel bir genelleme değildir. Bitki çaylarının tamamen zararsız olduğu ve sınırsız içilebileceği algısı da doğru değildir. ‘Adet sancısı normaldir, katlanmak gerekir’ düşüncesi de yanlıştır. Şiddetli ve yaşam kalitesini bozan ağrı mutlaka ciddiye alınmalıdır."