ASAYİŞ - 04 Aralık 2025 Perşembe 10:11

Otomobille geldi çekiciden telefon çaldı: 120 suç kayıtlı hırsızın o anları kamerada

A
A
A
Otomobille geldi çekiciden telefon çaldı: 120 suç kayıtlı hırsızın o anları kamerada

Adana’da 120 suç kaydı bulunan şahıs, çekici sürücüsünün indirme işlemiyle meşgul olduğu anda fırsat kollayıp kabinden telefonu çaldı. Hırsızlığın anbean kameraya yansıdığı olayda şüpheli yakalanıp tutuklanırken "Hırsızlığı yaptığı içim pişmanım, telefonu satıp alkol aldım" dediği öğrenildi.


Olay, 21 Kasım’da merkez Sarıçam ilçesine bağlı Acıdere Mahallesi’nde meydana geldi. Çekici sahibi M.K., bir otomobili indirmek için aracının arka bölümüne geçti. Bu sırada bir otomobil ile gelen C.G., çekici sahibinin aracı indirmekle meşgul olduğunu gördü. C.G. otomobilden inip, çekicinin içerisinden cep telefonu çaldı. Ardından tekrardan aracına binerek olay yerinden kaçtı. Hırsızlık anı ve çekici sahibinin araçta cep telefonunu araması anbean güvenlik kamerasına yansıdı. Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık ve Yankesicilik Büro Amirliği ekipleri, ihbar üzerine bölgeye geldi. Yapılan güvenlik kamera çalışmalarında olayı gerçekleştiren şüphelinin hırsızlıktan 120 suç kaydı bulunduğu ve 10 ay hapis cezasıyla arandığını belirledi.



"Banyoda yakalandı"


Polis şüphelinin Yüreğir ilçesine bağlı Yavuz Mahallesi’ndeki evine operasyon yaptı. Yapılan operasyonda C.G. evinin banyosunda saklanırken yakalandı. Emniyete götürülen C.G., "Hırsızlığı yaptığım için pişmanım. Telefonu çaldıktan sonra bilmediğim bir telefoncuya sattım. Elime geçen parayla da alkol alıp içtim" dediği öğrenildi.


İşlemlerinin ardından adliyeye sevke dilen C.G. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Öte yandan, hırsızlık sırasında otomobili kullanan İ.E.’in ise yakalama çalışması devam ediyor.



Otomobille geldi çekiciden telefon çaldı: 120 suç kayıtlı hırsızın o anları kamerada

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul L’oréal Türkiye genç bilim kadınlarını ödüllendirmeye devam ediyor Tekno-güzellik şirketi L’Oréal Türkiye’nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle yürüttüğü "Bilim Kadınları İçin" programı 23 yıldır devam ediyor. Program, bugüne kadar Türkiye’den 128 bilim kadınını destekledi. Bu yıl Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nden Doç. Dr. Banu İyisan, Üçlü Negatif Meme Kanseri için tamamen doğal biyomalzemelerle akıllı ve hedefli nanoilaç teknolojileri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle ödüllendirildi. Türkiye’nin önde gelen kurumsal sosyal sorumluluk programlarından biri olan "Bilim Kadınları İçin" programında, bu yıl ödül alan bilim kadınları L’Oréal Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen tören ile duyuruldu. Bu kapsamda Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Banu İyisan, tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri (ÜNMK) tedavisinde hedefli ve akıllı nanoilaç sistemleri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle öne çıkıyor. Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinin agresif alt türlerinden Üçlü Negatif Meme Kanseri’ne yönelik bu çalışma, mevcut tedavilerin sınırlılıklarını aşmayı hedefleyen önemli bir yaklaşım sunuyor. Eğitim ve araştırma yolculuğu: Almanya’dan Türkiye’ye uzanan bilim kariyeri Programın uluslararası ayağı olan L’Oréal-UNESCO For Women in Science, 140’dan fazla ülkede 4 bin 700’den fazla bilim kadınını desteklemiş ve bu isimlerden 7’si daha sonra Nobel Ödülü’ne layık görülmüştü. Türkiye, bu programın en aktif yürütüldüğü ve en çok destek veren ilk beş ülkeden biri olarak öne çıkıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünde lisans ve yüksek lisansını tamamlayan Doç. Dr. Banu İyisan 2012 yılında doktora eğitimi için Almanya’ya taşındı. Leibniz Polimer Enstitüsü’nde biyomedikal nanomalzemeler, kontrollü ilaç salım sistemleri, sentetik biyoloji ve biyosensör uygulamaları üzerine çalıştı; 2016’da Dresden Teknik Üniversitesi’nden doktora derecesini aldı. Doktora sürecinde International Helmholtz Research School for Nanoelectronic Networks (IHRS NANONET) programında nanoteknoloji ve malzeme bilimi üzerine eğitim alan araştırmacı, 2017-2020 yılları arasında Max Planck Polimer Araştırma Enstitüsü’nde yürütülen bir AB projesinde, meme kanseri teşhisi için nanofotonik sistemler geliştirmeye yönelik doktora sonrası çalışmalar yaptı. 2023 yılında Max Planck Partner Grup Lideri seçilerek, MPIP ile uluslararası iş birliğini güçlendirdi. Üçlü negatif meme kanserine yönelik yenilikçi tedavi yaklaşımı Yürüttüğü akıllı hibrit nanoilaç teknolojisi projesiyle, meme kanserinin en agresif alt türlerinden biri olan Üçlü Negatif Meme Kanseri’nin hedefli tedavilere yanıt vermemesi ve mevcut kemoterapi ilaçlarının ciddi yan etkilere yol açması nedeniyle ortaya çıkan ihtiyaca çözüm sunmayı amaçlayan İyisan, proje kapsamında tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri hücrelerini seçici biçimde hedefleyebilen ve pH gibi çevresel uyarılara duyarlı çalışan akıllı hibrit nanoilaç taşıyıcılarının tasarlanmasını hedefliyor. Bu yaklaşım, tedavi etkinliğinin artırılmasına ve yan etkilerin önemli ölçüde azaltılmasına katkı sağlamayı amaçlarken, sürdürülebilir teknolojilerle geliştirilen sistemin gelecekte farklı agresif kanser türlerinde de uygulanabilir olması hedefleniyor. 2020 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nde görev yapan Doç. Dr. Banu İyisan aldığı fonlarla Biyofonksiyonel Nanomalzeme Tasarım Laboratuvarı’nı kurarak araştırmalarını burada sürdürmeye devam ediyor.