YEREL HABERLER - 13 Aralık 2011 Salı 14:04

SİVİL SAVUNMA EKİPLERİNİN EĞİTİMLERİ

A
A
A
SİVİL SAVUNMA EKİPLERİNİN EĞİTİMLERİ

İl Afet ve Acil Durum Müdürü Mehmet Buldan, eğitimleri akreditasyon noktasına getirmek olduğunu belirterek, "Dünya ile yarışan, ’arama-kurtarma’ denildiğinde Türkiye’de akla gelen bir arama-kurtarma potansiyeline ulaşmış bir arama-kurtarma ekibi istiyoruz" dedi.
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Akademi Arama ve Kurtarma Kulübü öğrencilerine, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nde temel eğitim içeren arama-kurtarma eğitimi verildi. İl Afet ve Acil Durum Müdürü Mehmet Buldan, son zamanlarda Türkiye’nin gündemini depremlerin oluşturduğunu ve bu nedenle de duyarlılığın arttığına dikkat çekerek, "Depremler vesilesiyle arama-kurtarma işinin önemi arttı. Gönül ister ki hiç deprem olmasın. Hiçbir afet meydana gelmesin. Dünya var oldukça insanlık tarihinden bugüne kadar insanın elinde olmayan ve doğanın kendi düzeni içerisinde dengesini korumak için veya insan kaynaklı nedenlerden dolayı insanın hakim olamayacağı olaylar meydana geliyor. Bu olayların üzerinde hakimiyet elde edebilmek için mutlaka bilinçli olmamız lazım" dedi.
Afetin boyutuna, afetin şekline ve türüne göre önlemlerin alınması gerektiğini belirten Buldan, "İlimiz ve ülkemiz deprem kuşağında. Öncelikli olarak arama-kurtarma konusunda yıllardan bu yana, genelde resmi kurumlar arama-kurtarma faaliyetini yapmaktaydı. Bunun için de ilimizde bir arama-kurtarma birliği oluşturulmuş, kendi ilimizle beraber 7 ildeki arama-kurtarma gerektiren olaylara müdahale etmekte, Türkiye’nin diğer illerinde de ihtiyaç duyulduğunda görevlendirilmektedir. Resmi kurumlara destek olmak ve bu kurumların çalışmalarına ortak olmak, gerektiğinde insanların başına böyle bir olay geldiğinde o olayın etkisini bertaraf etmek için bir bilgiye, bir eğitime sahip olması gerekiyor" şeklinde konuştu.
İki yıldır Afyonkarahisar’da müdür olarak görev yaptığını anlatan Buldan, bu süre içerisinde en çok önemsediği konunun eğitim olduğunu iletti. Personel sahada çalışırken Afyonkarahisar’da personele destek olacak, arama-kurtarma faaliyetini yürütecek gönüllü kuruluşların, gönüllü bireylerin kendileri için önemli olduğunu aktaran Buldan, şunları söyledi:
"Arama ve Kurtarma Kulübü’nün lideri Murad Tiryakioğlu geldi, tanıştık. Onun heyecanı ve bu konudaki özverili davranışı, bizi ziyadesiyle memnun etti. Her dakika bizimle irtibat halinde oldu. Van depreminde koordinasyon için ilk arayan kendisi oldu. Yardım kampanyası konusunda ’Ne yapabiliriz’ diyen, kendisi oldu. Nemelazımcı bir insan olmadı. Arama-kurtarma konularında olsun, risk azaltma konularında olsun, afetlere karşı bir şeyler yapabilmenin peşinde olan bir Murad Tiryakioğlu’nun yanında binlerce insanın olmasını istiyorum. Böyle olursa başımıza gelecek afetleri tez zamanda bertaraf etmiş oluruz."
Afetin, planlama, zarar azaltma, müdahale ve iyileştirme gibi 4 aşamasının bulunduğuna dikkat çeken Buldan, "Bizim asıl varmamız gereken hedefimiz, planlayıp zararı azaltmak, bunun için de sağlam zeminler üzerinde sağlam binalar inşa etmektir. Sağlam bina olduğu zaman, yapı denetimi iyi olduğu zaman, varacağımız hedef budur" dedi. Bu işi artık akreditasyon noktasına getirmek istediklerini dile getiren Buldan, "Dünya ile yarışan, ’arama-kurtarma’ denildiğinde Türkiye akla gelen bir arama-kurtarma potansiyeline ulaşmış bir arama-kurtarma ekibi istiyoruz. Biz bunu önümüzdeki günlerde proje dahilinde 7’den 70’e duyurmak ve bu eğitimleri aldırmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.
MİSYONUMUZ FARKINDALIK YARATMAK
Akademi Arama ve Kurtarma Kulübü Başkanı Murad Tiryakioğlu ise, kulübün 2007 yılından bu yana aktif bir şekilde çalıştığını iletti. Kulüp olarak misyonlarından birinin farkındalık başlatmak olduğunu kaydeden Buldan, "Öğrenciler ve gönüllüler bu farkındalık çalışmasında inanıyorum ki çok önemli role sahip. Şu ana kadar yaptığımız çalışmalar da bunu gösterdi. Ekibim adına gururla bahsettiğim ve sürekli tekrarladığım örnek şudur: Bizim ekibimizden birkaç arkadaşımızın fikir önderliğinde bir çadır dershane oluşturuldu. Biz o dershanede, Simav’dan çıkan LYS birincisinin yetiştirilmesinde vesile olduk. Eminim ki sizlerin sayesinde buna benzer çok örneğe imza atacağız" dedi.
Yapılan açılış konuşmalarının ardından İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’ne bağlı Sivil Savunma Arama Kurtarma Birlik Müdürlüğü ekipleri tarafından öğrencilere eğitim verildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AK Parti Grup Başkanı Güler: "Sosyal yardım bütçesi, genel bütçemizin yüzde 4,8’ine denk gelmektedir" TBMM AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, "Sosyal yardım bütçesini 2026 yılında 917 milyar liraya çıkarıyoruz. Bu tutar bütçemizin yüzde 4,8’ine denk gelmektedir" dedi. TBMM Genel Kurulu’nda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin tümü üzerine görüşmeler devam ediyor. Bütçe üzerine söz alan TBMM AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, "Küresel ekonomik dengelerin yeniden şekillendiği, siyasi risklerin derinleştiği bir dönemden geçiyoruz. Enerji arz güvenliğinden gıda tedarikine, finansal piyasalardan jeopolitik dengelere kadar hemen her alanda yeni bir düzen arayışı yaşanmaktadır. Dijital dönüşümün getirdiği belirsizliklerden iklim krizine, göç dalgalarından artan refah eşitsizliklerine birçok etken sadece ülkeler için değil, küresel ölçekte öngörülemezlik ortamını da maalesef çok kötü bir hâle getirmektedir. Küresel büyüme hızının yüzde 3’ün altına düştüğü, borç yükünün 310 trilyon doları aştığı bir dünyadayız. İşte tam da bu ortamda Türkiye, ülkemiz, üstelik hem sıcak savaşların hem de konjonktürel belirsizliklerin jeopolitik olarak tam da ortasında olan bir ülke olarak üretimini artıran, sosyal harcamalarını koruyan, bütçe disiplinini bozmadan büyüyen az sayıdaki ülkeden biri olmayı başarmıştır" şeklinde konuştu. AK Parti’nin tüm iktidarları boyunca günü kurtarmaya değil, geleceği kurma vizyonuna göre hareket ettiğini dile getiren Güler, "Daha önceki hükümetler gibi sadece günü kurtarma politikalarıyla günü geçirebilir, hatta kolay olanı seçip ülkemizi bir belirsizlik çukuruna götüren birçok işlere imza atabilirdi ama biz yeni bir vizyon belirledik. Yarının Türkiye’sini kurmak için atacağımız her adımını bugünün Türkiye’sini de güçlü kılacağını bilerek hareket ettik. 2023 vizyonumuz da, 2053 vizyonumuz da, 2071 vizyonumuz da bu iddianın tam karşılığıdır. AK Parti hükümetleri olarak hazırladığımız bütün bütçeler bir yanıyla uygulayacağımız maliye politikalarının önceliklerini belirleyen metinlerdir ama aynı zamanda bu iddiamızın da sayısal ölçekleridir. Dolayısıyla 2026 yılı bütçemiz Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin 8’inci bütçesi olarak istikrar ve güven içinde büyüyen ve Türkiye Yüzyılı hedefine doğru emin adımlarla yürüyen ülkemizin kararlılığının göstergesi olması bakımından da son derece önemlidir" dedi. "2002 yılından beri eğitimi en öncelikli meselemiz olarak gördük" 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’ni istikrar ve refah bütçesi olarak tanımlayan Güler, "Hazırlanan bütçe teklifinde toplumun hiçbir kesimi dışlanmadan her bir vatandaşımızın büyümenin sağlayacağı imkânlardan adil biçimde yararlanması esas alınmıştır. Kalkınma planı ve orta vadeli programımız ışığında fiziki altyapının güçlendirilmesi, beşeri sermayenin geliştirilmesi ve üretken kapasitenin artırılması bu yılki bütçe teklifimizin ana eksenini oluşturmaktadır. 2026 yılı bütçesi, emeğin değerini koruyan, sosyal adaleti gözeten ve çalışma hayatının tüm paydaşlarını destekleyen bir yaklaşım temelinde hazırlanmıştır. Kadınların ve gençlerin ekonomik yaşama tam katılımını destekleyen politikalar kapsayıcı büyüme vizyonumuzun ayrılmaz bir parçasını oluşturmaktadır. Değerli başkanım, saygıdeğer milletvekilleri 2026 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi’nde bütçe giderlerinin 18 trilyon 929 milyar lira, bütçe gelirlerinin ise 16 trilyon 216 milyar lira olacağını öngörmekteyiz. 2026 yılı bütçemizde afet risklerinin azaltılması, depremlerin yol açtığı hasarların süratle giderilmesi, deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın ihtiyaçları ve depreme dayanıklı şehirlerin inşası için bugüne kadar 3.6 trilyon TL harcanmıştır. Bu yıl ise toplam 653 milyar lira kaynak ayırıyoruz. 2002 yılından beri eğitimi en öncelikli meselemiz olarak gördük. Merkezi yönetim bütçesinden 2002’de yalnızca 9,4 seviyesinde pay alan eğitime 2026 yılında yüzde 15,3 oranında pay ayırıyoruz. Bu kapsamda Milli Eğitim Bakanlığının bütçesi, 2026 yılında 1 trilyon 944 milyar liraya yükselecektir. Yükseköğretimi de dâhil ettiğimizde eğitim bütçemizi 2026 yılında 2 trilyon 896 milyar liraya yükseltmiş bulunuyoruz" şeklinde konuştu. "Sosyal yardım bütçesini 2026 yılında 917 milyar liraya çıkarıyoruz. Bu tutar bütçemizin yüzde 4,8’ine denk gelmektedir" Vatandaşların sağlık hizmetlerinden en iyi şekilde yararlanmalarını sağlamak amacıyla merkezi yönetim bütçesinden sağlık hizmetleri için 2026 yılında 1 trilyon 594 milyar lira kaynak ayırdıklarını söyleyen Güler, "Sağlık Bakanlığı ve yükseköğretim kurumları ile Sosyal Güvenlik Kurumunda yapılacak sağlık harcamaları dikkate alındığında sağlık alanında kamu kaynaklarına ayrılan toplam tutarın 3 trilyon 307 milyar liraya ulaşmasını bekliyoruz. Sosyal devlet ilkesiyle ülkemizin sahip olduğu refahı toplumun bütün katmanlarına yaymaya kararlıyız. Dünyanın en iyi işleyen, en kuşatıcı sosyal destek sistemine sahip ülkelerinden biri olarak sosyal yardım bütçesini 2026 yılında 917 milyar liraya çıkarıyoruz. Bu tutar bütçemizin yüzde 4,8’ine denk gelmektedir. 2002 yılında yüzde 0,4 olan sosyal yardım ve desteklerin gayrisafi yurt içi hasılaya oranını 2026 yılında yüzde 1,2’ye yükseltmiş bulunuyoruz. Ülkemizde tarımsal hasıla 2002 yılında toplam 36 milyar 9 milyon lira iken, 2024 yılında 2 trilyon 428 milyar liraya çıkmıştır. Dünya Bankası tarımsal hasıla verilerine göre ülkemiz Avrupa’da 2002 yılında 24,5 milyar dolar ile İtalya, Fransa ve İspanya’nın arkasında 4’üncü sırada iken, 2024 yılında 74 milyar dolar ile 1’inci sıraya yükselmiştir. 2026 yılında bütçemizden tarıma 888 milyar lira kaynak ayırıyoruz. 2026 yılında savunma harcamalarında kullanılmak üzere 1 trilyon 202 milyar lira, iç güvenlik için 953 milyar olmak üzere toplam 2 trilyon 155 milyar lira ödenek öngörülüyor" dedi. "Türkiye, AK Parti döneminde bugüne kadar yaklaşık 282 milyar dolar doğrudan yatırım çekmiştir" Türkiye’nin küresel rekabet gücünü artırma yönündeki kararlılığını sürdürmekte olduğunu belirten Güler, "Bunun somut göstergesi olarak milli gelirimiz de artmaya devam ediyor. Ekonomik büyüklüğümüz 2024 yılı itibarıyla 1,3 trilyonun üzerine çıkmıştır. Sayın başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye artık Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu vizyon ve Cumhur İttifakı’nın güçlü dayanışması sayesinde hedeflerini birer birer aşmakta ve önemli başarılara imza atmaktadır. 2003’ten önceki otuz yılda sadece 15 milyar dolar yatırım alan Türkiye, AK Parti döneminde bugüne kadar yaklaşık 282 milyar dolar doğrudan yatırım çekmiştir. 2002 yılında ülkemizde yalnızca 5 bin 600 uluslararası sermayeli şirket faaliyet gösterirken, bugün ise 87 binden fazla çok uluslu şirkete ev sahipliği yapıyoruz. Türkiye artık bu şirketlerin üretim faaliyetlerinin araştırma geliştirme merkezleri, tasarım ekipleri, satın alma ofisleri, lojistik üsleri ve bölgesel üretim merkezleriyle desteklendiği bir ekonomik merkeze dönüşmüştür. Hükümetlerimizin uyguladığı politikalar sayesinde sayıları 369’u aşan organize sanayi bölgeleri ve 52 endüstri bölgesiyle Türkiye artık üretim üssü hâline gelmiştir" diye konuştu. "Türkiye’yi küresel sanayi ve ticaret merkezlerinden biri hâline getirdik" Türkiye Yüzyılı’nda yerli ve milli, yenilikçi ve yeşil üretim ekonomisi anlayışıyla, milli teknoloji hamlesinin desteğiyle sanayiden tarıma her alanda dünyadaki rekabet gücünü artıracaklarını ifade eden Güler, "Dünya Fikri Mülkiyet Göstergeleri 2025 Raporu’na göre Türkiye, tarihinde ilk kez en büyük 20 patent ofisi arasında yer almıştır. Sıralamada 23’üncü sıradan 18’inciliğe yükselen Türkiye, tarihinde ilk kez dünyanın en büyük 20 patent ofisi arasına girdi. Bu gurur verici bir durum. Aynı rapora göre 2024 yılında yapılan 10 bin 4 yerli patent başvurusuyla dünya sıralamasında 12’den 10’uncu sıraya yükseldik. Yine, aynı yıl 41bin 875 yerli tasarım başvurusuyla dünya 3’üncüsü olduk. Ayrıca patent iş birliği anlaşması kapsamında yüzde 26,1’le kadın buluşçu oranında dünyada ilk sırada yer aldık. İleri teknolojiye dayalı, yüksek katma değerli, istihdamı artıran üretim alanlarını destekleyerek Türkiye’yi küresel sanayi ve ticaret merkezlerinden biri hâline getirdik. Sayın başkanım, değerli milletvekilleri; size gelişmiş ve gelişmekte olan bazı ülkelerin bütçe büyüklükleri, ayrılan paylar ve karşılaştırılan bazı rakamlardan bahsetmek istiyorum. Öyle ya, 2020 yılından itibaren gerek tedarik zincirinin bozulması gerekse de pandemi sürecini yaşadık. O günden bugüne Almanya, Japonya, Güney Kore, Arjantin ve Türkiye kıyaslamasını sizlere izah etmeye çalışıyorum. Türkiye’de ve diğer ülkelerde 2020 ve 2026 yılları arasında yani Almanya, Japonya, Güney Kore, Arjantin, Güney Afrika arasında ABD doları cinsinden bütçe büyüklüklerinin değişimine bakıldığında, Türkiye’nin bütçe büyüklüğünü 2020 yılından bu yana yüzde 164,6 oranında artırdığını ve bütçe artışı bağlamında bu ülkelerin önünde olduğunu görüyoruz. Yine, seçilmiş ülkelerde 2026 yılı bütçesinde eğitime en fazla kaynak ayıran 2’nci ülke yüzde 15,3 payla Türkiye olmuştur" dedi.
İstanbul Burak Yılmaz: "Buradan 1 puan alabilmek her türlü kolay değil" Gaziantep FK Teknik Direktörü Burak Yılmaz, Beşiktaş maçı sonrası yaptığı açıklamada, zor bir deplasmanda berabere kaldıklarını söyledi. Trendyol Süper Lig’in 15. haftasında Gaziantep FK, deplasmana karşılaştığı Beşiktaş ile 2-2 berabere kaldı. Maçın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Gaziantep FK Teknik Direktörü Burak Yılmaz, takım olarak iç sahada ve deplasmanda farklı oyun anlayışları üzerinde çalıştıklarını vurgulayarak, "Benim antrenörlük anlayışım tamamen rakip analizine göre şekilleniyor. İç saha ve dış saha da farklı oyun anlayışı ve farklı oyun dizilişiyle oynuyoruz. Bugün için yaptığımız plan program tamamen geçiş oyunu üzerineydi. Çünkü Beşiktaş’ın orta alanında oyun tarzı sebebiyle büyük boşluklar olacağını analiz ettik. Biz de geçişlerle o boşluğu kullanıp tamamen kontra atak üzerine oynadık. İlk devrede final paslarını yapabilseydik, dört tane gol atabileceğimiz pozisyonumuz vardı. Netice itibarıyla bugün buradan 1 puan alabilmek her türlü kolay değil. Oyuncularımı tebrik ediyorum" diye konuştu. "Mohamed Bayo, gol attıkça daha iyi bir oyuncu olacak" Gaziantep temsilcisinin santrforu Mohamed Bayo hakkında da konuşan Burak Yılmaz, "Mohamed Bayo’yu ben transfer ettim. Ona inanıyorum. Şu anda potansiyelinin yüzde 40, yüzde 50’si ile oynuyor. Daha farklı özellikleri de olan bir oyuncu. Gol attıkça, kendine güveni geldikçe daha da iyi bir oyuncu olacak. Böyle bir oyuncuya sahip olduğumuz için mutluyum" şeklinde konuştu. Kariyeri hakkında konuşan Yılmaz, "Beşiktaş’ın başında bir antrenör var. Ben Gaziantep FK’nın antrenörüyüm. Buna evet ya da hayır demek etik olmaz. Herkesin gönlünde yatan hayalleri var. Fakat şu anda bütün konsantrasyonumun sebebi sadece Gaziantep FK" ifadelerini kulllandı. ‘Mevcut milli takımda forma giymek ister miydiniz?’ sorusuna şöyle cevap verdi: "İstemezdim. Futbolculuk benim için bitti. Futbol oynamayı özlemiyorum. Forvet Burak olarak da anılmak istenmiyorum. Ben artık teknik direktörüm. İyi işler yaptığımı düşünüyorum. Ekibimden Allah razı olsun. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Kendimizi geliştirerek yolumuza devam ediyoruz."