POLİTİKA - 02 Ağustos 2025 Cumartesi 15:12

Bakan Yumaklı: "Adıyaman, tarımda marka şehir olma yolunda güçlü adımlarla ilerliyor"

A
A
A
Bakan Yumaklı: "Adıyaman, tarımda marka şehir olma yolunda güçlü adımlarla ilerliyor"

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Adıyaman’da düzenlenen Sektör Toplantısı’nda tarım, orman ve su politikalarına dair kapsamlı açıklamalarda bulundu.


Yumaklı, kente son 23 yılda yapılan yatırımların toplam tutarının yaklaşık 65 milyar lirayı bulduğunu belirterek, "Adıyamanlı üreticilerimizin emeğini, toprağın bereketini ve bu topraklara olan vefamızı yatırımlarla destekledik, desteklemeye devam edeceğiz" dedi.


Adıyaman’ın hem tarihi hem de üretim kapasitesi bakımından Türkiye’nin en değerli şehirlerinden biri olduğunu vurgulayan Bakan Yumaklı, konuşmasının başında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını iletti.


Bakan Yumaklı, saha ziyaretlerinin önemine değinerek, üreticilerin sorunlarını yerinde dinlemenin ve çözüm üretmenin temel yaklaşımları olduğunu ifade etti. Bakan İbrahim Yumaklı, "Tarım ve orman sektörü, dünyada stratejik konumunu her geçen gün artırarak yoluna devam ediyor. Diğer yandan, küresel ısınma ve iklim değişikliği, sektörü etkileyen en önemli risk faktörleri arasında yer alıyor.


1 Haziran’dan bu yana, yoğun şekilde orman yangınlarıyla mücadele ediyoruz. Havanın sıcak, nem oranın düşük olması ve şiddetli rüzgarlar yeşil vatanı tehdit ediyor. Dikkatsiz bir şekilde çıkan ufak bir kıvılcım, aniden büyüyerek geleceğimizi küle çevirebiliyor. Orman kahramanlarımız cansiperane mücadelesine devam ediyor. Bu uğurda şehit olan tüm kardeşlerimizi rahmetle anıyorum. İnşallah, onların, canlarını verdiği Yeşil Vatanı savunmayı var gücümüzle sürdüreceğiz. Küresel ısınma ile ilgili önemli konulardan biri de sudur. 2025 yılı kuraklık haritaları, geçen seneden daha sıkıntılı bir görüntüyle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor. Bu nedenle suyumuzu verimli ve süründürülebilir kullanmak için su ve sulama yatırımlarına büyük önem veriyoruz. Bu kapsamda, yapay zeka destekli sulama sistemleri, mevcutların modern sisteme geçirilmesi gibi çalışmalara devam ediyoruz. Hatta, atık suları ileri biyolojik arıtma ile tarımsal sulamada kullanabilir hale getirme çalışmalarımızı büyük titizlikle sürdürüyoruz.


Bildiğiniz gibi, suyu merkeze alan tarımsal üretim planlamasını devreye aldık. Artık, hangi ürünü, nerede ne kadar üreteceğiz, bunun planlamasını yapıyoruz. Bitkisel üretimde, son dönemdeki en önemli gündem maddelerimizden birisi kuşkusuz zirai don olayı. Nisan ayında yaşadığımız zirai dondan 65 ilimiz az veya çok etkilendi. Adıyaman’da da badem, Antep fıstığı, üzüm, kiraz, ceviz,Trabzon hurması üretimi yapan yaklaşık 11 bin üreticimiz bundan etkilendi. TARSİM kapsamında hasar tazminatları ödenmeye başladı. Sigortası olmayan üreticilerimizin masraflarının karşılanmasına da yakın zamanda başlayacağız.


Hayvancılıkta yeni bir yol haritasını geçen sene çizmiş ve bu kapsamda çalışmalara başlamıştık. Özellikle anaç hayvan sayımızı artırmak, aile işletmelerimizi güçlendirmek, kadın ve gençlerimizin hayvancılıkta daha fazla yer almasını sağlamak en önemli hedeflerimiz. Bunun için hayvancılıkta planlama kapsamına giren illerde yapılacak yatırımlarda ekstra teşvik ve destekler veriyoruz.


Diğer yandan, hayvancılıkta şu anda önemli gündemimiz şap hastalığı. Yeni bir serotip olan SAT 1 virüsüne karşı, hastalığın yayılmasını engellemek için 81 ilimizde hayvan pazarlarını kapatmıştık.


Veteriner hekimlerimiz büyük bir özveriyle aşılama çalışmalarını yapıyor. Aşılamanın 85’in üzerine çıktığı illerde hastalık riski azalıyor. İnşallah önümüzdeki günlerde, peyderpey hayvan pazarlarını açmaya başlayacağız. Zaten tüketici açısından, kırmızı et tedariğinde bir sorun bulunmuyor. Hızlı aşılama ve kontrollü şekilde hayvan pazarlarının açılmasıyla, önümüzdeki günlerde üreticimiz de daha fazla rahatlayacak. Bizler, geleceğe yönelik hedeflerimizi, Türkiye Yüzyılı perspektifine uygun bir şekilde revize ediyoruz. Bu hedeflerden en önemlisi ise tarım ve ormandır. Çünkü Cumhurbaşkanımız, "Güçlü Türkiye’nin Yolu Güçlü Tarımdan Geçer" ifadeleriyle, bizlere önemli bir sorumluluk yüklemiştir. Bu manada sektörümüzün rekabet gücünü arttırmanın yolu da, şehirlerimizin altyapısını güçlendirmekten geçiyor.


Adıyaman, kendine özgü iklimi ve doğal güzellikleri ile önemli bir tarım kentimiz. Bu özellikleri sayesinde, bölgenin özellikle hayvansal ve bitkisel üretim merkezlerinden biridir. Adıyaman artık üretimi de markalaştırıp piyasaya sürüyor. Yani Adıyamanlı üreticimizin ürettiği ürünlerin bir hikayesi var. 9 ürünümüz coğrafi tescil alarak, şehrin sınırlarını aştı. Besni üzümü, Tut dutu, Kahta bademi ve Kahta narı bunlardan birkaçı. Bugün, Adıyaman topraklarının yarısında 29 bin çiftçimiz tarafından büyük bir emek ve alın teriyle tarımsal ürün üretiliyor. Adıyaman önümüzdeki süreçte, tarımda marka bir şehir olmak için güçlü bir potansiyeli bünyesinde barındırıyor. Bakanlık olarak, Adıyaman’ın tarım, orman ve su potansiyelini her zaman verimli bir şekilde kullanması amacıyla sektörü destekleyici hibe ve yatırımlara imza attık. Bu doğrultuda; son 23 yılda Adıyaman’a yaklaşık 65 milyar lira tarım-orman-su alanında destek verdik ve yatırım yaptık. Su ve sulama alanında 95 tesisi hizmete aldık. Hizmete sunduğumuz sulama tesisleri ile 204 bin dekar araziyi suyla buluşturduk. Sulamaya açılan araziler, ekonomiye yaklaşık 1,7 milyar lira ek gelir artışı sağladı. Kırsal Kalkınma desteklerimiz ve ORKÖY kapsamında hibe ve kredi sağlayarak, yaklaşık 3 bin 831 projeyi destekledik. Yetiştiricilerimizin ekonomik hayvancılık yapmaları için 182 bin dekar alanda mera ıslah çalışmasını tamamladık. Tarımsal üretim alanlarının korunması amacıyla 1,2 milyon dekar alana sahip 9 ovamızı koruma altına aldık. Üreticimizin alın terini ve emeğini TARSİM ile güvenceye kavuşturduk. Bu kapsamda 2006 yılından bu yana yaklaşık 200 bin poliçe düzenlendi. Poliçelere 326 milyon lira prim desteği verdik. Bu zaman zarfında üreticimizin zarar gören ürünleri için yaklaşık 325 milyon lira tazminat ödedik. Bakanlık olarak verdiğimiz destekler ve yaptığımız yatırımlarla Adıyamanlı üreticilerimiz, hem modern tarımla buluştu hem de üretimde verimini artırdı. Bu sayede; bitkisel üretim miktarımız yüzde 18 artarak 965 bintona ulaştı. Bu artışla birlikte Adıyaman, ülkemizde tütün ve badem üretiminde 1., Antep fıstığında 3., Trabzon hurması, dut ve nohut üretiminde de 4. sıraya yükselmiştir. Büyükbaş varlığımız yüzde 34 artışla 105 bin başa çıktı. Arılı kovan miktarı ise yüzde 133 artışla 88 bine yükseldi. Su ürünleri üretiminde önemli bir gelişme kaydettik. Yetiştiricilik ve avcılıkla üretilen su ürünleri miktarını yüzde 219 artışla 2 bin 508 tona çıkardık. İlimizin tarımsal hasılasını 34 kat artışla 11,5 milyar liraya çıkardık. Son 23 yılda Adıyaman’ın yeşiline yeliş katmak için 66 milyon fidanı toprakla buluşturduk. Adıyaman için yaptıklarımız ortada. Ama Adıyaman, bu yaptıklarımızdan çok daha fazlasını hak ediyor. Adıyaman için daha yapacağımız çok iş, daha çok proje, daha çok çalışma var. Birçok ürünün yetiştiği, bu bereketli topraklara, önümüzdeki dönemde de hizmetlerimizi sürdüreceğiz. Özellikle "Terörsüz Türkiye" süreci de sektörümüzün bölgede gelişmesi için önemli bir adım olmuştur. Bu süreçte, önemli bir müjdeyi de sizinle paylaşmak istiyorum. Buradaki programımıza hem Adıyaman hem de bölgeyi ilgilendiren Çetintepe Barajının su tutma programı ile başladık. 6 miyar liralık yatırımla hizmete aldığımız baraj; sulama, içme suyu ve enerji için hizmet verecek. Çetintepe Barajı’nda depolanan sularla; Adıyaman’ın Besni Ovasında toplam 220 bin dekar tarım alanı, basınçlı ve borulu sistemlerle suya kavuşacak. Bunun yanı sıra Adıyamanlıların gündeminde ve takibinde olan bazı su ve sulama yatırımlarımızdan da bahsedecek olursak: 6 Şubat 2023 depreminden sonra Koçali Barajı’nda gerekli olan proje revizyonları yapıldı. Proje aynı yerinde ve aynı baraj tipinde yapılmaya devam edecek. Yüklenici firmaya çalışmalara başlaması talimatı verildi. 2028 yılında barajın tamamlanmasını hedefliyoruz. Göksu Araban Projesi kapsamında bugün su tuttuğumuz Çetintepe Barajı ile 3 ilde toplamda 600 bin dekar alan sulanacak. Öncelikli olarak Adıyaman’da yer alan 220 bin dekarlık alanın sulanması için gerekli çalışmalar başlatılacak. Adıyaman’ın 2071 yılına kadar içme suyu problemini çözecek olan Atatürk Barajı’ndan Adıyaman’a İçme suyu Temini İşinin Proje yapım ihalesini 18 Ağustos’ta yapıyoruz. 5 bin 860 dekar sulama faydası bulunan Bebek 1 pompaj sulamasını yıl sonunda tamamlıyoruz. Aynı zamanda bu projenin ikinci aşaması olan ve 53 bin 750 dekar sahayı sulayacak Bebek 2 Projesi’nin pompa istasyonunu da bu iş kapsamında tamamlıyoruz. Toplam proje tutarı 8,5 milyar TL olan Gömükan Projesi kapsamındaki Gömükan Barajı ve 73 bin dekarlık Gömükan sulamasını 2026 yılı sonunda hizmete alıyoruz. 13 bin dekar sulama sahasına sahip Çelikhan (Çat) Barajı Sulamasını 2026 yılı sulama sezonunda hizmete alıyoruz. Taşkın koruma tesisleriyle birlikte 69 yerleşim yerini ve 5 bin 340 dekar alanı taşkınlardan koruduk. 850 bin dekar alanda da toplulaştırma çalışması yaparak, çiftçimizin parçalı arazisini, tek parça haline getirdik. Dolayısıyla, masraflarda tarımsal girdi kullanımını azaltarak, maliyetleri düşürdük. Bu toplantımızdan sonra da ülkemizde tohumculuk alanında stratejik öneme sahip Adıyaman Tohumluk Tescil Sertifikasyon Merkezinin (TTSM) resmi açılışını gerçekleştireceğiz. Ülkemizdeki 9 sertifikasyon merkezinden biri olan Adıyaman’daki bu merkez, 9 farklı ilimize hizmet verecek. Adıyaman TTSM’nin faaliyete geçmesi, sertifikasyon hizmetlerinin daha etkin ve zamanında yürütülmesini sağlayacaktır. Bu sayede, bölgemizdeki çiftçilerimizin kaliteli tohumluk kullanımını teşvik ederek verimliliği artıracak, yeni çeşitlerin geliştirilmesine ve tescil edilmesine katkı sağlayacaktır. Yine tohumculuk sektöründeki firmalarımızın uluslararası standartlarda üretim yapmalarına da destek olacaktır. Ayrıca, KKYDP ve IPARD-TKDK hibe desteklerimiz ile Adıyaman’daki işletmelerimizi modernleştirmeye devam edeceğiz. Bunun dışında, Adıyaman’da 1 şehir ormanı ve 1 bal ormanı kuruyoruz. Tüm bu çalışmaların tarih boyunca medeniyetlere ev sahipliği yapan Adıyaman’a hayırlı olmasını diliyorum. İnanıyorum ki yaptığımız çalışmalarla, Adıyaman’ın tarım ve orman sektörü daha ileriye taşınacak.


Ayrıca, Bakanlık olarak TÜİK’le başlattığımız Tarım Sayımı sürecinde 2. aşamaya geldiğimizi belirtmek isterim. Bu aşamada sahada Bakanlık ve TÜİK personeli çalışmalarını yürütüyor. Bu süreçte Tarım sayımı konusunda görevli personellerimize destek olalım. Görevli arkadaşların doğru verilere ulaşması için sizleri bu işi sahiplenmeye davet ediyorum. Adıyaman’ın tarım ve orman sektörünün kalkınması ve marka bir şehir olması için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Adıyaman, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerinde büyük yara alan illerimiz arasındaydı. Asrın felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınları başta olmak üzere tüm kardeşlerime sabrı cemil niyaz ediyorum. Tüm alanlarda olduğu gibi tarım orman alanında da yaraların sarılması için büyük gayret gösterdik. İnşallah depremin yarların sarılması noktasında elimizden gelenleri yapmaya devam edeceğiz. Tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum" diye konuştu.



Bakan Yumaklı: "Adıyaman, tarımda marka şehir olma yolunda güçlü adımlarla ilerliyor"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun Şehir Hastanesi Başhekimi Ulubay’dan MHRS randevuları için uyarı Samsun Şehir Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mahmut Ulubay, MHRS üzerinden alınan randevularda yaşanan karışıklık nedeniyle vatandaşları dikkatli olmaları konusunda uyardı. Başhekim Doç. Dr. Mahmut Ulubay yaptığı açıklamada, Aralık ayı itibarıyla Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ana Bina, Atakum Polikliniği, Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları ile Onkoloji Ek Hizmet Binalarının MHRS randevularının Samsun Şehir Hastanesi bünyesi üzerinden verilmeye başlandığını belirtti. MHRS randevu ekranında randevu alınan kurumun "Samsun Şehir Hastanesi" olarak göründüğünü, muayene olunacak yer bölümünde ise ilgili ek hizmet binasının yer aldığını ifade etti. Ancak randevu ekranındaki harita bölümünde ek hizmet binalarında alınan randevular için de konum olarak ana hastane olan Samsun Şehir Hastanesinin gösterilmesi nedeniyle, bazı vatandaşların Atakum’daki ek hizmet binaları yerine Canik ilçesinde yeni hizmete giren ana binaya gittiği bilgisinin kendilerine ulaştığını aktaran Ulubay, bu durumun mağduriyete yol açabildiğini söyledi. Başhekim Ulubay, şu an itibarıyla Canik ilçesindeki Samsun Şehir Hastanesinde yalnızca Göğüs Hastalıkları Kliniğinin hizmet verdiğini, diğer ek hizmet binalarının ise taşınma süreci tamamlanana kadar kendi mevcut binalarında hizmet vermeye devam edeceğini kaydetti. Vatandaşların mağduriyet yaşamamaları için MHRS üzerinden randevu aldıktan sonra randevu ekranında muayene olacakları hizmet binasını mutlaka kontrol etmeleri ve muayene için belirtilen ek hizmet binasına gitmelerinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Ulubay, süreçle ilgili yeni gelişmeler oldukça kamuoyunun bilgilendirileceğini de sözlerine ekledi.
Ankara Ankara’da tek kişilik yol çalışması Ankara’nın Keçiören ilçesindeki köprü çalışmasında tek bir işçinin çalışması, iş çıkış saatlerinde uzun araç kuyruklarına sebep oluyor. Keçiören ilçesinde bulunan Fatih Köprüsü’nde yol genişletme çalışmaları nedeniyle trafik yoğunluğu yaşanıyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) tarafından, Keçiören’in önemli geçiş noktalarından biri olan köprüde trafiği rahatlatmak amacıyla başlatılan çalışmalar sebebiyle 4 şeritli köprüde bazı şeritlerin kapatılması, özellikle iş çıkış saatlerinde uzun araç kuyruklarına sebep oluyor. Uzun süre trafikte beklemek zorunda kalan sürücüler ve bölge sakinleri, köprüde çalışmaların tek bir mini ekskavatör ile yürütülmesi nedeniyle sürecin uzadığını belirterek, çalışmanın bir an önce tamamlanması için yetkililere çağrıda bulundu. "Bu köprü gerçekten trafiğe darbe vuruyor" Fatih Köprüsü’nde yürütülen çalışmaların sabah ve akşam saatlerinde uzun araç kuyruklarına neden oluğunu belirten Cavit Eğitmenoğlu, "Bu köprü gerçekten trafiğe darbe vuruyor. Ufacık bir kepçeyle iki ay sürdürmeden, yol iki günlüğüne kapatılsa veya başka yan yollardan verilse, isteyen burayı iki günde çözer. Bu yapılan hizmet değil, oyalanma. Bana göre bu çalışma hizmet yapıyormuş görünme gibi geliyor. Daha çok iş makinesiyle bir gün veya iki gün trafiği kapat, en azından yarısını yaparsın, yarısını da diğer güne bırakırsın. İki aşamalı da yapabiliyorsun ama öyle yapmıyorsun. Bir aydır, iki aydır devamlı oyalanma, göstermelik başka bir şey değil. Yetkililerden göstermelik değil de gerçekten vatandaşı rahatlatacak çalışmaların yapılmasını isterim. Akşam ve sabah çok trafik oluyor, buradan şehir hastanesine gitmek istiyorum ama tıkanıyor. Onun için bir an önce bu köprünün yapılmasını isterim" dedi. ABB sosyal medya hesabından Fatih Köprüsü’ndeki çalışmanın tek bir mini ekskavatör ile yürütülmesine ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Söz konusu bölgede yürütülen yol çalışmaları personel yetersizliğinden kaynaklanmamakta olup, mevcut köprü yapısına ve altyapıya herhangi bir hasar verilmemesi amacıyla kontrollü, aşamalı ve teknik zorunluluklar çerçevesinde sürdürülmektedir. Çalışma alanının aktif trafik akışı içinde bulunması ve hassas mühendislik yapıları içermesi nedeniyle sürecin yavaş ilerlemesi köprünün zarar görmesi ya da yıkım riski oluşmaması için can ve mal güvenliğini esas alan sorumlu bir kamu yönetimi anlayışının doğal sonucudur." Geçmiş dönemlerde, yapılan işler gece gündüz çalışılarak kısa sürede tamamlanıyordu.
İstanbul Pegasus Hava Yolları, Chelsea Futbol Kulübü’nün resmi havayolu partneri oldu Pegasus Hava Yolları, dünya futbolunun önde gelen kulüplerinden Chelsea ile gerçekleştirdiği global ortaklıkla uluslararası marka yolculuğunda yeni bir sayfa açtı. Pegasus Hava Yolları, global marka yolculuğunda önemli bir adım atarak, dünyanın en köklü ve en çok takip edilen spor kulüplerinden Chelsea Futbol Kulübü ile global bir iş birliği gerçekleştirdi. Anlaşma kapsamında Pegasus, Chelsea Futbol Kulübü’nün erkek ve kadın futbol takımlarının Resmi Havayolu Partneri oldu. Chelsea Futbol Kulübü’nün güçlü global erişimi ve dünya genelindeki geniş taraftar kitlesiyle desteklenen bu iş birliği kapsamında havayolu şirketi, öncelikli yurt dışı pazarlarda yenilikçi iletişim kampanyaları hayata geçirmeyi hedefliyor. Pegasus Hava Yolları Ticaret Genel Müdür Yardımcısı Onur Dedeköylü iş birliğine ilişkin şunları söyledi: "Bu iş birliğiyle yenilikçilik, küresel büyüme ve insanları birbirine bağlama vizyonunu paylaşan iki güçlü marka bir araya geliyor. Futbolun evrensel gücüyle, global marka yolculuğumuzu daha da ileri taşımayı hedefliyoruz. Chelsea’nin global taraftar kitlesi, bizim uluslararası erişimimizle güçlü bir şekilde örtüşüyor. Birleşik Krallık, beş farklı noktaya uçtuğumuz ve büyümeyi sürdürdüğümüz önemli pazarlarımızdan biri. Chelsea Futbol Kulübü iş birliğiyle taraftarlar ve misafirlerimiz için ilham veren deneyimler oluşturmayı sabırsızlıkla bekliyoruz." Chelsea Futbol Kulübü İş Ortaklıkları Satış Direktörü Oliver Boden; "Pegasus Hava Yolları’nın son yıllardaki büyüme performansı ve seyahati herkes için erişilebilir kılma vizyonu son derece etkileyici. Hava yolu sektörünü dönüştürme hedefleri ve filo yatırımları, ne kadar büyük düşündüklerini açıkça ortaya koyuyor. Şirket ile iş birliği yapmaktan gurur duyuyor; yolculuklarının bir sonraki aşamasında onları desteklemeyi ve birlikte benzersiz bir ortaklık inşa etmeyi hedefliyoruz" dedi.
Kayseri Çocuklarda düztabanlığın 4 önemli sinyaline dikkat Memorial Kayseri Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Op. Dr. Muhammed Melez, çocuklarda düztabanlıkla ilgili bilgi verdi. Çocuklarda düztabanlık veya ‘pes planus’ adı verilen sorun ayak iç arkının düzleşmesi ve tüm tabanın yere değmesiyle kendini belli ediyor. Genetik faktörlerin de tetiklediği düztabanlığa obezite, diyabet, romatizmal eklem iltihaplanmaları ve ayak yaralanmaları da neden olabiliyor. Ayak ağrıları ve şişmeleriyle bireyin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilen ve sık görülen düztabanlık ailelerin endişelenmesine neden oluyor. Bu durumda çocukların sağlıklı adımlar atabilmesi için mutlaka uzman yardımı alınması ve erken dönemde gerekli önlemleri alınması önem taşıyor. Memorial Kayseri Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Op. Dr. Muhammed Melez, çocuklarda düztabanlıkla ilgili bilgi verdi. "Bebekler doğuştan düztabandır" Aslında bebekler doğuştan düztabandır. Ayak taban yağ dokusunun fazla olması nedeniyle çocuk ayakları doğuştan düztaban görünümünde olur. Yürümeye başladıktan sonra şekillenmeye başlayan ayak arkları genellikle 6-10 yaşına kadar gelişmeye devam eder. Bu nedenle tüm çocuklarda belli bir yaşa kadar düztabanlık görünen bir durumdur. Aileler genellikle çocuk yürümeye başladıktan sonra içe basma şikayeti ile ortopedi ve travmatoloji polikliniklerine başvurmaktadır. Bu nedenle ayak anatomisinin, ayak gelişiminde ki doğal seyrin iyi bilinmesi ve düztabanlığın bir hastalık mı yoksa fizyolojik bir gelişim aşaması mı olduğu ayrımı iyi yapılmalıdır. "Ayak kemeri gelişmezse" Ayak kemerleri, dik yürüme mekaniğinde önemli bir unsurdur ve insanlara özgü bir durumdur. Ayak kemerlerinin oluşumu kemik, eklem ve bağ dokularının ortak gelişimi sonucunda oluşur. Çocuklarda ayak kemerinin gelişememesi sonucunda düztabanlık bir sorun olarak ortaya çıkabilir. Bu sorun nedeniyle tedaviye gerek olmadığı düşünülse de düztabanlığın sebebi önemlidir. Erken çocukluk döneminde oluşan ayak kemeri, ilerleyen süreçte gelişmezse veya ileriki yaşlarda çökerse (düşük ayak kemeri), bu durum ağrıya neden olabilmekte ve yürümeyi olumsuz etkilemektedir. Ayağı bir arada tutan dokudaki yaralanma veya aşınma nedeniyle daha büyük çocuklarda da düztabanlık gelişebilir. Düztabanlık genetik bir sorun olarak da ortaya çıkabilir. Düztabanlığın 2 çeşidi var Düztabanlık farklı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bazı çocuklar ebeveynlerinden bu sorunu miras olarak alır. Esnek düztabanlık: En yaygın tiptir ve çocukluk döneminde fizyolojik bir durumdur. Ayak kemeri yüklenme ile kaybolurken parmak ucunda yükselme veya yük azaltma durumunda ayak arkının oluşmasıdır. Genellikle bağ esnekliği suçlanmakla beraber kesin nedeni bilinmemektedir. Aile öyküsü pozitiftir. Bu durum genellikle aktif şikayet oluşturmazken bazı çocuklarda ayak ve ayak bilek çevresinde ağrıya neden olabilir. Ayak gelişiminin 10 yaşında kadar geliştiği düşünüldüğünde soruna bağlı olarak ortaya çıkan belirtilerin görülmemesi nedeniyle çocuklarda ileri tetkik ve egzersiz dışı tedavi gereksizdir. Ancak belirti veren çocuklarda egzersiz dışında medial ark destekli tabanlık ve ayakkabılar kullanılabileceği gibi çok nadirde olsa cerrahi gerekebilir. Sert düztabanlık: İster ayakta ister oturur durumdayken medial ayak arkının oluşmama durumudur. Doğuştan veya sonradan kazanılmış olarak görülebilmektedir. Doğuştan nedenler arasında Aksesuar navikular kemik, tarsal koalisyon, vertikal talus (talus kemiğinin dikey olması), kazanılmış nedenler arasında ise posterior tibial tendon yetmezliği, travma ve tümörler neden olabilir. Sert düztabanlık genelde semptomatik olmaktadır. Düztabanın sorun olduğu çocukların belirlenmesinde şu belirtiler anlamlı olabilmektedir. Ayak ağrısı, özellikle topuk veya kemer bölgesinde. Hareketle artan ayak ağrısı. Ayak bileği şişmesi. Sıkı topuk bağları "Riski artıran nedenlere dikkat" Bazen de genetik bir rahatsızlığın parçası olarak düztabanlık gelişebilir. Zamanla düztabanlığın riskini artırabilecek bazı faktörler vardır; Obezite. diyabet (şeker hastalığı), romatizmal eklem iltihabı, ayak veya ayak bileği yaralanmaları, yaşlanmanın etkisi. Erken teşhis önemli Düztabanlık belirtilerinin çocuklarda erken fark edilmesi, tedavi sürecini hızlandırır. Düztabanlığı olan bazı çocuklar herhangi bir rahatsızlık hissetmezken, bazı çocuklarda ise günlük aktiviteleri olumsuz etkileyecek sonuçlar ortaya çıkar. Yapılan bazı çalışmalar çocuklarda asemptomatik esnek düztabanlıkta kullanılan tabanlık ve ayakkabıların normal ayak gelişimini olumsuz yönde etkilediği görülmüştür. Bu nedenle düztabanlığın gelişimsel doğal sürecin bir parçası mı yoksa hastalık mı olduğu ayrımı yapılmalı ve gereksiz tedavilerden kaçınılmalıdır. Ancak semptomatik esnek veya sert düztabanlığın erken teşhis edilmesi, nedene yönelik ve deformite düzeltici tedavi gerekmektedir.
Kars Sarıkamış’ta Uluslararası FIS Sarıkamış Cup başladı Türkiye’nin en önemli kış turizm merkezlerinden biri olan Sarıkamış, bu yıl da uluslararası bir spor şölenine ev sahipliği yapıyor. Kars’ın Sarıkamış ilçesinde Alp Disiplini Uluslararası Kayak ve Snowboard Federasyonu düzenlenen (FIS) Sarıkamış Cup yarışları başladı. Dünyanın ve Türkiye’nin en önemli kayak merkezlerinden Sarıkamış Kayak Merkezi’ne başlayan ve 21 ülkeden 126 sporcunun katılımıyla yapılan yarışlarda sporcular kıyasıya mücadele ediyor. Şampiyonaya katılan yarışmacılara başarılar dileyen Sarıkamış Kaymakamı Enis Aslantatar, "Bugün itibariyle ilçemizde Uluslararası Kayak Şampiyonası başlamış bulunmakta, avantajımız kendi ilçemizde kristal karlar diyarında doğal karın olması, bundan dolayı da yarışmacılar sarıçam ormanları arasında kaymaktan çok memnun. Bundan sonraki uluslararası şampiyonaların hepsine Sarıkamış olarak ev sahipliği yapmak" dedi. Öte yandan Sarıkamış’ın eşsiz doğasında gerçekleşen şampiyona, sadece sporcular için değil, bölgeye gelen yerli ve yabancı turistler için de tam bir görsel şölene dönüşmüş durumda. Sezonun açılmasıyla birlikte canlanan merkezde, yarışların yanı sıra atlı kızak turları ve çeşitli etkinliklerle kış turizmi heyecanı zirveye ulaştı. Sarıkamış’taki bu büyük heyecanın ardından kayak tutkunlarının gözü Erzurum’a çevrilecek. FIS Sarıkamış Cup’ın tamamlanmasıyla birlikte, 26-29 Aralık tarihlerinde FIS Palandöken Cup heyecanı başlayacak.