SAĞLIK - 30 Ekim 2025 Perşembe 11:11

Uzmanı uyardı: "Akciğer kanserinde beslenme bağışıklığı etkiliyor"

A
A
A
Uzmanı uyardı: "Akciğer kanserinde beslenme bağışıklığı etkiliyor"

Acıbadem Adana Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Alper Fındıkcıoğlu, "Son dönemde üzerinde durulan Akdeniz tipi beslenmenin, özellikle taze sebze ve meyve tüketiminin akciğer kanseri gelişimine engel olabileceği düşünülmektedir" dedi.


Kanser hastalarında beslenme önemli bir yer tutuyor. Konuyla ilgili bilgiler veren Acıbadem Adana Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Alper Fındıkcıoğlu, "Tedavi sürecinde ihtiyacımız olan şey hem psikolojik durumumuzun hem de vücudumuzun güçlü ve dirençli olmasıdır. Bunu sağlayabilmek için mümkün olduğunca iyi bir beslenme planı ve takviye gıdalar gerekecektir. Bilimsel veriler beslenme yetersizliğinin bağışıklık sisteminin çöküşüne ve kaşeksi olarak adlandırdığımız aşırı kilo kaybına bağlı hastalığın seyrinin kötüleşmesine yol açtığını göstermektedir" ifadelerini kullandı.


Özellikle bazı kanser hastalarının iştahsız olmalarına rağmen şişmanlamış gibi yanıltıcı bir görünümde olduğunu belirten Prof. Dr. Fındıkcıoğlu, bunun altında kas kitlesinin aşırı azalması ancak vücut yağ oranının aşırı artışı ile kendini gösteren ‘sarkopenik obezite’nin yattığını ve bunun da vücutta yaygın enflamasyonun göstergesi olduğunu söyledi.



"Kilo, vücutta enflamasyonun artışına yol açıyor"


Kanser hastalarında görülen kronik enflamasyon ve beslenme bozukluğunun tedaviye yanıtı ve bağışıklık sistemini etkilediğini vurgulayan Prof. Dr. Fındıkcıoğlu, "Beslenme bozukluğunda bağışıklık sisteminden salınan ve kansere karşı hücrelerin savunmasını arttıran maddelerin üretimi bozulmaktadır. Obezitede ise yağ hücrelerinden salınan bazı maddeler vücutta enflamasyonun artışına yol açmaktadır. Yani hem beslenme bozukluğuna bağlı aşırı zayıflama hem de aşırı kilo alma kanserin gidişatını kötüleştiren ve tedaviye yanıtı olumsuz etkileyen durumlardır" diye konuştu.



"Sigara ve hava kirliliği gibi çevresel etkenler de önemli"


Akciğer kanseri olan hastanın beslenmesinde antienflamatuar ve antioksidan yiyeceklerin tedaviye olumlu katkı yapacağını aktaran Prof. Dr. Fındıkcıoğlu, rafine gıdalar ve yağların kanser gelişimi üzerine olumsuz etkisi olduğunu anlattı. Kanserden korunmak için öncelikle çevresel faktörleri değiştirmek gerektiğinin altını çizen Fındıkcıoğlu, "Sigara, hava kirliliği gibi etkenlerin yanı sıra obezitenin de kanser oluşumunda önemli bir yeri olduğu bilinmektedir. Kilo kontrolü ve sağlıklı beslenme kanserden korunmak için alınabilecek başlıca önlemlerdir. Son dönemde en çok üzerinde durulan Akdeniz tipi beslenmenin kanser gelişimine engel olabileceği düşünülmektedir" şeklinde konuştu.



"Ispanak, tavuk ve balık kuersetin içerir"


Özellikle taze sebze ve meyve tüketiminin akciğer kanserini önleyebileceğine değinen Fındıkcıoğlu, "Bu besinler çok çeşitli fitokimyasallar, antioksidanlar, lifler ve mineraller içermekte, kanseri önlemede ve kilo kontrolünde önemli rol oynamaktadırlar. Bitkisel gıdalar bağışıklık sistemini ve koruyucu hormonları aktive etmektedir. Ispanak, brokoli, Brüksel lahanası, havuç, bezelye, domates, biber başlıca nişastasız sebze grubunda sayılabilir. Kuersetin içeren başlıca besinler; domates, kuru üzüm, kiraz, kara lahana, brokoli, kırmızı soğan ve kaparidir. Yeşil çay da kuersetin kaynaklarından biridir. Selenyum içeren besinler; ıspanak, yeşil bezelye, brokoli ve patates, hindi, tavuk, balık ve yengeç gibi deniz ürünleri, kuru fasulye, mercimek, esmer pirinç, yoğurt ve süzme peynir gibi süt ürünleri, ayçiçeği çekirdeği ve fındık, yumurta ve bazı tahıllar olarak sıralanabilir. Karotenoidler bitkilere sarı-turuncu-kırmızı rengi veren öğelerdir. Havuç ve bal kabağında çokça bulunan karoten, ıspanak, domates, havuç, marul, salatalık, karalahana, brüksel lahanası, maydanoz, fasulye, dolmalık biber, pancar, brokoli gibi sebzelerin yanı sıra mısır, papaya, karpuz, kavun, elma, portakal, kayısı, incir, kivi, şeftali, mango ve ananasta da bulunmaktadır" ifadelerini kullandı.


Akciğer kanseri olan hastaların ameliyat, kemoterapi ya da radyoterapi alacağı dönemlere göre beslenme durumunun uzman hekimce belirlenmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Fındıkcıoğlu, bazı besinler ilaçlarla etkileşime girebildiğinden kemoterapi dönemlerinde kullanılmaması gerektiğini dile getirdi. Radyoterapi alan hastalarda yemek borusu iltihabına bağlı yutma ve yeme güçlüğü yaşanabileceği için dikkatli olunması gerektiğini de aktaran Fındıkcıoğlu, akciğer kanseri ameliyatı olacak hastaların yine bu sürece yardımcı olacak, bağışıklık ve genel direnci arttıracak, vücutta yaygın enflamasyonu engelleyecek gıdaları tercih etmesini tavsiye etti.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul ’’Gıda arzı güvenliği için tarımda teknolojik dönüşüm şart’’ Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte tarımın stratejik önemi net görüldü. Yapay zekâ ve otonom sistemlerle tarımda daha verimli ve sürdürülebilir üretim yapılabiliyor. Rusya-Ukrayna savaşı, modern çağda tarımın yalnızca ekonomik bir faaliyet değil, jeopolitik bir güç unsuru olduğunu tüm dünyaya gösterdi. Ukrayna’nın ‘Avrupa’nın tahıl ambarı’ olarak devre dışı kalması, başta Afrika ve Orta Doğu olmak üzere birçok ülkede gıda krizini tetikledi. Bu süreçte Tahıl Koridoru Anlaşması, Türkiye’nin diplomatik gücü sayesinde hayata geçirilerek küresel gıda arzında hayati bir rol oynamıştı. Bu gelişme, tarımın artık savaşlar kadar belirleyici olduğunu; hatta savaşların seyrini etkileyebilecek bir milli güvenlik meselesi haline geldiğini ortaya koydu. Tarımsal üretimi güçlü olmayan ülkelerin, küresel krizlerde bağımsız karar alma kabiliyetlerinin zayıfladığı açıkça görüldü. Tarım Teknolojileri Kümelenmesi (TÜME) Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Karagöz, Ukrayna savaşıyla birlikte tarımın stratejik öneminin daha net görüldüğünü belirterek, yapay zekâ ve otonom sistemlerle tarımda köklü bir dönüşümün şart olduğunu söyledi. Karagöz, Türkiye’nin bu yeni döneme güçlü bir tarım teknolojileri altyapısıyla hazırlanması gerektiğini ifade etti. "Ukrayna savaşı tarımın stratejik gücünü gösterdi" Ukrayna’nın küresel tahıl arzındaki kritik rolüne dikkat çeken Karagöz, Türkiye’nin öncülüğünde hayata geçirilen Tahıl Koridoru Anlaşması’nın milyonlarca insan için hayati öneme sahip olduğunu belirtti. "Bu süreç bize şunu net biçimde gösterdi: Tarım, artık sadece çiftçinin meselesi değil; devletlerin bağımsızlığıyla doğrudan bağlantılı bir alandır" diyen Karagöz, tarımsal üretim gücü olmayan ülkelerin kriz dönemlerinde ciddi kırılganlık yaşadığını söyledi. "Savaşlar üretimi durdurmuyor, teknoloji fark oluşturuyor" Geleneksel tarım anlayışının yerini teknoloji odaklı üretim modellerinin aldığını belirten Karagöz, günümüzde savaş ve kriz ortamlarında bile gıda üretiminin sürdürülebildiğini vurguladı. "Otonom sistemler ve yapay zekâ destekli üretim sayesinde artık mesele daha çok üretmek değil, daha verimli ve sürdürülebilir üretim yapabilmektir" ifadelerini kullandı. "Türkiye tarımda teknolojiyle dönüşmek zorunda" Türkiye’nin tarımsal üretimde önemli bir potansiyele sahip olduğunu ancak iklim krizi, su yönetimi, fiyat istikrarı ve yaşlanan üretici nüfusu gibi risklerle karşı karşıya olduğunu belirten Karagöz, özellikle hayvancılıkta yaş ortalamasının 60’a yaklaşmasının ciddi bir uyarı olduğunu söyledi. Karagöz, "Gençleri tarıma ancak modern, teknoloji tabanlı üretim modelleriyle çekebiliriz. Milli Teknoloji Hamlesi’nin tarım ayağını güçlendirmek zorundayız" dedi. "Yapay zekâ ile daha az kaynakla daha fazla verim mümkün" Süt üretimi üzerinden örnek veren Karagöz, teknoloji ve genetik altyapı sayesinde bugün 10 milyon inekle yapılan üretimin, 2 milyon inekle gerçekleştirilebileceğini belirtti. "Bu yaklaşım; suyu, emeği ve zamanı koruyan bir üretim anlayışıdır. Tarımda verimlilik artık bir tercih değil, zorunluluktur" diye konuştu.
Aydın KUTO Başkanı Akdoğan: "Sezon iyi geçti, karlılıklar beklenen seviyeye ulaşmadı" Kuşadası Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Akdoğan 2025 yılı turizm sezonunu değerlendirerek, "Kuşadası 2025 yılında iyi bir sezon geçirdi, ancak işletme karlılıkları bakımından beklenen rakamlara ulaşılamadı" dedi. Kuşadası Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Akdoğan, 2025 yılını değerlendirdiği açıklamasında; "Ekonomisi turizme bağlı, dünyaca bilinen bir turizm destinasyonu olan ilçemiz, 2025 yılında iyi bir sezon geçirdi, ancak işletme karlılıkları bakımından beklenen rakamlara ulaşılamadı. Bunun en önemli nedeni maliyetlerdeki artışlar, döviz girdisi çok olan ilçemizde döviz kurunun düşük kalması ve enflasyonist ortam oldu" dedi. Akdoğan açıklamasına şu sözlerle devam etti: "2026 Yılına olumlu ve umutlu bir bakışla giriyoruz, ancak yükselen işletme maliyetleri, enflasyon baskısı ve uluslararası rekabet gibi faktörler, turizm sektörü üzerinde hala önemli bir baskı oluşturuyor. 2025 Yılında kruvaziyerde rekor kırdık, 2026’da ise daha da çok yükseliş bekliyoruz. Aynı zamanda ilçemize yatırımlar da devam ediyor. Tüm bunların her sektörden üyelerimize olumlu yansımaları olacağını düşünüyorum" diye konuştu. 2025 Yılında yapılan kurum çalışmalarıyla ilgili de bilgi veren Akdoğan; "Biz üyeleriyle güçlü bağ kuran bir meslek örgütüyüz. Kanunun öngördüğü görevlerimizin yanında, bölge ekonomimize katkı sağlamaya 2025 yılında da devam ettik. Son dönemde üyelerimizin en fazla talep ettiği konu olan finansmana erişim ile ilgili olarak taleplerimiz neticesinde 2025 yılında da, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği öncülüğünde "Nefes Kredisi" yeniden hayata geçirildi ve kredi ihtiyacı olan üyelerimiz, uygun şartlarda kredi çekme imkanına kavuştu. Aynı zamanda ilçemizin tanıtımında ve sürdürülebilir kalkınmasında uzun yıllardır etkin rol alıyoruz ve almaya da devam edeceğiz. Bölgemizi turizm açısından 12 ay boyunca cazibe merkezi haline getirecek tanıtımlarla, yerli ve yabancı turistlerin potansiyelini arttırmayı, Kuşadası’nın en çok turist alan kent olmasında öncülük etmeyi hedefledik ve bunun için de Kuşadası Güvercin isimli sosyal medya sayfalarımızda yoğun çalışmalar yürütmeye devam ediyoruz. Odamızın fiziki şartlarıyla da bölgemize büyük katkı sağlıyoruz ve halen devam eden, hem üyelerimiz hem de tüm Kuşadası halkının yararlandığı sertifikalı ve sertifikasız eğitimlerimiz 2026 yılında da devam edecek" Başkan Akdoğan, açıklamasının sonunda 2026 yılının tüm dünyada ve ülkemizde 2025’den çok daha iyi geçmesini, ülkemiz ve Kuşadası için öncelikle sağlık ardından bolluk, bereket, barış ve umut dolu güzel günler getirmesini dilerim dedi ve tüm üyelerinin ve Kuşadası halkının yeni yılını kutladı.
Kayseri Kayseri OSB Sağlık Merkezi hizmete açıldı Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’nde yapımı tamamlanan Kayseri Organize Sanayi Bölgesi Sağlık Merkezi, düzenlenen törenle hizmete açıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan açılış programına Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, AK Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, Kayseri OSB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yalçın, Kayseri İl Sağlık Müdürü Dr. Mehmet Erşan, ilçe belediye başkanları, protokol üyeleri ve sanayiciler katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Kayseri OSB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yalçın; "Kayseri Organize Sanayi Bölgesi Polikliniğimiz, 112 Acil Sağlık İstasyonumuz ve 2 adet tam teşekküllü ambulansımız ile eczane iş yerlerimizin diğer ismi ile Kayseri Organize Sanayi Bölgesi Sağlık Merkezimizin açılış törenlerinde sizlerle bir arada bulunmaktan dolayı duyduğum memnuniyeti belirtmek istiyorum. Kayseri OSB şehrimizin ekonomi anlamında amiral gemisidir. Organize sanayi bölgemiz üretimin, istihdamın ve ihracatın baş aktörüdür. Kayseri OSB’miz hacim ve metrekare anlamında Türkiye’deki OSB’lerin arasında ilk 3’e girmektedir. Kayseri OSB’de 100 ’ini aşkın istihdam bulunmaktadır. Bu istihdamın bölgesi dışına çıkmadan hizmet alabilmesi için sağlık merkezi projemizi gerçekleştirdik. Bu sağlık merkezimizin binası hariç tüm ekipmanlarına toplamda 65 milyon TL gibi bir rakam harcadık. Mevcut bina ve arsası yaklaşık 35 milyon TL tutarındadır. Toplamda bölgemizin bu komplekse harcadığı rakam 100 milyon TL’yi bulmuştur. Yapılan Kayseri Organize Sanayi Bölgesi Sağlık Merkezi’nin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum" dedi. Kayseri İl Sağlık Müdürü Dr. Mehmet Erşan ise; "OSB’de yapılan işlemler dolayısıyla hızlı müdahale edilmesi gereken çok özellikli ve bir an önce müdahale edilmesini gerektirecek hususlarla alakalı burada 3 tane uzman hekim arkadaşımız görev yapmış olacak. Özellikle acil tıp uzmanlarının görev yapması buraya değer katmış olacak. Yine bir aile hekimi uzmanımız, bir de dahili uzmanımız bu alanda hizmet verecek. 2 tane diş hekimimiz yine vatandaşımıza ve bölge çalışanlarına hizmet etmiş olacak. Diğer çalışanlarla birlikte semt polikliniği kısmında 17 arkadaşımız, 112 acil sağlık hizmetleri istasyonunda da 12 arkadaşımız görev yapacak. Bu sürece başladığımız zaman vaka olduğunda vaka olduğunda müdahaleye gidecek ekiplerimiz normal istasyon standardında görev yapan arkadaşlarımız vardı. Burayı biz doktorluya dönüştürmüş olduk. Yani bir vaka olduğunda 112 ekibimiz doktorlu ekiple o alana müdahalede bulunuyor. Bu da gerçek manada değer katan bir hizmet olmuş oldu. Ben Kayseri Organize Sanayi Bölgesi Sağlık Merkezimizin hayırlı olmasını temenni ediyorum" ifadelerine yer verdi. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç da; "Burası OSB’miz yada yanı başındaki vatandaşlarımızın istifade edebileceği bir organizasyon. Hizmetin hem zamanında verilmesi hem zaman kaybının olmaması ve acil müdahalelerde acil hekimimizin olmuş olması ayrıca bir zenginlik oluyor. Ben emeği geçenleri kutluyorum" dedi. AK Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş ise; "Bu eserin meydana gelmesinde emeği geçen valimiz başta olmak üzere herkese sonsuz teşekkür ediyorum. Hayırlı uğurlu olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı. Kayseri Valisi Gökmen Çiçek de ilk müdahalenin hemen yapılabilecek olmasının çok önemli olduğunun altını çizerek; "Ben çok kıymetli bir eserin açılışında olmaktan çok mutlu olduğumu ifade etmek istiyorum. Ben OSB yönetimimizi tebrik ediyorum. Böyle bir eksikliğin olduğunu tespit edip ki gerçekten büyük bir eksiklikti eğer tamamlanmasaydı. 100 bin kişi burada çalışıyor, iş kazaları var. Problemler oluyor. Anlık hemen yetişerek belki el dikilir. Burada ilk müdahalenin hemen yapılabilmesinin kıymeti çok önemli. Dolayısıyla böyle bir binayı hazır hale getiren OSB yönetimimize teşekkür ediyor ve alkışlıyorum" dedi. Konuşmaların ardından dua edilmesi ve kurdele kesimi ile Kayseri Organize Sanayi Bölgesi Sağlık Merkezi hizmete açıldı.