EKONOMİ - 10 Temmuz 2021 Cumartesi 14:50

Bakan Karaismailoğlu’ndan “Kanal İstanbul” açıklaması

A
A
A
Bakan Karaismailoğlu’ndan “Kanal İstanbul” açıklaması

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kanal İstanbul projesi ile ilgili, “1930’lu yıllarda İstanbul Boğazı’ndan 3 bin gemi geçerken, bugün yılda yaklaşık 43 bin gemi geçiyor.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kanal İstanbul projesi ile ilgili, “1930’lu yıllarda İstanbul Boğazı’ndan 3 bin gemi geçerken, bugün yılda yaklaşık 43 bin gemi geçiyor. Çatışma senaryoları açısından Kanal İstanbul, en zor kısımlarda dahi İstanbul Boğazı’ndan 13 kat daha güvenli” dedi.


Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Afyonkarahisar’da gerçekleştirilen 12. Ulaştırma ve Haberleşme Şurası Ortak Akıl Konferansı’na katıldı. Toplantıda Kanal İstanbul projesine ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Bakan Karaismailoğlu, İstanbul Boğazı’nda yaşanan gemi trafiğine değinerek, “İstanbul Boğazı, Malaka Boğazı’ndan sonra dünyadaki en işlek ve en tehlikeli trafiğine sahip ikinci suyolu konumundadır. 1930’lu yıllarda İstanbul Boğazı’ndan 3 bin gemi geçerken, bugün yılda yaklaşık 43 bin gemi geçiyor. Bu gemilerin yüzde 30’u petrol ve benzeri diğer tehlikeli zehirli maddeleri taşıyan tankerlerdir. Öte yandan nakliye yapan gemilerin büyüklükleri de artmakta. Bu durum İstanbul’u, dünyanın en riskli geçiş su yoluna sahip kılıyor” dedi.



“İstanbul Boğazı’nda gemilerin 80 dereceye varan çok kritik 12 rota var”


Son 50 yılda Türk boğazlarında 500’den fazla gemi kazası meydana geldiğini ve haziran ayında yaşanan son kazada ise 2 balıkçının hayatını kaybettiğini hatırlatan Bakan Karaismailoğlu, İstanbul Boğazı’nda gemilerin 80 dereceye varan çok kritik 12 rota değişim manevrası yapmak zorunda olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:


“Tabii bu durum gemilerin çarpma ve karaya oturma risklerini artırıyor. Geçmiş kazaların analizi yapıldığında ana kaza türlerinin yüzde 54’ü çarpışma, yüzde 40’ı ise karaya oturma şeklinde yaşandı. Hatalı manevralar ise yüzde 64’lük oranla kaza nedenlerinin büyük çoğunluğunu oluşturuyor. Öte yandan çatışma senaryoları açısından Kanal İstanbul, en zor kısımlarda dahi İstanbul Boğazı’ndan 13 kat daha güvenli.”



“Boğazda artan transit gemi geçişleri, yoğunluk, kirlilik ve güvenlik endişeleri oluşturdu”


Doğal ve tarihi değerler bakımından her çağda en önemli bir kültürel merkezlerden olan İstanbul Boğazı’nın doğası, plajların, mimarinin, gastronominin, deniz hamamlarının, Boğaz köylerinin, balıkçılık, kayıkçılık gibi sayısız mekân ve aktivitenin buluştuğu bir yaşam alanı olduğuna işaret eden Bakan Karaismailoğlu, “Ancak değişen dünya koşulları içerisinde boğazda artan transit gemi geçişleri, yoğunluk, kirlilik, güvenlik endişeleri gibi faktörler nedeniyle şehrin sahip olduğu kültürel miras da ciddi zararlar gördü” ifadelerini kullandı.



“Marmara Bölgesi dünyanın en önemli lojistik merkezi hâline dönüşecek”


Bakan Karaismailoğlu, Kanal İstanbul’un ayrıca boğazın transit gemi geçiş trafiğini önemli ölçüde azaltmasında önemli olduğunu da dile getirerek, “Kanal İstanbul’un tamamlanmasıyla Marmara Bölgesi limanları, lojistik bölgeleri, demiryolu bağlantıları, Marmaray’ı ve büyüyen endüstrisiyle, Avrasya’nın ekonomi, finans, ticaret merkezi olacak. İstanbul’un kuzeyi ise Kanal İstanbul, İstanbul Havalimanı, ticari limanlar, Kuzey Marmara Otoyolu dahası demiryolu bağlantıları ve lojistik üsleriyle birlikte dünyanın en önemli lojistik merkezi hâline dönüşecek” diye konuştu.



“Minimum hafriyat çalışması yapılacak”


5 alternatif arasından belirlenen Kanal İstanbul güzergahının, mevcutta yüzde 78’i su ve su havzası olan bir alandan geçtiğini belirten Bakan Karaismailoğlu, bu sayede minimum hafriyat çalışması yapılacağını sözlerine ekledi. Bakan Karaismailoğlu, “Halihazırda zaten bir su yolu olan Sazlıdere Havzası’nın genişletilerek gemi geçişine hazırlanması projesi olarak gerçekleştirilecek. Kanal İstanbul Projesi ile Sazlıdere Barajı’ndan kaynaklanan su kaynaklarının kaybı, Karamandere, Pirinçci ve Hamzalı Barajları, Melen Sistemi, Yeni Şamlar Barajı, Osmangazi ve Sungurlu Barajları, Kömürköy, Kızılağaç ve Balaban Barajları ile artırılarak geliştirilecek. Kanal İstanbul güzergâhı üzerinde hiçbir orman arazisi de bulunmuyor” dedi.



“Yapım inşaatını 5 yıl, toplamda 6 yılda bitirmeyi hedefliyoruz”


Kanal İstanbul’un teknik alt yapısına da değinen Bakan Karaismailoğlu, projenin yaklaşık 5-6 yılda tamamlanacağını da dile getirerek açıklamalarını şöyle sürdürdü:


“Kanal’ın uzunluğu 45 kilometre, taban genişliği minimum 275 metre ve derinliği 20,75 metre olacak. Kanal’ın üst genişliği ise kot farklılığına uygun bir şekilde tasarlanarak 360-600 metre arasında değişiyor. İhale sürecinin ardından hazırlık çalışmaları yaklaşık 1 yıl sürecek. Yapım inşaatının ise 5 yıl toplamda 6 yıl da bitirmeyi hedefliyoruz. Bütün projelerimizin, ülke kaynaklarımızı israf etmeyecek, geri dönüşleri hesaplanmış ve akılcı bir bakışla hayata geçirilmesi hayati derecede önemlidir. Çünkü bu çalışmalarımızın hepsi milletimizin vergileri ile kamu faydasına hayat bulan, yeni iş ve aş alanları açacak projelerdir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da “Gençlerin Gözüyle Kent Diplomasisi” projesi kapsamında panel düzenlendi İletişim Başkanlığı Erzincan Bölge Müdürlüğünün “Gençlerin Gözüyle Kent Diplomasisi” projesi kapsamında “Kent Vizyon Panelleri-Erzincan” adıyla bir panel düzenlendi. Kentteki bir otelin salonunda düzenlenen panelin açılış konuşmasını yapan İletişim Başkanlığı Erzincan Bölge Müdürü Metehan Akkaya, projenin amacı hakkında şöyle konuştu: “Nüfus artış oranının giderek yoğunlaştığı kent hayatında, gençlerin kentte nasıl konumlandırıldığı ve kentteki diğer aktörlerle olan diyaloğunun boyutları önem taşımaktadır. Kent diplomasisi, gençlerin kentsel aktörlerle olan diyaloğuna birkaç yeni eğilim sunar. Bu bağlamda, kent diplomasisinin kapsamı özellikle küçük kentlerde genellikle gençlik, spor veya kültürel alışveriş ve etkinliklerle bağlantılı olarak gerçekleşir ve toplantılardan iş birliğine kadar pek çok şekilde topluluk oluşturma girişimlerini teşvik eder. Bu doğrultuda proje, kent diplomasisinin gençlerin kent hayatına katılımı üzerindeki rolünü kentteki gençlerin ve diğer aktörlerin görüş ve önerileriyle birlikte değerlendirmeyi öneren bir platformun hayata geçirilmesini amaçlar. Platformun, gençlere kent diplomasisi hakkında bilgi vermesi, bu konuda gençler ve kentsel aktörler arasında farkındalık oluşturması, kent kültürünü geliştirmesi ve kent imajını güçlendirmesi beklenir.” Akkaya, projenin katkılarını da şöyle sıraladı: “Gençler için: Gençlerde kent diplomasisi hakkında farkındalık oluşturulması ve gençlerin bu konuda bilgilendirilmesi. Gençlerde kent kültürünün geliştirilmesi, desteklenmesi ve gençlerin kente aidiyet duygularının güçlendirilmesi. Gençlerin çeşitli yönetim düzeylerindeki karar vericilerle bir araya getirilmesi. Kentteki yerli ve yabancı gençlerin kentteki sosyal uyumlarını artırmaya yönelik duygu ve düşüncelerinin karşılıklı paylaşılmasına olanak tanınması. Gençlerin kent hayatında karşılaştıkları sorunların çözümüne yönelik alternatif görüşlerin tartışılması. Kent için: Kent değerlerinin öne çıkarılması yoluyla kent görünürlüğünün ve imajının artırılması. Kentin diplomatik faaliyetlerinin geliştirilmesine yönelik çıktıların üretilmesi. Kentteki diğer aktörler için: Kentsel aktörler arasında eş güdüm sağlanması. Kentteki aktörlerin kentliler ve kent toplulukları ile bütünleşmesinin sağlanması. Kent yönetiminin (belediyelerin) uluslararası alanda (kardeş kent gibi) yeni iş birlikleri edinmesinin kolaylaştırılması.” Akkaya’nın açılış konuşmasının ardından panele geçildi. Karadeniz Teknik Üniversitesinden Dr. Nisa Erdem’im Moderatörlüğünü yaptığı panelde; İstanbul Medeniyet Üniversitesinden Prof. Dr. Hamza Ateş ve Doç. Dr. Sezai Öztop ile Karadeniz Teknik Üniversitesinden Suna Ersavaş Kavanoz, gençlere kent diplomasisini anlatarak gelen soruları cevaplandırdılar.
Samsun Çarşamba’da 19 Mayıs coşkusu 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, Çarşamba’da Adapark Suni Çim Sahada yapıldı. Öğrencilerin hazırladığı gösteriler stadı dolduran vatandaşlar tarafından ilgiyle izlendi. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı töreni, Belediye Meydanındaki Atatürk Anıtı’na çelenk konulması ile başladı. Törende, İlçe Gençlik ve Spor Müdürlüğü’nün çelengi Atatürk Anıtı’na sunuldu. Belediye Meydanında çelenk sunma töreni saygı duruşu ve okunan istiklal marşı sonrası sona erdi. Program Çarşamba Adapark Suni Çim Sahada düzenlenen etkinlikler ile devam etti. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan etkinlikte, günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yapan Gençlik Merkezi Müdürü Ramazan Katoğlu, “Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs’ta milli duygular içerisinde Samsun’da attığı ilk adım. Türk milletinin bağımsızlığını kazanmada ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu yolunda atılmış en önemli adımdır. İşte bu yüzden, Türk milletinin, vatanı ve değerleri için verdiği onurlu mücadelenin adı olan 19 Mayıs’ın 105, yıldönümüne ulaşmanın mutluluk ve heyecanını yaşıyoruz" diye konuştu. Konuşmaların ardından öğrencilerin hazırlandığı çeşitli spor gösterileri, halk oyunları ve müzik dinletilerinin ardından ödül törenine geçildi. Çeşitli etkinliklerde dereceye giren öğrencilere madalyaları Çarşamba Kaymakamı Doç. Dr. Şükrü Yıldırım, Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, Çarşamba Cumhuriyet Başsavcısı Çağrı Gir tarafından verildi. Adapark Suni Çim Sahada düzenlenen etkinliklere Çarşamba Kaymakamı Doç. Dr. Şükrü Yıldırım, Cumhuriyet Başsavcısı Çağrı Gir, Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, Çarşamba Emniyet Müdür Barik Çiçek, İlçe Jandarma Komutanı Bnb. Mustafa Kemal Çelik, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Özdemir, kurum amirleri, siyasi parti temsilcileri, öğretmenler ve öğrenciler katılım sağladı. Program geçiş töreni sonrası sona erdi. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları, akşam saatlerinde fener alayı ve gençlik konseri ile devam edecek.
İstanbul 16. Gayrimenkul Projeleri Yatırım Fuarı ve Zirvesi İstanbul’da başladı 16. Gayrimenkul Projeleri Yatırım Fuarı ve Zirvesi, İstanbul’da başladı. Onlarca yabancı yatırımcının buluştuğu fuarda gayrimenkul alımı hakkında önemli açıklamalarda bulunan Ekiz GYO Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ekiz, “İhtiyacı olanların konutları bir an önce alması lazım. İstanbul’da ise kentsel dönüşüm değil milli seferlik ilan edilmesi lazım” dedi. Türkiye’de fuarcılık adına birçok ilklere imza atan 16. Gayrimenkul Projeleri Yatırım Fuarı ve Zirvesi, İstanbul’da başladı. Katar, Kuveyt, Bahreyn, BAE, Umman, Ürdün, Suudi Arabistan, başta olmak üzere Azerbaycan, Fas, İran, Irak, İngiltere, Hollanda, Almanya, Rusya, Afganistan, Ukrayna, İsveç, Mısır, Yemen, Filistin, Bosna ve Çin gibi ülkelerden gelecek yatırımcıların buluştuğu zirve ve fuarda, katılımcılara 5000 adet Türkçe, İngilizce olmak üzere 2 dilde katalog ve CD hazırlandı. Yaklaşık 10 bin ziyaretçinin gelmesi hedeflenen fuarda Ekiz GYO Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ekiz, gayrimenkul sektörü hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Ekiz, “25 sene önce kurulmuş, İstanbul’da projeler gerçekleştiren bir kentsel dönüşüm firmayız. İstanbul’un genelde Anadolu yakasında projeler gerçekleştiriyoruz. Konut ağırlıklı çalışıyoruz, bunun yanında sanayi yapıları da yapmaktayız” dedi. “Bir an evvel ihtiyacı olanların konutları almaları lazım” “Gayrimenkul sektöründe satışlarda ufak bir durgunluk var” Ekiz, “Fakat bu son tüketiciler için alım fırsatı demektir. Yani fiyatlar yeteri kadar geri gelmiş durumda. Bu son kullanıcı için avantajlı durumdadır. Biz tavsiye olarak bir an evvel ihtiyacı olanların konutları almaları lazım. Enflasyonist ortamdayız, bunu büyük bir etkisi var. Bunun yanında maliyetler yükselmektedir. Bu da satışları tetikliyor. Faizlerin de yüksek oluşu, bireysel tüketicilerin krediye ulaşamaması, fiyatları ve satışları durgunlaştırıyor diyebiliriz. Şu an yatırım için bir fırsat diyebiliriz. Yatırım için olmasa da ihtiyacı olanlar bir an evvel almalı. Çünkü arz satışa yetişemiyor. Emtiadaki fiyat artışları, artışın önüne geçemiyor” ifadelerini kullandı. “Kentsel dönüşüm değil milli seferlik ilan edilmesi lazım” Ekiz GYO Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ekiz açıklamasını şöyle sürdürdü: “Burada en önemli nokta güvenilir bulmaktır. Geçmişi olan, sözlerinde durmuş ve yapacaklarını geçmişteki projelerle kendinin kanıtlamış firmalardan almalarını tavsiye ediyorum. Biz Türk halkına göre üretim yapıyoruz. Senede 2 sefer salonun ve odalarının yerini değiştiren, prizlerin, armatürlerin ve anahtarların yerini değiştirecek halkımıza göre üretim yapıyoruz. Bende sektördeki arkadaşlarıma bir an evvel binalarını kentsel dönüşüme vermelerini, hızlıca yenilemelerini şiddetle tavsiye ediyorum. 6 Şubatta çok büyük acı bir tecrübe yaşadık. İstanbul’un bekleyen deprem gerçeği ortadır. Bir an evvel, hızlıca İstanbul’un yenilenmesi lazım. Burada bence kentsel dönüşüm değil milli seferlik ilan edilmesi lazım. Milli duygularımız ön planda olarak kentsel dönüşümü partiler üstü görmemiz lazım. Maalesef yüzbinlerce bina var. Muhtemel bir İstanbul depreminde faturası yüz milyarlarca dolar felaketle belirlenmektedir. Yenilenmek yani kentsel dönüşüm bizim olmazsa olmazımızdır. İstanbul’da yaşayan bir halk olarak hızlı bir şekilde dönüştürmemiz lazım.”