GENEL - 17 Nisan 2018 Salı 13:25

Aliya İzzetbegoviç ve Mücadelesi konulu konferans

A
A
A
Aliya İzzetbegoviç ve Mücadelesi konulu konferans

Adıyaman Üniversitesi Geleceğimizi Aydınlatan Kalemler Topluluğu tarafından Eski Milletvekili Dr.

Adıyaman Üniversitesi Geleceğimizi Aydınlatan Kalemler Topluluğu tarafından Eski Milletvekili Dr. Hüseyin Kansu’nun konuşmacı olarak katıldığı ‘Aliya İzzetbegoviç ve Mücadelesi’ adlı konferans düzenlendi.


Konferans öncesi Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü’yü makamında ziyaret eden Kansu, davetten duyduğu memnuniyeti dile getirerek Adıyaman Üniversitesi Onur Defterini imzaladı. Rektör Gönüllü ise Dr. Kansu’yu üniversitede ağırlamaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek kendisine hediye olarak Adıyaman’ın tarihi ve kültürel değerlerinden biri olan Cendere Köprüsünün maketini takdim etti.


Adıyaman Üniversitesi Merkez Külliyesi Vehbi Koç Konferans Salonunda gerçekleştirilen konferansta Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Seyit Temir, dekanlar, müdürler, üniversite akademik ve idari çalışanları ile çok sayıda öğrenci hazır bulundu.


Saygı duruşu, İstiklal Marşının okunması, Kuran-ı Kerim tilaveti ve konuşmacı Dr. Kansu’nun özgeçmişinin okumasıyla başlayan konferansta Dr. Kansu, sinevizyon eşliğinde Bosna ve Boşnak Müslüman Lider Aliya İzzetbegoviç ile ilgili bilgiler verdi.


Aliya İzzetbegoviç’in Bosna Hersek’in bağımsızlığının mimarı olduğuna vurgu yapan Dr. Kansu, "Aliya İzzetbegoviç örnek bir siyasetçidir. Bosna’nın bağımsızlığı için büyük mücadele örneği sergilemiştir. Dünya Onu ’Bilge Kral’ olarak tanır. Çağımıza damga vuran büyük bir lider, neslinin son temsilcisidir” dedi.


Dr. Kansu, Aliya İzzetbegoviç’in bir mütefekkir, bir ilim adamı olduğunun altını çizerken savaş yıllarında eşi Halide İzzetbegoviç’i Türkiye’ye gönderdiğini, Bosna’yı ise ölmeden bir gün önce hastane odasında kendisine geçmiş olsun ziyaretine gelen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a emanet ettiğini söyledi.


Dr. Kansu, "Aliya İzzetbegoviç, ben onu Türkiye’ye, bu millete emanet ederim diyordu. Savaş koşullarında belki düşman unsurlar esir alabilirler, işkence yapabilirler eşlerine. Savaş yıllarında Devletimiz de kendisine 2 güvenlik görevlisi vermişti. Bir ihtiyacı olduğunda bizi arardı. Biz de koşarak gider, büyük ablamız, teyzemiz, Aliya’nın eşine hizmet etmeyi kendimize görev edinirdik” şeklinde konuştu.


Dr. Kansu, Amerika’nın Bosna’nın bağımsızlığını kabul etmek istemediğini belirterek, "ABD 1995’te silah ambargosu uygulamıştır. Bosna’nın bağımsızlığını bir referandum ile kabul edeceğini belirten Amerika, yapılan seçimlerde alınan yüzde 63 oyun ardından bağımsızlığı kabul etmek zorunda kalmıştır. Ülkesi ve halkı için bir yiğitti. Doğu, batı, kuzey ve güneyin üzerinde ittifak ettiği bir liderdi o. Ondan bir şeyler öğrenen kimi insanlar diplomat, kimileri siyaset adamı oldu, kimileri de bilim adamı oldu. Çünkü o bir mütefekkirdi” diye konuştu.


Konferansın ardından Dr. Kansu’ya Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü tarafından üniversite Merkez Külliyesi içerisinde adına dikilmiş fidanın sertifikasını takdim etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Kocaeli’de sokak hayvanları ile ilgili alınacak tedbirler Kocaeli Valiliği, vatandaşların şikayetleri üzerine sokak hayvanlarıyla ilgili alınacak tedbirlere ilişkin açıklama yaptı. Kocaeli Valiliğince yapılan yazılı açıklamada, "Sokak hayvanları hakkında e-mail, CİMER, sosyal medya, dilekçe ve şahsen yapılan şikayetler nedeniyle konuyla ilgili yapılan değerlendirmeler doğrultusunda yapılacak işlemler ve görevler hakkında büyükşehir ve ilçe belediyelerine resmi yazı yazılmak suretiyle hatırlatmalarda bulunulmuştur. Yazılan yazıda özetle; 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği kapsamında sahipsiz hayvanlara yönelik rehabilitasyon işlemlerinin belediyelerin yetki ve sorumlulukları arasında olduğu belirtilmiştir. Hayvanları Koruma Kanunu’nun ’Hayvanların sahiplenilmesi, bakımı ve korunması’ başlıklı 6. maddesinin 4. fıkrasında ’Sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde belediyelerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur. Bu hayvanların öncelikle söz konusu merkezlerde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanır’ amil hükmü ile aynı kanunun geçici madde 4’ünde yer alan, ’Büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu 75 bini aşan belediyeler 31 Aralık 2022, diğer belediyeler ise 31 Aralık 2024 tarihine kadar ek 1. maddenin birinci fıkrasında belirtilen hayvan bakımevlerini kurmakla yükümlüdür. Belediyeler bu madde yürürlüğe girdikten sonra 3 yıl süreyle birinci fıkra gereğince hayvan bakımevleri kurmak ve rehabilitasyon işlemlerini gerçekleştirmek için kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin binde 5’i oranında kaynak ayırır. Bu oran büyükşehir belediyelerinde binde 3 olarak uygulanır. Bu fıkra uyarınca ayrılan ödenekler başka bir amaç için kullanılamaz" hükümlerine göre işlem yapılması gerektiği ifade edildi. "Belirtilen görevlerin yerine getirilmemesi halinde gereken işlemlerin başlatılacağı noktasında uyarılarda bulunulmuştur" Açıklamanın devamında, "Saldırgan köpekler ile ilgili yine aynı Kanunun ‘İlkeler’ başlıklı 4. maddesinin (g) bendinde yer alan ’Hayvanların korunması ve rahat yaşamalarının sağlanmasında insanlarla diğer hayvanların hijyen, sağlık ve güvenlikleri de dikkate alınmalıdır’ hükmünün amil olduğuna vurgu yapılmıştır. Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliğinin ’Belediyelerin alacağı tedbirler’ başlıklı 7. maddesinin (e) bendinde; ’Geçici bakımevlerinde kaldıkları süre içerisinde; kanunî istisnalar ile bulaşıcı, tedavi edilemez veya tedavi sonrası iyileşme ihtimali olmayan bir hastalığa sahip olan, alındığı ortama bırakıldığında insan ve çevre sağlığını önlenemez derecede tehdit eden hayvanlar’ ile ilgili alınması gerekli tedbirlere ilişkin hükümler çerçevesinde işlem tesis edilmesinin ehemmiyetine değinilmiştir. İlimizde bulunan rehabilite edilmemiş köpek popülasyonunun azaltılması maksadıyla ivedilikle kısırlaştırma çalışmalarının yürütülmesi, yapılan çalışmalarda asgari standartların yakalanması ve hayvan bakımevi yapımı için gerekli çalışmaların ne şekilde yapılacağı hususlarında daha önce yazılan yazılarımıza da atıfta bulunulup, yukarıda belirtilen hususlara azami özen ve hassasiyetin gösterilmesi ayrıca gerekli tedbirlerin mevzuatta öngörülen en kısa süre içerisinde alınarak aksamaya mahal verilmemesi hususunda ikazda bulunulmuş, belirtilen görevlerin yerine getirilmemesi halinde gereken işlemlerin başlatılacağı noktasında uyarılarda bulunulmuştur" denildi.
Kütahya İsrail’in Gazze’ye saldırılarını oturma eylemiyle protesto ettiler Kütahya’da İsrail’in Gazze’ye saldırılarını protesto etmek amacıyla, Kütahya Sivil Toplum Kuruluşları Dayanışma Platformu (KÜSİDAP) tarafından oturma eylemi düzenlendi. Zafer Meydanı’ndaki stantta bir araya gelen platform üyeleri, Filistin’deki katliamın derhal durdurulmasını istedi. KÜSİDAP adını basın açıklamasını Kütahya Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanı Sebahattin Ceyhun, "7 Ekim’den beri, 7 aydır Gazze’de bir katliam yaşanıyor. Bu katliama ilişkin KÜSİDAP olarak, sivil toplum kuruluşları olarak 7 aydır hemen hemen her gün bir eylem yapmaya çalışıyoruz. En azından bilinçlendirme, halkımızda farkındalık oluşturma anlamında faaliyetlerimize devam ediyoruz. Bu manada yürüyüşler yaptık, burada stantlar kurduk, imza kampanyaları düzenleyip Cumhurbaşkanlığımıza kadar imzaları ilettik. Destek veren herkese çok teşekkür ediyoruz. Şu andan itibaren neler yapabiliriz diye düşündük. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nden itibaren burada stant kurduk. Stantta bir Gazze görüntüsü vermeye çalıştık" diye konuştu. Oturma eylemine vatandaşların da destek vermesini isteyen Ceyhun, "KÜSİDAP’la yaptığımız toplantı sonrasında, burada her gün bir oturma eylemi planladık. Bu eylemde her gün başka bir sivil toplum kuruluşu burada oturma eylemi düzenleyeceğiz. Biz tüm halkımızı bu eyleme destek vermeye çağırıyoruz. Sonuçta ‘ne yapılıyor ?’ diye düşünmesin kimse. Şu anda Amerika’da, Kolombiya Üniversitesi’nde ve diğer üniversitede yaşanan faaliyetleri biliyorsunuz, planlı faaliyetler değil. Birkaç öğrenciyle başladı fakat şu anda tüm Amerika’yı Avrupa’yı sarmış durumda ve İsrail bundan son derece rahatsız. Kütahya’mızda bir faaliyet olsun, burada insanlar bilinçlendirilsin diye şehrin göbeğinde böyle bir oturma eylemi planladık. Herkesi bu oturma eylemine desteğe çağırıyoruz. Tabi daha farklı eylemlerimizle bu işgal devam ettiği sürece, katliam devam ettiği sürece sivil toplum kuruluşları olarak bunu gündeme taşımaya devam edeceğiz. Rabbim inşallah en kısa zamanda Filistin’deki katliamı durdursun, oradaki kardeşlerimize Filistinli kardeşlerimize zafer ihsan etsin" ifadelerini kullandı.