SAĞLIK - 01 Kasım 2018 Perşembe 12:52

Guinness rekortmeninden Beslenme Yönetimi ve Probiyotik Turşu Kursu

A
A
A
Guinness rekortmeninden Beslenme Yönetimi ve Probiyotik Turşu Kursu

Afyonkarahisar’ın Dinar ilçesinde emekli kimya mühendisi Mustafa Koca tarafından Beslenme Yönetimi ve Probiyotik Turşu Yapımı kursu verildi.

Afyonkarahisar’ın Dinar ilçesinde emekli kimya mühendisi Mustafa Koca tarafından Beslenme Yönetimi ve Probiyotik Turşu Yapımı kursu verildi.


Dinar Belediyesinin katkılarıyla en çok çeşit Probiyotikli Turşu Kurma rekoruyla Guinness Rekorlar Kitabı’na giren emekli kimya mühendisi Mustafa Koca tarafından bütün detaylar en ince ayrıntısına kadar ücretsiz olarak anlatıldı. Mustafa Koca, Belediye Kültür Merkezi Salonunda iki gün süren kursta en iyi ve sağlığımıza yararlı nasıl turşu yapılacağı hakkında bilgiler aktardı. Anlatılanları can kulağı ile dinleyen 50 kursiyer, sağlıklı beslenme hakkında da donanımlı bilgi aldıklarını belirterek bu tip eğitimlerin her zaman yapılmasını belirtiler.


Kursiyerlerle birlikte probiyotikli turşuları kuran Mustafa Koca, yaptığı açıklamasında; “Dinar Belediyesinin katkılarıyla probiyotikli turşu yapma kursu düzenledik. Türkiye’nin florası 16-18 bin arası değişirken dünyanın ikinci zengin florası olmasına karşılık ülkemizde hastanelere başvuran insanların 96 milyon olması gerçekten çok üzücü bir durum. Buradan yola çıkarak biz insanların bağırsak floralarını nasıl zenginleştirebiliriz, vücutlarındaki enzim sayılarını nasıl artırabiliriz, vücut dirençlerini nasıl arttırabiliriz, hastalıklara karşı nasıl dirençli hale getirebiliriz amacıyla insanlarımıza probiyotik turşu nasıl yapılır ülkemiz florasından daha iyi nasıl faydalanılabilir ürünlere bitkilerimize nasıl katma değer ekleyebiliriz bu konuda birçok çalışma yaptık. Temel fikrimiz enzimlerin sayılarını artırmak bağırsak floramızı zenginleştirmekti. Beslenmemizde o kadar çok yanlışlar vardı ki bu yanlışlar hakkında konuştuk. İnşallah önümüzde yakın zamanda da insanları hem doğru beslenmeye yönlendiririz, hem de ülkemiz florasından katma değeri yüksek ürünler çıkarmayı başarırız. ”dedi.


İki gün boyunca devam eden kurslara katılarak çok faydalı bilgiler edindiğini belirten kursiyer Hacer Akpınar, yaptığı konuşmasında; “Normal ilaçların zararlı, doğal ilaçların faydalı olduğunu çok iyi öğrendik, kurstan önce evlerde yapılan bir sürü hataları öğrendik. Bu kursta yanlış beslendiğimizi öğrendik. Kursun çok faydasını gördük. Bundan sonraki açılacak olan kurslara ise bütün bayanların katılmasını istiyorum" dedi.


Kursa Afyonkarahisar merkezden katılan İsa Demir isimli vatandaş ise, Kimya Mühendisi Mustafa Koca’yı simbiyotik ile ilgili yaptığı çalışmalarından ötürü bir yıldan bu tarafa internetten takip ettiğini, kursun ücretsiz ve yararlı olduğunu öğrenip Dinar’a geldiğini kaydederek "Bu kursta simbiyotik ve probiyotik hakkında çok güzel bilgiler edindik. Nasıl beslenmemiz gerektiğini öğrendik. En basitinden mutfağımızda salata yapmak için yıkadığımız sebzelerin üzerindeki probiyotiklerin uçtuğunu öğrendik. Artan salatalarımızı biz normalde çöpe döküyoruz. Bunların dökülmemesi gerektiğini, saklayıp ilerleyen zamanda yeniden kullanmamız gerektiğini öğrendik" dedi.


Belediye Başkanı Saffet Acar ise kursiyerlere hitaben yaptığı konuşmada, “Yaşam boyunca rahat konforlu kaliteli yaşayabilmemiz için mutlaka öncelikli yiyeceklerimize dikkat etmemiz gerekiyor. Değerli hocam bir çığır açtı Dinar’da, ben kendisini kutluyorum, tebrik ediyorum. Tamamen doğal yaşamın içerisinde insan vücuduna faydalı hastalıklardan uzak sağlıklı yaşayabilmenin yolunu açtı. Ben inanıyorum ki hocamdan büyük bir istifade ettiniz. Hem ekonomiye katkıda bulunacaksınız, hem de insanların sağlıklı yaşamalarına yardımcı olacaksınız. Mutlaka bir şey öğrenmişsinizdir. Dolayısıyla sizlerin bu öğrendiklerini sizlerde başkalarına öğretebilirseniz; bu gittikçe yayılacak hem Dinarımıza hem de ülkemize hem ekonomik yönden hem de biraz önce ifade ettiğim gibi sağlık yönünden katkıda bulunacaksınız.” dedi.


Çoğunluğunu kadınların oluşturduğu 50 kursiyere iki gün süren eğitimlerin ardından probiyotikli turşu yapımı sertifikası verildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Dev kruvaziyerle İzmir’e 3 bin 641 turist geldi 3 bin 641 turistin bulunduğu MSC Divina kruvaziyer gemisi, İzmir Limanı’na demirledi. Gemiden inen yolcular, kentin önemli turizm noktalarını ziyaret edecek. İzmir Limanı, MSC Divina kruvaziyer gemisini ağırlıyor. 3 bin 641 yolcunun bulunduğu kruvaziyer gemisindeki turistler, başta İzmir kent merkezi, Bergama ve Efes antik kentleri ile Meryem Ana Evi olmak üzere önemli turizm noktalarını ziyaret etmek için gemiden ayrıldı. MSC’nin dünyanın en hızlı büyüyen şirketleri arasında yer aldığını söyleyen gemiyi işleten kruvaziyer şirketi MSC Cruises’ın Yönetici Direktörü Norbert Stiekema, “MSC, dünyanın en hızlı büyüyen cruises şirketleri arasında yer alıyor. 22 tane gemimiz bulunuyor ve dünyanın farklı noktalarında yer alıyorlar. Biz de Türkiye’de beş farklı destinasyona beş farklı limana aynı şekilde gemilerimizi getiriyoruz ve Türkiye’de artan ilginin farkındayız. Aynı zamanda yurt dışındaki misafirlerimizin de Türkiye’ye ilgisi çok büyük. Çünkü çok güzel destinasyonlar, çok güzel turistik yerler bulunuyor. Dolayısıyla hem yurt dışından buraya gelen misafirlerimiz için hem de Türkiye’deki ilginin artışıyla beraber burada gemilerimizin bulunmasıyla Türkiye’ye bir yatırım yapmış oluyoruz. MSC Cruises markası, bizim şirketin içinde çağdaş marka adı altında yer alıyor. Aynı zamanda Explora Journeys diye ayrı bir lüks markamız daha var. Daha küçük gemiler, daha ferah alanlar, daha özgün limanlara daha niş destinasyonlara yol alıyorlar. Dolayısıyla aslında hem Türkiye’ye hem de MSC Cruises Explora Journeys olarak yatırımlarımızı sürdürüyoruz” dedi. Geminin 13 Mayıs-21 Ekim tarihleri arasında 24 kez İzmir Limanı’nda bulunacağını söyleyen MSC Cruises Türkiye Müdürü Işın Hekimoğlu ise, “MSC Divina gemisi 21 Ekim’e kadar 24 kere İzmir Limanı’nda cruises gemisi sevenlerle buluşacak. Divina gemimize ek olarak bir de İstanbul Limanı’na uğrayan MSC Splendida gemimiz var. O da 4 Haziran’da ilk uğrağını yapacak. 17 Ekim’e kadar da 17 sefer düzenlemesi planlanıyor. Yine Splendida rotasında da yine Yunanistan ve İtalya’nın limanları yer alıyor. Bu iki rotaya ek olarak bu sene ilk kez kış sezonunda da bir gemimiz olacak ve Kasım 2024’ten Nisan 2025’e kadar 24 sefer düzenleyecek olan MSC Splendida’yı da hem İzmir hem de İstanbul limanlarında ağırlama şansımız olacak. Gemilerimiz limanlarda gözükmeye başladıktan sonra esasında Türk misafirlerimiz tarafından da talepler artıyor. Biz de Türk misafirlerimizi, tüm taleplerini, ilgisini ve beklentilerini göz önünde bulundurarak daha fazla liman ve daha fazla yolcu kapasiteli gemilerle birlikte Türkiye limanlarına gelmeyi planlıyoruz. Bu sene yaz ve kış sezonlarını birlikte düşündüğümüz zaman üç farklı gemi ve üç farklı rotayla birlikte Türkiye limanlarında MSC gemilerini görüyor olacaksınız. Biz bu sene üç mesajla yola çıktık. Birincisi ulaşılabilirlik, diğeri erişilebilirlik ve üçüncüsü de bir keşif yolculuğu dedik. Misafirlerimiz de Türkiye limanlarından kolaylıkla bindikleri gemilerle birlikte birbirinden benzersiz destinasyonlara gidip farklı kültürleri keşfetme seçenekleri olduğunu mümkün olduğunca vurgulamak istiyoruz" dedi. Öte yandan geminin özellikleri ve firmanın hedefleri hakkında İzmir protokolüne de bilgiler verildi. Bilgilendirmenin ardından protokole plaket takdim edilirken, firma tarafından protokole unutulmaz bir konser etkinliği düzenlendi. 13 Mayıs-21 Ekim tarihleri arasında 24 kez İzmir Limanı’na yanaşacak olan gemi, bu akşam saatlerinde limandan ayrılacak.
İstanbul Banu Parlak, Dilan ve Engin Polat hakkındaki şikayetinden vazgeçti Bahçeşehir’de bulunan güzellik merkezinin kurşunlanmasıyla ilgili Dilan ve Engin Polat’ın da aralarında bulunduğu sanıklar hakkında şikayetçi olan Banu Parlak şikayetinden vazgeçti. Parlak olaya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Dilan ve ailesinin böyle bir eylemde bulunmayacağına kanaat getirdim. Bu nedenle de kendileri hakkında şikayetten vazgeçtim. Umarım adalet yerini bulur. Şunu da belirtmek isterim Dilan Polat, Engin Polat ve Sezgin Polat benim şikayetimden bir gün dahi içeride yatmadı” ifadelerini kullandı. Bahçeşehir 1. Kısım Doğa Parkı’nda bulunan sosyal medya fenomeni Banu Parlak’a ait güzellik merkezi 1 Ekim 2023 günü saat 02.00 ve 04.30 sıralarında motosikletli şüphelilerce kurşunlanmıştı. Olaya ilişkin hazırlanan iddianame kapsamında Dilan, Engin ve Sezgin Polat’ın ‘azmettirme’ suçundan cezalandırılması istenen davanın ilk duruşması 25 Nisan günü Küçükçekmece Adliyesi’nde görülmüştü. Banu Parlak duruşmanın görülmesinden yaklaşık 1 ay sonra şikayetinden vazgeçti. Parlak sosyal medya hesabından olaya ilişkin yaptığı açıklamada, “Yaşamış olduğum korkunç olay sonrasında eski arkadaşım Dilan Polat ve ailesi ile aynı dönemde zorlu süreçlerden geçmemiz sebebiyle görüşme sağlayamamıştık. Yakın süreçte aile ortamında bir araya geldik ve yaşadığımız zorlukları birbirimize anlattık. Nilda‘nın bana ‘Banu abla annem senin kurşunlandı gün çok ağladı’ demesi üzerine dosya benim için kapanmıştır. Ben bu zamana kadar karşımda muhatap bulamıyordum, avukatım ile yapmış olduğumuz durum değerlendirmesi sonucu olayı direkt şahısların kendisinden dinlememiz gerektiği kanısına vardık. Avukatım sayesinde sonunda bana durumu net izah edebilecek bir muhatap buldum. Durumu detaylı olarak dinledim. Dilan ve ailesinin böyle bir eylemde bulunmayacağına kanaat getirdim. Bu nedenle de kendileri hakkında şikayetten vazgeçtim. Umarım adalet yerini bulur. Şunu da belirtmek isterim Dilan Polat, Engin Polat ve Sezgin Polat benim şikayetimden bir gün dahi içeride yatmadı. Benim dosyam da verilen tutuklama kararı hiç infaz edilmedi. Bu zamana kadar olan tutukluluk sebepleri mali dosyadır. Tutuklulukların sebebi asla ben olmadım” dedi.
Ankara Sanık Bora Kaplan: “İşim gücüm yok örgüt mü kuracağım?” Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin 20’si tutuklu 61 sanığın yargılanmasına öğleden sonra devam edildi. Ankara 32’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde verilen 15 dakikalık aranın ardından duruşmaya devam edildi. Mahkeme heyetinden söz alan sanık Bora Kaplan, “Erkan D. denen tanık eline almış kağıdı okuyor. Neden ezbere anlatmıyor. Çünkü kurgu var. Erkan D.’ye kağıdı vermişler ‘Okuyun’ diyorlar. O da okuyor” dedi. Erkan D.’nin beyanlarının yalan olduğunu iddia eden Kaplan, “Erkan D.’yi dövdükten sonra Barış Kurt’la samimi olduğum, sonra da örgüt olduğum söyleniyor. Başka işim gücüm yok örgüt mü kuracağım” diye konuştu. “Oğlumu infaz etmeye hakları yoktu” Mahkeme, maktul Semih Arslan’ın annesi Adalet Arslan’ı da müşteki sıfatıyla dinledi. Oğlunun kendisini öldürecek bir insan olmadığını, oğlunu öldürdüklerini iddia eden Arslan, “Ben oğlumun Bora Kaplan’ın yanında çalışmasını istemiyordum. Eve sabah 5’de gelirdi. Eve gelmeden ben uyuyamazdım. Cinayet günü de akşam 7 gibi evden çıktı. Her gün akşam 6 gibi giderdi, sabah 5 gibi gelirdi. Banka borcu vardı, eve hacizler geliyordu. Ödeyemeyince Bora’nın yanına işe girdi. Cinayet olduğu gün de oğlum suçlu ama oğlumu infaz etmeye hakları yoktu. Elime geçse kendi elimle teslim edecektim” diye konuştu. Bora Kaplan’a doğru dönen anne Arslan, “Benim oğlum öldürüldü. Giderken ben oğluma 20 lira verdim, cebinden çıkan para nerden geldi. Ayhan Bora Kaplan, sen oğlumu dindarlıkla kandırdın. Ben emekli maaşıyla geçiniyorum. Sen benim oğlumu kullandın, ben seni Allah’a havale ediyorum” dedi. Duruşma müşteki ve tanık beyanlarının ardından yarın devam edilmek üzere sona erdi. Olayın geçmişi İddianameye göre soruşturma, 7 Eylül 2023’te Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına giderek Bora Kaplan ve suç örgütü üyelerinden şikayetçi olan müşteki Erkan D’nin beyanları üzerine başlatıldı. Suç örgütünün Kaplan’ın talimatı ve bilgisi doğrultusunda farklı tarihlerde Mahfuz Tatar ve Semih Arslan’ın öldürülmesi, müştekiler Altan T, Murat Y, Serhat T. ve Serdar H’nin silahla yaralanması, müşteki Erkan D’nin 2 gün boyunca alıkonularak işkence edilmesi, müşteki Mehmet Taha E’nin sahibi olduğu işletmelerin zorla alınması, müşteki Muhammed S’nin 2 otomobilinin gasbedilmesi ve zorla çek yazdırılması ile müşteki Emirhan B’nin darbedilmesi olaylarını gerçekleştirdiği bildirildi. İddianamede, Bora Kaplan ve diğer örgüt yöneticileri Fethi Koyuncu, Mutlu Ayaş, Yusuf İzzet Savaş, Kanber Keskin ve Serdar Sertçelik hakkında "suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurmak ve yönetmek", "kasten öldürme", "nitelikli kasten öldürme", 7 kişiye yönelik "kasten yaralama", 2 kişiye yönelik "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", 2 kişiye yönelik "nitelikli yağma", "eziyet", "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme", "suç üstlenme" ve 2 kez "suçluyu kayırma" suçlarından biri ağırlaştırılmış 2’şer kez müebbet ve 169 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası talep edildi. Diğer 55 sanık için de çeşitli sürelerde hapis cezası talep edildi.